Arkadaş ya da dost sımsıcak duyguların, düşüncelerin paylaşıldığı sevgi bağının insandaki güzelliğinin simgesi arkadaşlık ve dostluk.
Fakat onurun ayaklar altına alındığı, insani duyguların sömürünün çıkarı için kullanıldığı, insanların birer robot haline dönüştürülmeye çalışıldığı kapitalist sistemde arkadaşlık ve dostlukda nasibini almaktadır. Gün geçmiyorki gazetelerde, televizyon kanallarında bir ceviz kabuğunu doldurmayan nedenlerden dolayı insanlar birbirlerini öldürmesin yaralamasın. İşte bir haber: Esenler Atışalanı'nda dört bardak çay yüzünden işlenen cinayet ardından sıcağı sıcağına (insanları şiddete teşvik etmekten başka bir işe yaramayan program) birahanede cinayet başlığıyla sunulan bir başka haber, bir haberde başka bir kanaldan başka bir şiddet programından çocuk yüzünden komşular arasında çıkan kavga ve yine kan.. Örnekler çoğaltılabilir.
Kapitalizmin kendi çıkarları uğruna halkımızı ne hale getirdiği görülebiliyor. Bir diğer yandan ekonomik nedenlerden dolayı insanların birbirlerine gidip gelmeyişleri kendi içinde yabancılaşmayı da getiriyor.
Kapitalizm sömürüsünü daha fazla arttırmak için kitle iletişim araçlarını alabildiğine kullanmakta ve kitleler üzerinde etki yapmaktadır. Kan şiddet ve erotizmle bütünleştirilen filmler, kanlı haber programları paralelinde gazete haberleri insanları varolan insani duygularından uzaklaştırmakta, insanları yaşam içinde ne olduğu anlaşılmayan birer yaratık haline dönüştürmektedir. Bu yaratıklar bir de kirli savaşla bütünleştiklerinde tamamen birer hayvana dönüşmektedirler.
Düşünün bir kere dört çay yüzünden arkadaşını vuran veya kız arkadaşıyla konuşurken kız arkadaşının sadece bacak arasını düşünen, fazla masraf olur diye dost ve arkadaş ziyaretlerine gitmeyen ve bundan dolayı insanlara yabancılaşan yabancılaşmayla birlikte insani değerlerini yitiren bu et yığınından ne beklenebilir. Bu et yığınları bugün kirli savaşlarda kendilerinin nasıl birer onursuzluk örneği olduklarını göstermektedirler.
Simdi karşılaştıralım dört çay için arkadaşını vuranla öldürdüğü insanın çıplak bedenin üzerine postalıyla basıp resim çektiren yaratık arasında ne fark var düşünün. Hiç bir fark yok değilmi?
Çünkü o kapitalizmin kendi çıkarları uğruna yetiştirdiği bir yaratıktır. Sevgiden uzak paylaşmaya yabancı insana düşman bir yaratık haline gelmiştir.
Oysa biz sevgiden yana dostluktan yana kardeşlikten yana bir dünyada yaşamayı nasıl da özlemişiz. Bu özlemimizi gerçekleştirebilmenin yolu sevgi kardeşlik için savaşımdan geçer.
BUNUN İÇİN DİYORUZ Ki KAPİTALİST KÜLTÜRE KARŞI DEVRİMCİ HALK KÜLTÜRÜNDE BULUŞALIM. NE DERSİNİZ?

ESENLER'DEN BiR BARİKAT OKURU