Taksim'in
Kızıl Gülleri...
|
ALEKO KONTEUS,
AHMET GÖZÜKARA,
ALİ YEŞİLGÜL,
BAYRAM ÇITAK,
BAYRAM SÜRÜCÜ,
DİVAN NERGİS,
ERCÜMENT GÜNKUT,
HASAN YILDIRIM,
HİKMET ÖZKÜRKÇÜ,
HÜSEYİN KIRKIN,
HACER İPEK SAMAN,
BAYRAM İYİ,
HAMDİ TOKA,
HÜLYA EMECAN,
JALE YEŞİM,
KAHRAMAN ALSANCAK,
KENAN ÇATAK,
KIYMET DUMAN,
KARABET ARYAN,
KADİR BALCI,
LEYLA ALTIPARMAK,
M. ATİLLA ÖZBELEN,
MUSTAFA ELMAS,
MERAL ÖZKOL,
M. ALİ GENÇ,
MUSTAFA ERTAN,
NİYAZİ DARI,
HASAN ÜNALDI,
ÖMER NARMAN,
ÖZCAN GÜRKAN,
RASİM ELMAS,
SİBEL AÇIKALIN,
TEVFİK BEYSOY,
YÜCEL ELBİSTANLI,
ZİYA BAKİ
*
Boşuna çekilmedi
bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle
Bekle
Parklarınla
köprülerinle
kulelerinle
meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle
Bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla
caddelerden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
haramilerin saltanatını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul
Bekle
Sen bize layıksın İstanbul
Ve, 1989... MEHMET AKİF DALCI
Türkiye'de ilk l Mayıs kutlaması 1909'da Üsküp'dedir,
1911'de Selanik'te, 1912'de İstanbul'da yapılan l Mayıs'lar,
1921'de İngiliz Emperyalizminin işgali altındaki İstanbul'da
yapılan gösterilerle kutlanır. 1922'de, bütün büyük
şehirlerde kutlamalar yapılır, l Mayıs 1923'te kutlamalar
yasaklanır. 1924'te ise İzmir iktisat Kongresi'nde resmi
bayram olarak kabul edilmesine rağmen kutlamalar yine
yasaklanır. Bundan sonra l Mayıs "Çiçek ve Bahar
Bayramı" olarak ilan edilir ve gerçek anlamından
saptırılmaya çalışılır. Ama sınıf kendini ortaya koyar
yine de ve 1960-70'lİ yıllarda l Mayıs yeniden işçi
Bayramı olarak kutlanmaya başlanır. '76'da l Mayıs umulandan
da görkemlidir. Telaşa düşer egemen sınıflar ve patronlar...
Karanlık hesaplarına başlarlar daha o günden...
77 l Mayıs'ına gelindiğinde, daha günler öncesinden,
sağcı basın sol-içi gerginlik üzerine yazılar döktürmeye
başlar. Olaydan günler önce l Mayıs'ın kanlı geçeceği
resmen ilan edilir gazetelerde, l Mayıs günü 500.000
civarında bir kitle Taksim Meydanı'nı doldurmaya başlar.
Uzun süren ve görkemli bir mitingtir. Ama tam dağılmaya
yakın kitlenin üzerine Interconential Oteli ve Sular
İdaresi'nden rastgele ateş açılmaya başlanır. Kitle
panik içinde Kazancı Yokuşuna doğru kaçmaya başlar...
Yığılma... Yüksek binalardan açılan ateş...
Sonuç: 34 ölü 126 yaralıdır...
Olayın sonrasında devlet yetkilileri olayı sol içi çatışmanın
bir sonucu olarak değerlendirdiler. Zaten durum da bu
çarpıtmaya çok elverişliydi. Ama aradan geçen onca zamana
rağmen Kazancı Yokuşu'nu kapatan kamyonun orda ne aradığı
ve onca güvenlik önlemine rağmen olayın faillerinin
nasıl olup da ellerinde silahlarla otel odasına çıktıkları
gibi sorular yanıtsız kaldı. Asıl sorumlu devlet, her
zaman olduğu gibi olayı provokatörlere yıkarak, olayın
içinden sıyrılacaktı.
12 Eylül'le birlikte l Mayıs kutlamaları tamamen yasaklanmıştı.
Yıllar süren suskunluk ilk kez 1989 l Mayıs'ında bozuldu.
Şişhane'de yapılan gösteriler yine kanlı bitti... Bu
kez 18 yaşındaki Mehmet Akif Dalcı polis kurşunuyla
öldürüldü… l Mayıs geleneği sürüyor... Kanla, şehitlerle
yazılıyor bu ülkede l Mayıs'ın tarihi...
|