Kocaeli Hücre Tipi Cezaevi
A. Karabina
|
16 Haziran Cuma günü Kocaeli F Tipi Cezaevi bir grup
meslek odası temsilcisi tarafından inceleme amacıyla
ziyaret edildi. İstanbul Barosu Cezaevi Çalışma Grubu,
İstanbul Tabib Odası İnsan Hakları Komisyonu, Elektrik
Mühendisleri ve Mimarlar Odası temsicilerinden oluşan
26 kişilik heyet inşaatı tamamlanmakta olan cezaevini
insan hakları, evrensel hukuk ölçüleri, sağlık ve mimari
standartlar açısından değerlendirmek üzere Adalet Bakanlığı’na
yapmış oldukları başvurunun ardından bu incelemeyi gerçekleştirdiklerini
belirttiler.
Uzun süredir devrimci kamuoyu, insan hakları kuruluşları
ve meslek odalarının ısrarlı çabalarına rağmen mimari
projesi ve uygulama standartları yetkililer tarafından
gizli tutulan F Tipi Cezaevlerinin bir örneğinin söz
konusu meslek örgütlerinin ziyaretine açılması dikkat
çekici bir gelişme olarak değerlendirildi. Böyle bir
incelemeye gecikmeli de olsa izin verilmiş olmasını
heyet yetkilileri bir anlamıyla olumlu, fakat daha çok
da inşaatları tamamlanmak üzere olan, uygulama standartları
çoktan kamuoyunda tartışılmaksızın başlatılmış olan
projenin, çoğulcu bir şekilde gerçekleştirildiği konusunda
ulusal ve uluslararası kamuoyuna demokratik bir imaj
oluşturmaya yönelik olduğunu ifade ettiler. 1997 yılında
Adalet Bakanlığı tarafından projelendirilen “Yüksek
Güvenlikli Cezaevleri”nin tasarım aşamasında demokratik
kitle örgütlerinin görüşünün alınmadığını inşaatlar
tamamlanmak üzereyken sadece tanıtım amacıyla kendilerine
izin verildiğini bu açıdan devam eden sürecin demokratik
bir görüş alışverişi olarak değerlendirilemeyeceğini
sözlerine eklediler.
Çok sayıda sosyalist basın mensubunun eşlik ettiği heyet
cezaevinde Adalet Bakanlığı Cezaevleri Genel Müdür Yardımcısı
Yılmaz Sağlam tarafından karşılandı. Basın mensupları
cezaevine kabul edilmezken, meslek odası yetkililerinin
de fotoğraf çekmesine izin verilmedi.
Heyet yetkililerinden edindiğimiz bilgilere göre Genel
Müdür Yardımcısı Sağlam, heyete yaklaşık kırkbeş dakika
süren mimari projenin tanıtımı ağırlıklı bir brifing
sundu. Sağlam dışında Kocaeli Cumhuriyet Savcısı ve
Adalet Bakanlığı F Tipi Cezaevleri proje sorumlusu da
toplantıda hazır bulundu. Genel Müdür Yardımcısı Sağlam,
heyete şu bilgileri sundu:
“1997 yılında Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan
8 projeden biri olan ‘Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevleri
Projesi’ ihtiyacının kaynakları sınıflandırma ve müşahade,
yasal sınıflandırma (3713 sayılı terörle mücadele yasası,
4422 sayılı organize suç örgütleriyle mücadele yasası)
ve özel infaz rejimi ihtiyacını doğuran tehlikeli mahkum
kategorisine karşılık gelmektedir.”
1999 yılı başında Sincan, Edirne, Tekirdağ, İzmir, Bolu,
Kocaeli’nde yapılacak olan altı adet, 1999 sonunda da
Kocaeli (2) nolu, Sincan (2) nolu, İzmir (2) nolu, Adana
(1) nolu olmak üzere 5 adet cezaevinin ihalesinin gerçekleştirildiğini
ve hemen inşaatlarına başlandığını, Mayıs 2000 tarihinde
bitirilmesi planlanan Kocaeli F Tipi Cezaevinin deprem
gibi doğa kaynaklı gecikmelerden dolayı Ağustos ayına
sarktığını ama sonuç olarak ondört ay gibi kısa bir
sürede tamamlanacak bu projenin hızının taktirle karşılanması
gerektiğini ifade eden Sağlam, sözlerine Kocaeli 1 nolu
F Tipi Cezaevinin tanıtımıyla devam etti.
70 dönümlük arazi üzerine oturan inşaatın 38 bin m2
lik bölümünün cezaevi bölümüne ait olduğunu, 17 bin
m2 nin oturum alanı olduğunu ifade eden Sağlam, cezaevindeki
güvenlik standartları, yaşam mekanlarının mimari yapısıyla
sözlerini sürdürdü. El biometrisi, manyetik kart, boy
turnike sistemi, el dedektörleri, duyarlı kamera cihazları,
gözetleme kameraları, sensor teli uygulaması konularında
bilgi veren Genel Müdür Yardımcısı, dış güvenlik personeli
hariç cezaevinde ikiyüz adet Adalet Bakanlığı personelinin
görev yapacağını bildirdi.
