Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 
Sosyalist Barikat Bütün YAY-SAT Bayileri ve Kitapçılarda

 

13. Sayı - Eylül/Ekim 1993

İnsanın güzelliği, gözlerindeki ışıktan gelir..
O ışıktır, güzel kılar insanın yüzünü.
Tutsak olusunuz, idam sehpasının altında sıranızı beklersiniz… Ama o ışık… Gülümseyen bir yüz armağan eder size…
Yitirirseniz eğer çirkinleşirsiniz.
İnsanın güzelliği çünkü, içinin güzelliğidir, onun dışa vurulmasıdır. Geleceğe bakış, yarının canlı umudu gelir gözlerinizden taşır, parıldar.
Bu yüzden çocukların gözleri ışıl ışıldır.
Çocuklar ve devrimciler birbirlerine çok benzerler. İkisinin de ufku geniştir çünkü, ikisinin de yarına bakışı umut doludur.
Yarını köreltenlere bir bakın! Gözlerine, yüzlerine bir bakın! Ruhlarını düzene satmış olanlara bir bakın; nasıl yaşlıdırlar, nasıl da yorgun!
Nasıl sönüktür umudunu yitirmişlerin gözbebekleri!...
Çünkü içinizden gelir o ışık, beyninizin ta içinden….
En son anlarına dek, bütün gövdesi bir avuç kaldığı halde o ışığı yitirmedi Sabri Hoca. Artık solduğunu düşündüğümüz anda, başına bir yoldaşı gelmişse, ailesi, çocukları… Yeniden parıldardı hemen…
Normal bir insan, ancak bu kadar direnebilirdi ölüme. Bundan ötesi mümkün değildi. Koma uykuları.. durup durup yeniden çalıştırılan kalp… kesildi sanılıp büyük bir inatla yeniden alınan soluklar..
Başucunda yoldaşları ve ailesiyle birlikte… Uzun günler ve geceler.. Yitirilen ve bazen yeniden tazelenen küçük umutlar..
Yitirdik Sabri Hoca'yı…
En çok kahrolduğu şeydi, zulümlerden zindanlardan gelip bir hastalığa yenilmek. Ve elinden geleni yaptı, tıp ölçütlerini zorladı kalan son gücüyle.. Son anına dek yoldaşlarını düşünen bir insan yitirdik.
***
1956 Ağustosunda annesine yazdığı bir mektupta şöyle diyor Che Guevara: "…Artık izlediğim yol, yavaş yavaş ama kesin biçimde tıp alanından uzaklaşıyor.. Er olarak San Carlos'un (Marksizm kastediliyor) hizmetine gireceğim" Gerçekten, insanların yaşamlarında böyle karar anları vardır. İnsan, bir noktada bir karar verir ve bütün yaşamı ona göre biçimlenir.
Ve devrimcilik, salt karar vermenin ötesinde yaşam tarzınıza sinmiş bir şey olarak hergün yaşadığınız bir şeyse artık sizin bir parçanız olur. Zor günler olur, karanlık zamanlar yaşanır ama yine de bir cevher gibi korursunuz onu.
Sabri Dura, böyle bir biçimleniş yaşamdır.
MLSPB'nin bir insanı olarak yaşadı ve bu yaşamın getirdiği zorluklara da onurla katlanmasını bildi.
80 öncesinde Zonguldak yöresinde parti çalışmalarında görev alan Sabri yoldaş bu çalışmalarından ötürü tutuklanıp cezaevine girdiğinde de ne onurunu yitirdi, ne de iyimser bakışını. Kaldığı Metris ve Gölcük cezaevlerinde direniş çizgisinde kaldı ve siyasi tutsakların genelde sevdiği, saygı duyduğu bir insan olarak yaşadı. MLSPB'li olmanın gereği buydu çünkü.
Cafcafsız, şatafatsız…
Bir ırmak gibi; sakin, ama akmakta ısrarlı…
CHE'nin deyimiyle, Marksizmin bir eri olarak….
Bir kuşağın deformasyonlarla zedelenmiş gövdesindeki sağlıklı, yeşil dallardan biri: Sabri Dura…
***
Yoldaşlık, salt bir kavram değildir. Yaşanan bir şeydir.
Bir sevgi ve saygının, ama çok seçici bir sevgi-saygının ifadesidir.
Ve sevgi, Marks'ın deyimiyle "kendini sevilebilir kılmak" eyleminde ifadesini bulur. Bu bir arınmadır aynı zamanda, yapay olarak arınmak ve geleceğin insanına yakınlaşmaktır.
Bu, dünyayı değiştirme eyleminde mümkündür, değiştirme eyleminin örgütlülüğü içinde mümkündür.
Ufkunu körelten, mevcut dünyayı kabullenip devrimden vazgeçen, yitirir ömrünün güzelliğini.
Gözbebeğindeki ışığı yitirir, çirkinleşir…
Çünkü insanın güzelliği, gözlerindeki ışıktadır.
***
Filyos'un Karadeniz'e bakan o tepeciğine bir ölü gömmedik biz.
Sıradan bir cenaze değildi bu.
Bir yoldaşlık duygusunu algıladık kendi derinliğimizde. En çok gereksinme duyulan zamanlarda sağlıklı insanlarımızı yitirmek hep üzücü olmuştur. Ama yine de yalnızca acı değildi içimizde duyumsadığımız.
Böyle bir insana sahip olmaktan duyulan övünçtü yaşadığımız; böyle bir ailenin parçası olmanın onuruydu.
Bu onur, bize sorumluluk yükleyen bir olgudur.
Mahir'lerden gelen, Nurettin'lerde Fehmi'lerde, Tamer'lerle, Suat'larla süren zincirin halkası olmak, bir sorumluluktur.
Hep gözlendiğimizi varsayıyoruz.
Yanlış yapma ve duraksama hakkımız yoktur!
İğrenç düzenin paramparça edilmesi ve bütün pisliğin süpürülüp atılması, boynumuzun borcudur.
Sabri ve bütün yoldaşlarımıza verilmiş sözümüzdür.
HER ŞEY ZAFER İÇİN!

 

 

 

 

 

sbarikat@hotmail.com
barikat@barikat-lar.de
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
Telefon/Faks: (0212) 632 23 19
Adana Büro: Ali Münüf Cad. Büyük Adana İş Hanı Kat: 4/29 Adana
Tel-Fax: 0322 352 17 92