Afrika’nın
bağımsızlık mücadelesinde tarihî isimlerden birisi
olan Angolalı devrimci, doktor ve şair Neto, bağımsız
Angola’nın da ilk devlet başkanıdır. 17 Eylül
1922’de Angola’nın başkenti Luanda’nm 60 km güneydoğusundaki
Icolo e Benga ilçesinde doğdu. Metodist bir misyoner
olan babası beyazdı, ilkokul öğretmeni annesi
ise siyah. Sömürge döneminde çocuklarını okutma
hakkına sahip olan küçük burjuva bir aileden gelmenin
yararını lise öğrenimi yaparak gördü, bu eğitim
yaşıtlarının arasında ona büyük bir ayrıcalık
kazandırıyordu. Liseden sonra tıp eğitimi yapmak
istiyordu, ancak parası ve Portekiz’e gidecek
imkânı olmadığından sağlık hizmetleri sektöründe
çalışmaya karar verdi. Bu sıralarda, tüm ülkeye
yayılmakta olan ulusal kültür hareketine aktif
olarak katıldı: Portekiz sömürgesi olan Angola’da,
öteki Afrika ülkelerinde olduğu gibi ayrıcalıklı
bir yerli halk tabakası yaratılmak isteniyordu;
“Portekizli Angolalılar” ya da “assimilados” adı
verilen bu tabaka, okur-yazarlık gibi özel niteliklere
sahip Portekiz vatandaşı olma hakkını elde etmiş
yerlilerden oluşuyordu ve bu kesimden çıkan milliyetçi
hareket Portekizlilerin asimilasyon politikasına
karşı direnerek, 500 yıldır yok edilmeye ve ezilmeye
çalışılan geleneksel kültürü diriltmeyi hedefliyordu.
Neto, ‘20’li yıllarda kurulmuş olan Afrika Ulusal
Birliği’nin militanlığını yapan bir öğrenci grubu
içinde aktif çalışmalarda bulundu, bu arada 1948’de
Luanda’da basılan ilk şiir kitabıyla adını duyurdu.
Daha sonra ABD Metodist Kilisesinden burs alarak
tıp öğrenimi için Portekiz’e gitti. Portekiz’de
kaldığı yıllarda Afrikalı öğrencilerin önderlerinden
biri haline geldi ve faşist Salazar yönetimine
karşı yeraltı direnişine katıldığı için birçok
kez tutuklandı. Neto, özellikle hapiste yazdığı
şiirler aracılığıyla halkla doğrudan bir iletişim
kurabiliyordu. Faşist polis örgütü PİDE tarafından
tutuklanıp ikinci kez hapse girdiğinde yazdığı
küçük şiir kitabı “musseques” halkı tarafından
yarım günde tüketilirken, serbest bırakılması
için dünyanın pek çok yerinden aydınlar girişimde
bulundular. Neto, 1957 yılında Amnesty International
(Uluslararası Af Örgütü) tarafından “yılın mahpusu”
seçildi...
Bu baskılar sonunda 1957’de serbest bırakılınca
tıp fakültesini bitirdi ve 30 Aralık 1959’da Angola’ya
döndü. O Portekiz’de hapisteyken, Angola’da Movimento
Popular de Libertacao de Angola (Angola Halk Kurtuluş
Hareketi - MPLA) kurulmuştu. Ülkeye döndüğünde,
şehirlerde işçiler ve ilerici aydınlar arasında
örgütlenmeye başlamış olan MPLA’nın “Angola topraklarındaki”
başkanlığına getirildi. (Militanların çoğu sürgünde
olduğu için, MPLA’nın ana karargâhı Gine’nin başkenti
Konakri’de bulunuyordu.) Ancak kendi ülkesinde
Neto’nun özgürlüğü 6 ay sürdü. Yine tutuklandı:
“Burada hapiste / Şiirler yazacağım / Şiirler
yazacağım Nazım gibi / ve seni düşüneceğim Marina”...
Tutuklanışı üzerine düzenlenen gösterilerde polisin
ateş açması sonucu 30 kişi öldü, 200 kişi de yaralandı.
Luanda’da tutuklu kalmasından tedirgin olan yetkililer,
çözümü Neto’yu sürgüne yollamakta buldular. 1960’da
50.000’i aşkın kitlesiyle MPLA, Portekiz yönetimi
için ciddi bir tehdit oluşturuyordu; silahlı eyleme
başvuran MPLA’ya karşı Portekizliler katliamlarını
boyutlandırdılar; Observer dergisine göre, 1961’de
Angola’da 30 binden fazla kişi öldürülmüş, bazı
köyler tamamen yok edilmişti, Portekiz birlikleri
saldırılarda napalm bombası kullanıyor, kafaları
kesilmiş MPLA militanlarının resimleri sansüre
rağmen dünya gazetelerinde yayınlanıyordu. Bu
fotoğraflardan bazılarını arkadaşlarına gösterdiği
gerekçesiyle Neto tekrar tutuklanınca, serbest
bırakılması için yeni bir kampanya başlatıldı.
Baskılar karşısında Neto’yu serbest bırakan hükümet,
yine de evinde göz hapsine aldı. Ancak MPLA militanları
Neto’yu kaçırdılar ve böylece Neto’nun gerilla
yılları başladı...
MPLA, sadece Portekizlilere değil, FNLA ve UNITA
gibi kontrgerilla örgütlerine karşı da savaşmak
zorundaydı; 1961-75 arasında süren gerilla mücadelesi,
1974’de Portekiz’de askeri diktatörlüğün yıkılışıyla
son aşamasına vardı. Portekizlilerin Angola’yı
terketmesinden ve öteki direniş gruplarının başkentten
çekilmesinden hemen sonra kurulan Angola Halk
Cumhuriyeti’nin başına Neto getirildi. 75 sonrası,
ABD, İngiltere, Güney Afrika, Çin Halk Cumhuriyeti
ve Zaire tarafından desteklenen FNLA ve UNITA
ile “İkinci Bağımsızlık Savaşı” dönemi oldu. Neto
uzun kararsızlıklardan sonra, Kübalılardan yardım
istemeye karar vermişti; bağımsızlık Kübalı askerlerin
gelişinden bir hafta kadar sonra, düşman başkentin
50 km. ötesinde mevzilenmişken ilan edildi...
Kanlı hükümet darbesi girişimlerine, savaşı sürdüren
gerilla gruplarına rağmen sosyalist bir Angola
yaratma yolunda kararlı adımlar atan Neto, 1979’da
tedavi edilmekte olduğu Moskova’da kanserden öldü.
|