Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

D. Welsh, G. Morris
Sol Yayınları

Kitap tanıtımı sayfamızda bu kez basım tarihi oldukça eski bir kitabı ele almamız okurlarımıza belki biraz garip görünecektir. Amerikan işçi hareketinin tarihini iyi bilen gazeteciler olan Welsh ve Morris’in kitabının Türkçe basımı 1969 tarihli ve her kitapçıda bulunması da pek kolay olmayabilir.
Ama tarihin bazı kesitleri, çok önemlidir ve o kesitte olanların iyi bilinmesi, bugünün gelişmelerini anlayabilmek açısından özel bir anlam taşır. Vietnam yılları da sadece Vietnam ve dünya halkları için değil, Amerikan halkı ve işçi sınıfı açısından da böyle bir öneme sahiptir.
Kitapta, özellikle Welsh’in yazdığı Pasifikasyon bölümü, CIA’nın kontra faaliyetlerinin açıklanması açısından eşi bulunmaz bir kaynak oluşturuyor. “Komünistleri kendi oyunları ile yeneceğiz, horozlarını boğazlayacağız, gerekirse kadınları ve çocukları da; bu, komünistlerin halk üzerindeki etkisini silene dek sürecek...” diyen CIA yetkililerini anlatıyor örneğin. Vietnam kasabı CIA ajanlarından Bob Wayne’ın “Artık bir insan sadece Vietkong’a benzese bile, bu onun öldürülmesine ya da kampa konulmasına yetecektir ve bu iş, halkın, kendi hükümetiyle işbirliği yapmasını öğrenmesine dek böyle devam edecektir” dediği bir savaştır bu. Köylerin yakılması, kelle avcısı özel timler, ispiyon şebekeleri ve bütün diğer kirli işler... Komünist bir teğmenin kellesine 42 dolar, eyalet komutanınkine 4200 dolar... Hepsi tanıdık gelen şeyler bunlar.
Bu arada tanıdık gelen başka bir yüz de var kitapta: Honcho (Kasap) adıyla anılan ABD Vietnam Büyükelçisi Robert Komer... Hani şu sonradan, tam da devrimci mücadelenin geliştiği yıllarda 1969’da Türkiye Büyükelçiliğine atanan ve ODTÜ’de devrimci öğrenciler tarafından arabası yakılan Komer... Sahra Kuvvetleri, Eyalet Keşif Birlikleri adı altında yaratılan “korucu” güçleri, Özel Şube adıyla anılan korkunç işkence merkezleri, zindanlarda başlatılan “pişmanlık” kampanyaları ve katliamlar, Stratejik Köy ya da Toplama Kampları, Devrimci Kalkınma Programı adı altında uygulanan kandırma çabaları, vb. hepsi onun döneminin başlıca uygulamaları olarak öne çıkıyor. Bütün program ve uygulamaların temel maddesi ise çok basit bir ilkeye dayanmaktadır: Hareket eden her şeyi vur!
Bütün bu iğrenç katliamcı politikanın ABD’deki ayağını ise Morris, uzun uzun anlatıyor. Zaten işin başından beri her zaman CIA ile işbirliği içinde olan (ve bu arada TÜRK-İŞ’in örgütlenmesinde de hatırı sayılır payı olan!) Amerikan İşçi Federasyonu (AFL-CIO) dönem boyunca bu kirli politikaların en büyük faktörü olarak öne çıkıyor.
Özellikle CIA’dan aktarılan büyük fonları Asya, Afrika ve Latin Amerika’da kullanarak uydu sendikalar yaratmak, devrimci işçi hareketlerine karşı yürütülen kontra faaliyetlerini organize etmek, gerektiğinde gangster ve katillerle işbirliği yaparak işçi hareketini solculardan temizlemek... AFL-CIO’nun işleri bunlardır ve çoğu da artık resmi düzeyde de açıklanmış, reddedilmeyen faaliyetlerdir. General Eisenhower’in belirttiği gibi asıl gücü onu yönetenlerin her zaman “asker-sanayici ittifakı”ndan gelmelerinden kaynaklanan CIA, böylece yalnızca askeri işlerle uğraşmamakta, bunun yanı sıra “sivil” alanı da kontrol etmektedir. Özellikle de yeni sömürgelerdeki işçi sınıfı hareketi, sendikalar her zaman ilgilerini çekiyor.
Morris’in bu konuda verdiği tek tek ülke örneklerinin hepsi bir birinden ilginç ve çarpıcı... O kadar ki, sadece CIA-Sendika işbirliğinin bu somut örneklerini görmek ve Türkiye’de olup bitenleri yeni bir gözle yeniden ele almak için bile okunabilecek bir kitap elimizdeki.
Sonuç olarak Sosyalist Barikat okurunun ara sıra gerilere dönüp, dünya devrim ve karşı devrimler tarihinin sayfalarında gezinmesinde fayda var. Bugünü ve geleceği anlamak için...

 

 
 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul