1968'li ve 1970'li yıllarda devrimcilerin çok kullandığı
bir slogan vardı. Bugünlerde pek fazla atılmayan, bu
slogan "Ho Ho Ho Si Minh / İki-Üç Daha Fazla Vietnam/
Ernesto'ya Bin Selam" şeklindeydi. Aslında bu sloganın
sıkça kullanılması çok da anormal birşey değildi. Çünkü
o yıllarda Vietnam ABD'ye çok büyük bir şamar atmış
ve bu, devrimci insanlarda çok büyük bir coşku kaynağı
yaratmıştı, işte bunun en güzel ifade edilişi ise binlerce
sesin birden "Ho Ho Ho Si Minh/İki-Üç Daha Fazla
Vietnam/Ernesto'ya Bin Selam" haykırışında oluyordu.
Peki tüm dünya devrimcilerine büyük bir coşku kazandıran,
ABD emperyalizmini dize getiren Vietnam neresiydi? Vietnam
tarihi neydi? Vietnam
devrimi nasıl kazanıldı?
Vietnamlılar, Taylandlılar'ın, Çinliler'in ve Maunglar'ın
karışımıyla meydana gelmişlerdir. Cilalı taş devrinden
bugüne Çinhindi yarımadasının doğusundaki topraklarda
yaşamaktadırlar. Topraklarının beşte dördü dağlık, beşte
biri ovalıktır. Yer yer bataklıklar vardır. Başlıca
besin maddeleri pirinçtir.
M.S. 939-1428 arasında güçlü bir krallık kuran Vietnamlılar
önce Çinlilerin, daha sonra Portekizlilerin, İngilizlerin
ve Hollandalıların boyunduruğu altında kalmışlardır.
Bu nedenle eğer tabir yerindeyse Vietnam tarihi sürekli
sömürgeciliğe karşı verilen savaşlarla geçmiştir. Genaral
Vo Nguyen Giap "Vietnam Demokratik Halk Devrimi
" isimli kitabında bu durumu şu sözlerle ifade
eder:
"Güneydoğu Asya'nın coğrafi konumundan dolayı,
neredeyse kuruluşundan beri ülkemiz hemen hemen hiç
durmadan dış saldırılara karşı savaşmak zorunda kalmış;
ulusun varlığını sürdürmesi için hiç kesilmeyen bu mücadele,
tarihimizi önemli kahramanlıklarla dolu bir destan haline
getirmiştir. l.yy'dan 18.yy'a kadar, sadece ulusal çaptakileri
sayarsak, halkımız yirmi seferden fazla ülkeyi kurtarmak
ya da egemenliğimizi korumak için savaşmıştır.
Yabancı feodal hükümranlık altındaki bin yıl boyunca
halkımız, ulusal bağımsızlığını zorla geri almak için
defalarca ayaklandı. Nihayet, on yüzyıl süren yabancı
hükümranlığını sona erdiren en parlak zafer 938'de Bach
Dang Irmağı'nda Ngo Quyen tarafından kazanıldı; ulusal
bağımsızlık ve egemenlik dönemi başladı.
Bundan sonra halkımız dış saldırılara karsı bağımsızlık
ve egemenliğini korumak için bir dizi ulusal kurtuluş
savaşı vermek zorunda kaldı. Bunlar 20. yy'ın sonlarına
kadar sürdü.
11.yy'da bu dönemdeki direniş savaşı Sung ordusunun
istilasına karşıydı.
13. yy'da Moğol saldırısına karşı Tran dönemindeki direniş
savaşı...
15.yy'daki Le Loi ve Nguyen Trai önderliğindeki Lam
Son ayaklanması uzun süreli bir ulusal kurtuluş savaşına
dönüştü. Bu isyan on yıl sürdü ve Ming istilacılarının
kovulması ve yirmi yıllık yabancı hükümranlığından sonra
ulusal bağımsızlığın tekrar kazanılması ile sonuçlandı.
18.yy'daki Nguyen Hve'nin yönettiği direniş savaşı,
çürümüş feodal düzene karşı köylülüğün yaygın devrimci
hareketinin gücüne dayanıyordu. Ülkemize karşı son feodal
saldırı da püskürtülmüş oldu."
Yukarıdaki cümlelerden de anlaşılacağı gibi Vietnamlıların
yaşamı tam bir "direnme savaşı"ydı ve bu "direnme
savaşı" Fransızların, Japonların, Amerikalıların
işgalleri sırasında ulusal ve devrimci bir çehre kazandı.
Fransızların Vietnam'a kesin müdahalesi 1883 yılında
oldu. Bu müdahaleyle birlikte Fransızların ilk girişimi
Vietnam'da ayrıcalıklı bir sınıf yaratmak oldu. Bu amaçla
çok az sayıdaki Vietnamlıya güneyde topraklar, maliye
ve yönetim alanlarıyla ilgili ayrıcalıklar verildi.
Tarım kredileri, tekel bayilikleri sunuldu ve bu kişiler
polis tarafından korundu. Fransızların amacı, ayrıcalıklar
tanıyarak Fransız Hükümeti yararına etkin ve elverişli
bir burjuva sınıfı yaratmaktı. Fakat bu mümkün olmadı.
Çünkü Vietnam'da sermaye biriktirme olanakları çok sınırlıydı
ve aşırı kazanç sağlayan kesimler bile sermaye biriktiremiyorlardı.
1.Dünya Savaşı yıllarına geldiğinde ise 1911 Çin devriminin
yarattığı etki ve savaşın yarattığı karmaşa nedeniyle
Fransa, Vietnam'a bağımsızlığını vereceğini söyledi.
Bu amaçla karma eğitimin yapıldığı okullar açma vs.
gibi bir dizi uygulamaya gittiyse de, 1. Dünya Savaşı
sonunda söylediğinin tersi bir tutum izlemeye başladı.
Tarih 1925'li yılları gösterirken Güneydoğu Asya çok
büyük gelişmelere sahne oluyordu. Bu yıllarda Çin, geleceğin
sosyalist toplumunu yaratma yolunda önemli adımlar atmıştı.
Çin'den ayrılıp Vietnam'a gelmek zorunda kalan siyasi
mahkumlar da boş durmuyorlardı. Devrimci bir mayalanma
içinde bulunan Çin, Hindistan, Siyam ve Filipinler,
Vietnamlı aydınlar için gözden uzak tutulamaz örnekler
oluşturuyorlardı.
Vietnam'da yabancı işgalinden beri egemen olan sürekli
ayaklanma durumuna devrimci yönünü kazandıran ilk devrimci
Phan Boi Chau oldu. Phan Boi iki arkadaşı ile birlikte
Japonya'ya geçti. Düşüncesi Vietnam'ı Japonların yardımıyla
özgürlüğüne kavuşturmaktı. Bunu yaparken de daha çok
İtalyan devrimci mazisinin, devrimci faaliyetle eğitimi
birbirine yaklaştıran görüşlerinden etkileniyor, genç
Vietnamlıları Japonya'da eğitim görmeye özendirip burada
gençleri yetiştirdikten sonra ordu halinde Japonya'dan
Vietnam'a göndermeyi umuyordu. Phan Boi Chau bu düşüncesini
başarıya ulaştıramadığı gibi yaşamının son günlerinde
Vietnam'da kalkınmanın Fransız yardımıyla olacağına
inandı.
614 devrimci yönelimden sonra 1927'de Vietnam Ulusal
Devrim Partisi kuruldu. Parti Vietnam'ın bağımsızlığım
ve Vietnamlıların Özgürlüğünü öngörüyordu. Parti üyeleri
ülkede suikastler yapacaklar, baskınlar düzenleyecekler,
açık ve gizli propaganda yapacaklardı. Çin'de ise epeyce
Vietnamlı devrimci vardı. Ho Si Minh 1925'ten beri Kanton'da
bulunuyordu. Sovyet Rusya konsolosluğuna resmen bağlı
olarak ilk komünist hücrelerini örgütlüyor, Marx'ın
ilkelerini Vietnam'a sokan ilk yazıları yazıyordu. Komünistler,
çalışmaları sonucu Ulusal Devrim Partisi üyelerini içlerine
alarak tasfiye ettiler ve Vietnam'daki hücreler bir
süre sonra bütünüyle komünist hücrelere dönüştü.
Ulusal Devrim Partisi'nin kadrolarının safdışı bırakıldığı
sırada komünistler, ülkeyi baştanbaşa saran bir kargaşa
yaratarak bu kargaşalığı devrim yararına kullanmaya
başladılar.
12 Eylül 1930 ayaklanması da bu doğrultudaki olaylardan
biri oldu. O gün Nghe An'daki köylüler, Vinh'e üç kilometre
uzaklıktaki Hung Nguyen yönüne doğru yürüyüşe geçtiler.
Nghe An ili, Kuzey Vietnam'da aşağı Song Ca havzasındadır.
Köylüler sömürge yönetimini temsil eden il binasını
ve Fransızlara hizmet eden varlıklı Vietnamlıların evlerini
ateşe verdiler.
Vinh'e yapılan saldırıların başarısızlıkla sonuçlanmasına
rağmen ayaklanmacılar kırsal alanı bırakmayarak yerli
otoriteyi istifaya zorladılar ve köylüleri temsilen
bir hükümet kurdular. Kurulan hükümetin başlıca amaçları
şu şekildeydi : Sömürge yönetiminin tepkisine kurban
gidenlerin ailelerine yardım etmek, adalete dayalı bir
yönetim kurmak, bunun için gerekli maliye düzenini getirmek...
Bu hareket içerisinde oluşturulan komünist köy örgütlerine
Nghe An Sovyetleri deniyordu. Nghe An Sovyetleri kısa
süreli de olsa, ezilmiş, sömürge bir topluma özgürlüğün
ne demek olduğunun gösterilmesi bakımından önemlidirler.
Bu gelişmeler daha çok Kuzey Vietnam'da yaşandı. Güneyin
yapısı ise çok daha farklılık arzediyor, geleneklerin
pek güçlü olmaması, sömürgelerin etkisinin daha fazla
olmasını sağlıyordu. Bu anlamda özellikle ilk zamanlarda
örgütlenmede büyük bir sorun oluşuyor, hatta, hemen
hemen hiç başarılı olunamıyordu.
İşte kuzeydeki ve güneydeki bu farklı gelişmeler 1932'den
sonra karışıklıkların dinmesi noktasına ulaştı.
Japonya 1931'de Çin'e saldırmaya başladı ve bu tüm Doğu
Asya'da yayılma noktasına ulaştı. SSCB bir çağrı yaparak
bütün Asya komünistlerini Japonya'ya karşı birleşmeye
çağırdı. Bu arada 1936 yılında Fransa'da başarı kazanan
solcular Vietnam'da baskıcı politikalarını biraz gevşeterek
geniş bir siyasi af ilan ettiler, vergilerde kolaylık
sağladılar, öğrenim görmüş Vietnamlıların Fransız yurttaşı
olmalarını kolaylaştır dılar. Sekiz saatlik iş günü,
hafta tatili, iş kazalarına bağlı emeklilik gibi yenilikler
getirdiler. Bu görece serbest ortamda işçi hareketleri
başladı. Grevcileri desteklemek üzere bir fon kuruldu,
protesto hareketlerine gidilerek gösteriler düzenlendi.
Bu durum 1939 yılına kadar sürdü ve Fransa bu tarihten
itibaren artık Fransa'da ve Fransa'ya bağlı deniz aşırı
topraklarda komünist eylemleri yasakladı. Bunun üzerine
Vietnam'daki komünistler de yeraltı çalışmasına geçerek
SSCB hükümetine bağlı bir siyaset izlediler ve önlerine
başlıca hedef olarak Fransa'nın ve Japonya'nın emperyalist
girişimlerine karşı çıkmayı koydular.
1940 yılında Fransa'nın yenilgiye uğraması ise Vietnam
üzerindeki Fransız sömürgesini oldukça zayıflattı.
Ho Si Minh ise yaptığı çalışmalarla Vietnamlı yurtseverlerin
o güne kadar başaramadıkları bir şeyi yaparak Vietnam'ın
bağımsızlık mücadelesini uluslararası bir sorun haline
getirdi.
1939'da komünistlerin Fransa ve ona bağlı ülkelerde
tehlikeli ilan edilişlerinin ardından Çin'e sığınan
Çinhindi Komünist Partisi üyeleri, Çinhindi Komünist
Partisi merkez komitesinin 8. toplantısında bir ulusal
cephe kurulmasını kararlaştırdılar. Yalnızca işçi ve
köylüleri değil yurtsever toprak sahiplerini de içeren
bu cephe şu düşünceyle oluşturuluyordu: Hainlerin topraklarına
el koymak, bu toprakları yoksul köylülere dağıtmak...
Çinhindi Komünist Partisinin yerini alan Vietminh adlı
bu yeni örgütün programında Fransa'nın Vietnam adına
Japonya ile imzalamış olduğu anlaşmaların reddedilmesi
ve faşist olmayan ülkelerle işbirliği yapılması öngörülüyordu.
Ayrıca programda, genel oy hakkı, eğitimin yaygınlaştırılması,
demokratik özgürlüklerin sağlanması, siyasi af, iktisadi
durumun düzeltilmesi ve geliştirilmesi gibi maddeler
yer alırken, askeri alanda gerilla üslerinin hazırlanması,
örgütlenmesi öneriliyordu.
Vietminh'in başındaki kişi ise "Ho Si Minh "
idi.
1945 martında Japonların Fransızlara verdikleri iki
saatlik ültimatomdan sonra, Fransa'nın Vietnam üzerindeki
egemenliği son buldu. Japonların bu hükümet darbesinden
sonra Vietminh de genel ayaklanma hazırlığına başladı.
Gerilla eylemleri önceleri sınırlı kaldı, halk devrim
komiteleri kuruldu. Bu komiteler yavaş yavaş sivil iktidarı
temsil edecek duruma geldiklerindeyse, haziran ayında,
Vietnam'ın güneyini kapsayan bir serbest bölge oluşturuldu.
13 Ağustos 1945 te de Ho Si Minh ve arkadaşları, genel
ayaklanma ilan ettiler. Kurtuluş ordusu 16 Ağustosta
Hanoi'yi işgal ederken, 25 Ağustosta da, Saygon, Vietminh
in denetimine giriyordu. 30 Ağustosta Bo Dai, iktidarı,
Demokratik Cumhuriyetin geçici temsilcisine bırakılıyordu.
Ve tarihlerin 2 Eylülü gösterdiği gün, Hanoinin, Ba
Dinli alanında, yarım milyon kişinin önünde Ho Si Minh,
"Bağımsızlık Bildirisini" okudu.
Partinin kuruluşundan, bağımsızlığın ilanına kadar geçen
süreci Vo Nguyen Giap da şöyle ifade ediyordu: "Partimiz
Vietnam devrimine önderlik temel göreviyle kuruldu.
Bu tarihsel dönemde partimiz, Vietnam'ın ilk komünisti,
Başkan Ho Chi Minh tarafından yönetilip, Marksizm-Leninizmi
ülkemizin somut koşullarına yaratıcı bir şekilde uygulayarak,
doğru bir devrimci çizgi tespit etti. Kapitalist gelişme
aşamasından geçmeden, sosyalizme ilerleyen, ulusal demokratik
halk devrimi... Partimiz, işçilerin ve emekçi köylülerin
- ulusal demokratik devrimin temel güçleri- büyük devrimci
güçlen hareketlendirdi ve bir geniş ulusal birleşik
cephenin oluşumu için, işçi sınıfının önderliğinde güçlü
bir işçi-köylü ittifakı yarattı."
"Ülkemizde ilk olarak, köylülerin hareketi işçilerinkine
bağlanarak, partimiz tarafından, temsil edilen işçi
sınıfını önderliğinde sağlam bir işçi köylü ittifakı
kuruldu ve pratikte kanıtlandı.
Nghe Fin ve Ha Tinh in işçi ve köylüleri partinin bölgesel
örgütleri önderliğinde sömürge yöneticilerini ve mahalli
mandarin ve zorbaları devirmek için devrimci şiddeti
kullanarak ayaklandılar ve birçok kırsal bölgede işçi-köylü
iktidarını kurdular.
1936-39'daki demokratik kampanyada, illegal yeraltı
faaliyetleri ile legal ve yan legal mücadeleyi ustalıkla
birleştiren partimiz dünya barışının savunulması için,
saldırgan faşizme karşı sosyal gelişme, demokrasi ve
özgürlük için, gerici sömürgecilere, kral ve mandarinlere
karşı kentlerden kırlara yayılan hararetli bir politik
mücadele hareketi başlattı. Bu büyük demokratik atılım
ve bu politik güçlerin ortaya çıkışı yakında izlenecek
olan yeni bir devrimci mücadelenin yolunu açtı.
İkinci Dünya Savaşının patlaması yeni bir durum yarattı.
Partimiz ayaklanmanın hazırlanmasını ve birinci derecede
amaç olarak ulusal kurtuluşu, dönemin ana görevi kabul
etti. Bütün anti-emperyalist güçler toparlamak için
bir ulusal birleşik cephe kurdu. Bu hareket silahlı
mücadele ile politik çalışmayı akıllıca birleştirdi,
iktidarı almak İçin bir genel ayaklanmanın takip ettiği,
bütün ülkede bir devrimci şiddet kabarışına neden olan
mahalli çaptaki gerilla savaşım ve kısmi ayaklanmaları
başlattı."
"Ağustos 1945 devrimi bütün halkın genel bir ayaklanması
idi. Kısa bir zaman süresi içinde partînin önderliğindeki
devrimci yığınlar, Japon faşist idaresini ve Japonların
kukla yönetimini yıkarak Güneydoğu Asya'daki ilk demokratik
Cumhuriyeti kurdular. Ağustos devrimi sömürge ve yarı
feodal bir ülkede Marksizmin-Leninizm'in ilk zaferini
ortaya çıkardı; son derece elverişli bir tarihsel fırsatı
değerlendiren halkımız ayaklandı ve tüm ülkede zaferi
kazandı.
Ağustos devriminden hemen sonra halkımız, ülkemize geri
gelme ve işgal etme aşamasında olan ve Amerikan müdahalecilerinin
desteklediği Fransız sömürgecilerinin saldırılarına
karşı direnmek zorunda kaldı. Bu ilk direniş savaşı
yaklaşık dokuz yıl sürdü ve kış 1953 - yaz 1954 zaferi
ile son buldu.
Zaferden sonra, yani bağımsızlığın ilanından sonra Vietminh
iç siyasette şöyle bir politika izledi: yurtseverleri
toplamak, bağımsızlık konusunda duyulan ulusal heyecanın
merkezi olmak. Dış siyasette başlıca amaç ABD'nin ilgisini
çekip ABD'nin yeni hükümeti tanımasını sağlamaktı."
Tabii bu süreçte Vietminh gittikçe büyüdü, güçlendi,
Ho Si Minh'in izlediği politika nedeniyle toprak ağaları
ve katolikler bile kendisini desteklemeye başladı.
Afyon, tuz ve alkol tekellerinin kaldırılması, arazi
vergilerinin azaltılması, sömürgecilerin işlediği toprakların
yoksul köylülere dağıtılması gibi iktisadi tedbirler
alındı. Kıtlığın önlenmesi için tam bir tarım savaşı
başlatıldı. Okuma yazma seferberliği uygulamasına gidildi.
ABD tarafından tanınmayı ve BM'e alınmayı isteyen Ho
Si Minh Şubat 1948'de ABD Başbakanına bir mektup yazdı.
Ho Si Minh bu mektubunda "Amerikalılıar, Filipinlilerin
bağımsızlığını destekledikleri gibi, Vietnamlıların
bağımsızlıklarını da desteklemelidirler" diyordu.
25 Eylül 1945'te bir Fransız birliği güneye indirme
yaptığındaysa Ho Si Minh'in tek istediği ABD tarafından
Fransız işgalinin durdurulması ve sorunun BM'ye taşınmasıydı.
Fakat ABD buna aldırmadı bile.
1946 ilkbaharında Fransızlar'ın Çinli generallerle anlaşarak
Vietnam'ın güneyine çıkması sonucu Fransızlarla Vietminh'in
arasında silahlı çatışma çıktı. Bir Fransız kruvazörünün
halka ateş açması sonucu altı bin sivil öldü. Ho Si
Minh Aralık 1946'da halka "Din, parti, milliyet
ayırımı gözetmeksizin herkes, erkekler ve kadınlar,
gençler ve ihtiyarlar Fransız sömürgecilerine karşı
savaşmak için, vatanı kurtarmak için ayaklansın!"
çağrısında bulundu.
1949 sonlarında Mao'nun birliklerinin Vietnam sınırındaki
Çin bölgelerini ele geçirmeleri Fransızlar için tehlikeli
bir durum yarattı. Çin ve SSCB Ocak 1950'de Demokratik
Vietnam Cumhuriyeti'ni tanırken ABD'de Şubat'ta Vietnam
Hükümetini tanıdı,
1953 sonlarıyla 1954 başlarında Fransız hatlarının içine
kadar giren partizanlar Laos'un orta ve güney bölgelerini
ele geçirdiler. Bu durumda Fransızlar Dien Bi-en Fu'da
büyük bir hava üssü kurdular. Burası Çinhindi'nin en
büyük yığınak yeri haline getirildi. Bu durumdu bölge,
karşı hava saldırılarına uğramayacaktı, elde Vietminh'in
uçaklarının herhangi bir girişimini önleyebilecek güçte
araç ve gereç vardı. Ancak bu üs, ikmal merkezlerinden
iyice uzakta, ormanlık dağların çevrelediği bir vadinin
içinde yeralıyordu. Bu da üssün varlığını sürdürebilmesi
için havadan ikmal yapılmasını zorlaştırıyordu. Fransız
paraşütçü birlikleri, savaş gereçlerini sırtlarında
ya da bisikletle taşıyan Vietminh kuvvetlerine karşı
güçlü bir savunma sistemi kurmuş oluyorlardı.