Tüstaş A.Ş. tarafından projesi hazırlanan, ihaleyi alan
Özyapı İnşaat tarafından inşaatı sürdürülen cezaevinin
toplam kapasitesinin 373 kişilik olduğunu, yüksek güvenlik
cezaevleri konusunda yapmış oldukları geniş araştırmalar
neticesinde bu tip cezaevlerinde beşyüz kişinin üzerindeki
sayıların güvenlik açısından tehlike oluşturabileceğini
ifade ettiği bildirildi.
Yaklaşık iki buçuk saat süren incelemenin ardından cezaevinden
ayrılan heyet, inşaat alanına iki kilometre uzaklıktaki
bir kahvehanede kendilerini beklemekte olan basın mensuplarına
ve tutsak ailelerine izlenimlerini aktardı. İstanbul
Barosu Genel Sekreteri Mert-Er Karagülle yapmış oldukları
incelemenin neticesinde Bakanlık tarafından “Oda tipi”
olarak tarif edilen cezaevinin hücre tipi cezaevi olduğu
sonucuna vardıklarını, bu haliyle cezaevlerinin izolasyona
dönük bir amaç taşıdığını bir hukuk ve insan hakları
kuruluşu olarak evrensel insan hakları ve hukuk açısından
tehlike oluşturan bu cezaevlerinin bu haliyle işletmeye
açılmasını engelleyecek gerekli girişimlerde bulunacaklarını
ifade etti. Türk Tabibler Birliği İnsan Hakları Komisyonu
Yetkilisi Dr. Yeşim İşlegen, ruhsal ve fiziksel sağlık
üzerinde ciddi olumsuzluklar doğuran, insan hakları
standartlarına aykırı bu cezaevlerine karşı olduklarını,
bakanlık yetkililerinin hücre meselesini salt m2 meselesine
indirdiğini bu tartışmada asolanın izolasyon olduğunu
ve gördükleri cezaevinin bu amaca yönelik bir hücre
tipi cezaevi olduğunu buna karşı çalışmalarını sürdüreceklerini
bildirdi.
Son olarak söz alan Mimarlar Odası Yetkilisi, F Tipi
Cezaevlerinin kamuoyuna sunulduğu gibi bir cezaevi olmadığını
1 ve 3 kişilik hücrelerden oluşan, ortak yaşam mekanları
olmayan, mimari tasarım olarak izolasyona dönük amaçlarla
bütünlük içeren cezaevinin tehlikeli sonuçları olabileceğini
demokratik kamuoyunun bu duruma karşı çıkması gerektiğini
ifade etti.
Heyet yetkilileri ayrıntılı bir rapor hazırlayarak basına
ve kamuoyna sunacaklarını bildirdiler.
Basın toplantısı sonrasında birifingin ve incelemenin
ayrıntıları konusunda sorularımızı yanıtlayan heyet
üyeleri cezaevinin 103 adet 3, 64 adet tek kişilik hücrelerden
oluştuğunu; 3 kişlik hücrelerin 2 katlı, tek kişiliklerin
ise tek katlı olduğunu, bir koridora 3 tane hücre kapısının
açıldığını bakanlık yetkililerinin verdiği bilgilere
göre hücreler arası 6-8 adımlık mesafenin beton bloklardan
oluştuğu ifade edildi. 3 kişilik hücrelerin üst katının
yatma mekanı olarak düzenlendiğini, alt katta tuvaletin
bulunduğu 1 m2 lik tuvaletin aynı zamanda duş amacıyla
da kulanılacağını, 25 m2 lik yaşam mekanının 50 m2 lik
8 m yüksekliğindeki beton duvarlarla çevrili havalandırmaya
açıldığını; 10 m2 lik tek kişilik hücrelerin aynı şekilde
bir tuvalet içerdiği ve yandaki hücreyle ortak olan
25 m2 lik aynı nitelikteki havalandırmaya açıldığı fakat
tek kişilik hücrelerin havalandırma kapılarının aynı
zamanda dışarıdan da kilit sistemine sahip olduğunu
bildirdi. Her iki tip hücrenin de mazgal delikleri aracılığıyla
gözetlenebildiği, ek bir gözetleme sisteminin olup olmadığı
konusundaki sorunun olumsuz yanıtlandığı ifade edildi.
Yetkililer tarafından merkezi müzik yayını amaçlı olduğu
ifade edilen mikrofon sistemleri dışında hücrelerde
ek bir tertibat görülmediği, hücrelerin normal camdan
oluştuğu anlatıldı.
Cezaevinin ortak yaşam alanlarının bulunmadığı yalnızca
300 m2 lik bir kapalı spor salonu, iş atölyeleri ve
kütüphane amaçlı küçük bir mekanın bulunduğunu bildiren
heyet üyeleri yetkililerin bu kısıtlı mekanların kullanımının
tretmana alınan yanıta göre belirleneceğini söylediklerini
aktardılar.
Heyet üyeleri tecrit etmeye yönelik bu tip bir cezaevinin
belirttikleri sakıncalar dışında tutuklu ve hükümlülerin
güvenliği açısından da büyük bir risk oluşturduğunu
bu açıdan kamuoyunu aydınlatacaklarını ifade ettiler.
|