Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

Tamer Ermutlu

Sosyalist Barikat 2002 mayısında devrimci sosyalist hareketin geçmişten bugüne değin yarattığı birikimin taşıyıcısı olma ve sol/sosyalist hareketin yaşadığı ağır gerileme sürecine devrimci yenilenme ve çıkış perspektifiyle ileri düzeyden yanıtlar oluşturma hedefiyle yayın hayatına başladı.
Aradan geçen bir yıl bu bağlamda alınan yolun muhasebesini yapmayı ve daha güçlü yürümenin yollarını sorgulmayı ve bulmayı gerektiriyor.
Bu noktada Sosyalist Barikat hangi hedefleri önüne koyarak yürüyor sorusuyla başlayabiliriz.
Sosyalist Barikat rutin bir ideolojik faaliyetin sesi değildir. Sosyalist Barikat devrimci hareketin yaşadığı gerilemeye farklı bir pencereden bakıyor. Yaşanan tıkanıklığın çoğu kez ifade edildiği gibi ne beceriksiz kadroların az çalışması, ne örgütsel yaşamlardaki gerilikler ya da katılımcılığın sınırlılığı, ne de tek başına başkaca tekil alanlardaki teorik ve/veya pratik sorunlardan kaynaklandığını düşünüyor. Bu tür sorunlar elbette ki tek tek devrimci hareketlerin gelişme seyirlerini sakatlayan önemli problemlerdir ve devrimci ve sol hareketler bu sorunlardan şu ya da bu düzeyde etkilenmektedirler. Ancak bu problemlerin tümü daha genel bir problemin birer parçası olarak ortaya çıkmaktadırlar. Bu ise 1990’larla birlikte gelişen yeni tarihsel sürecin hayatın her alanında önemli dönüşümler yaratması ve bu dönüşümlerin çözümlenmesi gereken kapsamlı sorun alanları ortaya çıkarmasıdır. Sadece bu değil, sosyalist hareketin yüzelli yılı aşkın deneyiminin geçmişten bugüne değin pek çok sorun biriktirmesi ve bunların 1990 başlarında reel sosyalizm deneyimlerinin tümüne yakın bir bölümünün çöküşüyle birlikte çarpıcı ve üstünden atlanamaz biçimde önümüze çıkışı söz konusudur. Devrimci sosyalist hareket ve onun ideolojik alandaki sesi olan Sosyalist Barikat sosyalist/sol hareketin yaşadığı tıkanmanın tüm biçimlerinin esas olarak bu bütünlük içinde anlamlı biçimde kavranabileceğini tespit ediyor.
Bu gelişmeler devrimci sosyalistlerin önüne ideolojik, politik, örgütsel, pratik vd. alanlarda bütünlüklü bir görevler silsilesi çıkarmaktadır.

Bütünlüklü Bakış ve Sıçrama
Devrimci sosyalist hareket bu gelişmelerin devrimci çözümünün ve yeni bir devrimci çıkışın ancak bütünlüklü bir yenilenme ve sıçrama temelinde mümkün olabileceği gerçeğinden hareket ediyor. Yeni tarihsel süreci ve sosyalist hareketin geçmişten bugüne taşınan problemlerini anlamadan, politik ve pratik görevlere bu temelde yanıtlar oluşturmadan başarılı bir devrimci çalışma sözkonusu olamaz. Devrimci hareketin ideolojik ve politik alandaki asıl sıkıntısı budur. Nesnel koşulları büyük devrimci gelişmeler için oldukça uygun zeminler sunmasına karşın ciddi bir devrimci gelişmenin ortaya çıkmaması, enerji eksikliği, kadro sorunu vb.’den çok, birikmiş toplumsal enerjiyi devrimci tarzda açığa çıkaracak, eylem düzeyinin, örgütün ve tabii ki bütün bunların temel harcı politik çizginin ve onun arka planını oluşturan ideolojik düzeyin yaratılamamasından kaynaklanmaktadır.
