Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

M. Çetin

Bir süredir üniversiteli gençliğe soruşturmalarla başlayan saldırı devam ediyor.
Bilindiği gibi Türkiye’nin bir çok üniversitesinde binden fazla öğrenciye soruşturma açılmış, bir kısmı uzaklaştırma cezası alırken bir kısım öğrencinin üniversite ile ilişiği kesilmişti.
Soruşturmalara karşı başlatılan eylemler ve açlık grevleri ise yeni saldırılarla karşılandı. Tutuklamalar, kaçırmalar ve son olarak İ.Ü hukuk fakültesi öğrencisi Önder Babat’ın şüpheli ölümü birbirini izledi.
Üniversitelere dönük bu operasyon Marmara Üniversitesi’nde de aynı amaç doğrultusunda ve biraz farklı bir tarzda devam ettiriliyor. 2003 Aralık ayında M.Ü kampüslerine (Haydarpaşa, Nişantaşı, Göztepe) yüzden fazla kamera yerleştirilmişti. Kurulan M.Ü öğrenci platformu kameraların kaldırılması istemiyle Göztepe kampüsü ve Sultanahmet rektörlük binası önünde birer basın açıklaması yaptı. Hatta Göztepe’deki basın açıklamasına rektör yardımcısı İrfan Güney gelerek öğrencilerle görüşme talep etmiş yapılan görüşmede İrfan Güney öğrencilerin taleplerini not edip bunları yönetim kuruluna taşıyacağını belirtmiştir. Fakat iki hafta sonra rektörlük imzalı tebligatlarda, yapılan basın açıklamaları ile ilgili olarak 20 öğrenciye soruşturma açıldı. Daha sonrasında ise kameraların kaldırılması ve soruşturmaların geri çekilmesi yönünde afişler sivil polisler ve özel güvenlik görevlilerincce indirilmeye çalışılmış fakat öğrencilerin engel olmasıyla afişler indirilememiştir. Tabii ki yıllardır üniversite içinde koridorlara, anfilere afiş asılıyordu. Hatta baştan sona afişlerle donatılıyordu. Fakat bugün afişlere dönük bu müdahalenin amacı tümden öğrencilerin düşüncelerini ifade hakkını elden almaktı. Ve bu konuda Haydarpaşa kampüsünün özgün bir konumu var. Örneğin Göztepe kampüsünde afişler 1 saatten fazla kalamayıp indirilirken Haydarpaşa’da ne özel güvenlikçiler ne de sivil polisler afişleri indiremiyorlardı. Fakat bir süre sonra okul yönetiminin öğrencilerin sesini kısma konusunda kararlı olduğu anlaşıldı. 2 Mart salı günü Haydarpaşa’ya giren sivil polis, özel güvenlikçiler devrimci öğrencilerin koridorda olmamasından yararlanarak afişleri sökmüş ve getirdikleri kamerayla da öğrencileri görüntülemişlerdi.
Polis, ertesi gün de aynı şekilde üniversiteye girmiş, fakat öğrencilerin direnmesi sonucu geri çekilmiştir. 4 Mart perşembe günü ise Radikal gazetesinde bir haber yayınlanmış, M.Ü.’inde öğrencilere yönelik saldırıların devam ettiği 20 öğrenciye soruşturma açıldığı, hatta soruşturma açılan kişilerden birinin 1 yıl önce okuldan mezun olduğu yani öğrenci olmadığı, birinin ise soruşturma gerekçesinde gösterilen eylem saatinde sınavda olduğu yazılmıştı.
