Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

 

(Bu sayıdaki yazıların fazlalığı nedeniyle işçi sınıfının yakın tarihi üzerine'nin devamını yayınlayamıyoruz. Yalnızca geçen sayıdan artan bölümü vermekle yetiniyoruz.)

Yarım bıraktığımız konuya, TSKK'nın kuruluşuna geri dönelim. TSKK, Başbakanlık bünyesinde oluşturulmuştu. Bu organ, Özal'ın yöneticisi olduğu DPT'ye bağlı olarak kurulmuştu. Ve başına da, Özal'ın o dönemdeki yardımcısı Kazım OKSAY getirilmişti.
TSKK genelgesi, 3 Mart 1980 tarihinde Başbakan DEMİREL'in imzası ile yayınlandı. Genelgede kurul'un işlevi şöyle açıklanmaktaydı:
Ekonomik istikrar programının başarı kazanabilmesi için bunların uygulanmasının ek tedbirlerle desteklenmesinde zaruret bulunmaktadır.
Bu kurul, öncellikle milli seviyedeki prensipleri oluşturmak üzere kamu sektörü ile özel sektör çerçevesinde genel esasları tespit edecek ve toplu iş sözleşmesini yürüten kamu kuruluşlarına ve diğer kuruluşlara bildirilecektir. İşveren kesimi müzakereleri bu esaslara göre yürütecek ve devamlı olarak bu kuruluşla temas ve işbirliği içinde bulunacaktır. Kurul'un bilgisi dışında toplu sözleşme imzalamayacaktır. Ve siyasal iktidarlarla iyi geçinmeyi, onlarla uzlaşmayı, işçi haklarına patronların penceresinden bakmayı temel sendikal anlayış olarak belirleyen ve sendikal pratiği bu anlayışa uygun olan Türk-İş 24 Ocak kararları'nı savunmak yetmiyormuş gibi, hükümetin emri vakisine boyun eğerek bu Kurul'u (TSKK) hemen tanıdı. Türk-İş'in karekterini bilenler için bunda şaşılacak bir şey olmazdı. Kurul'u tanımayan Türk-İş, benzer biçimde bir kurul da kendisini oluşturarak toplu sözleşmelerde yerini aldı. Böylece, 12 Eylül tarihine kadar kamu kesiminde çalışan 264.000 işçiyi kapsayan toplu sözleşmeler TSKK'nın koyduğu emrivakiler çerçevesinde yenilendi.
İktisadi bunalımını derinleşmesine paralel olarak 1970'lı yıllar boyunca, tekelci burjuvazi, işçi sınıfının kazanılmış haklarına ve sendikal özgürlüklerine karşı kesintisiz bir kampanya sürdürdü. Bu kampanyanın dozajı 1980le gelindiğinde en üst sınırına çıkmış bulunuyordu. Onlara göre, 1961 Anayasa'nın çizdiği çerçeve, yasalara tanınan haklar ve özgürlükler "lüks"tü; kalkınma için bunlar budanmalıydı. İlerici işçi sendikaları ve DİSK, burjuvaziye göre, birer ideolojik amaçlıydı ve işyerlerinin kapanmasına neden oluyorlardı (!) İşçi ücretleri çok yüksek olduğu ve maliyetleri 'aşırı' artırdığı için yatırımları önlüyordu (!) Sendikalar çok serbest hareket ediyorlardı (!); bu serbestiyet engellenmeliydi vb… Bu kampanya öylesine bariz yalanlarla, gerçek dışı iddia ve suçlamalarla takviye ediliyordu ki…
İşçi haklarına, sendikal özgürlüklere, grev hakkına ve ilerici sendikalara yönelik saldırı kampanyasında, tekelci burjuvazi, yukarıdaki sözde iddiaları kullanıyordu. 24 Ocak öncesinde ve hemen sonrasında kaynayan bu cadı kazanının altına yeni yeni odunlar atılıyordu. Suçlamalar en uç ve pervasız boyutla ulaştırıldı. Tekelci burjuvazi, özlem ve çıkarlarına cevap verecek "yeterlilikle" yasal değişiklikler talep ediyordu. Tekelci burjuvazi ve siyasal platformdaki temsilcisi burjuva partileri iyi biliyorlardı ki, yeni iktisadi politikaların başarısı sendikal özgürlüklerin ve grev hakkının kısıtlanmasından geçmekteydi…
(devam edecektir)



 

 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19