Röportaj...Röportaj...Röportaj...
|
Aşağıdaki Konuşmalar, Avcılar, Adapazarı, İzmit
ve Değirmendere'de muhabirlerimizin halkla yaptıkları
sohbetler sırasında kaydedilmiştir.
AVCILAR
Buraya bu kadar kat verilir mi? Parayı ver ben sana
istediğin kadar kat vereyim. Türkiye'de insan hakkı
mı var? Soyguncu, dolandırıcı ol bak nasıl hakların
var. Çocuğum göçük altından çıktı. Benim kardeşim hastaneye
götürdü. Özel bir hastane. Kardeşime diyorlar ki; para
verirseniz tedavi ederiz, yoksa edemeyiz. Böyle hastane
olmaz. Canımız da, malımız da gitti. Üç gündür yerlerde
yatıyoruz. Çadır yok, battaniye yok, hiç bir şey yok.
Bari hiç değilse enkazları kaldırsınlar. O da yok. Dışardan
bir sürü yardım geldiği söyleniyor ama bu yardımların
hiç biri bize gelmiyor, getirmiyorlar. Bilmiyoruz bu
yardımlar nereye gidecek.
DEĞİRMENDERE
Bu deprem insan ayırmıyor fakat devlet insan ayırıyor.
Gölcük'e 24 saatte yardım gelmedi. Gelen yardımlar tamamen
askeri bölgede eritildi. Değirmendere'ye üçüncü günde
yardımlar geldi. Bu binadan 60 saat sonra yaralı insanlar
çıkarıldı. Gelen kurtarma ekipleri ise yabancı kurtarma
ekipleri ya da gönüllüler. Biz de İstanbul'dan geldik.
Daha fazla imkanımız olsaydı daha fazla yaralı insan
çıkarırdık Başbakan geldi, bakanlar geldi. İzleyip gittiler.
Çalışmaya katılanlar halktan insanlar. Buraya zamanında
ekipler gönderilseydi belki hasar daha az olurdu. Kızılay
çadır dağıtmadı. Gelenler de torpillilere dağıtıldı.
Belediye ile görüşmek istedik kabul edilmedi. Temizlik
ekiplerinin acilen gelmesi lazım. Enkazlardaki pisliklerin
etraftaki çöplerin acilen temizlenmesi lazım. Ben inşaatçıyım.
Evler doğru düzgün yapılmamış. İnşaatlarda kullanılan
demirler ince. Çimento deniz kumundan yapılmış. Nasıl
onay almışlar anlamıyorum?
SAKARYA
Burası bir oteldi. Beş katlı bir binamız vardı. Burası
değil. Beş katlı bina yerle bir oldu. Beş katlı binadan
3 kat yer altında kaldı. 2 kat yer üstünde kaldı. 20
hane vardı. Her birinde 5-6 kişi vardı aşağı yukarı.
Henüz bir ölü çıkarıldı ama altta hala olabilir. Bizim
o tarafta iki gündür yardım görmedik. Şu ana kadar hiç
bir yardım göremedik. Otelde 60 kişinin olduğundan bahsediliyor.
Şu anda evimiz karmakarışık. Yıkılmadı ama çatlaklar
var, yerlerde hasar var. Ailede kayıp yok. Biz köye
ablamızın yanına yerleştik. Komşularımızdan ve akrabalarımızdan
kayıplar var. Bizim o tarafta hiçbir enkaz çalışması
yok. Herkes kendi cenazesini kendi buldu, kendi defnetti.
Devletten geçen selde de bir yardım gelmedi, şimdi niye
gelsin. Zenginleri düşünmekten, garibanı düşünecek zamanları
kalmıyor. Televizyonlarda, radyolarda sürekli yardımların
gittiği söyleniyormuş. Biz şimdiye kadar hiçbir yardım
görmedik. Bu gün bulaşık yıkayabilmek için topraktan
motorla su çıkardık.
Bizim kayıbımız çok büyük. Can sağlığımız yerinde ama
Sakarya Caddesi'ndeki evimiz tamamen yıkıldı. Evsiz
kaldık. Geceliklerimizle çıktık. Şu an üstümüzdekiler
bile emanet.. Adapazarı'nın yarısı enkaz altında. Evler
in %80'i kullanılmayacak durumda. Bu şehir artık ölü
bir şehir. Çalışmalar daha bugün başladı. Düne kadar
hiç birşey yoktu. Ceset kokuları başladı. Yaklaşık 100
bin çadıra ihtiyaç var. Kızılay 2 bin çadır getirdi.
Biz altı kişi sokakta yatıyoruz. Gıda maddeleri geliyor,
o da kişilerden ya da özel kuruluşlardan. Ama çadır,
battaniye, ilaç yardımları gelmiyor. Özellikle bu tuvalet
sorununa bir çözüm bulunamazsa salgın hastalıklar başlayacak.
Şu ana kadar belediyeden hiç bir yetkili gelip ne halde
olduğmuzu bile sormadı. İlk gün halkın kendi çabalarıyla
yüzlerce ceset çıkarıldı. Burada orduevinde de kayıplar
var. Orduevine hemen kurtarma ekipleri geldi. Ama bugün
depremin üçünçü günü halka herhangi bir yardım yok.
Seçimlerde her şey bambaşka. Ama bundan sonra oyumu
vermeyeceğim. Verilmezde. Kriz masası daha bugün ortaya
çıktı. Bu şehirde yaşanmaz artık. Herkes terkediyor.
Biz de terkedeceğiz.
|