"Zihnimde
bir bahar akşamının sarmalayan karanlığını duyumsayabiliyorum.
Tarihlerden Mayıs 1871 ve ben bulunduğum yerden
alevlerin kızıl yansımasını görebiliyorum. Paris
yanıyor. Bu yangın aslında bir şafak vakti..."
Paris
Komünü'ne hayat veren ve Komün'e kendinden izler
bırakan kadınlardan birisi de Louise Michel'dir.
Louise
Michel, 29 Mayıs 1830'da Fransa'da Vroncourt şatosunda
dünyaya geldi. Annesi şatonun hizmetçilerinden
biri idi. Babası ise küçük Louise dünyaya geldikten
kısa bir süre sonra ortadan kaybolmuştu. Louise
dede ve büyükanne diye çağırdığı şatonun sahiplerinin
yanında büyüdü. Okuma-yazmayı Voltaire hayranı
olan dedesinin gayretleriyle öğrendi. Yine ondan
iyi bir eğitim aldı.
Louise
ilkokul öğretmeni olmak istedi ve sınavları kazandı.
Ancak bu mesleği yapabilmesi için imparatorluğa
bağlılık yemini etmesi gerekiyordu; Louise Michel
bunu reddetti. Dedesinden aldığı eğitimle sıkı
bir cumhuriyet taraftarı olmuştu. Sonuçta resmi
okullar yerine özel okullarda çalışmak zorunda
kaldı. Bu sırada Paris'te katıldığı tartışmalar
sayesinde anarşizmle de tanışmıştı. Polis kayıtlarına
göre Michel'in siyasal mücadeleye başlaması bu
tarihte olmuştur: Aynı kayıtlarda Michel'in Birinci
Enternasyonal üyesi olduğu da yazılıyor.
Komünle
taçlanacak olan 18 Mart ayaklanmasında Louise
silahı ile yer aldı. Komünün yenilgisinin ardından
yakalanıncaya kadar da silahını elinden bırakmayacaktı.
Daha sonra, Komün yenildiğinde tutsak düşen Louise'nin
yargılandığı iddianame onun rolü açısından önemlidir:
"18 Mart'ta General Lecomte ve Clement Thomas'ın
tutuklanmalarında rol almak, kışkırtıcılık yapmak
ve öldürülmeleri eylemine katılmak, 19 Mart'ta
Belleville ve Villette mahallelerinin silahlandırılmasının
sorumluluğunu üstlenmek, Ulusal Muhafız üniformasını
giymek, Kadın İşçilerin Çalışarak Ahlaklı Yaşaması
Komitesi sekreteri olarak Kadınlar Birliği Merkez
Komitesi kurmak, kadınlardan oluşan ve komünarlara
sağlık hizmeti veren ambulansçı birimleri; barikatlarda
dövüşecek savaşçı birlikleri, yangınlar çıkarmak
üzere kundakçı bölükleri örgütlemek, vs...
Louise
Michel savunmasında şunları söyleyecekti:
"Tüm
varlığımla toplumsal devrime aidim ve bütün davranışlarımın
sorumluluğunu kabul ediyorum. Yaptıklarımı bilerek
ve isteyerek yaptım."
Son
sözü ise tokat gibiydi: "Tek isteğim yoldaşlarımın
öldürüldüğü Satory Meydanına gönderilmemdir. Beni
de toplumunuzdan eksiltin. Zaten sizden bunu yapmanız
isteniyor. Cumhuriyet savcısının hakkı var. Mademki
özgürlük için çarpan her yüreğe bir parça kurşun
nasip oluyor ben de hakkımı isterim. Eğer yaşamama
izin verirseniz intikam diye haykırmaktan usanmayacağım."
Ona
sürgün cezası verdiklerinde de, "Hayır bu
kararı temyiz etmeyeceğim ölüm cezasını tercih
ederdim" yanıtını verecekti.
Louise
Michel'i Fransız Sömürgelerinden Yeni Kaledonya'ya
(Kanakya'ya) gönderdiler.
1880
Kasımı'nda Paris'e döndükten sonra da mücadeleyi
bırakmadı Zatürreden öleceği 1905 yılına kadar
defalarca tutuklandı.
Ölmek
üzereyken 1905 Rus Devrimi'nin haberi geldi. Ölüm
döşeğinden kalkarak odanın içinde hoplayıp, zıplayarak
dans etti ve sonra yeniden yatağına uzandı ve
"Tamam, şimdi ölmeye hazırım" dedi.
|