Devrimci sosyalist hareketimiz bu noktada oldukça sağlam bir tarihsel zeminden kalkış yapmaktadır. P-C’mizin yarattığı dogmatizmden uzak, yaratıcı ideolojik ve politik çizgisi ve Türkiye devrimci hareketinin yön tayin edici unsuru olan pratik hattı bugünün sorunlarına yanıt oluşturmada temel dayanak durumundadır.
Devrimci sosyalist hareket bütün bu problemlerin bütünlüklü olarak ele alınması ve somut yanıtların yaratılması sürecini devrimci yenilenme süreci olarak ele almaktadır. Devrimci yenilenme süreci bugün büyük bir devrimci çıkışın/atılımın temellerinin örülmesi olarak biçimlenmektedir. Devrimci yenilenme sürecinin ideolojik alandaki anlamı Sosyalist Barikat’ın 3. sayısında ortaya geniş biçimde ele alınarak, ideolojik yenilenme ve sıçrama olarak tanımlanmıştır. Devrimci sosyalist hareket ideolojik yenilenme ve sıçrama sürecinin görevlerini, devrimci yenilenme sürecimizin esaslı görevleri arasında görmektedir. İdeolojik yenilenme ve sıçrama sürecimizin ideolojik alandaki ana unsuru yeni tarihsel sürece ilk bütünsel yanıtı oluşturacak olan manifesto olacaktır. Sürecin manifestosunun katılımcı bir tarzda yaratılması ideolojik alanda ileri doğru sıçrayışın ana halkasıdır.
İşte Sosyalist Barikat tam da bu noktada bugün bu sürecin gelişmesinin zeminini düzlüyor, bu perspektif içinde konumlanıyor.

Sorun Alanları ve Köşe Taşları
Bu bağlamda, Sosyalist Barikat herşeyden önce ideolojik, politik sorun alanlarını tanımlanıyor. Yaşadığımız sürecin öne çıkan problemlerinin neler olduğunu tespit ediyor. Bu sorun alanlarına ilişkin ön düşünceler/çözümlemeler ortaya koyuyor, devrimci görevlere ilişkin ilk elde öne çıkan noktaları tespit ediyor. Bütün bu noktalara ilişkin yürütülecek daha kapsamlı tartışmalara ve çözümlemelere mevcut ideolojik hattımızla uyumlu çerçeveler sunuyor.
Bu noktada hemen her sayıda yayınlanan uzun inceleme yazıları ile toplumsal yaşamın çeşitli temel alan ve sorunları tarihsel birikimimiz ve güncel durum temelinde bütünlüklü olarak irdeleniyor. Daha ileri çalışmalar için genel çerçeveler sunuluyor. 12 sayıda yayınlanan inceleme yazıları toplumsal ilişkilerin farklı temel boyutlarını bu yaklaşım temelinde birbirini tamamlayan, organik bütünlük oluşturan biçimde irdeleyen çalışmalardır. “Tek Yol Devrim Tek Yol Devrimci Yenilenme”, başlıklı çalışma devrimci sosyalist hareketin sürece ve görevlere ilişkin genel perspektifini ortaya koyarken, “İdeolojik Yenilenme, Sıçrama ve Manifesto” başlıklı çalışma devrimci yenilenme sürecinin ideolojik alandaki sorunlarını ve görevlerini irdelemektedir. “Emperyalizmin Bunalım Dönemleri” başlıklı çalışmada ise tarihsel gelişmeye ve emperyalizmin gelişme seyrine ilişkin perspektifimiz ortaya konulmuştur. Böylece emperyalist-kapitalist sistemin yakın tarihinde yaşanan değişim sürecini anlamaya dönük temel hareket noktaları ortaya konmuştur. Gericiliğin Yeni İdeolojik Zemini Postmodernizm başlıklı çalışmada yeni süreçte emperyalist-kapitalist sistemin restorasyon programının temel dinamiklerinden biri olan ve toplumsal/kültürel alandaki kapsamlı