Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

Çev: R. Yalın

Otuzuncu Yıldönümü Anısına
(8 Şubat 2001)

İran'da 1953 darbesiyle birlikte Dr. Musaddık'ın ulusal demokratik hükümetinin düşmesinden sonra iktidarı alan Muhammed Rıza Şah, İranlı liberallere karşı baskı ve katliam politikası uyguladı. İranlı özgürlük savaşçılarının çoğunluğunu içinde barındıran iki önemli politik örgüt olan Tudeh Partisi ve İran Ulusal Cephesi'ni hedef alan Şah'ın baskıcı politikası, İran örgütlü muhalefetini parçalamakta başarılı oldu. Ama yine de, muhalefetin sesi 1960'ların başlarında diktatörlüğe karşı bir kez daha yükseldi.
Entelektüel çevreler bu dönemde politik etkinliklerin merkezi oldu. İranlı öğrenciler, 1950 ve 1960'lar boyunca, özellikle de Küba ve Vietnam gibi üçüncü dünya ülkelerinde yaygınlaşan devrimci kurtuluş hareketlerine derin bir yakınlık duydular. Bağımsızlık, demokrasi, toplumsal ilerleme ve sosyalizm, İran öğrenci hareketinin ekseniydi. Güçlü ve deneyimli öncü bir örgütün yokluğundan kaynaklanan politik boşluğun üstesinden nasıl gelineceği tartışması ise gündemin ana başlığını oluşturuyordu.

Kuruluştan Devrime
Halkın Fedaileri Hareketi iki genç militan grubun birleşmesiyle kuruldu. Tudeh ve Ulusal Cephe geleneklerini miras alan ilk grup, Bijan Jazani ve arkadaşları tarafından Nisan 1963'de kuruldu. İkinci grup ise çoğunlukla öğrenci hareketinden gelenlerce 1967'de oluşturulmuştu. Bu grubun başını M.Ahmedzade ve A.P. Pouyan çekiyordu.
Her iki grup da, İran'daki güçlü Amerikan nüfuzunun ve özgürlükçü muhaliflere karşı ağır baskıların barışçıl eylemleri bütünüyle etkisiz kıldığı sonucuna vardılar. Bu yüzden silahlı mücadele, özgürlük mücadelesinde tek çıkış yolu olarak görüldü. 10 Şubat 1971'de Kuzey İran'da bir jandarma garnizonuna yapılan saldırıyla İran Halkının Fedai Gerillaları Örgütü'nün (İHFGÖ) kuruluşu ilan edildi.
1971'den 1979'a kadar geçen sekiz yıl boyunca Fedailer diktatörlüğün yoğun saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. İdam edilen veya katledilen Fedailerin sayısı üç yüzden fazlaydı. Bu rakam diğer tüm politik partilerin şehit sayısını aşıyordu. Bu dönemde İHFGÖ önderliği dört defa ağır darbe aldığı halde yine de örgüt ayakta kaldı. Fedai hareketi, Bijan Jazani ve diğer altı kurucu üyesinin sekiz yıl tutsaklıktan sonra 21 Nisan 1975'deki ikinci duruşma öncesinde gizlice öldürülmesine karşın kitlesel bir büyüme gerçekleştirdi.
Sekiz yıl süren özverili mücadele ve 1979 Devriminde çok aktif bir rol oynanması toplumda çok geniş bir saygı ve sempati yarattı. Olayların gidişatına pratik olarak Ayetullah Humeyni taraftarları yön verse de, toplumdaki laik kesimlerin çoğunluğu İHFGÖ'yi destekliyordu.

İdeolojik Tartışmalar ve İsim Değişikliği
Diğer yandan İslami Devrim, İHFGÖ içinde bir çok tartışmaya yol açtı. Yeni devlete karşı mücadelenin ve politikaların araç ve yöntemleri, İHFGÖ'nin gündemini oluşturdu. Örgüt içinde geniş bir çoğunluk "gerilla savaşına" eleştirel yaklaşıyordu. Bu kesim, çoğunluğu dini liderlerin takipçisi olan kitlelerin dinsel eğilimiyle barış içinde birlikte yaşama politikası taraftarıydı. Anlaşmazlıklar örgüt içersinde bir ayrışmaya yol açtı ve sonuçta aktif üyelerin %10 gibi bir azınlığı örgütten ayrıldı.
1981 yılının Mayıs ayında yüz bin İHFGÖ taraftarı, Tahran'daki Özgürlük Meydanı'nda önderliğin örgütün yeni adı ve politikaları konusundaki açıklamasını dinlemek için toplandı. Burada, örgütün artık bir gerilla hareketi olmadığı duyuruldu. Örgütün "İran işçi sınıfının politik örgütü" olduğu ifade edildi. Örgütün adından Gerilla ifadesi çıkarılarak çoğunluk sözcüğü eklendi. O zamandan beri örgüt, İHFGÖ yerine resmen İran Halkının Fedai Örgütü (Çoğunluk) olarak adlandırılıyor.

