Pedro Eusse
Gıda ve Meşrubat İşçileri Sendikası Genel Sekreteri
ve Venezuela İşçi Sendikaları Birleşik Konfederasyonu
(CUTV) Genel Sekreteridir. Venezuela İşçi Sendikaları
Birleşik Konfederasyonu günümüzde ülkenin en önemli
sendikal federasyonu olup, Hugo Chavez yönetimindeki
yurtsever, ulusal demokratik hükümetin savunusunda
önemli bir rol oynamaktadır. Pedro Eusse uzun
süredir sendikacılık yapmaktadır ve Venezuela
işçi hareketinin demokratikleşme sürecinin etkin
bir katılımcısıdır. Eusse halen işçi hakları ve
Venezuelalı işçilerin çıkarları için mücadele
etmektedir.
Fight Back!: Bize Venezuela
işçi hareketinden, sendikalardan ve Central Unitaria
de Trabajadores de Venezuela (CUTV), ya da Venezuela
İşçi Sendikaları Birleşik Konfederasyonu’ndan
söz eder misiniz? Ulusal demokratik hareketin
Başkan Chavez’i iki kez seçmesiyle durumda ne
gibi değişiklikler oldu?
Pedro Eusse: Şimdilerde Venezuelalı işçiler
darbe önderlerini ve Venezuela İşçi Konfederasyonu’nudaki
(CTV) karşı-devrimcileri reddediyor. CTV son kırk
yıldır işçilere sırtını döndü, sermayenin ve oligarşinin
yozlaşmış hükümetlerinin çıkarlarına hizmet ediyorlar.
Son dört yılda, tabanda elli sendika CTV’den ayrıldı,
kurulan yeni sendikalar CTV’ye katılmıyor. Değişimi
gerçekleştirirken ilerici sendikalarda bulunan
bizler Bolivar’cı devrime yardımcı oluyoruz; bizim
konfederasyonda, CUTV’da olduğu gibi onu güçlendiriyoruz;
ayrıca Ulusal İşçi Sendikası (UNT) adıyla yeni
bir konfederasyon kuruluyor; onunla da kardeşçe
ilişkiler sürdürüyoruz. Venezuela’da Başkan Chavez’in
başını çektiği demokratik ulusal kurtuluş süreci
çerçevesinde açık bir sınıflar mücadelesi gelişti.
Zenginlerin en gerici kesimleri, ABD şirketlerinin
hemen tümü, işyerlerini kapatarak, işçilerini
sokağa atarak, hükümete ve işçi sınıfına saldırıyorlar
ve bu, her keresinde işçilerin daha yoğun karşı
mücadeleleri ve örgütlenmeleriyle karşılaşıyor.
Fight Back!: George Bush
ve ABD hükümeti 11 Nisan 2002’de Başkan Chavez’e
karşı darbeyi destekledi. Darbe sokaklardaki halk
gücü ve demokratik süreci destekleyen Venezuela
silahlı kuvvetlerinin sadakati sayesinde başarısızlıkla
sonuçlandı. Sendikalar gericilerin başarısız darbe
girişimi karşısında ne yaptı?
Pedro Eusse: Sendikaların Nisan 2002’deki
darbeden sonra tepki gösterecek zamanı olmadığını
itiraf etmeliyim. Darbe 11 Nisan Perşembe gece
yarısından 13 Nisan Pazar gününe dek sürdü; sabahın
erken saatlerinde, halkın ve silahlı kuvvetlerin
eylemleri sonucunda tümüyle yenilgiye uğramıştı.
Yine de 12-13 Nisan arasında, Bolivar’cı ve ilerici
sendikaların önderleri, bizler, darbeye karşı
ve demokrasiye geri dönülmesi için bir genel grev
örgütlemek üzere gizlice eşgüdüm içine girmiştik.
Fight Back!: ABD basınında
sendika önderlerinin, özellikle de petrol işçilerinin
Başkan Chavez’e karşı olduğu izlenimi yaratılıyor.
Haber medyası onu diktatör olarak nitelendirip
sendikaların demokratik süreçlerine müdahale etmekle
suçluyor. Gerçek nedir?
Pedro Eusse: Gerçek şu ki, sendikalar genelde
Başkan Chavez’in karşısında yer almadılar. Aksine,
çoğunluk darbe girişimlerine ve sağcı karşı-devrimcilerin
caniyane eylemlerine etkin biçimde karşı durdu.