Aynı haberde M.Ü.’nin soruşturma açma konusunda sabıkalı olduğu daha öncede cezaevinde olan bir öğrenciye okulda kavgaya karıştığı gerekçesiyle soruşturma açıldığı, başka bir öğrenciye ise afiş asmaya “teşebbüs” ettiği (böyle bir suç disiplin yönetmeliğinde yok) gerekçesiyle soruşturma açıldığı yer almıştı. Yine Radikal gazetesi Göztepe’deki basın açıklamasından sonra rektör yardımcısı İrfan Güney’in öğrencilerle görüşme yaptığı kamera sorununu yönetim kurulu toplantısına taşıyacağını ve öğrencilere soruşturma açılmayacağı yönünde söz verdiği, fakat bu sözlerin soruşturma olarak geri döndüğü belirtilmiştir.
Bu haber üzerine İrfan Güney gezeteyi aramış, kendisine sorulmadan neden böyle bir haber yapıldığını sormuş ve öğrencilerle yaptığı görüşmeyi inkar etmişti. Bu görüşmenin yapıldığı sıralarda, 2 ve 3 Mart tarihlerinde olduğu gibi özel güvenlik görevlileri, bir özel güvenlik kameramanı, bir sivil polis kameramanı ile Üsküdar ve Kadıköy emniyetinden görevli 15 sivil polis üniversite koridorlarına girerek afişleri indirmek istemiş, fakat öğrenciler buna engel olmuştu.
Bunun üzerine tartışma çıkmış, öğrenciler gözaltına alınmakla tehdit edilmişti. Afişleri indiremeyeceğini anlayan polis ve özel güvenlikçiler diğer afişlerin kalabileceğini yalnız BAGEH imzalı afişlerin yasadışı olduğu ve onları indireceklerin belirtmiş ancak devrimci öğrencilerin BAGEH afişlerine de sahip çıkması üzerine öğrencilere tehditler savurarak ordan ayrılmışlardır. Zaten De Facto, Özgür Gençlik ve Sosyalist Barikat okuru öğrenciler ve yurtseverler bu konuda ortak karar almış ve bütün afişlere sahip çıkmışlardı.
Yaklaşık 3 dakika sonra sivil polisler ve özel güvenlikçiler yaklaşık 200 çevik kuvvet polisiyle geri döndü. Belki de Türkiye’de ilk defa bir üniversiteye afiş asıldığı için çevik kuvvet giriyordu. Koridorun iki tarafından öğrencileri sıkıştran polis, bir anfiye girerek ders yapıldığı halde öğrencileri kamerayla görüntülemeye başladı. Bunun üzerine devrimci öğrenciler anfiye girerek polisi teşhir eden konuşmalar yaptılar.
Daha sonra polis diğer anfilere de girdi ve oraları da kamerayla görüntüledi. 8 Mart pazartesi gününden itibaren ise Haydarpaşa öğrencileri imzalı bildiriler dağıtıldı ve imza kampanyası düzenlendi. 11 Mart perşembe günü ise “yasadışı örgüt adına faaliyet yürüten, kişilerin üniversitede olay çıkaracağı, silah ve patlayıcı maddelerin ele geçirilmesi ve suçluların yakalanması” gibi komik gerekçelerle bir arama emri çıkarılmış, teker, teker bütün öğrencilerin çantaları aranmıştı.
Bunun üzerine öğrenciler çantalarının aranmasını, kameraları, soruşturmaları, YÖK tasarısını ve okuldaki polis varlığını protesto etmek için bir basın açıklaması yaptı.
M.Ü.’de baskılar ve mücadele devam ediyor.
Bu arada doğrusu son zamanlarda M.Ü.’de dikkat çeken başka şeyler de olmaya başlamıştır Birden bire 30 tane 1. sınıf öğrencisinin Atatürkçü Düşünce Külübü kurması, İslamcı öğrencilerin okulda ilk defa bildiri dağıtması, okul koridorlarında sürekli kafa tokuşturan öğrencilerin belirmesi ileride gelişecek provokasyonların habercileri gibi görünmektedir. Bütün bu gelişmeler okuldaki atmosferin önümüzdeki süreçte daha da ısınacağını göstermektedir.



 


 





 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul