Bahar ağırdan da olsa geliyor. Belki havalar
hala soğuk, ama meydanlar sıcak. Savaş siperlerinden
önce meydanlar ısınıyor sloganlarımızla, sıkılı
yumruklarımızla. Üstelik bu defa dünyanın dört
bir köşesinde aynı duygularla, aynı insan kalabalıklarıyla
dolup taşıyor meydanlar. Tarihin bittiğini büyük
bir aceleyle ilan edenler, kendi saldırganlıklarıyla
yarattıkları bu manzarayı nasıl yorumlayacaklar
bilemiyoruz ama tüm dünya ilerici ve demokratik
güçlerinin bu dinamik refleksi, bu defa ’90’lı
yılların karamsarlık bulutlarını dağıtmada, henüz
belli belirsiz olan umudun yeniden yeşermesinde
bereketli bir toprak olacağa benziyor. Bu umudun
yeşermesi biraz da biz devrimci sosyalistlerin
görevleri karşısındaki tavırlarıyla ilgili olacaktır.
Sosyalist Barikat’ın bu sayısında bu umudun nereden
ve nasıl yeşertilebileceği konusunda ipuçları
bulabileceğinizi umuyoruz.
Yine bu sayımızda, sürece bütünlüklü bakabilmede
bir pusula oluşturabilecek “bunalım dönemleri”
kavramının açılmaya çalışıldığı bir yazımızı bulacaksınız.
Dünyanın yarısını oluşturan kadınlar ise Mart
sayımızın bir diğer ağırlıklı konusunu oluşturuyor.
Yine bir Mart ayında dünyayı proletarya iktidarı
denen bir olguyla tanıştıran Paris Komünarlarının
gözlerindeki ışıltı ise Lenin’in eserinden yansıyıp
günümüze geliyor, sayfalarımıza uğrayıp geleceğe
uzanan sonsuzlukta yol gösteriyor... Yeni bir
sayıda, yeni ışıltılar, yeni umutlar ve yeni sıcaklıklarda
buluşma dileğiyle.....
|