Petrol işçilerine gelince, bu sendikanın kimi
gerici yöneticilerinin muhalefette yer aldığı,
açıktır, ancak yılların yozlaşmışlığıyla, onlar
işçilerden destek bekleyemezler. Sendika yöneticileri,
Carlos Ortega gibi, CTV’nin himayesinde çalışıyor,
sadece büyük sermayenin önünde diz çökmeyi reddettiği
ve sağın yozlaşmış politikalarına taviz vermediği
için Chavez’i dikatatörlükle suçluyorlar. Sendikal
örgütlerin demokrasisini kısıtlayan gerçek diktatörler,
onlar. Venezuela’daki son bir kaç yıllık devrimci
süreç içinde toplumun tümü, sendikalar dahil,
demokratikleşiyor; ve önemli olan şu ki, işçiler
sendikal örgütlerinin yazgısının baş aktörleri
haline geldi. İşçiler onları mücadele araçlarına
dönüştürüyor; sendikaların sadece kendi ayrıcalıklarını
ve dev sermaye sahiplerinin gücünü savunan sağcı
yöneticilerin çıkarları doğrultusunda işlememesini
sağlıyorlar.
Fight Back!: Başarısız darbe
girişiminden sekiz ay sonra, zenginler bir kez
daha Chavez’i devirmeye kalkıştılar. Petrol işçileri
sendikasının yöneticileri, şirket patronlarıyla
birleşerek sanayiyi felce uğratmaya, petrol üretimini
sabote etmeye, işçileri işten çıkartmaya koyuldu.
Neden kimi sendika yöneticileri patronlarla birleşti?
CUTV bu sırada ne yaptı?
Pedro Eusse: CTV’nin kimi düzmece önderleri,
örneğin kanun kaçağı Carlos Ortega, Ticaret Odası
patronları ve petrol sanayiinin en üst düzey yöneticileriyle
-tabii büyük medyanın yardımıyla- elele vererek
ulusal ölçekte iş bırakma çağrısında bulundu;
bir yandan da Chavez’i devirmek için sabotaj eylemleri
yürütüyorlardı. Daha önce de belirtildiği gibi,
CTV’nin bu düzmece sendika yöneticileri, kırk
yıl boyunca oligarşik hükümetler döneminde iktidar
ve ayrıcalıklar kazanmış büyük sermayenin çıkarlarıyla
uzlaşan, Yankee emperyalizmine boyun eğen, sağcı
militanlardır. Şimdi Chavez’i iktidardan düşürerek
ve Bolivar’cı Anayasayı ilga ederek, halkın çoğunluğunun
iradesinin tersine, Venezuela’yı zenginlerin daha
zengin, yoksulların da daha yoksul hale geleceği
bir neo-liberalizm cenneti yapmak istiyorlar.
Petrol sanayiinin lokavtı ve sabotajları boyunca,
CTUV karşı-devrimin amaçlarını lanetleyen bir
kampanya düzenledi; pek çok sendika şubesinin
eylemlerde birlikte davranmasını, patronlara ve
darbecilere baskı uygulamasını ve lokavtlarını
başarısız kılmasını sağlayabilmek için örgütlendik.
Fight Back!: Patronların
lokavtları ne sonuç verdi?
Pedro Eusse: Patronların ve petrol sanayi
yönetiminin caniyane eylemi ülkede büyük iktisadi
güçlüklere yol açtı, insanların yaşam standardını
etkiledi. Tabii Chavez’i devirme yolundaki vatan
haini hedeflerine ulaşamadılar; ama nüfusun büyük
kısmına zarar verdiler. Petrol sanayii iki aylık
lokavt boyunca 7.6 milyar dolar kaybetti, gayrısafi
milli hasıla şimdiye kadar görülmemiş düzeyde
düştü; % 11 düzeylerinde seyreden işsizlik oranı
% 20’ye tırmandı. Devrimci hükümet toplumsal yatırımlara
-eğitim, sağlık, konut, istihdam vb.- başvurarak
bu tehlikeli gidişatı engellemeye çalıştı. Dahası,
sağın lokavt ve sabotajlarına tepki olarak, işçi
ve halk hareketleri güç kazandı ve devrime destek
oldu.
Fight Back!: ABD’de Bush’un
kardeşinin vali olduğu Florida eyaletindeki kirli
seçim oyunları sonucunda Yüce Divan’ın seçtiği
bir başkan bulunuyor. California’da Cumhuriyetçi
Parti valiyi düşürebilmek için bir görevden alma
referandumu başlattı. Başkan Chavez de gerici
muhalefetin başını çektiği ve zenginlerle ABD
şirketlerinin desteklediği bir referandumla karşı
karşıya kalabilir. Venezuela’daki sendikalar böyle
bir durum karşısında ne yapar?
