Aşağıda Gebze Belediyesi'nde
seçilen temsilcilerle yaptığımız röportajı yayınlıyoruz
Gebze belediyesi, 150 dolayında memur ve 900 dolayında
işçiyi barındıran bir belediye. İşyerinde Belediye-
İş sendikası örgütlü durumda. Gebze belediyesinde
işyeri (sendika) temsilciliği için yoğun ve günlerce
süren bir mücadele yaşandı.İşyerinde dört temsilci
nin saptanması ve görev alması için 25 Ağustos
tarihinde seçim yapıldı. Seçimlere, herbirinde
dört temsilci adayının yer aldığı iki ayrı liste
katıldı. NURŞEN DEMİRCİ, CAFER GÖLÇEK, EROL İLDİN
ve İSMAİL ALDEMİR'in yer aldığı aday listesi,
diğer adaylara karşı ezici bir üstünlük sağlayarak
işçi temsilcisi oldular. Sundukları programla
büyük bir beğeni kazanan ve programlarının yüzlerce
işçinin önünde açıklayan temsilciler, uzun alkışlarla
ve işçilerin coşkulu konuşmaları ile desteklendiler.
Belediyede birikmiş işçi ve işyerinin sorunlarının
çözümünde, işçiler yeni temsilcilerden çok şey
bekliyorlar. ve işçilerin çoğunluğu yeni temsilcilere
umutla bakoyorlar.
İşyeri temsilcileri, programlarını ve görüşlerini
gazetemizin sorunlarına verdikleri yanıtlarla
aşağıdaki gibi açıkladı
BARİKAT: Üstlendiğiniz işyeri temsilciliğinin
görevlerini nasıl saptıyorsunuz?
N.D. Temsilciler olarak görevlerimizin
ne olduğunun ve ağırlığının bilincindeyiz. Bu
görevleri omuzladık ama bilinmeliki, bunlar yalınız
bizim omuzlarımızda yerine getirile bilecek görevler
değildir. Herbiri bir mücadeleyi ve yoğun uğraşları
gerektiriyor. Temsilciler ve işçi arkadaşlar,
ancak ve ancak güçlü bir birliktelik oluşturarak,
sorunlarına sahip çıkıp mücadele ederek bu görevlerin
üstesinden gelebilir. Bu yaklaşımla birlikte temsilciler
olarak görevlerimizi daha önce yayınladığımaz
bildiride belirtiğimiz gibi şu şekilde özetleyebiliriz.
-İşyerinin sorunlarını yerinde ve zamanında tesbit
edip çözüm yollarını bulmak
-Komitelerimizin koordineli bir şekilde çalışmasını
ve denetimini gerçekleştirmek.
-Toplu sözleşmedeki olumsuzlukları tesbit edip
gerekli düzenlemeyi yapmak ve bütün maddelere
işlerlik kazandırmaya çalışmak.
-Yemek ve yemekhane sorunlarını çözmeye çalışmak.
-İşçilerin çoçuklarının bakımı ve eğitimine cevap
verebilecek kireşin oluşturulmasına çalışmak.
-Disiplin kurulunun işçilerin lehine oluşturulmasına
çalışmak.
Sosyal ve kültürel faaliyetleri örgütleyerek,
dayanışma-düstluk ve birlik yönünde çalışmalarda
bulunmak.
-Zor anlarda işçilere yardımcı olmayı hedefleyen
bir dayanışma fon 'unun oluşturulmasına çalışmak.
-Memur ve işçilerin dayanışma- mücadele ve yardımlaşma
gibi ilişkilerinin gelişmesine çalışmak.
-Başka belediyelerdeki işçi kardeşlerimizle dayanışma
içinde olmak, onların sorunlarını izlemek ve katkılarda
bulunmak.
Elbette bu söylenenler yalnızca belediye işçileri
açısından değil, ülkemizdeki bütün işçi kardeşlerimiz
ve onların sorunları açısından geçerli. Ülkemizin
bütün sorunları ile ilgilenmek,takip etmek görevimizdir.
-Bunlara daha başkaları da ilave edilebilir.
BARİKAT : İşçi sınıfının mücadelesinin
başarıya ulaşması örgütlülünün olması çok önemli.
İşyeri temsilcileri olarak sizin örgütlenme sorununa
ilişkin yaklaşımınız, nedir?
C.G: Çok açık ki, örgütlü mücadele önemlidir.
Başarı için örgütlü olmak gerekiyor. Keza karşımızdaki
güçler yani sermaye yada işveren örgütlü durumdadır
.Temsilcilik ile işçiler arasında kopukluk olmas
gerekiyor .İyi bir şekilde örgütlenip organize
olmamız lazım .İsteklerimizi elde etmek, isteklerimizden
başarılı çıkmak için güçlü örgütlenme ağları yaratmak
zorundayız. Bunun yolu ise komiteleşmekten, aramızda
iş bölümleri yapmaktan geçmektedir. Nitekim, bugün
acilen daha önceki bildirimizde de ifade etmeye
çalıştığımız komitelerimizi oluşturmamız ve işlerlik
kazandırmamız gerekiyor .Belediyemiz ilk defa
böyle bir deneyim yaşanacaktır. Bir bakıma da
geneldeki belediyeler içinde de ilk deneyim olacaktır
denebilir.
BARİKAT: İşyerinde yönetim anlayışınız
nedir? İşçileri işyerinde yönetime katma konusunda
neler düşünüyorsunuz?
İ.A: Herşeyi temsilcilerden beklemenin
yanlış olduğu gibi, yönetimi yalnızca dört kişi
olarak görmek de yanlıştır. Belirtiğimiz gibi
çok sayıda komiteler oluşturmak. istiyoruz.Mümkün
olduğu kadar çok sayıda işçi arkadaşımızı yönetime
katmak istiyoruz. Ayrıca, yönetimde yer almak
için mutlaka komitelerde yer almakda gerekmiyor.
Sorunlarımızın çözümünde, mücadelelerimizde her
işçi arkadaş aktif olarak rol oynayıp, önerilerde
bulunarak bu şekilde yönetimsel faaliyetlere katılabilir.
Çünkü, bizim yönetimde nanladığımız, birilerinin
bir yerlere oturtulması değildir. Bu anlamda herkes
aktif olarak görevler almalı ve bütün faaliyetlere
katılmalıdır, katılmaya çalışmalıdır.
BARİKAT : İşçi sınıfının mücadelesinin
başarıya ulaşması için örgütlünün olması çok önemli.
İşyeri temsilcileri olarak sizin örgütlenme sorununa
ilişkin yaklaşımınız nedir?
C.G.: Karşımızdaki güçler yani sermaye
yada işveren örgütlü durumdadır. Temsilcilk ile
işçiler arasında kopukluk olmaması gerekiyor.
İyi bir şekilde örgütlenip organize olmak lazım.
İsteklerimizi elde etmek, isteklerimizde başarılı
çıkmak için güçlü örgütlenme ağları yaratmak zorundayız.
Bunun yolu ise komteleşmekten, aramızda işbölümleri
yapmaktan geçmektedir.Nitekim, bugün acilen daha
önceki bildirimizde de ifade etmeye çalıştığımız
komitelerimizi oluşturmamız ve işlerlik kazandırmamız
gerekiyor. Belediyemizde ilk defa böyle bir deneyim
yaşanacaktır. bir bakımda geneldeki belediyeler
içinde de ilk deneyim olacaktır denebilir.
BARİKAT: Birlik anlayışınız yada birliğe
yaklaşımınız nedir?
E.İ: İşçiler olarak birlik bizler açısından
çok önemli. Birlikten ne anlamalıyız? Bizce.birlik,
mücadelemizde, sorunlarımızın çözümünde, zorlu
anlarda elele vermek, acı ve sevinçlerimizi birleştirmek
demektir. Birlik dostlukdemektir. Birlik dayanışma
demektir. Birlik birbirimize karşı dürüst olmak
demektir. Birlik, hepimizin işçi olduğu ve ortak
sorunlara sahip olduğumuzun bilinci ile hareket
etmek demektir. Gerek sorunlarımızın çözümünde,
gerek yeni hakların elde edilmesinde, gerekse
de gelecek açısından birlik önem arzediyor. Elbette
birlik güzel bir sözcük ancak güzel sözcük olması
ve birlik laflarını çokça etmekle birlik gerçekleşmiş
olmuyor. Gerçekten onun bilincinde olmak lazım,
gerçekten mücadele etmeden kimsenen bize bir şey
vermeyeceğini gözden kaçırmamak lazım. işte o
zaman birlik denen şey içenadım atılmış olur.
