| Sosyalist Barikat Bütün
YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda |
|
 |
|
|
|
|
|
Devrimci
Tutsakları Sahiplenmek
Geleceği Sahiplenmektir!
|
Egemen sınıflar ve devlet, emekçi
kitle üzerinde en vahşi yöntemlerle saldırmaya devam
ediyor. En ufak kırıntının bile zapturapt altına
alındığı bir dönemden geçiyoruz. Gelecek, umut,
aş, iş herşey hücreleştiriliyor. Bir taraftan IMF-TÜSİAD
programlarıyla diğer taraftan en ufak kıpırtıya
tüm güçleriyle saldıran devlet, toplumu örgütsüzleştirmek
amacıyla tüm yöntemleri kullanıyor. Örgütsüz, geleceksiz,
yalnızlaşmış bir toplum yaratmak hedefleniyor. İşte
bu noktada faşist devletin tüm vahşi yöntemlerine
karşı çıkan işçi ve emekçilerin öncüleri işkencelerden
geçiriliyor, tutuklanıyor ve katlediliyorlar. SSK'nın
özelleştirilmesine karşı çıktıkları için yok ediliyorlar,
mezarda emekliliğe karşı çıktıkları için katlediliyor,
emekçilere özgürlük istedikleri için hücrelere konulmak
isteniyorlar.. Tüm bu saldırılar karsısında devrimci
tutsaklar, bilinç ve iradeleriyle dikiliyor ve kurşunların
yağdırılmasına karşı özgürlük halayları çekiyorlar.
Bugün devlet hücre tipi saldırısıyla, teslim alamadığı
devrimci bilinç ve iradeyi yok etmeyi hedefliyor.
Devrimci tutsakları yok etmenin aracı olan "hücre
tipi" cezaevlerini inşa etmeye devam ediyor.
Trilyonlarla inşa edilen bu yok etme alanlarınıMayıs'ta
tamamlamayı hedefliyor.
İşte bu inşa edilen üç adımlık tabutluklarla işçi
ve emekçilerin öncüleri katledilmek isteniyor. Hücre
tipi, üç adımlık kişiliksizleştirme, üç adımlık
itiraflaştırma, üç adımlık imha politikası... Daha
önce Buca, Ümraniye, Diyarbakır ve birkaç ay öncesinde
yaşanan Ulucanlar Katliamı da bu amacı taşıyordu.
Hedef öncüler; hedef geleceğimizin hücreleştirilmesi.
Dışarıda ve içeride hücre tipi yaşam dayatılıyor.
Bugün tüm bu saldırıları püskürtmenin yolu öncülerimizi
sahiplenmekten geçiyor. Çünkü onları sahiplenmek
geleceği sahiplenmektir. Nasıl ki onlar tüm iradeleriyle
faşist devletin karşısına dikilip "Bizi teslim
alamazsınız" diyorsa bugün biz işçi ve emekçilerin
de alanlara çıkıp aynı şiarı haykırması gerekiyor.
Özgürlük ve demokrasi ancak kavgayla kazanılır,
hücre tipi saldırısının püskürtülmesiyle kazanılır.
İşte bugün yapılması gereken, hücrelere girmeyeceğiz
ve hücreleri parçalayacağız bilinciyle sokağa, eyleme
geçmek.
Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur, Onuruna Sahip Çık!
Birlik, Mücadale, Zafer!
Alınterimiz, Devrim İçin Mücadele Birliği, Direniş,
Odak, Özgür Barikat, Özgür Gelecek
|
| |
|
| |
|
|
|
|
