Turgutlu'da
İşçi Direnişi ve Sonuç
|
1980 darbesiyle açık faşizmin uygulamaya başlandığı
ülkemizde kitlerin politize olan konumundan uzaklaşmasını
sağlamak için, genraller çeşitli baskı politikalarını
halka uygulamaya koyuldular.
Öncelikle, akademik ve demokratik kitle örgütleri susturuldu.
Oligarşinin borazanlığını beceremeyen burjuva partileri
kapatıldı, ardından sınıf sendikacılığın üslendiği söyleğen
DİSK'in tüm varlığına el koyudu.
Konumuz sendikel bir mesele olduğu için biz burada yalnızca,
oligarşiyi sendikal konuda irdelerken sarı sendika dediğimiz
Türk-İşi de yargılamak olacak.
Turgutluda 1980 öncesi 9.000 üyesi bulunan Çimsa-İş
Sendikası sermayenin güdümüne girip işçi kıyımını başlatıyordu,
Yusuf Koçanoğlu sendika temsilcisi iş verenle uzlaşmaya
oturup, ağır ağır ve sessizce işçileri sendikasız konuma
düşürüyordu. İşçiler sendikadan nefret ediyor, ama başka
sendikada yok çözüm arayışları uzun yıllar sürüyor 1990
yılına gelinceye kadar sendikanın yalnızca 600-700 üyesi
kalıyor.
Turgutlu BETOYA beton yapı fabrikası ki Turgutlunun
en büyük işletmelerinden biri ülkemiz genelinde uygulanan
yeni ekonomik savaş politikalarıyla Fıransız iş verenleri
ucuz emek sömürüsü için 1990 da BETOYA ilede anlaşarak
şirketler dizisine devam ediyor. Artık iş yerinin adı
(SET BETOYA) Emperyalizmin tüm sömürü şekillerine yeni
bir ihracat türü daha ekleniyordu. (Kiralam yöntemi)
bu yöntem uzun yıllar sömürünün ikamesini sağlayacak
emperyalizmin, yeni sömürgeciliye uygun tipik örneğidir.
(olgarşiler sınıf ve katlardan oluşan faşist iktidarlardır.
Faşist nitelikleri emperyalizmin ülke içinde tekelleşmesi
olayının bir parçası olmalanrından ve bunun halka karşı
yerleştirmesi olayının bir parçası olmalarından ve bunun
halka karşı yerleştirmesi olayının bir parçası olmalarından
ve bunun halka karşı yerleştirmesi olayının bir parçası
olmalarından ve bunun halka karşı yerleştirilme ve korunma
yöntemlerinden doğar. (Kaynak Şafak yargılanamaz. sayfa
285.)
Bu yöntemlerle bir yerlere varılamayacağını sermayede
iyi biliyor çünkü bu yöntemlerin en büyük özelliği işçi
çıkarma ve makinlalaşmadır. Bu da bizim gibi ülkelerde
işsizler ordusuna yeni işsizler yaratarak kendi mezarlarının
kendilerinin kazması anlamına gelir.
Fıransızların fabrikayı devraldıklarında işçi sayısı
2.000 idi nihayet uygulanan model kısa sürede işçi sayısını
400'e indirdi, sendika suskun insanlar sokağa atılıyor
tepki yok yeni uygulamalrdan nasibini alan BETOYA, işçisi
bu kez taşeron tehdidiyle karşılaşıyor ve 400 işçinin
183'ü sendika dışına taşaronlara devrediliyor. 6 ayrı
taşaron fabrika içinde faaliyet gösteriyor geri kalan
217 işçi tüm güçleriyle Turgutlunun Toprak sanayisinde
işçi sınıfının onur mücadelesini veriyorlar Mevziyi
kaşbetmemek için seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Biz onlara işçi sınıfı adına onurun bekçileri diyoruz.
Kırıldılar döküldüler yıllarca ezildiler onlar ki Türk-İşi
bile hiçe saydılar 28 Haziran 1993 ilk sakal bırakma
eylemi havayı değiştirdi. Toplu iş sözleşmesine oturmayan
patrona bir ses duyurma yöntemiydi. İş veren umursamadı
20 günlük eğlemden sonra bu kez 4 Ağustos günü vizite
eylemi gündeme geldi topluca SSK'ya gelen işçiler baş
temsilci Lütfü güç ve diğer iş yeri temsilcileriyle
birlikte BARİKAT muhabirine bizim sorunlarımızı yazın
yazın ki duysunlar bizler yıllardan beri gösterdiğimiz
öz verinin karşılığı olan toplu sözleşme görüşmelerinin
ve alın terimizin karşılığının alamadığımız dan dolayı
Holdingin üst yönetimine bizlerle daha iyi diyalaok
ve gerçek özverimizi hissetmeleri için yapacak olduğumuz
bir dizi hak eğleminin ikincisini uygulamaya koyduk.
Sayın işverene duyurduğumuzu zannediyoruz tüm işçi arkadaşlar
hakkımızı alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Nihayet eğlemin yankısı işvereni sıkıstırdı ve aynı
gün saat 2:30 da masaya oturuldu %75 lik bir artış sağlandı
oysa işçiler yözde yüz istiyorlardı, yine oyuna getirildiler
fakat bu Turgutlu Toprak Sanayi işçileri için yönede
bir zaferdi bundan sonra yapılacak tek şey yüzde yüz
katılımla başarılan bir yapılanmayla yürümük
Yaşasın işçi sınıfının birliği
Yaşasın onurun savaşçıları.
|