Newroz
Ruhu ile Faşist Saldırılara Karşı Koyalım
|
(*) Dergimize gönderilen Newroz'la ilgili bir bildiriyi
aynen yayınlıyoruz.
Bugün, tüm Ortadoğu halklarına mal olan; ama özellikle
de Kürt halkı ile somutlaşan Newroz Bayramını kutluyoruz.
Newroz, zalimlere karşı bir başkaldırıdır, isyandır;
soylu bir kavgadır. Böylesi bir günde, emeğin ve mazlumun
inkar ve imhası temelinde şekillenen, Türk ve Kürt halkının
ortak düşmanı oligarşi, her türden saldırılarını yeni
faşist katliamlarla sürdürmektedir. Bunun en son örneği
12-13 Martta Gaziosmanpaşa, 15 Martta ise Ümraniye'de
yaşanmıştır.
Türkiye ve Kürdistan'ın geçirdiği bu süreçte tüm toplumsal
çelişkiler, kimlik ve hak alma mücadelesi yoğunlaşmakta,
oligarşinin toplumsal zemini hızla çözülmektedir. 1925-40
döneminde Kemalizm'in "betonladık" dediği
Kürt sorunu, bugün sömürgeci ve faşist devletin karşısına
sadece Türkiye ve Kürdistan'ın değil tüm Ortadoğu'nun
temel sorunudur ve ancak toplumsal bir devrimle, bağımsız-birleşik
bir Kürdistan'la nihai çözüme ulaşacaktır.
Türkiye, emekçi sınıfların yükselen hak alma mücadelesi,
bağımsızlık-demokrasi ve sosyalizm kavgası ile kaynaşmakta
12 Eylül yıkıntıları içinde yeni bir niteliğe dönüşmektedir.
Botan'da atılan ilk gerilla adımları bugün tüm Kürdistan
dağlarında gerilla ordusuna dönüşürken, Türkiye'de sömürü
ve zulme karşı, işçi-memur-gençlik kesimleri daha güçlü
direniş barikatları oluşturmaktadır.
Oligarşi, toplumsal mücadele karşısında, özellikle de
Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi karşısında yıpranmıştır.
Tam da böylesi bir süreçte, tıpkı 1970-80 döneminde
olduğu gibi, sivil faşist-gerici güçleri, kontr-gerilla
denetiminde devreye sokmakta, katliam ve saldırılarında
kullanmaktadır. Ama nafile! Bu oyunu Türk ve Kürt halkı
çok yakından bilmektedir. Onlar, 1970-80 döneminde,
12 Mart ve 12 Eylül döneminde bu oyunu Maraş, Çorum,
Sivas katliamları İle öğrenmişlerdir. İşte Gaziosmanpaşa
ve Ümraniye katliamları karşısında tüm demokrasi ve
halk güçlerinin direnişi bunu göstermektedir. Oligarşinin
ve denetimindeki basının tüm çarpıtmalarına rağmen yaşananlar
"Alevi-Sünni çatışması, Sağ-Sol çatışması, dış
kaynaklı provokasyon" vb. değil faşizmin kanlı
saldırılarıdır ve bu tip saldırıların devam edeceği
de açıktır. Açık olan bir şey daha vardır. Bu da tıpkı
Gaziosmanpaşa ve Ümraniye'de olduğu gibi tüm halk güçlerinin
direneceğidir! Faşizm ırk ayrımı ve mezhep kışkırtıcılığı
ile beslenmektedir. Bunun karşısında Newroz; derin bir
yurtseverlik, ırk, cins, dil farkı gözetmeksizin halkların
kardeşliğini İfade etmektedir. Faşizmin yoğun emek sömürüsü
ve insana yabancı çarpık kapitalist düzenine karşılık
Newroz; emeğin sömürüsüne karşı insanın özgürleşmesi,
zenginleşmesidir. Newroz; sömürgeci-faşist saldırılara
ve katliamlara karşı direniştir, başkaldırıdır.
İşçiler, memurlar, aydınlar, Alevi-Sünni, Kürt-Türk
tüm emekçiler, işte bu bilinç ve ruhla faşist sömürgeci
katliam ve saldırılara karşı koyalım. Ve tüm zalimlerin
tarihte aldığı yere Demirci'leri, Çiller'leri, Türkeşleri,
Ecevit'leri, Erbakan'ları vb.leri gömelim!
Bunun için, Devrimci Kurtuluş için, bağımsızlık-demokrasi
ve sosyalizm kavgasında örgütlenelim, silahlanalım ve
kendi özgür irademizle, kendi özgür tarihimizi yazalım.
Sömürgeci-Faşist iktidarı yıkıp gerçek halk demokrasisini
kuralım!
YAŞASIN NEWROZ!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
YAŞASIN DEVRİM!
YAŞASIN SOSYALİZM!
DEVRİMCİ KURTULUŞ
|