Birlik hepimizin yararınadır ve ona ulaşmak için
mücadele etmek hepimizin görevidir.
BARİKAT: İşyerinin sorunlarının çözümü
için mücadele ederken belediye yönetimi ile diyalog
sorununa nasılbakıyorsunuz?
İ.A: Biz, elbetteki sorunlarımızın çözümünde
diyalogdan yanayız. Aklı başında herkesde sorunların
diyalog içinde çözülmesini ister. Ancak istek
ayrı şeydir, gerçek başka şeydir. Gerçek, insanı
mücadele ve çeşitli direniş ve galibiyetlerle
karşı karşıya getirebiliyor. Bu durumda diyalog
bir anlam ifade etmeyebiliyor. diyalog karşılıklı
anlayış sorunudur. Tesil ettiğimiz işçilerin sorunların
çözmeye çalışırken diyalogdan kaçınamayız ama
bizim dışımızda bu yol tıkanırsa, mücadeleden
de kaçınmayız, Bu anlamda diyaloga da mücadeleyede
hazır olmalıyız.
BARİKAT: İşyerinin sorunlarını yalnızca
ekonomik sorunlar olarak mı görüyorsunuz? Mücadeleyi
ekonomik hakların elde edilmesi ile sınırlayan
yaklaşımlarhakkında neler düşünüyorsunuz?
N. D: Daha öncede söyledik. işçiyiz, emekçiyiz.
Ve işçi olarak bir kişiliğimiz, kimliğimiz vardır.
Emegimizle yaşamımızı sürdürmek zorundayız. Onurlu
olanda budur zaten. Bu anlamda ekonomik gelir
hepimiz için önem taşıyor. Her ne kadar bu düzende
emeğin gerçekkarşılığını almak mümkün değilse
de, mümkün olduğunca ekonomik koşulları iyileştirmek,
demokratik haklar, mevziler elde etmek zorundayız.
Bu gerçeğe kraşın, herşeye ekonomik yani parasal
açıdan bakıyoruz. ve bakmamalıyızda.
Bu anlamda mücadelemiz yanızca ekonomik talepleri
içeren bir mücadele olmamalıdır. Bunun yanısıra,
demokratik, kültürel alanda da mücadele etmeliyiz.
Öte yandan, mücadeleyi yalnızca kendi sorunlarımızla
sınırlı olarak görmekde yanlıştır. Bizimle aynı
kaderi paylaşan milyonlarca işçi ve emekçi var.
Ve bunlardan yalnızca bir kısmı ile aynı iş kolundayız.
Bunların sorunlarına karşı da duyarlı olmak zorundayız.
Nasıl olsa biz haklarımızı aldık diyerek kenara
çekilmemeliyiz. Keza bütün işçi sınıfının, emekçilerin
sorunlarına, mücadelelerine karşı duyarlı olmalıyız.
Çünkü onların mücadeleleri de bizim mücadelemizdir.Çünkü
bizim yerimiz işçi sınıfının yeridir. Ve bizler
bu bilinçle hareket etmek zorundayız.
BARİKAT: İşyeri temsilciliği olarak belediyede
ne gibi etkinlikler, kültürel ve sosyal faaliyetler
örgütlmeyi düşünüyırysunuz?