saldırısının ideolojik arka planını oluşturan Postmodernizm irdelenmiş ve bu saldırıya karşı devrimci mücadelenin zeminleri ana hatları ile ortaya konmuştur. “Devlet Üzerine Notlar” ve “Devlet, Değişim ve Devrimci Olanaklar” başlıklı çalışmalar ile bir yandan ML hareketin tarihsel teorik birikimi ortaya konurken, bir yandan da kapitalist devletin tarihsel gelişme seyri ve burjuva siyaset alanının ve devletin günümüzdeki biçimlenişi ve işlevleri, bu bağlamda ortaya çıkan devrimci olanaklar ana hatları ile ortaya konulmuştur. “İşçi Sınıfının Bileşenleri ve Tarihsel Rolü Üzerine Notlar”, ve “İşçi Sınıfının Günümüzdeki Yapısı ve Devrimci Görevler” başlıklı çalışmalarda işçi sınıfının yapısı, tarihsel rolü, neoliberal politikaların yarattığı sonuçlar bağlamında güncel durumu ve devrimci sosyalist hareketin siyasal ve sendikal görevleri ana hatlarıyla ortaya konmuştur. “Yeni Süreçte Ulusal Sorun, Anti-Emperyalist Mücadele, Ulusalcılık ve Bağımsızlık” başlıklı çalışmada bir yandan ML hareketin ulusal soruna ilişkin teorik ve pratik birikiminin ana hareket noktaları, kılavuz ilkeleri derli toplu biçimde ortaya konurken, öte yandan yeni tarihsel süreçte ortaya çıkan ve pek çok kafa karşıklığına neden olan yeni tipteki ulusal sorunlara ilişkin devrimci yaklaşımın öncülleri ortaya konmuştur.
“Yeni-Sömürgeci Yapı ve Günümüzde Türkiye’nin Sınıf İlişkileri” başlıklı çalışmada ise yeni-sömürgeciliğin son 20 yılda neoliberal politikalar ekseninde geçirdiği evrim ve bu bağlamda Türkiye kapitalizminin ve sınıf ilişkilerinin durumu ve ortaya çıkardığı yeni sorunlar ve devrimci olanaklar irdelenmektedir.
Görüldüğü üzere, Sosyalist Barikat hemen her sayısında sürecin temel bir sorununu ele alıyor, nesnel durumu, ortaya çıkan yeni sorunları ve devrimci olanakları irdeliyor ve devrimci çözümün ilk halkalarını ortaya koymayı hedefliyor. Bunların yanı sıra, tarım, bankacılık vb. gibi güncel ancak önemli sorunlar da bu çalışmaları tamamlayıcı biçimde ele alımaktadır. İdeolojik yenilenme ve sıçrama sürecinin önü bu ilk halkların oluşturulmasıyla düzlenmektedir.
Bunun yanı sıra, parti ve kadro/insan sorununu güncel olarak öne çıkan boyutları bağlamında düzenli olarak irdeleyen ve perspektif sunan yazılar ön açıcı nitelik taşıyor. Sosyalist Barikat’ın Parti ve Kültür başlıklı bölümünde ve başkaca yazılarda yer alan çalışmalar ML’in bu sorunlara ilişkin tespitlerini yineleyen tekrar yazıları olmaktan uzak durarak, hayatın önümüze çıkardığı sorunlara, temel ve güncel görevlerimizin ufku ile yanıtlar arayan çalışmalardır. Bu çalışmaları da esas olarak daha güçlü ve örgütlü olarak geliştirilecek katılımcılığı esas alan daha kapsamlı çalışmalara giriş olarak ele almak gerekiyor.

Güncel ve Genelin Bütünlüğü
Sosyalist Barikat temel sorunları ele alırken, güncel gelişmelerin uzağında durmuyor. Güncel politikadan kopan bir siyasal duruşun devrimci bir pratik geliştirimeyeceği gerçeğinden hareketle hemen her önemli güncel gelişmeye ilişkin devrimci sosyalizmin tavrını, pratik önerilerini ve duruşunu ortaya koyan çözümlemeler geliştiriyor.