Fakat bunu Giap önderliğindeki Vietminh kuvvetleri boşa
çıkarmayı bildiler. Giap'ın adamları, ellibeş gün, ellibeş
gece hiç durmadan tünel kazarak, bu tünellerin üzerlerini
bambu kamışlarıyla örttüler. Böylece, düşmanın savunma
hatlarının içlerine kadar sokulup, kısa mesafeden baskınlar
yapılarak Fransızların kurduğu kırkdokuz mevzi Fransız
savunma hattı içerisinde yeni Vietminh mevzileri haline
getirildi.
Giap'ın bu hareketle ilgili olarak "düşman cephe
gerilerini savaş cephesine dönüştürerek, düşmanın cephe
gerilerine sızdık. Gerilla ile düzenli savaşın birarada
yürütülmesi sayesinde saldırımızı ileriye doğru geliştirdik"
ifadesini kullanmaktadır.
7 Mayıs ise Fransızların artık tamamen egemenliğinin
yıkıldığı bir tarih oldu. Ve bunu, çetin politik mücadele
süreci izledi. 21 Temmuz 1954'te Cenevre konferansı'nda
alınan kararla ülke 17. paralelden ikiye bölünerek Güney
Vietnam ve Kuzey Vietnam Devletleri kuruldu. Kuzeyi
Vietminh'in denetimi altındaki bir hükümet yönetirken,
Güneyi Fransa'nın denetiminde bir hükümet yönetecekti.
Güney Vietnam'da büyük bir baskı rejimi uygulanmaya
başladı. Bunun sonucunda da 1957 yılında büyük bir ayaklanma
başladı. 1959 yılında ayaklanmanın önderliğini Kuzey
Vietnam Komünist Partisi ele aldı. 20 Aralık 1960'ta
da Güney Vietnam'da Ulusal Kurtuluş Cephesi kuruldu.
Esnek bir politika izleyen Ulusal Kurtuluş Cephesi iyi
bir eğitim düzeni kurulması, özgürlüklerin sağlanması,
şiddete başvurulmaması ve barışın sağlanması propagandası
bulundu.
Bu arada hükümete muhalif bir kanat olarak da Buddhacılar
ortaya çıktı. 8 Mayıs 1963'te Diem'in yönetimini protesto
eden Buddhacıların üzerine ateş açıldı ve bir kadınla
yedi çocuk öldü. Bir kaç hafta sonra bir Buddhacı rahip
bu durumu protesto için kendini öldürdü.
Toplumun tüm kesimlerinden gelen bu tepkilere Diem yönetimi
daha fazla dayanamadı ve l Kasımda gerçekleştirilen
bir ayaklanmayla yıkıldı. Bu kez de başa düşünce özgürlüğü
sözü veren bir askeri cunta geçti.
Kennedy, ABD Cumhurbaşkanı olunca Vietnam'a 16 000 askeri
danışman gönderip onları savaşa sürdüğünde tarih 1961'i
gösteriyordu. Güney Vietnam'daki saldırıların durmaması
halinde Kuzey Vietnam'ın yerle bir edileceği tehdidi
savruluyordu.
Nitekim Şubat 1965'tede Amerikalılar Kuzey Vietnam'a
hava saldırılarını başlattı. Buna karşılık olarak Saygon'un
batı yöresinde gerilla savaşı genişletildi ve gerillalar
Hue'ye bayraklarını astılar.
31 Mart günü Johnson 20. paralelin kuzeyine yapılan
bombardımanların sona erdiğini bildirdi. Kuzey Vietnam
da bunun üzerine Paris'te yapılacak barış görüşmelerinin
başlatılmasını kabul etti. Görüşmelerde ABD ve Kuzey
Vietnam'dan başka Güney Vietnam da temsil edildi. Güney
Vietnam'ı Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin türevi Güney Vietnam
Geçici Devrim Hükümeti temsil etti.
6 Nisan'da ABD tarafından K. Vietnam'a tekrar hava saldırılan
başlatıldı ve bu 15 Ocak 1973'e kadar sürdü. 25 Ocak'ta
Paris'te silahların bırakılması anlaşması imzalandı.
Böylece ABD de Vietnam'dan güçlü bir tokat yiyerek çekilmek
zorunda kaldı. İşte kanlı Vietnam Devrimi tarihi böyle
oluştu.
|