Özgürlük Günleri, Baskı Yılları
Devrimin ardından Fedailer İran kentlerinin çoğunda legal etkinlikler için merkezler kurdu. Bu merkezler eşitlikçi laik İranlı gençlerin toplanma yerlerine dönüştü. Göreceli özgürlükler koşullarında yapılan devrimden sonraki ilk parlamento seçimlerinde İslami yapılar oyların %90'ını alırken Fedailer %10'da kaldı. İslami hükümetin henüz yeterince kurumlaşmadığı 1980'lerin başlarına kadar örgütün yarı-legal eylemleri gerçekleşiyordu. Örgütün resmi gazetesi KAR'ın tirajı, yüz bin ile üç yüzbin arasındaydı. Örgütlü üyelerin sayısı yirmi bine ulaşmıştı; bunların üçte biri kadın, beşte biri işçi ve beşte üçü de öğrenciydi. Üyelerin ortalama yaşı 24'ün altındaydı ve bu ortalama önderlik düzeyinde 32'ydi. Fedailerin en önemli başarısı geniş çapta bir ilerici-laik genç grubunu örgütleyip harekete geçirmesi ve aşırı dinci bir toplumda laik bir parti kurabilmesidir.
İHFÖÇ, devletle doğrudan çatışma içine girmekten kaçınsa da, egemen köktendincilerin Fedailerin varlığına ve etkinliklerine tahammül edemediği açıktır. 1980-82 dönemi boyunca İHFÖÇ, İslami devletin politikalarını (İran-Irak savaşı, anti-emperyalist duruş ve ekonomik reform düşüncesi) ilkesel olarak desteklediği halde etkinliklerine yasal olarak izin verilmiyordu. Hatta bu yıllarda Fedai üyeleri dehşet verici ölüm cezalarına çarptırılıyordu ve yüzlerce Fedain eylemcisi düşünce suçlusu olarak hapsediliyordu.
Ağır cezalarla İHFÖÇ'nin bastırılması 1983 baharıyla birlikte başladı. Örgütün önderliği ülke dışına çıkartılmıştı ve "güvenlik servisleri" Merkez Komite'yi yok etmeyi başaramamıştı. 1988'de binlerce politik tutsak Ayetullah Humeyni'nin doğrudan emriyle gizlice katledildi. Bu korkunç yıllar boyunca yüzlerce Fedai üyesi, önderliğin sekiz üyesi dahil, idam edilmiş, binlercesi tutuklanmış ve ülkeyi terk etmeye zorlanmıştı.

Kriz Yılları
İranlı özgürlük yanlılarına uygulanan ağır baskı ve zulmün olumsuz etkilerinin yanı sıra Sovyetler Birliği'ndeki sosyalizmin beklenmedik çöküşü, 1980'lerin ikinci yarısından sonra İHFÖÇ içinde politik ve ideolojik krizlere neden oldu. İran için demokrasinin öneminin atlanması, "İslam devleti"ne yanlış yaklaşılması, İHFÖÇ'nin demokratik olmayan yapısına bağlı olarak yanlış bir "reel sosyalizm" kavrayışına sahip olunması örgütün kritik bir karar aşamasına gelmesine neden oldu.
1988 Yazında, İHFÖÇ'nin yeniden yapılandırılmasında önemli bir adım olarak tüm üyelere bağımsız-kişisel görüşlerini açıkça yayınlamaları hakkı verildi ve krizden çıkış için Birinci Kongre'nin hazırlığı başlatıldı.

1990'lar
1990 Ağustos'unda İHFÖÇ'nin Birinci Kongresi ülke dışında gerçekleştirildi. Kongre, İHFÖÇ'nin programının, politik eğilimlerinin ve iç ilişkilerinin yeniden ele alınmasını gündemine aldı. Ayrıca Kongre, önderlik görevini yeni bir gruba devretti. Yirmi yıl sonra ilk kez Kongre, şimdi Merkez Konsey olarak adlandırılan önderliği seçti. Kongre'de alınan tavırlar ve sonuçlar İHFÖÇ'nin birlik ve devamlılığını sağladı. Kongre, örgüt içersinde ve katılımcılar arasındaki karşılıklı dayanışma ve güveni yeniledi.
1990'lar Fedai hareketinde önemli değişiklere yol açtı. Geçmiş değerlendirilerek dersler çıkarıldı ve demokrasi ve sosyalizm İHFÖÇ'nin acil temel ilkeleri olarak belirtildi. Örgüt içinde daha önceleri ideolojik birliğe yönelik olarak yürütülen çabalar terk edilerek ideolojik çeşitlilik ve bağımsız düşünce güvenceye alındı. Birinci Kongre, İkinci Kongre'yi bir yıl sonra toplamaya ve daha sonraki kongreleri de iki yılda bir yapmaya karar verdi.
1990'lar İHFÖÇ tarihinde sadece demokratik değerlerin hayata geçirilmesi bakımından değil aynı zamanda İranlı liberal, reformist ve demokratik politik partilerle güçlü ilişki ve ittifakların sağlandığı bir dönem olarak hatırlanacaktır. 1997'de İHFÖÇ, Ulusal Cumhuriyetçiler ve Halkın Demokratik Partisi bir "İttifak Bildirisi" imzaladılar. Ayrıca Tudeh ve Ulusal Cephe ile birlik ilişkileri geliştirdik. Son olarak, Halkın Fedaileri Örgütünün Birliği ile çoğu bölünmüş durumda olan Fedaileri bir araya getiren diyalog ve ilişkiler oluşturulmuştur.