Devrimci sosyalist hareket enternasyonal bir harekettir ve nihai kurtuluş tüm dünya proletaryasının ve ezilen halklarının mücadelesinin ürünü olacaktır. Bu ilkesel yaklaşımın pratik karşılığı ise günümüzde oldukça zayıftır. Dünya sol ve devrimci hareketinin yaşadığı genel gerileme atmosferinde ideolojik ve pratik alanda ciddi kırılmaların yaşandığı, genel bir keşmekeşin egemen olduğu açıktır. Bu noktada, dünya devrimci ve sol hareketlerinin durumunu, sorunlarını, yaşanan süreci ve ortaya çıkardığı görevleri nasıl ele aldıklarını öğrenme ihtiyacı her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor.
Sosyalist Barikat bu noktada dünya devrimci ve sol hareketinin konumunu ortaya koyan çalışmalara özel bir önem veriyor ve mümkün olduğunca geniş yer vermeye çalışıyor. Sosyalist Barikat’ın çeviri sayfaları bu bağlamda bir tercihi de ifade ediyor. Sosyalist Barikat sol yayınlarda yaygın olan Batılı sol entellektüellerin çalışmalarını yayınlama yaklaşımından kendisini ayırıyor. Bu tür çabaları tamamen yararsız görmese de, devrimcilerin yüzlerini esas olarak dünyanın çeşitli bölgelerindeki devrimci hareketlere dönmesi gerektiğini düşünüyor. Sosyalist Barikat devrimci güçlerin enternasyonal birliğinin temel görevlerden biri olduğu bilinciyle dünyadaki devrimci ve sol hareketlerin durumunu, gelişmelere bakışını, geçmişteki duruşlarıyla bugünkü konumlanışları arasındaki ilişkiyi anlamayı öncelikli bir sorun olarak önüne koyuyor. Bu noktada, dünyadaki devrimci hareketlere, çeşitli ülkelerdeki politik gelişmelere ilişkin ikinci, üçüncü elden değerlendirmeler yerine, nispeten güçlü devrimci gelişmelerin yaşandığı ülkelerdeki devrimci hareketlerin doğrudan kendileri tarafından kaleme alınmış materyallerini sunuyor. Bu ülkelerdeki devrimci hareketlerin manzarasını anlamaya, onlardan öğrenmeye, onların duruşunu kavramaya çalışıyor. Bu bağlamda son bir yılda Filistin, İran, Irak, Kolombiya, Venezuella, Meksika, Bask, Bolivya, ve Brezilya’daki devrimci hareketleri ve gelişmeleri tanıtan çeviriler yayınlandı.

Politik Düzeyi Koruyarak
Sosyalist Barikat kimi şeylerden ise özel olarak uzak durmaya çalışıyor. Bunların başında ideolojik mücadele adına girişilen sol içi geri ve yararsız polemikler geliyor. Sosyalist Barikat yaşanan ideolojik keşmekeş ortamında ideolojik mücadelenin ana hedefi olarak burjuvazinin saldırılarına karşı direnç noktaları oluşturmayı ve taaruzlar geliştirmeyi saptıyor. İdeolojik mücadelede diğer sol hareketlerin duruş noktaları ile mücadeleyi öncelikli bir sorun olarak ele almıyoruz. Bu gereksiz bir şey olduğu için değil, ama nesnel durumdan çıkardığımız bir tercihtir. Günümüzde geniş emekçi yığınların düşünce dünyasını kirleten ve boğucu bir atmosfer yaratan ana unsurun burjuvazinin geliştirdiği nesnel ve düşünsel saldırlar olmasından ötürüdür öncelikle. Öte yandan, devrimci ve sol hareketlerin yaşadığı derin ideolojik keşmekeş ve oldukça yaygın olan üslupsuz tartışma yönteminden uzak durmak da bir başka etken durumunda. Kısacası, yüz kez yazılıp söylenenlerin, dar ufuklu ve kimi zaman basit küfürleşmelere dönüşen tartışmaların içinde boğulmak istemiyoruz. Yüzümüzü hayatın sorunlarına, bu sorunları içinde potansiyel olarak varolan devrimci dinamiklerin açığa çıkarılmasına dönüyoruz.
