Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 


Tekel Direnişi Artık Türkiye
İşçi Sınıfı Tarihinin Bir Parçasıdır

Birlikte Kazanacağız!

24 Şubat 2010

Tekel işçilerinin onurlu direnişi, bugünlerde artık kritik bir aşamaya gelmiş durumda. Aylardır dişini sıka sıka direniş çadırlarına tahammül eden hükümetin direniş alanını boşaltmak için verdiği süre Şubat sonunda doluyor. İki ayı aşkın süredir Ankara'nın göbeğinde bütün baskılara ve zulme karşı direnen Tekel işçileri, şimdi artık daha fazla dayanışmayı ve desteği istiyor.
Öte yandan direnişin Türk-İş yönetimi ve aslında bütün diğer sendikalar açısından taşınamaz bir yük haline geldiği ve bir biçimde bu işin içinden sıyrılmayı tasarladıkları da görülüyor. Tekel direnişi bu bakımdan tabanın zorlayıcılığı konusunda daha önce 1990'da Zonguldak'ta yaşanan duruma benzer bir tabloyu açığa çıkardı. O süreçte olduğu gibi, şimdi de direnişe neden olan durumun sertliği ve yakıcılığı herkesi zorladı, zorluyor. Daha açıkçasını söylemek gerekirse sendikal yönetimler, konunun aşırı sertliği nedeniyle şimdiye dek bir çıkış (ya da kaçış) yolu bulamamanın sıkıntısını yaşadılar, yaşıyorlar. "Kimseye bir zarar vermeyen", dolayısıyla hayatı da fazla etkilemeyen "genel grev"lerle durumu kurtarmaya çalışıyorlar ama o bile yetmiyor. Emekçi kitlelerin direnişe olan sempatileri ise tartışmasız biçimde ortada. Direnişe destek vermek için her gün eylem alanına gelen binlerce emekçinin yanında, son derece berbat organizasyonlara rağmen bütün illerden Ankara seferlerine katılan on binlerce işçi, emekçi, öğrenci, bunu net biçimde ortaya koydular, koyuyorlar. Doğru dürüst otobüs bile tutulmadığı, sendikalar "dostlar alışverişte görsün" gevşekliği ile davrandıkları halde insanlar her çağrıda Ankara'nın yolunu tutuyorlar, yürekleriyle, bütün ruhlarıyla Tekel işçilerine katkı sunmaya çalışıyorlar.
Bugün işler artık zorlu bir dönemeçtedir. Artık daha fazla destek ve işler nereye varırsa varsın en azından onların kaderini paylaşmak kesin bir zorunluluktur. Direnişin bugünkü noktasında Tekel işçileri, tek tek nasıl insanlar olduklarından, hatta tek tek siyasi düşüncelerinden de bağımsız olarak neoliberalizme karşı duruşun ön cephesinde duruyorlar ve direniyorlar.
Tekel işçisi, hepimiz için, hepimizin ruhuyla orada direniyor. Ankara herkesi, hepimizi, bütün emekçileri ve devrimcileri bekliyor.
Bugün emekçilerin birliğinin bir kez daha gösterilmesi gereken gündür.
Bugün Dursunbey madencilerinin acısının öfkeye dönüştürülmesi gereken gündür.
Egemenlerin kirli çekişme ve tepişmelerinin sahnesi olan Ankara, hayatın gerçek sahipleri, oyunun gerçek aktörleri ile değişiyor, güzelleşiyor. Bu güzelliğe kendi varlığımızı katmak onurdur. Bu gerçek, çadırlar yıkılsa da, Tekel işçisi Ankara'dan sökülüp atılsa da değişmeyecektir. Bu noktadan sonra artık Tekel işçisi yense de yenilse de emekçilerin kalbinde yerini almış, tarihin sayfalarına eklenmiştir.

Yaşasın Tekel İşçilerinin Direnişi.
Yaşasın Emekçilerin Birliği

24 Şubat 2010

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul