Kürt halkının ulusal bayramı Newroz Bayramı sömürgeci
güçlerin bütün engellemelerine rağmen büyük bir coşku
ile kutlandı. Bayramları Newroz'u kutlamak için bir
gün önceden hazırlıklarını tamamlayan Kürt halkı, 21
Mart sabahı yeni bir dönemin müjdecisi olan bayramlarını
kutlamak için Kürdistan topraklarına taştılar. Kürdistan'ın
her yerinde davullar, zurnalarla, govendlerle kutlanan
Nevroz'a bazı yerlerde sömürgeci devlet güçlerinin halka
ateşi sonucu yüzlerce Kürdün ölmesi, kutlamalara müdahale
edilmeyeceğini ilan eden devletin yalanını ortaya çıkardı.
Her zaman yaptıkları gibi önce insanları katleden devlet
güçleri daha sonra haklılığını kanıtlama telaşına düştü.
Fakat bütün çabaları devleti aklamaya yetmemiştir.
MERHABA YENİ DÖNEM
Yeni dönemin ilk ışıklan KÜRDİSTAN'ı aydınlatırken,
Tunceli merkezi 20 Mart sabahı otomatik silahlarla donatılmış
özel timler ve polisler tarafından sarılmıştı. Sokaklarda
polis ve özel timin kol gezdiği sıralarda Munzur nehrinin
öte yakasında bulunan Atatürk Lisesi öğrencileri okul
bahçesinde toplanarak Nevvroz'a ilişkin konuşmalar yaptıktan
sonra okulu boykot ettiklerini belirterek okulu terkettiler.
Aynı saatlerde Cumhuriyet Lisesi öğrencileri okul bahçesinde
toplanarak "Biji Newroz, Biji PKK, Newroz Cejna
Meye, vur gerilla vur Kürdistan'ı kur" şeklinde
sloganlar atarak diğer okulların öğrencileriyle birleşerek
Newroz'u kutladılar. Günün ilerleyen saatlerinde sokaklar
kırmızı, sarı. yeşil renklerden oluşan giysili insanlarla
dolmaya başladı. Belediye meydanına toplanan halk araba
lastikleri yakarak Nevroz ateşini körükledi. İçine çeşitli
yanıcı maddeler atılan ateş güçlendikçe Dersimlilerin
coşkusu da artıyordu. Meydandaki coşkunun had safhaya
varması ile kitle valilik binasına doğru "Serok
Apo, Biji ARGK, Biji Nevroz" sloganlarını atarak
yürüyüşe geçti. Paniğe kapılan polis ve özel timin bütün
tahriklerine rağmen kitle olgun bir şekilde dağıldı.
Malatya'da ilk kutlama İnönü Üniversitesi'nde yapıldı.
Kampüste toplanan yaklaşık 300 kişilik öğrenci grubu
ateşler yakıp, halaylar çektikten sonra Nevroz kutlamasını
sona erdirdiler.
Hakkari'de halk ulusal bayramını kutlamaya hazırlanırken,
Kürdistan'ın diğer illerinde meydana gelen olaylar için
üç günlük yas ilan edildiğini öğrenince sömürgeci devleti
protesto eden sloganlar atmaya başladı, polis ve özel
tim hemen saldırıya geçti. Bu saldırılar sonucu 12 kişi
yaralanırken, 50'yi aşkın kişi de gözaltına alındı.
Halkın son derece disiplinli davranmasından rahatsız
olan polis ve özel tim kitle üzerinde terör estirdi.
Dükkanların camlarını kalaslarla kıran polisler daha
sonra yolda yürüyen halkı taş yağmuruna tutup birçok
kişinin yaralanmasına yolaçtılar.
Şırnak'ta 21 Mart sabahı Nevroz'un hareketliliği yaşanıyordu.
Evlerinden mahallelerinden gelen binlerce kişi Cumhuriyet
Meydanı'nda toplanmaya başladılar. Bu arada civar köylerden
gelen köylülere özel tim ve jandarma tarafından hakaretler
yağdırılırken bir yandan da üst baş araması sırasında
üzerlerinden sarı, kırmızı, yeşil renkli şal, giysi
ve bandaj çıkanların gözaltına aldıkları duyuldu. Kent
merkezinin çeşitli yerleri erken saatlerden itibaren
yüzleri poşu ile kapalı korucular, çevik kuvvet ve jandarma
tarafından işgal edilmişti. Kent merkezinde üstleri
aranmak için önleri kesilen Kürt halkına herhangi bir
uyarı yapılmaksızın ateş açıldı.
Açılan ilk ateşte yaşlan 14 ile 19 arasında değişen
4 Kürt genç ölürken 20 kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı.
Şehrin ana meydanında başlayan katliama ara sokaklarda
mevzilenmiş özel tim, jandarma ve polisler de yaylım
ateşine başlayarak katıldılar. Cumhuriyet Meydanı'nda
toplanan halka polis panzerlerinden de öldürmek kastı
ile atışlar yapıldı. Dağılan kitle daha sonra yağan
yağmura rağmen tekrar bir araya gelerek "Serok
Apo" Biji Nevvroz", Biji PKK" sloganları
atmaya başladılar. Giderek kitlenin kalabalıklaşması
polisleri tedirgin etti. Ellerinde Abdullah Öcalan ve
Mahsun Korkmaz posterleri ve Kürt bayrakları ile yürüyüşe
geçen halka tekrar ateş açılması üzerine l kişi öldü,
6 kişi de yaralandı.
Yine aynı saatlerde çeşitli mahallelerde gösteri yapıp
Nevroz'u kutlayan halka ateş açıldı. Bu ateş sırasında
da yaşları 5 ile 40 arasında değişen 7 kişi öldü, 16
kişi de yaralandı. Şehrin çeşitli mahallelerinde halka
rastgele ateş edilirken, sokak aralarına girilen polis
panzerleri evlere seriatışlar yaptı. Sokak aralarındaki
panzer ve zırhlı araçların ateşe ara vermesi üzerine
evlerdeki yaralıları hastaneye yetiştirmeye çalışan
taksilere seri ateşler açıldı. Bu saldırılar sonucu
da 11 kişi öldü. Saat 13.00 sıralarında sokağa çıkma
yasağı ilan edilmesi üzerine evlerine çekilen halkın
canına malına göz koyan güvenlik güçleri, dükkanları
yağmalamaya, araçları tahrip etmeye başladı. Halkın
zararırmın 60 milyar dolayında olduğu sanılıyor. Halkın
ölülerini gömmesinden korkan devlet güçleri ölüleri
sahiplerine bildirmeden gizlice gömdü. Belediye mezarlığında
bir Newroz şehitliği açıldı.
Batman'da Newroz kutlamaları 20 Mart akşamı kentin değişik
yerlerinden havaya açılan ateşlerle başladı. Yakılan
ateşler göküzünde yayılırken 10 binlerce Batmanlı Kürt
de Newroz'u kutlamanın coşkusunu yaşıyorlardı. 21 Mart
günü şehir stadyumuna toplanan halk burada şehitlerini
andıktan sonra halaylar çekip marşlarla Nevroz'u kutladılar.
Siirt'te Nevroz ateşler yakılıp halayların çekilmesiyle
başladı. Mahallelerde ateşler "Biji PKK, Biji Kürdistan,Biji
Apo" sloganları sokakları çınlatıyordu. Siirt'e
bağlı Kurtalan'daki kutlamalara yaklaşık 10 bin kişi
katıldı
Şırnak'a bağlı İdil ve Silopi'de yapılan Nevroz kutlamaları
devletin bütün kışkırtmalarına rağmen Kürdistan ulusal
mücadelesi lehine atılan sloganlar ve yakılan Nevroz
ateşleriyle kutlandı. İdil'de sabahın erken saatlerinde
bir araya gelen halk meydanlarda govendler çekti. Daha
sonra yürüyüşe geçen halk, Kürt bayrakları, Abdullah
Öcalan ve Mahsun Korkmaz'ın posterlerini açtı. Poster
ve bayrakların kapatılmasının isteyen subayların isteğini
reddeden kitle büyük bir kararlılıkla tarlalardan yürüyünce
güvenlik güçleri geri adım atmak zorunda kaldı.
Silopi'de 30 köyden traktör ve seksen araçlık bir konvoyun
katılması kitlenin coşkunun doruğa ulaştırdı.
"Nusaybin halkına Newroz'u bahane ederek olaylar
çıkarmadıkları için teşekkür ederim..." TC hükümetinin
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in bu sözlerinin yayınlandığı
sıralarda kendi soydaşlarına yönelik katliamı öğrenen
Nusaybin halkı bunu protesto etmek için kent içinde
gösteriler yaptı. 22 Mart sabahı 8.00 de alman köprüsünün
üzerine toplanan 15.000 kişilik kitle olayları protesto
için oturma ve açlık grevine başladıklarını açıkladılar.
Devlet gene kitleleri katletmek için tereddüt etmedi.
Köprüde oturma eylemi yapan kitleye önce panzerlerden
ateş açıldı, daha sonra da helikopterlerden kitlenin
üzerine ateş 'açıldı. Açılan ateşle ilk anda 11 kişi
ölürken yüzlerce kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı.
Devlet vahşeti, katliamı protesto eden halka gene katliam
ve vahşetle cevap verdi.
Diyarbakır kent merkezinde Nevroz kutlamaları 20 Mart'ta
başladı. Okullarda başlayan kutlamalar, üniversitelerde,
sokaklarda, mahallelerde devam etti. HEP il merkezi
önünde toplanan 1000 kişi halaylar çekip türküler söylediler.
Diyarbakır'ın genelinde kepenkler kapalıydı. Atatürk
Lisesinde saat 10 'da bahçede toplanan öğrenciler ateş
yaktılar. Sarı, kırmızı, yeşil balonları uçuran öğrenciler
"Vur Gerilla vur Kürdistan'ı kur, Biji Nevroz"
sloganlarıyla Diyarbakır'ı inlettiler. Diyarbakır'da
bulunan tüm okullarda Nevroz kutlamaları öğrencilerin
tamamına yakınının katılımıyla yapıldı. Diyarbakır'ın
Ergani ilçesinde Nevroz kutlamalar diğer yerlerde olduğu
gibi bir gün önceden başladı. Lise ve ortaokul öğrenciler
okulu boykot etmelerinin ardından kent merkezine doğru
yürüyüşe geçtiler. Kısa sürede sayıları binleri bulan
halka polis müdahalede bulundu. Polislerin Newroz'u
kutlayan halka yönelik saldırısı sırasında 10 kişi yaralanırken
20 kişi de gözaltına alındı.
En yoğun gösteri ve olaylar ise Kürdistan'ın en politik
kenti olan Cizre'de gerçekleşti. Cizre sözcüğün gerçek
anlamıyla büyük bir şenliği ve cehennemi bir arada yaşadı.
Halkın şehit evlatlarını ziyaret etmesine bile katlanamayan
devlet güçleri korkunç bir vahşet yarattılar. Daha akşamdan
başlayan kutlama atışları kürt halkının coşkusunu ifade
ediyordu. Sabah ise polis panzerleri mehter marşlarrı
yayınlayarak alanlarda kışkırtıcılığa girişmişti. Coşkulu
ama disiplinli kitleler önce halaylarını çektiler, sonra
da mahalle mahalle şehitliğe doğru yürüdüler. Bu aşamada
saldırı başladı... Tam bir kasaplık yaşanıyordu. Cizre
halkı birkaç saat içinde onlarca ölü verdi. Ama boş
da değildi Cizre, gerilla ve milis yoğun çatışmalarla
devletin saldırısını bir ölçüde geriletebildi. Sonuçta
yaşanan, hem büyük bir bayram ve direniş, hem de büyük
bir katliamdı.
Kürdistan'ın birçok yerinde Newroz büyük bir coşkuyla
kutlanırken bu coşku büyük yerleşim alanlarına da taştı.
Adana'da 5 bin kişinin katıldığı newroz kutlamalarında
polisin ateş açması sonucu l kişi öldü.
İzmir'de Rahşan Demirel adında bir kürt kızı newroz
kutlamaları sırasında devletin giriştiği katliamı protesto
etmek için kendini ateşe verdi. Rahşan Demirel ardında
bıraktığı mektupta kısaca (faşizmin katliamlarının protesto
ediyorum. Halkımın Newrozunu canımla, kanımla kutluyorum.
Biji Kürdistan) yazdı. Ölülerini polise teslim etmeyen
İzmir'deki yurtsever Kürtler büyük bir cenaze töreniyle
Newroz şehitlerini ailesinin isteği üzerine Nusaybin'e
gönderdiler. Daha sonra cenaze törenine katılanlara
saldıran polis 50 kişiyi gözaltına aldı.
İstanbul'da Esenyurt'ta Newroz'u kutlayan insanlara
jandarma ateş açtı 3 kişi ağır yaralandı. Newroz süresinde
girişilen katliamlarda 97 kişi öldürülürken çoğu kadın
ve çocuk olmak üzere yüzlerce kişi yaralandı. Gözaltı
sayısı meçhul, sadece büyük şehirlerde 1000'i aşkın...
Demokrasi vaadleriyle hükümeti kuranların ilk icraatları
yine katliamlar, işkenceler ve gözaltılar olmuştur.
Kürt ulusal mücadelesini bastırmak amacıyla aylardan
beri senaryoları kurulan Nevroz sendromunun amacı gün
gibi ortadadır. Bir yandan Kürt halkının bayramı kutlanırken,
diğer yandan kamuoyunun gözleri önünde katliamlar yapmaktadırlar.
Ve katliamlarını basını ve televizyonu kullanarak haklı
göstermeye çalışmaktadırlar. Ama yanılıyorlar, yine
suçüstü yakalandılar. Ulusal bayramlarını kutlayan halka
ateş açanlar bunun hesabını elbet vereceklerdir. Tarih
boyunca hiçbir halk katliamlarla yokedilememiştir.
|