Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

Bir Fotoğrafın
Düşündürdükleri

Özgür Gündem'deki fotoğrafları gördünüz mü?
Baktınız ve iğrendiniz belki...
Belki, baktınız ve sövdünüz...
Ya da belki, baktınız ve inanmadınız...
Ama, siz, biz, hepimiz... Düşündük mü hiç? Kim bu "safari" avcıları? Bu eli belinde külhanlar kimler? Hangi atölyelerde imal edildi bu korkunç makineler? Neyin yokluğunda yetişen çocuklar bunlar?
İğrenmesi ve sövmesi kolay; ama düşünmek de gerekiyor.
İnsan Özel Tim ya da polis olgusunu daha rahat kavrayabiliyor. Ama bunlar kim?
Gündem'de yayınlanan itirafları okuyunca altüst oluyoruz, dehşete kapılıyoruz, kapılmalıyız da. Çünkü bunlar, bu çocuklar hiç yabancımız değil. Belki biri mahallemizdeki bakkalın oğlu; diğeri belki düne kadar köşedeki mobilyacıda çalışıyordu... İçlerinde belki yeğenlerimiz var, yakın komşularımız var...
Savaşın gerçeklerini görmezlikten gelen bir sulugözlü hümanizm peşinde değiliz. "Jandarma biz sosyalistiz" şarkısının pek revaçta olduğu o günler çoktan geçti ve bir daha geri dönülmez biçimde bazı şeyler aşıldı bitti. Yalnızca Şırnak'ta değil, her yerde savaş var ve savaşın tarafları var. Ölüyorlar, öldürüyorlar... Durum bu...
Ama yine de düşünmek gerekiyor: Kim bu çocuklar? Nasıl bu hale getirildiler? Böyle bir canavarlık nasıl üretildi ve üretiliyor? Kimse anasının karnından "safari avcısı" doğmuyor ki!.. Sabancıların, Koçların çocukları da değil bunlar...
Yani, dün konfeksiyonda çalışırken karşı atölyedeki kızı "ayarlamak"tan başka bir şey düşünmeyen çocuk, henüz yirmi yaş gibi insani duyguların çok canlı olduğu bir döneminde nasıl böyle korkunçlaşıyor; sözgelimi yaralı tutsakların üzerine şarjör boşaltabiliyor, ölü gerilla kadınların ızına geçme isteği bile duyabiliyor?
İnsanımızı ne hale getirdiler ve en önemlisi neyin yokluğunda yaptılar bunu? Hoca Nasreddin'in öyküsünü tersine çevirerek söylersek; hısızın suçu var, evet, ama ev sahibinin hiç mi suçu yok? Kirli savaşta askerlik yapmaya karşı çıkan kampanyaları yine örgütleyelim, kuşkusuz bunlar çok önemli ve yapılmalı. Ama bu daha çok bir atmosfer olayı, ülkenin bütünündeki siyasi ortamla ilgili bir olgu değil mi? Bugün beğenelim ya da çok eleştirelim, 12 Eylül öncesinin o yükselen ivmesinde aynı şeyler yaşansaydı, o atmosfer içinde çok daha farklı müdahaleler sözkonusu ollmaz mıydı?
Türkiye devrimci hareketinin başka hiç bir şansı yoktur. Siyasi atmosferi değiştirmek, bunun yolunu bulmak ve bütün bunları bir an önce yapmak zorundayız. Köşedeki mobilyacı çocuğu, bakkalın çırağını da etkileyen, herkesi içine çekip biçimlendiren bir yükselen ivmeyi artık zaman geçirmeksizin yakalamalıyız.
Gerçekten, devrimci hareketin başka şansı yoktur ve zaten alternatifi de yoktur. İnsanımızın da başka şansı yoktur.

 


 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92