Özgür Barikat'ın ikinci sayısı 80 sayfa olarak sizlere
ulaşıyor. Derginin seksen sayfa olmasındaki en önemli
pay, bize ulaşan yazıların fazlalığı oldu. Umarız ki
zenginliklerimizi sayfalara taşıyabilmişizdir.
Dergimizin birinci sayısı "tesadüfen" unutulmuş
bir iki yazı dışında İstanbul 1 No'lu DGM tarafından
"bölücülük" ve "yaşadışı örgüt propagandası"
yapıldığı gerekçesiyle toplatıldı. Kınamıyoruz. Bildiğimizi,
ürettiğimizi yazmaya ve yayınlamaya devam edeceğiz.
Bizleri engellemeye çalışanlar da görevlerini yapmaya
devam edeceklerdir. Birinci sayıdaki Serpil Polat Yoldaş'ın
resimlerinin kötü çıkması da bizden kaynaklanmayan teknik
bir hatadır.
Kötü haberini aklımıza getirmemeye çalıştığımız Can
Yücel'i Ağustos ayında yüreklerimize gömdük. Herzaman
aykırı kişiliğe sahip Can Baba'yı bundan böyle fiziki
olarak aramızda görememek burukluğumuzu artırıyor. Devrimin
"en güzel yüz metresini" hakkını vererek koşanları
saygıyla anıyoruz.
Dergimizin ikinci sayısını Ağustos ayının ortasında
çıkarmayı düşünüyorduk. Ne yazık ki Marmara'yı tam bir
felaketle karşı karşıya bırakan deprem bizim tasarılarımızı
da etkiledi. Bu felaket aslında devletin işlevinin sadece
ceza vermek ve adam öldürmek olduğunu bir kez daha gösterdi.
Depremden sonra bugünlerde bile hala yardım ulaşmayan
bölgelerin olması da buna işaret ediyor. Resmi olmayan
rakamlara göre 50 bin ölü vahşi kapitalizm için sadece
istatistiksel önem barındırmaktadır. Bir daha yıkılmamanın
tek yolunun halkın örgütlü gücünden geçtiği ise artık
iyice netleşmiştir.
Kürt Ulusu'nun özgürlük mücadelesinin bugün geldiği
nokta ve onu bugünlere taşıyan etmenlerin irdelendiği
Kürt Sorununda ABD çözümü başlıklı inceleme dergide
yer almakta.
Didar Şensoy'un öldürüşünün yıldönümünde kardeşi Hasan
Şensoy ile Viyana Muhabirimizin yaptığı röportajı da
yayınlıyoruz. Didar Abla; militan devrimci kişiliğin,
sosyalizme adanmış yaşamın, yoldaşlaşmanın yaşanmış
örneğidir. Didar Ablamızın eksikliğini yalnızca devrimci
tutsaklar, akrabaları ve onunla belirli bir dönemi yaşamış
insanlar değil hepimiz hissediyoruz.
Ömer Özsökmenler'in yaşamı ve savaşımının eşi ve mücadele
yoldaşı tarafından anlatımı bizler için tarihsel bir
dönemin aydınlatılması bakımından önemlidir. Ömer Özsökmenler
gibi bir enternasyonalistten, komünist bilinç örneğinden
öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyoruz.
Okurlarımızdan, dergiye yönelik eleştirilerini bekliyoruz.
Kollektif emeğe olan inancımızla, yeni sayımızda buluşmak
dileğiyle...
|