PARİS
KOMÜNÜ: 124.YILDA "GÖĞÜ FETHE KALKIŞANLARA"
SELAM OLSUN!
|
Bundan 124 yıl önce, yani 1871'de proletaryanın ilk
devrimci iktidarı, 70 günlük de olsa, tarih sayfalarına
kazındı.
Ayaklanma 17-18 Mart gecesi başladı. Alman işgalcilerine
teslim edilen Paris'te emekçiler, hem işgalcilere, hem
de onlarla işbirliği içindeki dönek burjuvalara karşı
yiğitçe bir ayaklanma gösterdiler.
1789'da ki devrimde ilerici bir niteliğe sahip, olan
burjuvası, artık gerici konumdaydı. İktidarı kralcıların
elinden aldıktan sonra (özellikle 1852'deki sanayi dönüşümüyle)
üretim ilişkilerini geliştiren ama aynı zamanda işçi
sınıfını da geliştiren burjuvazi, bu yıllara kadar geçmişten
gelen ittifak politikasıyla, emekçileri ağır sömürü
zincirleriyle sarmış, fakat aynı dönemde sayısal, örgütsel
ve bilinçsel olarak belli bir gelişim geçiren işçi sınıfı
artık burjuva politikalarla bloke edilemez olmuş ve
eyleme geçmiştir. Özellikle 1869-70'de Paris, kanlı
grevlere sahne olmuştur. Bütün bunlar Prusya savaşı
ve Alman işgaliyle birleşince, proletaryanın harekete
geçmesi artık kaçınılmaz olmuştu. 17-18 Mart 1871'de,
sonradan "Komün Celladı" olacak olan burjuva
"Ulusal Savunma Hükümeti" yöneticisi Thiers'in
Ulusal Muhafızlar'ın toplarını ele geçirmek için bir
baskın düzenlemesiyle Paris Komünün başlangıç tarihi
konulmuş oldu. Operasyonu yürüten iki general Lacomte
ve Clement Thomas, askerlere halkın üzerine ateş açılması
emrini verdi. Askerler bu emre uymadılar. Sonuçta iki
general de Parislilerce tutuklanarak Rosilers sokağında
kurşuna dizildiler. İki generalin cezalandırılması her
ne kadar örgütlü ve organize bir eylemlilik olmasa da
Paris halkının örgütsüz olduğunu da söyleyemeyiz. Burjuva
hükümetten kalan Ulusal Muhafızlar, devrimci bir askeri
güç durumundaydı. Yirmi ilçe Merkez Komitesi, Paris
halkının bütününü temsil eden merkezi örgütüydü. Bunun
yanısıra Blanquistler, Proudhon'cular ve Marksistler
(Enternasyonal aracılığıyla ve yeni yeni) azımsanmayacak
bir örgütlülüğe sahipti. 23 Mart'ta Y.İ.M.K. komün programlarını
ortaya koyuyordu. Komün sistemiyle denetlenebilecek
ve işletilebilecek çeşitli toplumsal reformlar sunuluyordu
bildiride:
* Emeğin tam değerini sağlamak, kapitalist kârı kaldırmak.
* Herkes için parasız, laik ve tam eğitim
* Toplantı, dernek kurma ve basın özgürlüğü
* Polisin ve ordunun komünal örgütlenmesi
* Tüm seçilenlerin, seçenlerce sürekli denetimi
Bu programı hayata geçirecek komün seçimleri 26
Mart'ta yapılıyor. Seçmen nüfusunun yarısı katılıyor
çünkü savaş, kuşatma, Versailles ve kırlara göçler Paris'in
nüfusunu yarılıyor. Seçimle birlikte komün bir hükümete
kavuşuyordu. Bu hükümet, kamu hizmetleri, idare, adalet,
maliye, eğitim, kadın sorunu, emek sorunu ve birçok
alanda kısa zamanda bir örgütlenme sağladı. 72 gün süren
komün, bir çok eksik, hata ve yanlışın yanısıra proletaryanın
devrimci gücünün ve hatta proletarya diktatörlüğünün
nesnelleşmesini sağladı. Proletaryanın sonradan kazanacağı
zaferler için ilk eylem kılavuzu oldu.
Versailles orduları Paris'e 21 Mayıs'ta girebildiler,
l hafta boyunca sokaklarda barikatlar kuruldu. Komün
savaşçıları tüm varlıklarını Paris'in düşmemesi için
feda ettiler fakat Versailles ordusu esir aldığı herkesi
hunharca kurşuna dizdi. Dünyanın en büyük şehirlerinden
birisi altüst oluyordu. Versailles birlikleri ilerledikçe
sokaklar, kurşuna dizilmiş insan yığınlarıyla doluyordu.
Paris 27 Mayıs'ta düştü. Bir harabe halindeydi ve yangınlar
sönmemişti daha. Sokaklarda kaldırım taşlarıyla örülen
barikatlar, grup grup insan ölüleri ve yaralılar vardı.
Savaş mahkemelerindeki idam kararlarıyla birlikte Komünün
verdiği şehit sayısı 30 bin dolayındaydı. Yine 36 bin
kişi mahkemelerde yargılandı.
Komün, yağmurlu Nisan akşamları söylenen bir zafer türküsüydü.
Sonra Ekimleri yaşadı proletarya, sonra biz Eylül'leri
yaşadık. Bitmedi kavga, hala sürüyor. Biz de 12-13 Martları
armağan ettik tarih sayfalarına. 124 yıl sonra
|