03.04.1999 tarihinde kaybettiğimiz
yoldaşımız Oğuz Demir'in ölüm yıldönümünde mezar
başında anma yapıldı. Çağdaş Hukukçular Derneği'nin
düzenlediği anmaya, biz Özgür Barikat çalışanları
ve okurları olarak katıldık. Anmada avukat arkadaşları
Oğuz'la ilgili anılarını anlattılar.
Aşağıda dostlarının onun için kaleme aldıkları
yazıyı yayınlıyoruz.
Sevgili dostumuz Oğuz'un aramızdan ayrılışının
birinci yılı.
Oğuz'a ve yaşamına ilişkin söylenebilecek çok
şey var. Kısa ama insanca yaşamı bize hayata
ilişkin pek çok şeyi gösterdiği gibi, ayrılışının
bir veda değil yeniden merhaba olduğunu öğretti.
Oğuz'la hayatı değerli ve güzel, ölümü katlanılabilir
kılan şeyin yarattıklarımız ve yüreğimizi kapladığı
kadarı ile sevgimiz olduğunu bir kez daha gördük.
İnsanlık çağlar boyunca yaşadığı hiçleşme duygusunun
yarattığı büyük korkuyu, tanrının egemenliği
altına girip öteki dünya inancına sığınarak
gidermeye ve ölümsüzleşmeye çalıştı. Bizler
için ölümsüzlük denen şey bizi geçmişte yapılmış
şeylere ve bu dünyada yaşamış insanlara bağlayan
canlı bir zincirden başka bir şey değil.
Sevdiklerimiz kimi zaman barikatlarda, kimi
zaman direnişlerde vurulup düştüklerinde, kimi
zaman ateş topu olup duvarları yıkıp çıktıklarında
ya da bedenlerine yerleşen amansız düşmana yenik
düşüp aramızdan ayrıldıklarında bu vedanın ayrılmayı
değil yeniden belki başka bir şekilde buluşmak
olduğunu hissettik.
İşte bu yüzden "ölmedi aramızda yaşıyor"
sözü bizim için mistik bir sonraki yaşamı değil,
yaşadığımız mekana, hayata kattıklarımızı, varlığımızla
büyüttüklerimizi ifade ediyor.
Oğuz, gökkuşağı kadar renkli, bazen çocuklar
kadar coşkulu kişiliği ve yüreğinde sevgiye
açtığı büyük yer ile umutlandıran, ölümü önemsizleştiren
bir yaşam sürdü.
Son anına kadar yitirmediği direnci, yaşama
sevgisinden ve inancından alıyordu. Bu yüzden
"yeter ki kararmasın sol memenin altındaki
cevahir" dizesi onun umut dizesiydi.
İnsanlığın büyük bir karmaşa ve sahip olduğu
değerlerde yoğun bir aşınma yaşadığı bu süreçte
onurunu, inancını, geleceğe dair düşlerini kaybetmemenin,
insanı güzelleştiren gerçek değerler olduğunu
gösterdiği için, ona sonsuz teşekkürlerimizi
sunuyoruz.
İnsanlığın O'nun da düşlediği gibi güzel bir
dünyayı yaratacağına inanıyoruz.
Yaşamı bizlere ışık tutacak.
Dostları...