Devrimci sosyalistler açısından Sosyalist Barikat’ın bir yılı pratik açıdan da özel önem bir taşıyor. Güçlü ve net politik duruşların, ortak politik reflekslerin gelişmesi, günlük politika ve pratiğin berrak fikirler ve duruşlar üzerinden üretilmesi, sağlam ve kesiksiz bir politik eğitimin/politikleşmenin gerçekleşmesi ancak süreklileştirilmiş, mümkün olduğunca sık periyodlu bir yayın (dergi, gazete, broşür, kitap, bildiri vb.) faaliyeti ile mümkündür. S. Barikat yayın pratiğimizde istikrarlı bir yayın periyodunun/üretkenliğinin (içeriği, kaliteyi periyoda feda etmeden) başarıldığı bir yılı geride bıraktı. Barikat’ın yayın geleneğinde pek çok nedenden ötürü tutturulamayan yayın periyodu istikrarı ilk kez Sosyalist Barikat’ın bir yıllık pratiğinde yakalandı. Bunun hem teorik-siyasal, hem de moral açıdan devrimci sosyalistler için özel bir önemi var.
Herşeyden önce, hayatın önümüze koyduğu devasa teorik ve politik sorunlar sözkonusu iken ve gelişmeler olanca hızıyla akarken, kesikli ve istikrarsız yayın faaliyeti bir yandan hayat karşısında düşünsel olarak geriye düşmeyi getirirken, bir yandan da devrimci sosyalistlerin gelişmeler karşısında iç bütünlüğü olan, süreklileşmiş, ortak politik tavırları hızla geliştirebilmesini engellemekteydi. Devrimci sosyalist hareketin birikimi çok daha fazlasını gerçeklemeyi olanaklı kılarken uzun aralı istikrarsız yayın pratiğinin yarattığı bozucu moral atmosfer hak edilen bir durum değildi. Bu durum son bir yıllık pratikle aşılmıştır. Bu noktadan itibaren yakalanan periyod ve üretim istikrarının sürekliliğini sağlamak, yayın faaliyetini farklı etkinlikler, üretkenlikler zeminde daha ileri taşımak devrimci sosyalistlerin yayın alanındaki temel problemi olmak zorundadır.

Katkı ve Katılım
Öte yandan, devrimci sosyalistler ile ideolojik ve kurumsal bir varlık olarak Sosyalist Barikat arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı ve verimli hale getirilmesi noktasında öteden beri varolan kimi problemler hala sürmektedir.
Bunlardan birincisi ve belki de en önemlisi devrimci sosyalistlerin hala yayının üretiminde yeterli katkıyı yapmamış olmalarıdır. Sahip olunan birikimin önemli bir bölümü henüz yayına akmamıştır. Bu belki kronik bir sorundur ve daima bir ölçüde varolacaktır. Ancak devrimci yenilenme sürecimizin mantığı açısından bu durum artık hiç bir biçimde kabul edilemez bir geriliktir ve istisnai bir durum haline getirilmek zorundadır. Daha önceki süreçlerde, yayın faaliyetindeki pratik istikrarsızlıklardan ve diğer nedenlerden kaynaklanan üretkenlik zayıflıklarını mutlaka aşmak durumundayız. Bu bağlamda her devrimci sosyalist özgül pratik zorunlulukların yarattığı engeller dışında birikimini yayın faaliyetine akıtmak için zaman ve emek harcamalıdır. Yayın faaliyeti sınırlı sayıda insanın değil, tüm devrimci sosyalistlerin katıldığı bir üretkenliğin ürünü olarak biçimlenmek zorundadır. Yaratılan düşünsel zenginliğin artan bir ivme ile gelişmesi buna bağlıdır.
