Kolombiya halkının sevgili evladı, Kolombiya
Devrimci Silahlı Güçleri (FARC)’ın merkez komite
sekreteryası üyesi ve sözcüsü Comandante Raul
Reyes (Luis Edgar Devia Silva), Ordu ve ABD işbirliği
ile yapılan bir hava saldırısında 16 gerilla ile
birlikte katledildi.
Kolombiya sınırına iki kilometre uzaklıkta Ekvador
topraklarında yer alan geçici FARC kampını CIA
desteğiyle havadan bombalayan işbirlikçi hain
Uribe hükümeti bu büyük savaşçının şehit düşmesini
adeta bir kutlama aline dönüştürmüştür. Kolombiya
oligarşisinin Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada
Comandante Reyes’in füzelerle parçalanmış cesedi
teşhir edilmiş ve bu haince eylem işbirlikçi katiller
rejiminin en büyük başarısı olarak nitelenmiştir.
Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa’ya göre bölgede
en küçük bir çatışma yaşanmamıştır. Correa “görünüşe
göre, kuşkusuz yabancı yardım kullanılarak, hayli
gelişmiş teknolojik aletler ile FARC grubu geceleyin
izlenmiş ve hepsi uykudayken katledilmiş” demektedir.
Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez ise “Gerçek
bir devrimci olan Raul Reyes’e saygılarımızı sunuyoruz”
derken, Reyes’in öldürülmesini, soğukkanlılıkla
hesaplanmış korkakça bir cinayet olarak nitelendirdi.
Chavez ayrıca, Uribe’yi suçlayarak Kolombiyalı
bu işbirlikçi katilin “yalancı, mafya patronu,
uyuşturucu tüccarı ve ABD’nin uşağı olduğunu”
söyledi ve Kolombiya sınırına ordu tank birliklerini
yığdı.
Raul Reyes: Devrime Adanmış Bir Ömür…
Asıl adı Luis Edgar Devia Silva olan 1948 doğumlu
Raul Reyes, FARC’ın 7 kişilik sekretaryasının
üyesiydi. FARC’ın sözcülüğü görevini üstlenen
Reyes, Marksizm’le Caqueta’daki Nestlé fabrikasında
çalışırken başlayan grevle tanışmış, bir süre
sendikacılık yaptıktan sonra 1970’te de gerilla
hareketine katılmıştı. Yaklaşık 28 yıldır dağlarda
savaşan ve örgütün sözcülüğünü yapan Reyes, deneyimli
bir komutan olmanın yanında devrimci politikanın
iyi bir ustası olarak tanınıyordu.
Daha birkaç sayı önce dergimiz Sosyalist Barikat’ta
Reyes’le yapılmış bir röportajın çevirisi yayınlanmış,
hatta daha sonra da onun gerilla kampındaki basit,
sade yaşam biçimini anlatan gözlemlere yer vermiştik.
Kanla Öğünenler Kan İçinde Boğulacak!
Şimdi Kolombiya oligarşisi CIA desteğiyle yaptıkları
bu kirli işten ötürü öğünüp açıklama üstüne açıklama
yapıyorlar; bu arada ta Baba İshak’tan, Zapata’dan,
Spartaküs’lerden gelen bir geleneği sürdürerek
Reyes yoldaşın kanlı cesedini halka teşhir ediyorlar.
Göğsünde FARC’ın 42. Yılı anlamına gelen “42 Anos”
yazılı tişortuyla Reyes yoldaşın kanlı gövdesi
katillerin reklam aracı yapılıyor. Amerikan köpekliğini
meslek edinmiş kukla generaller, kokain tüccarı
hükümet üyeleri, hayatlarını hırsızlıkla geçirmiş
sefil yaratıklar sürüsü onun aziz ölüsünün başında
poz verirken bir gerçeği unutmuş görünüyorlar:
Kanla Öğünen Kan İçinde Boğulur!
Kolombiya halkı ve dünya halkları Che’nin yaralı
bedenini kurşunlayan CIA köpeğini nasıl unutmadıysa
Uribe’nin sahte kahramanlarını da asla unutmayacak.
