Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

 

Ve Sıra TEKEL'de!

İzzettin Önder
Cumhuriyet

Ekonomide işler sıkıştıkça hükümet halka abanıyor, ama halk artık dayanamıyor! Borç faizleri bütçeyi sıkıştırdıkça, uzun dönemli politikaları kısa dönemli kazançlara kurban eden hükümet, vergi affına, hatta ''hileli vergi affı'' na giderek bazı kesimlere trilyonlar bağışlarken öte yandan bütçede kamu harcamalarını baskılamakta, kamu çalışanlarının ikramiyelerini erteleyebilmekte, varlık satışına gitmekte vs.. vs...

Geçen hafta değerli eski bir bürokrat dostla sohbet ederken çok çarpıcı şeyler öğrendim. Bu hafta, önce bu bilgilerimi farazî bir senaryo içinde aktarayım, sonra da TEKEL'e döneyim. Diyelim ki özelleştirilen bir KİT'e talip oluyorsunuz. Bunun için nakit paranızın olmasına fazla gerek yok, zira bir bankadan bu kaynağı temin edebilirsiniz. Kaldı ki buna da gerek olmayabilir, zira ödemeyi taksitlendirebilirsiniz. Diyelim ki taksitinizi ödeyemediniz, ne gam! Bu durumda ÖİB de atlanarak en üst düzeyden, yani bakandan, yeni taksitlendirme takvimi alabilirsiniz. Eğer buna karşı çıkan bir bakan olursa, bu işler ondan alınarak o bakan cezalandırılır. Kendisinden bu görevin alındığı bakan niçin hâlâ o mevkide durur, onu da ancak kimilerinin sivil toplum örgütü olarak tanımladığı tarikatlar bilir. Gelelim bankaya, banka da malum sivil toplum örgütünden teminat mektubunuzu nakde çevirmeme talimatını almış olabilir. Bundan daha büyük bir nimet olur mu! Bu senaryoya ulaştıktan sonra, ''devlet'' i bir kaşık suda boğacak kadar demokrat olan bazı çevrelerin niçin şiddetli özelleştirme taraftarı olduklarını çok net olarak anlamış oldum. Demokrat bir insan, hele de bireyin devlet için değil de, devletin birey için olduğu görüşüne inanıyorsa, devletin bir vatandaşı için böyle bir hizmette bulunmasına, onun işini kolaylaştırmasına niçin karşı çıksın ki!

****

Bu hafta, söz verdiğim üzere biraz da TEKEL'in özelleştirme kutsal işleminden söz etmek istiyorum. Devlet sadece kendi vatandaşlarına değil, aynı zamanda millete fedakârca hizmet vermek üzere dış ülkelerden gelmiş olan kurumlara da şefkat elini uzatarak, söz konusu yabancı holdinglerin ve bu arada büyük fedakârlıklarla bu devlerle ortaklık ilişkisine girmiş olan büyük yerli holdinglerin de dünyaca ünlü Türk konukseverliğinden mahrum olmasını engellemiş olmaktadır.

****

TEKEL; ilk madde alımlarını takiben, üretimden satışlara dek tüm faaliyet kademelerinde yurt çapında örgütlenmiş güçlü bir kurumdur. Nitekim TEKEL, 950 toptan satıcı ve 176 bin dolayındaki bayi örgütlenmesi ile ürünlerini tüketiciye ulaştırmaktadır. TEKEL sadece yurtiçinde örgütlenmiş bir kuruluş olmayıp Kıbrıs'ta ve yurtdışında da ortaklıklara ve iştiraklere sahip bulunmaktadır. TEKEL Genel Müdürlüğü'nün yıllık yüzde 7 ile yüzde 350 arasında değişen oranlarda düzensiz bir artış hızı sergileyen yatırımları, 2000 yılında 50 trilyon TL'lik bir gerçekleşme göstermiş ve 2001 yılı için de 80 trilyon TL'lik yatırım planlanmıştır. Yatırımlar, 1995 yılına kadar ancak milyarlarla ifade edilen düzeyde seyrederken 1995 yılında yüzde 350 oranında bir artışla, 3 trilyon TL'nin üzerine çıkmıştır. O yıldan itibaren yatırımlar daimi olarak yüzde 100'ün de üzerinde yüksek oranlarda seyretmiştir. 2000 yılı itibarıyla TEKEL ürünlerinin satış değeri, İSO verilerine göre, 500 büyük sanayi kuruluşun toplam satış hasılatının yüzde 10'una, İSO üyesi 229 büyük sanayi kuruluşun toplam satış hasılatının ise yüzde 20'sine tekabül etmektedir. Bu boyutlar Türkiye'de tütün ve alkollü içecek tüketiminin önemi kadar, bu sahada henüz güçlü konumunu yitirmemiş olan TEKEL'in de önemini ve özelliğini ortaya koymaktadır. 2001 yılı esas alınarak TEKEL'in kamu gelir sistemine vergi, fon ve katkı payları yoluyla yaptığı katkılar, aynı yıllara ait çeşitli kamu gelir kalemlerinden konsolide bütçe vergi gelirlerinin yüzde 4.0'ü, gelir vergisinin yüzde 12.3'ü, kurumlar vergisinin yüzde 47.6'si, servetten alınan vergilerin yüzde 350.0'si, dahilde alınan KDV'nin yüzde 20.7'si, akaryakıt tüketim vergisinin ise yüzde 25.7'si kadardır. TEKEL'in kamu kesimine ikinci katkı kanalı da kurum kârıdır. 1995 yılında 7.309 milyar TL tutarındaki kâr, 1997 yılında 24.027 milyar TL tutarına çıkmış, fakat 1998 yılında 15.173 milyar TL tutarına gerilemiştir. Daha sonra tekrar yükselişe geçmiş olan kâr, 1999 yılında 58.720 milyar TL'lik zararı hariç, 2000 yılında 69.767 milyar TL, 2001 yılında ise 50 trilyon TL değere ulaşmıştır. TEKEL'de 1985 yılında 57.613 olan istihdam düzeyi, yıllar itibarıyla azaltılarak 37.551 rakamına indirilmiştir. Tütün ekicisi durumda olan 600 bin dolayında ekiciye ve bunların aileleriyle birlikte 3 milyon kişiye geçim sağlayan TEKEL, tarımdan sanayi alanına yayılmış önemli bir istihdam ve gelir kaynağıdır.

****

Tütün ve alkollü içecekler piyasası, sağlık ve sair nedenlerle Batı dünyasında daralmaktadır. Bu nedenle bizim gibi ülkelere, hem de yerli holdinglerle ortaklık kurarak gelmiş olan yabancı üreticiler önündeki ulusal dev engel TEKEL'dir. Bu nedenle, TEKEL kaldırılmalıdır! Bu satıştan elde edilecek olan, varlıkların çok altındaki beş on kuruş da çok önemli değildir, önemli olan büyük holdinglere hükümet olarak hizmet sunmaktır. Zaten devlet, holdingler ve özel sermaye için vardır! Sanırım, hükümetin ve kendilerini demokrat sanan bazı çevrelerin görüşü de bu olsa gerek! Bu durumda, acaba bu siyasilere oy vermiş olan halk ne görüştedir!

 
 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92