İkinci olarak ifade edilebilecek problemli nokta, devrimci sosyalist saflarda Sosyalist Barikat’ın tartışılmasına, kavranmasına dönük düzenli etkinliklerin, eğitimlerin istenen noktada olmamasıdır. Sosyalist Barikat salt bir entellektüel üretim ve derdini anlatma çabasının ürünü değildir. Daha ötesinde ve önemlisi, devrimci bir pratiğin ideolojik, politik kılavuzudur. Bu rolünü oynayabilmesi için her şeyden önce her devrimci sosyalistin bilincinde güçlü bir yer edinmesi ve özümsenmesi zorunludur. Bu ise salt okuma yoluyla olamaz. Devrimci sosyalistler yayının saflarda ve dışımızda (kitle ilişkilerinde, diğer sol hareketlerin insanları arasında vb.) tartışılması ve pratik mücadele ile bağının kurulması ve bu temelde özümsenmesi için düzenli biçimde etkinlikler geliştirmeli ve çaba harcamalıdırlar. Bunlar ertelenemez ve zorunlu görevlerdir.
Bir diğer problem ise Sosyalist Barikat’ın hak ettiği ölçüde işçi sınıfına, emekçi insanlara, aydınlara ulaşamıyor oluşudur. Bu problemin çözümü esas olarak elbette ki, devrimci sosyalist hareketin hayata kendi stratejik çizgisi temelinde güçlü politik-pratik müdahaleler geliştirebilmesine bağlıdır. Esasen böylesi bir müdahalenin temelinin örülmesi sürecinin yaşandığı bugünkü koşullarda yayının kitlelelerle buluşmasında ciddi sınırlılıklar yaşanması elbette ki süpriz değildir. Bu noktada, şu anda asıl problem, devrimci sosyalistlerin bu yöndeki çabalarının taşıdıkları potansiyele nazaran oldukça sınırlı olmasıdır.
Yayın organının dağıtımını ciddi bir iş olarak ele almayan, bu yoldan sınırlı da olsa yaratılacak ilişki damarlarını göremeyen bir devrimci sosyalistin süreci kavradığından, sürecin sınırlı olanaklarını büyük güçlere çevirmenin bilincine sahip olduğundan sözedilemez. Bu bağlamda, Sosyalist Barikat’ın dağıtımını daha da yaygınlaştırmak, ulaşabildiğimiz her emekçiye, aydına ulaştırmak, bu çabayı düzenli, programlı bir etkinliğe dönüştürmek her devrimci sosyalistin asli görevlerinden biridir.
Bu çalışmada gereken özeni ve çabayı göstermeyen devrimci sosyalistin asli görevlerinden birini yerine getirmediği ve böylece doğru ve bütünlüklü bir devrimci pratik geliştirmediği açıktır. Önümüzdeki süreçte her devrimci sosyalist, yayın karşısındaki bu sorumluluğunu yerine getirmek için özel bir çaba harcamak zorundadır.
Son olarak bir başka problemli nokta olan Sosyalist Barikat’ın dilinin yalınlaştırılmasından sözedebiliriz. Bir teorik, politik yayın organı olarak Sosyalist Barikat’ın dilinin aşırı bir basitleştirmesi sözkonusu olamaz. Ancak cümlelerin kuruluşundan, kullanılan kavramların seçimine değin yalınlığın, asgari bir çabayla anlaşılır olmanın sağlanması zorunludur. Sosyalist Barikat bu noktada belli sıkıntılar taşıdığının farkındadır. Bu sıkıntıların asgari düzeye çekilmesi bundan sonraki yayın sürecinin asli görevlerinden biri olarak ele alınacaktır.
Toparlayacak olursak; bir yıllık süreçte ışıltılı bir yayın organı yaratılmıştır. Hayatı bütünlüklü olarak sorgulama, anlama ve değiştirmek için kılavuz çözümlemeler üretme çabası içinde olan, mücadelede oklarını oligarşiye ve emperyalizme çevirmiş berrak ve düzeyli bir yayın pratiğidir önümüzde duran.
Yaratılan bu düzey sadece bizim tespitimiz değildir. Sosyalist Barikat’ı takip eden tespitlerine katılsın ya da katılmasın hemen hemen herkesin ortaklaştığı bir noktadır.
Bu ışıltıyı daha da güçlendirmek, emekçi kitlelere taşımak, önümüzdeki sürecin yayın alanındaki asli görevidir.

 
 
 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul