Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 

 

                         Sosyalizm! Umudumuz, inancımız, heyecanımız ve daha bir çok şeyimiz. Ona ulaşmak için herşeyimizi ortaya koyduğumuz sözcük. Herşey derken hiçbir pazarlık olmaksızın bunu diyebilmek. Bunlar sözcüklerle anlatılabilecek şeyler değil aslında. Herşeyin, sözlerin, yeminlerin bile çok ucuzlaştığı bu günlerde Küba'lı devrimci Jose Marti'nin "söylemenin en iyi yolu yapmaktır" cümlesi her şeyi çok iyi özetliyor.
       Talip Karasansar da öyle yaptı. Onun devrimciliği sözcüklerden, yazılardan, tartışmalardan, ve buna benzer şeylerden ibaret değildi. Tüm zamanını internet başında geçirerek "çok şey yaptığını" düşünenlerden olmadı. Düşündü, inandı, kavradı ve harekete geçti. Dünyayı değiştirecek olanın sözcükler olmadığını, bu düzeni düzeltip değiştirmek değil, tamamen yıkmak için ona karşı cepheden savaş açmak gerektiğini pratiği ile gösterdi.
       Sistemin önüne koyduğu sınırlar içinde kalmak değildi onun niyeti. Özgürlük kavgasının böyle anlaşmalar tanımayacağını kavramıştı. Çıktı bu sınırların dışına. Küçük kara balık gibi, tarihe geçen niceleri gibi. O sınırlar içinde kalınarak yapılabilecekler yetmiyordu artık ona.
       Devrim için her şeyini ortaya koyarak yürümeye başladığında dev gibi görünen engellerin aslında hiç de aşılmaz olmadığını pratiğiyle kavradı. Ufkunu sınıfsız topluma kilitlemiş insanlar için hiçbir engel aşılmaz değildir ve bunu Marx yüz yıldan fazla bir zaman önce "tarih insanlığın önüne ancak çözebileceği problemler çıkarmıştır" sözüyle bizlere belletmişti. Bellettiği şeyin anlamı şuydu; koşullar ne olursa olsun, bir çıkış yolu vardır. Ancak karşılığını ödemeyi göze alanlar bulacaktır o çıkış yolunu. Nice devrimcinin yaptığı gibi.
       Şimdi yıldızlardan bize bakıyorsun Talip Yoldaş. Hep genç, hep yakışıklı, hep devrimci… Senin yolundan yürümeye and içiyor senden daha gençleri, bayrağı devralmak için öne atılıyorlar, hiçbir zaman yere düşmeyen o bayrağı, bayrağımızı. Düşlerini paylaştıkların artık senin gibi olmayı düşlüyorlar. Kavgada, kavganın tam ortasında, tüm varlığıyla, ruhuyla ve bilinciyle…
       Geride kalmak yok Talip Yoldaş. Sınıf mücadelesine atılırken Che'nin ailesine yazdığı mektuptaki ifadesiyle "hiç de küçük bir olasılık olmayan ölümü" zaten bağlamıştık atımızın terkisine. "Ne zaman ve nereden gelirse gelsin…" demiştik onun için. Sen hepimizden öne geçtin. Ama yolumuz uzun Talip Yoldaş. Bu uzun yolda hep birlikte olacağız. Her zaman, zafere kadar, daima… Bizi hiç yalnız bırakmayacaksın. Karanlığın nasıl parçalanacağını, şafağın nasıl aydınlanacağını senin de arasına eklendiğin Hazirancılardan öğrenmeye devam edeceğiz. Ta ki bir daha hiç karanlığın olmayacağı günlere dek.

 
 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Şehit Muhtar Mah. Yoğurtçu Faik Sokak No: 12-14 Kat: 4
Beyoğlu/İSTANBUL