Değişim Gereksinimi
1979 devrimiyle birlikte İranlılar diktatörlükten, çürümeden ve adaletsizlikten kurtulmayı hedefliyorlardı. Ne var ki, İslam Cumhuriyeti bu talepleri karşılayamadı. Bunun yerine, Şii olmayanlara ve dinsiz yurttaşlara karşı geleneksel sert ayrımcılığı uyguladı. Kadınların küçümsenmesini ve taciz edilmesini meşrulaştırdı. Fakirlik ve zenginlik arasındaki uçurumu derinleştirdi. Üç milyon eğitimli insanın göç etmesine neden olan ve anlamsız İran-Irak savaşını sekiz yıl sürdüren rejim, toplumsal ve ekonomik kaynakları çarçur etti. İran'daki çeşitli etnik topluluklar aralarındaki ilişkileri ciddi biçimde tehlikeye soktu. Yirmi yıldan beri İran dış politikası bir çok insanın hayatının sona ermesine, yaşam seviyesinin düşmesine ve ülkenin tecrit edilmesine neden oldu.
Devletin bazı uygulamaları ve İran toplumundaki toplumsal değişimle birlikte halkın büyük çoğunluğu mollaların yönetiminden nefret etmeye başladı. Politik ve yönetsel değişim talebi yoğunlaştı. 1997 başkanlık seçimleri İranlıların politik deneyimlerinde önemli bir dönüm noktası olarak görünüyor. İran'da ilk kez görevi kimin devralacağını "liderlerin arzusu" değil oy pusulaları belirledi. Seçimlerin politik atmosfer üzerindeki etkisi İranlılar arasında tartışılan en önemli konu oldu.
İHFÖÇ'nin Mart 2000'deki Altıncı Kongresi tüm enerjinin devletin sağ kanadına karşı mücadeleye yoğunlaştırılmasına ve yeni rejime (Hatemi) karşı akılcı ve ihtiyatlı bir politika sürdürülmesine karar verdi. Kongre, İHFÖÇ'nin yeni politikasının cumhuriyetçilik ve demokrasiye dayalı bir politik sistemi hedeflediğini açıkça belirtti. İran'daki son politik süreç, siyasal eğilimlerin geniş bir ittifak geliştirebilmesi için güvenilir bir zemin olduğunu gösteriyor. Hepsi demokratik reformlar talep ediyorlar. Bu sürece sadece egemen tutucular, Mücahidin ve bazı monarşi taraftarları muhalefet ediyorlar.

Daha İyi bir Geleceğe Doğru
İran'ın en büyük laik partisi olan Fedain, otuzuncu yıldönümünde hala demokrasi, eşitlik ve toplumsal ilerleme için ısrar ediyor. İHFÖÇ, özgür ve barışçıl yollarla seçilmiş bir hükümet için çabalıyor. İran halkının büyük çoğunluğu bu düşünceleri destekliyor.
Bu amaçlarına varabilmek için Fedainler, modern, demokratik, sosyalist ve cinsiyetçi olmayan değerlere dayanacaktır. Uluslararası birlik ve tüm ulusların ve çeşitli kültürlerin barış içinde bir arada yaşamasını istiyoruz. Dünyamızın geleceği için de endişeleniyoruz.

İran Halkının Fedaileri Örgütü
(Çoğunluk) Uluslararası Temsilciliği

 

 

İran devrimci
hareketinin tartışmasız en önemli hareketi olan Halkın Fedaileri’nden 4 ayrı metni bu sayıda sunuyoruz. Derlememiz, 1971’deki tarihsel OIPFG bildirilerinden biriyle başlayıp “Çoğunluk” ve “Azınlık” gruplarının temel yazılarıyla devam ediyor. Ancak bu metinlerin de Fedayin hareketinin güncel durumunu ve bölünmüş yapısını tam yansıttığını düşünmüyoruz. Okurumuz, bu
eksikliği gözetmelidir.

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul