Çiller'in Listesi...
M. Kadiroğlu
|
"Schindler'in Listesi" filmini herkes hatırlar...
Geçtiğimiz aylarda sinemalarda oynamış ve büyük ilgi
görmüştü. Filmde, Hitler yıllarında, bir alman işadamının
kendine özgü karmaşık kaygılarla da olsa yüzlerce Yahudiyi
Nazilerin elinden kurtarışı anlatılıyordu. "Liste"
kavramı da Oskar Schindler için kurtarılanları simgeliyordu.
Türkiye'de de aylardır bir "liste"den sözediliyor...
Ama bu, Schindler'inki gibi, kurtulanları-kurtarılacak
olanları içermiyor...
Sözü edilen "Çiller'in Listesi"dir ve kurtarılacakların
değil, öldürüleceklerin isimlerinden oluşmaktadır...
Aylar önce hiç utanmadan açıkladılar, "elimizde
PKK'ya yardım edenlerin listesi var" dediler ve
o gün bu gündür medyanın bulandırıcı desteğiyle seri
cinayetler işleniyor. Tabii ki medya gidip cinayetlere
bizzat karışmıyor ama onun görevi de cinayetten sonra
başlıyor. Hemen bir "mafya" balonu uçuruluyor
önce, "iç hesaplaşmalar"dan sözediliyor, o
da tutmazsa "PKK'nın provakasyonu" iddiaları
ortaya atılıyor... Uzmanca(!) yorumlar da eksik olmuyor
tabii; örneğin "cinayetin profesyonelce işlenmesinden
olayda mafya parmağı olabileceğinin anlaşıldığı"
gibi müthiş keşifler yapılabiliyor... Sanki Türkiye'de
cinayet işleme konusunda en "profesyonel"
örgüt devlet değilmiş gibi!..
Medet SERHAT da "Çiller Listesi"nin son kurbanlarından
biri oldu. Bu kez Kontra katilleri ormanlık alanlardaki
işkenceli cinayetlerden sıkılmış olacaklar ki, sokak
ortasında kurşunlamayı seçtiler. Hem de İstanbul'un
en zor eylem yapılan bölgelerinden birinde gerçekleştirildi
eylem. Yurtsever bir avukat olan Medet SERHAT, böylece
Kürt halkının şehitlerinin sırasına katıldı.
Tabii, "Çiller'in Listesi" diyorsak, lafın
gelişi... Yoksa bütün bu cinayetlerin organizasyonu
ve işlenişi Çiller'in çapını-kapasitesini çoktan aşmıştır.
TC devleti uzun süredir artık çok net şekilde bütün
partilerin üzerinde bir parti tarafından, bir Kontr-Gerilla
çetesi tarafından yönetilmektedir. Ve bu çete ülkeyi
her geçen gün daha fazla kana boğmakta, kanı bütün kurumlara
bulaştırmaktadır.
Ama bu kandır yine de onları boğacak olan... Kanla kurdukları
dehşet dengesi artık yalnızca kanla değişebilecek bir
noktaya gelmiştir.
Ve böyle bir denge kuranlar, bu dengenin üzerinde iktidar
olanla, kuşkusuz bunun acı sonuçlarına da katlanmak
durumundadırlar. Halkların adalet duygusu kesin yargılara
sahiptir çünkü; ve onun yargısı tarihin de yargısıdır.
Kontr-Gerilla, adından da anlaşıldığı gibi gerillaya
karşı kurulmuş bir örgüttür... Ama bu aynı zamanda gerillanın
onun panzehiri olduğu anlamına da gelmektedir.
|