Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini
 

 

62-1. Sayı - Mart/Nisan 2011

       30 Mart 1972, Kızıldere. Bir yer adı değil artık Kızıldere; bir kavram. Bu kavram direnişi ifade ediyor, bu kavram devrimciliği ifade ediyor. Bu kavram, yaşamını davaya adamayı, bu kavram ölüme meydan okumayı, bu kavram sistemle tüm köprüleri atmayı, bu kavram ölümsüzlüğü anlatıyor. Tarih yazmanın rahat ortamlarda ve kalemle yapılan bir iş olmadığını öğretiyor. Bu toprakların nasıl sarsılacağının, nasıl bir daha eskisi gibi olamayacağının yolunu, yöntemini gösteriyor. Ve daha buralara sığamayacak bir çok şeyi anlatıyor tek bir sözcük; Kızıldere.
       Oligarşinin cellatları akıttıkları kandan, aldıkları candan ibaret sanıyorlardı bizi. Yanıldılar, hem de çok. Daha sonra birçok defa duyduk ağızlarından "bitirdik", "kökünü kazıdık" sözcüklerini. Hep yanıldılar, hep yanılacaklar. Çünkü onların sistemleri çarpık. Bu sistem insanlık dışı, bu sistem kan, ölüm, gözyaşı ve sömürüden başka bir şey üretemiyor.
       Oysa şu fotoğraftakiler, yani organik olarak canlılığı sona ermiş bedenler. O halleriyle bile hayatı, sevgiyi, umudu ve insana dair her şeyi üretmeye devam ediyorlar. Çünkü o gün "biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik" dediler. O ana gelene değin yaptıklarıyla, yazdıklarıyla bu topraklarda yaşayan insanların yüreğinde "böyle gelmiş, böyle gitmez"in tohumlarını ektiler, yeşerttiler.
       Umudu olmayan insan yaşayamaz. Yoksa bunca sömürü, kan ve gözyaşı katlanılmaz bir şeydir. Egemenler de bunun için binbir türlü cennet vaadi pompalayıp dururlar halkın beynine. Ama emekçilerin bünyesi güdüsel olarak prim vermez bu sahtekarlıklara. Onlar için her şeylerini ortaya koyarak bu sömürücü saltanatı devirmeye soyunan bu gençler çok daha samimidir sahte peygamberlerden. Ve onların eylemi, varlığı çok daha fazla umuttur onlar için.
Şimdilerde ekmek gibi, su gibi ihtiyaç var umuda. Öyle bir karanlık çöktü ki emekçilerin dünyasına, mezardan farkı yok. İşte bu karanlıkta çakılacak kıvılcım, en kör göz tarafından bile fark edilecektir. Bunun için gerekli olan şey, sadece emekçi duyarlığıdır.
       O halde hepimizin gözünü aydınlatan, gerçekliği çırılçıplak gösteren bu ışığa, Kızıldere'de yanan meşaleye, gösterdiği yola çevirelim başımızı. Adım atmayı isteyin, sonrasının o kadar da zor olmadığını göreceksiniz. Ama gerçekten ne istediğinizi bilerek.

 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Şehit Muhtar Mah. Nane Sokak No: 15/3
Beyoğlu/İSTANBUL