Pedro Eusse: İlerici ve devrimci sendika
hareketi Bolivarcı Anayasa’nın geçerliliğini ve
değişim sürecini her alanda savunuyor. Gerici
muhalefet bir görevden alma referandumu tezgahlamakta,
ama Chavez’den kurtulmasını sağlayacak halk desteğinden
yoksun; bunun da farkındalar. Bu nedenle referandumu
gerçekten istediklerine inanmıyoruz. Daha önce
de işaret edildiği gibi, muhalefetin demokrasiye
aldırdığı yok. Bu nedenle, Bolivar’cı devrimi
destekleyen sendika örgütleri, güçlerini halk
hareketiyle birleştiriyor. Tetikteyiz, çünkü muhalefetin,
görevden alma referandumunun gerisinde büyük zenginlerin
ve Yankee emperyalizminin yeni bir istikrarsızlaştırma
ve yıkım planı gizlediğini biliyoruz; bu plan
daha birkaç gün önce Miraflores Sarayı’na (Caracas’daki
hükümet sarayı) bomba atılması gibi şiddet eylemlerinde
açığa çıkmaya başladı.
Fight Back!: AFL-CIO’nun
başarısızlıkla sonuçlanan darbenin tezgahlanmasında
Venezuela Ticaret Odası’yla işbirliği yapan sendika
yöneticilerine yardım ettiğine dair bazı kanıtlar
var. AFL-CIO ile Venezuela sendikal hareketi arasında
hem Venezuela, hem de ABD’li işçilere yarar getirecek
yeni bir ilişkiyi nasıl kurabilirsiniz?
Pedro Eusse: Darbeden kısa süre önce, CTV’nin
AFL-CIO’ya bağlı Uluslararası Dayanışma Merkezi’nin
bir seksiyonundan yüklü bir miktar para aldığını
bilmeyen yok. Anti-demokratik eylemlerde kullanılan
binlerce dolar, CTV’nin sanayi yönetimiyle buluşmasına
yol açtı. Ancak bu kadar da değil; AFL-CIO’nun
Uluslararası İşçi Örgütü’ndeki (OIT) temsilcisi,
yukarıda belirtilen tarzda, CTV lehine ve Chavez
hükümeti karşısında tavır aldı. Bu durumun süreceğinden
kaygılıyız. Buna rağmen, CTV’nin yöneticileri,
Amerikalar Serbest Ticaret Antlaşması’na karşı
çıkan (Küba dışındaki) tek hükümete karşı darbe
planlama ve düzenlenmesinde açık bir rol üstlendi.
Bunun yanısıra, CTV hiyerarşisi, TV kameraları
önünde, 48 saat içinde Venezuela halkının 1999’da
demokratik bir referandumla onayladığı anayasaya
zarar veremeden ülkeyi terk eden diktatör Carmona
Estanga’yı destekledi. ABD sendikacılığının işçileri
ve demokratik güçlerinin AFL-CIO önderliğinden
CTV’nin darbecileriyle ilişkileri konusunda bir
açıklama istemesi gerekir.
Fight Back!: Venezuela toplumunda
böylesi devasa değişimlere yol açan demokratik
süreçteki kişisel rolünüz nedir?
Pedro Eusse: Kişisel olarak, Devrimi, gerici
muhalefetin, özellikle de Yankee emperyalizminin
tehdit ettiği ve pusuda beklediği Devrimi savunmamızı
sağlayabilecek, daha bilinçli, birleşik ve güçlü
bir işçi hareketinin gelişmesine ve sürecin işçi
sınıfı öncülüğünde, insanlık-dışı kapitalist toplumdan
farklı bir toplumun inşaına yönelmesini sağlayacak
şekilde başkalarını saflarımıza kazanmaya katkıda
bulunmayı istiyorum. Başka ülkelerin halklarının
uluslararası dayanışmasının da vazgeçilmez olduğunu
anlıyor ve bunu sağlamak için mücadele etmem gerektiğini
biliyorum.
Fight Back!: ABD sendikaları
ve dayanışma eylemcileri Venezuela’daki sendikalara
ve ulusal demokratik devrime yardım etmek için
ne yapabilirler?
Pedro Eusse: İlk elde, Venezuela’daki gerçeklerin
ne olduğunu bilmek ve savunmak, büyük emperyalist
medya iletişim kurumlarının piyasaya sürdüğü yalanları
alt etmek durumundasınız. İkinci olarak, ABD’nin
Venezuela’nın siyasal işlerine müdahalesine karşı
kitlesel ve güçlü bir muhalefeti yükseltmek gerekir.
Devrimimizle dayanışmanın bu şekilde örgütlenmesi
gerektiğini düşünüyorum - sürekli olmalı ve ABD’nin
bütünü düzeyinde eşgüdüm sağlanmalı- ve en önemlisi,
kendini güçlü bir şekilde hissettirmelidir.
|