C.G: Bizler işçiler olarak, bütün bu anlattıklarımızın
yanında, mücadelemizi ve çalışmalarımızı çeşitli
sosyal ve kültürel etkinliklere ve alanlara taşımak
zorundayız. Daha önce yayınladığımız bir bildiride
de ifade etmeye çalıştığımız gibi, paneller, seminerler.
toplantılar, dayanışma geceleri ve çeşitli sanatsal
etkinlikler bu süreçte yapmamız gereken şeyler
olarak karşımızda duruyor. Çünkü, hepimizin bilinçlenmeye,
sorunlarımızı tartışmaya, gülmeye ve dayanışmalar
içinde bulunmaya ihtiyacımız var. Çünkü, bütün
bunlar yalnızca elit bir kesime yada burjuvaziye
özgü şeyler değildir. Temsilciliğimiz bütün bu
faaliyetleri gerçekleştirmeye çalışacaktır ve
bütün işçi arkadaşlarımızın bu faaliyetlere aktif
olarak katılmalarını arzu ediyoruz.
BARİKAT: İşçilerle temsilciler arasındaki
ilişkinin nasıl olmasını hedeefliyorsunuz? Öneriler
ve eleştiriler karşısında tutumunuz ne olacaktır?
E.İ: Üstlendiğimiz görevlerin başarıyla
yerine getirilmesinde olsun, işverene karşı mücadelemizde
olsun, sorunlarımızı isteklerimiz dogrultusunda
çözümlemek bakımından olsun en iyi yollardan biri
de kuşkusuz eleştiri-özeleştiridir. Eleştiri eksiklerin
giderilmesi, başarısızlığın bertaraf edilmesinde
önemli bir rol oynar. Elbette ki, eleştiri bir
yıpratma aracı değildir. Keza eleştiri yeri ve
zamanına uygunyapılırsabir anlam kazanır ve ilerletici
olur. Biz temsilciler her türlü eleştiri ve önerilere
açık çalışacağız. Bütün eleşitiri ve öneriler
yanıtlanmaya, değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Hiç bir eleşitiri ve öneriye kulaklar tıkanmayacaktır.
Çünkü eleştiri ve özeleştiri mücadelemizde ve
kazanılacak başarılarda önemli bir araç olarak
görüyoruz. Elbetteki eleştiri adına yapılacak
saldırıları, mücadelemizi yıpratıcı tavırları
da titizlikle ayırt etmek ve ona karşı mücadele
etmek gerek. Gerek işçilerle temsilciler arasında,
gerekse komitelerle işçiler arasında sıkı bir
eleştiri-özeleştiri ilişkisinin gerçekleşmesini
hedeflemek lazım.Bu herkesin, hepimizin yararınadır.
BARİKAT: Son olarak neler söylemek istersiniz?
N. D: Sonuç olarak: Bizler emekçiyiz.İşçi
sınıfının birer üyesiyiz, dolayısıyla tuttuğumuz
saf çok açıkve nettir. Bizler emekten yanayız.
Kendi çapımızda emeğin mücadelesinin başarılması
mücadelesini üstlenmiş durumdayız. Bunu da ancak
gerçek anlamda sınıf sendikacılığı ve sınıfımızın
çıkarları doğrultusunda kararlı ve özverili mücadele
ve faaliyetlerde bulunarak gerçekleştirebiliriz.
Öte yandan, mücadelemizin başarısı için birlik
ve dayanışma içinde olmak zorundayız. Bu birliği
ise sağlıklı örgütlenmelerde bulunarak gerçekleştirebiliriz.
Mücadelelerimizin başarıya ulaşması örgütlenmekten
birlikten ve mücadelede kararlılıktan geçiyor.
Örgütlenmenin en iyi yoluda komiteleşmekten ve
herkesin sorunlarımıza sahip çıkmasından geçiyor.
İşçi sınıfının genelde sorunları çok. Onun bir
parçası olarak bizim de öyle. Bugün somut olarak
çözmemiz gereken acil sorunlarımıza gelince, bunlar,
öncelikle toplu sözleşme farkları ve ikramiyelerin
aylardır verilmeyerek işçilerin mağdur edilmeye
devam edilmesi işçilerin sağlıklı bir şekilde
işleyen yemek ve yemekhane imkanlarına kavuşturulması,
ciddi olarak çözümlenmeyen sağlık sorunu vb.dir.
Herşey bizim kararlı ve direngen olmamıza bağlı.
Mücadelelere,direnişlere hazır olmalıyız. Kazanmak
zorundayız.
|