Yunan Köylü, Amele Ve Askerlerine Bir Hitap
|
Asker Arkadaşlar,
Biz pekala biliyoruz ki sizin ekseriniz, fakir evlâdısınız
ve kendiniz de fakir adamlarsınız.
Yunan köylüleri, size hitap ediyoruz. Köylü ve fıkaranın
vazifesi köyünde ekin ekmek, hayvan bakmak ve bağcılık
yapmaktır. Halbuki sizi kendi vazifenizden, kendi valide
ve babanızdan, kendi kardeş ve hemşirelerinizden, kendi
refika ve sevgililerinizden ayırarak ecnebi topraklarını
istilâya, komşu bir milletin evine girerek fenalık yapmaya
mecbur etmişlerdir. Bu istilâ hareketinde, bu macerada
galip de olsanız mağlûp da olsanız sizin için hasıl
olacak şey yalnız ve yalnız hüsrandır.
Siz, felâketli, yorgunluklu ve ölümlerle dolu tehlikeli
askerlik hayatınızda köylerdeki tarlalarınızdan,
atlarınızdan, hayvanlarınızdan, bağlarınızdan, bahçelerinizden
mahrum kalıyorsunuz.
Köyleriniz analarınız, babalarınız, hemşireleriniz,
refika ve çocuklarınız hükümetin vergilerini vererek,
zenginlerin ihtikârı altında kıvranarak günden güne
fakir ve sefil düşüyorlar.
Üç seneden beri Türklerle ceryan eden muharebeniz neticesinde
yübinlerce arkadaşlarınızın çocukları öksüz, kimsesiz
kaldı. Sizin karşınızda size karşı kendi toprağını,
kendi köyünü, kendi tarlasını müdafaa etmekte olan Türk
Ordusu da sizin gibi köylerden mürekkeptir. Onların
size bir düşmanlığı yoktur... Onlar da sizin gibi kendi
köylerinde sulh ve sükûn içinde ekin ekerek hayvan besleyerek
ve bağcılıkla yaşamak istiyorlar. Siz muharebeden vazgeçtiğiniz
takdirde Anadolu köylüsü siz köylerinize giderken sizi
rahatsız etmeyecektir. Çünkü Anadolu köylüleri de sizin
gibi kendi köyünde kendi baba ve anaları-, kardeş ve
hemşireleri, refika ve çocuklarıyla şen ve mesut hayata
kavuşmaya muhtaçdırlar. Fakat onlar muharebede devama
mecburdurlar; çünkü karşılarında yurtlarına sokulmuş
bir düşman mevcuttur. Yunanistan'da bu muharebenin devamından
faydalanan az adam vardır: Onlar da, sizin kralınız,
sizin generalleriniz, sizin büyük fabrika, ticarethane;
banka sahiplerinizden ibarettir. Siz muharebe uğrunda
kendi ocaklarınızı perişan bırakarak kanlarınızı dökerek,
canlarınızı kıyarak, çocuklarınızı öksüz bırakarak ancak
generalleriniz ve büyük zabitlerinizin derece-i rütbelerinin
yükselmesine, sandalyalarının çoğalmasına, maaşlarının
artmasına ve zenginlerinizin muharebe esnasında harp
ticareti ile milyonlar kazan
masına hizmet ediyorsunuz. Bu sizin zarannızadır: Generaller
ve zabitler dereceleri yükseldikçe size karşı daha mağrur
ve zalim olmakta ve maaşları arttıkça sizin maaşlarınız
azalmakta
ve verilmesi gecikmektedir. Büyük zenginleriniz daha
ziyade para kazandıkça ellerindeki eşyalarını daha ziyade
pahalılaştırmakta ve sizin köylerdeki atlarınızı, tarlalarınızı,
sapan ve bahçelerinizi kendilerine mal etmektedirler.
Zenginlerin parası çoğaldıkça ihtikâr ve pahalılık artmakta
olduğundan sizin de köyde kalanlarınızın da geçinmeleri
daha müşkül olmaktadır.
Asker Arkadaşlar,
Biz pekâlâ biliyoruz ki, sizin aranızda bir kısmınız
da ameledir.Ücretle çalışarak geçinen adamlardır. Şimdi
de onlara hitap, ediyoruz. Anadolu muharebesinde bir
menfaatiniz yoktur. Anadolu ordusu da sizin gibi köylü
ve amelelerden mürekkeptir. İş, maişet dolayısıyla kardeşlerinizdir.
Farz edin ki ordunuz Anadolu'da galip olup yerleşti.
Bundan sizin ellerinize ne geçecektir? Sizin kanınızla
kazanılacak muharebeden faydalanacak, ancak; büyük ticarethane
sahipleriniz, fabrikatörleriniz ve bankerlerinizdir.
Ve onlara ağır faizle para vererek bütün Yunanistan
ile beraber Anadoluyu kendilerine yemlik yapmak isteyen
kapitalistlerdir. Ari malûm bir şeydir ki zenginler,
fabrikatörler, tüccarlar ve alelumum kapitalistler amele
sınıfının ve bütün emekçilerin düşmanıdır. Düşmanlara
hizmet etme onları kuvvetlendirmek ise amelenin kurtuluş
mefkûresine muhaliftir. Anadolu köylüsünün ve Anadolu
amelesinin ve bunlardan mürekkep olan Anadolu ordusunun
Yunan amelesine bir zararı dokunmamıştır ve dokunmak
ihtimali yoktur. Yunanistan mağlûp da olsa, galip de
olsa, büyük veyahut küçük olsa, başlarında Kral veya
Venizelos olsa, Yunanistan amelesi için bunun hepsi
müsavidir. Amelenin maişeti her zaman ve her yerde kendi
emeği sayesindedir.
Binaenaleyh, Venizelos hükümetinin başlattığı ve Kral
hükümetinin devam ettirmekte olduğu ve arkadan İngiliz
sermayedarları tarafından idare edilmekte olan. bu Anadolu
harbinin devamı amele sınıfının menfeatine değil bilâkis
ferden ferda hepsinin ve sınıf olarak cümlesinin zararınadır.
Yunanistan amelesi ancak kendi elindeki silahı köylülerle
birleşerek kendi dahili düşmanları olan Kralın kralların,
burjuva siyasilerinin, fabrikatör ve sermayedarların
aleyhine çevirmekle, Yunanistan hükûmetin kendi eline
almakla ve Anadolu cephesinde, kendi toprağını kendi
iş ocağını müdafaa etmekte olan inkilapçı ordusuyla
barışıp, anlaşmakla bu muharebeyi kendi me nafii lehine
çevirebilir.
Asker Arkadaşlar, Sizin aranızda amele cemiyetlerine
dahil olan adamlar, sosyalist ve komünist fırkalarında
aza bulunan arkadaşlarınız da vardır. Onlara da deriz
ki, siz, amale, sosyalist ve komünist yoldaşlar iyi
biliniz ki, bizim bu tavsiyelerimizi ihmal ederseniz,
pek yüksek ve pek insani olan bizim beynelmilel inkılâp
mefkuresine olan müşterek hizmetimizden istinkâf etmiş
sayılırsınız. Sizin vazifeniz, komşu ocağını istilâya
sevkedilen ordunuzu, beynelmilel emperyalizme karşı
mücadele etmekte bulunan Anadolu genç ordusuyla karşılaştırmak
ve ellerinizdeki silâhları terketmeden Yunanistan'da
bir "Amele, Köylü ve Asker" diktatorası ilân
etmektir. Vazifenizi ihmal etmeyiniz: Derhal orduları
kardeşleştirmeye, kendi burjuvalarınızı istikat için
ordunuz arasında "İnkılâpçı Komiteler" ve
“Asker, Köylü ve Amele Şûraları" yapmağa başlayınız.
Bizim fırkamızın milliyet prensiplerinden münezzeh olduğuna
itimat ediniz, çünkü fırkanız Yunanistan Komünist Fırkasının
dahi dahil bulunduğu "Komünist Enternasyonal"in
bir müfrezesidir. Biz sizlere kardeş ve mefküre arkadaşı
sıfatıyla müracaat ediyoruz: Emperyalizme karşı mücadele
etmekte olan şimdiki genç Türkiye ordusuna, bu mücadelesine
devam ettiği müddetçe yardım etme, komünist enternasyonale
tabi olan bütün komünistlerin ve halâs mefkuresine inanan
bütün amelelerin beynelmilel vazifelerinden biridir.
Sizler, bu orduya karşı kurşun atmakla yalnız kendinizin
kardeşleri alanAnadolu köylü ve amelesine karşı değil,
aynı zamanda cihan emekçilerini inkılâp erkân-ı harbiyesi
olan komünist Enternasyonale karşı da silâh istimal
etmiş olusunuz.
Arkadaşlar,
Haydi vazife başına!
Ordularımızı kardeşleştirelim!
Kahrolsun istilâcılık siyaseti!
Kahrolsun diğer milletlere tahakküm siyaseti!
Kahrolsun sermayedarların zalim harbi!
Yaşasın kardeşlik! Yaşasın Köylü, Asker ve Amele İnkilabı!
|