Bütün ömrünü yoksul insanların davası için ortaya
koymuş bu efsane comandante, bu büyük yoldaş ve
17 FARC gerillası halkların kalbinden asla silinmeyecektir.
Kolombiya devrimi bütün kanlı cinayetlere rağmen
başarıya ulaşacak ve elbette bu alçakça cinayetin
sorumluları da halk mahkemelerinde hesap vereceklerdir.
Devrimci Sosyalist Hareket, kardeşi, ağabeyi,
yoldaşı saydığı bu büyük devrimci önderin ve birlikte
şehit düştüğü yoldaşlarının yasını tutuyor.
Devrimci Sosyalist Hareket, Deniz Gezmiş’lerden,
Mahir Çayan’lardan, Che Guevara’lardan, Amilcar
Cabral’lardan, George Habbaş’lardan gelen bu onurlu
çizgiyi asla terk etmeyecek, Reyes’in elinde dalgalanan
devrim ve sosyalizm bayrağını asla yere düşürmeyecektir.
Kolombiya halkının acısını paylaşıyor ve katillerle
hesaplaşma gününün uzak olmadığına olan inancımızı
yineliyoruz.
Sosyalist Barikat
3 Mart 2008
Kolombiya
gerilla hareketinin en büyük gücü olan Kolombiya
Silahlı Devrimci Güçleri-Halk Ordusu (FARC-EP)
1964’te ülkenin Marquetalia bölgesinde yapılan
büyük bir köylü katliamından sonra oluştu.
Ağırlıklı olarak köylülerden oluşan ve işçilerin,
sendikacıların da katıldığı bir güç olarak
FARC-EP giderek büyüdü ve bugün yaklaşık 17
bini bulan gerilla kuvvetleriyle Kolombiya’nın
üçte birini kontrol altında tutabilen bir
konuma ulaştı.
Rahiplkten gelerek devrimcileşen Camilo Torres’in
kurduğu Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) (ki Che
Guevara’nın düşüncelerinden esinlenerek kurulmuştur)
ile birlikte şu andaki Kolombiya gerillası
20 bine yakın bir sayıya ulaşmıştır. |
Comandante Raul Reyes:
“FARC aslında geçmiş Kolombiya hükümetleri
ve dünyadaki başka bazı hükümetler tarafından
tanınmış olan bir ‘Savaşçı Güç’tür.”
Kolombiya oligarşisi ve ABD emperyalizminin
birlikte düzenlediği kirli bir operasyon
ime Ekvador topraklarında katledilen Comandante
Raul Reyes yoldaş, aynı zamanda FARC’ın
bütün dış ilişkilerini ve basına yönelik
açıklamalarını organize ediyordu. Aşağıdaki
röportaj, onunla yapılan en son görüşme
anlamını taşıyor. O yüzden konu tutsakların
değiş tokuşu gibi özel ve ayrıntılara ilişkin
bir konu olsa da bu söyleşiyi okurlarımıza
sunmayı gerekli bulduk. Kaynak: http://www.otravoz.org
FARC liderliğinden Raul Reyes’a e-mail
ile ulaşmak hiç de kolay değildi, kayıtlı
bir röportaj ise daha zordu. Bu nedenle,
gerillanın elindeki tutsakların sağlıkları,
hayatta olduklarının kanıtı olan resim ve
mektupların etkileri(1) ve silahlı mücadele
ve Kolombiya’daki politik durum ile ilgili
diğer bazı uzun vadeli konular cevapsız
kaldı. İnsani değiş-tokuş konusu bütün ülkeyi
ve dünyanın her yerinden insanları uzun
suredir meşgul etmekte. Geçen 31 Aralık
günü Villavicencio’da, Consuelo Gonzales,
Clara Rojas ve Clara’nın oğlu Emanuel’in
(2) ortaya çıkmasını bekleyen yabancı gazeteciler
görülüyordu, ama bu olay 10 gün sonra gerçekleşebildi.
Değiş-tokuş bir çoklarının umduğu kadar
kolay değil. Raul Reyes de bunu kabul ediyor
ve şu anda ne kamuya açık ne de gizli bir
görüşmenin olmadığını söylüyor. Bu konuda
insani anlaşmaları destekleyenlerin baskıyı
artırmasının güçlü sebepleri var, çünkü
bu tür bir çözümün düşmanları 4 Şubat’ta
gerçekleşecek olan protesto yürüyüşlerinin(3)
askeri kurtarma operasyonlarının ve terörün
yolunu açmasını bekliyorlar.
Neden Clara Rojas’ı ve Consuelo Gonzales’ı
31 Aralık’tan önce serbest bırakamadınız?
Raul Reyes: Aslında bunu yapmak istediğimiz
halde Uribe hükümetinin askeri birliklerinin
bombardımanı ve saldırılarından dolayı mümkün
olmadiı Uribe insani değiş-tokuşun ve Kolombiya’daki
iç savaşın çözümünün kötü bir düşmanı, öyle
ki bir iç savaşın varlığını bile kasten
inkar ediyor. FARC için ise en önemli nokta,
tutsakları Hugo Chavez ve Senator Piedad
Cordoba’ya hayati bir tehlike yaratmadan
teslim etme taahhüdünü yerine getirme kaygısıydı.
Consuelo Gonzalez, 30 Aralık günü, kendilerini
serbest bırakacak olan FARC gerilla timi
ile birlikte bulundukları yerin bombardımana
tutulduğunu doğruladı. Bu, Uribe ve General
Padilla De Leon’un iddialarının aksini kanıtlıyor.
Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Reyes: Paramiliter siyasetin Başkanı
Uribe, Clara Rojas ve Consuelo Gonzalez’in
serbest bırakılmasını engellemek için elinden
geleni yaptı, FARC’ın, hatta (tutsakların
bırakılmasında arabuluculuk yapan-çn) Chavez’in
bile hile yaptığını ve yalan söylediğini
kanıtlamak için uğraştılar. Bunun için de
FARC’ın, Chavez’in temsilcisi Ramon Rodriguez
Chacin’e tutsakları teslim edeceğini umduğu
bölgede hava, kara ve denizden askeri operasyonları
artırarak bize tuzak kurmak istedi. Evlerine
sağ salim dönmek isteyen heyecan içindeki
iki kadın, bombardımanın ve çatışmaların
korkunç atmosferini yaşadı. Ordu serbest
bırakmayı böyle engellerken, devlet terörizminin
hükümeti, Kolombiya ve İspanya’nın çeşitli
medya kuruluşlarını da kullanarak Chavez’e,
FARC’a ve değiş-tokuşu destekleyen diğer
hükümetlere karşı kampanya yürütmekle meşguldü,
amaçları tutsak değişimi için gitgide artan
kamuoyu desteğini kırmaktı.
FARC, Emmanuel’in durumunu açıklamamakla
suçlanıyor, bu konuda tam olarak ne oldu?
Reyes: Voz Okurları ve Kolombiya
halkı için, yemeğin, ilaç ve tıbbi müdahalenin
her zaman hazır ve nazır olmadığı savaş
koşullarında yaşamak zorunda kalan bir çocuğun
böylece maruz kaldığı olumsuz etkilerin
tekrar altını çizmek istiyorum. Yaşadığımız
ortamda her an çatışmalar, bombalamalar,
silah sesleri ve havada uçan hükümet uçakları
ve helikopterleri var. Bütün bunlar küçük
Emmanuel’in yaşamını tehlikeye sokuyordu,
bunun için de FARC onu güvenli bir yere
gönderme kararı aldı. Ve elbette tam da
bu sebeplerle onun yerini önceden açıklamamız
mümkün değildi; Mafya, Pentagon ve Beyaz
Saray’daki şahinlerle müttefik olmuş oligarşik
hükümetin şerefsizlikleri, alçaklıkları
ve kirli oyunları ortadayken bunu nasıl
yapabilirdik?
10 Ocak’ta tutsakların serbest bırakılması,
insani değişim için olumlu bir hava yarattı,
ve bazıları şimdi bunun için askerden arındırılmış
bir bölge yaratmanın o kadar da gerekli
olmadığını söylüyor. FARC bu konuda ne düşünüyor?
Reyes: Hükümetin söylediğinin tam
tersine, tutsakların bizim tarafımızdan
Chavez’e teslim edilmesi, Florida ve Pradera’da
askerden arındırılmış bölgelerin, iki taraftaki
tutsakların değiş-tokuşu için ne kadar gerekli
olduğunu kanıtlıyor. Güvenliklerini garantiye
almadan içimizden birilerini rehinelerimizin
ve tutsaklarımızın (ABD’de tutulanlar da
dahil), değişimi için anlaşma imzalamaya
göndermemiz sorumsuzca olur. Bizim iki tutsağı
bırakmamız Uribe hükümetiyle herhangi bir
anlaşma sonucunda olmadı ki; yeniden söylüyoruz,
Uribe hükümetiyle bütün devlet güçlerinden
arındırılmış bir bölge olmaksızın bu konuyla
ilgili bir görüşme yapmaya hiç niyetimiz
yok.
Chavez’in “Savaşçı Güçler” sınıflandırması
sizin için önemli mi? FARC için bunun nasıl
bir önemi var? Ve bunun (hükümetin FARC’ı
bir “Savaşçı Güç” olarak tanımasının) olabileceğine
inanıyor musunuz?
Reyes: FARC aslında geçmiş Kolombiya
hükümetleri ve dünyadaki başka bazı hükümetler
tarafından tanınmış olan bir “Savaşçı Güç”tür.
Örnek olarak Pastrana hükümetiyle yapılan
barış görüşmelerini desteklemek için 30
ülkeyi temsil eden 10 ülkeyi verebiliriz.
O zaman, 300 tane ordu esirininin serbest
bırakılmasını sağlayan insani anlaşmalar
imzaladık, hükümetle birlikte Avrupa’yı
gezdik, daha sonra da uluslar arası görüşmeleri
askerden arındırılmış bölgede yaptık; bütün
bunlar konumumuzu reddedilemez bir şekilde,
-Chavez’in de gördüğü gibi- ispat ediyor.
Şunu da unutmayın; (eski) Başkan Pastrana,
komutanımız Manuel Marulanda ile 3 kez bir
araya geldi. Hiçbir devlet başkanı “terörist
bir grup”la görüşmez. Asıl sorun şu: Uribe
Hükümeti kendini, ABD hükümetinin yardımıyla
ve onların iflas etmiş “Plan Kolombiya”sından
kopya ettikleri samimiyetsiz “Plan Patriota”
ile FARC’ı zayıflatmaya ya da ortadan kaldırmaya
adamış durumda. Şu anda da delirmiş bir
ruh haliyle yenilgiyi kabul etmeyi reddediyorlar,
ne kendi kendilerine ne de Beyaz Saray’a
yenilgiyi itiraf edemiyorlar! Uribe’nin
FARC’a karşı savaşındaki başarısızlığı,
George W. Bush’un Irak’taki apaçık basarısızlığına
benziyor. Bush da, paramiliter arkadaşı
Uribe gibi yenilgiyi kabullenmeyi reddediyor.
Hükümet ve dalkavukları ne derse desin,
FARC zamanımızın neoliberal modelinin altında
en çok ezilenler için bir barışa ulaşmak
amacında olan sosyal, ekonomik ve siyasi
ilkelere sahip bir politik-askeri örgüttür.
FARC yeni bir Bolivarcı Sosyalist Devlet
tezini destekliyor, böyle bir devlet Venezuela
Başkanı gibi yeni liderler yaratabilir,
ki Kolombiya halkı onun tutsakların serbest
bırakılması ve Kolombiya’da sosyal adaletin
yolunun açılması için gösterdiği çabalara
teşekkür etmelidir.
FARC tutsakların insani değiş-tokuşu
için bir politik iradeye sahip mi? Hangi
koşullarda bunu yapabilir? Sizden yeni tek
taraflı jestler bekleyebilir miyiz?
Reyes: FARC olarak tutsak değiş-tokuşu
konusunda kesin kararlıyız; bu, Valle de
Cauca’daki Florida ve Pradera’nın hemen
askeri güçten temizlenmesini gerektiriyor.
FARC, Kolombiya’nın devrimci bir örgütü
olarak bütün tutsakları özgür bırakmak için
gereken her şeyi yapacaktır, özellikle de
haksız bir şekilde özgürlüklerinden ve adalet
için savaşma hakkından mahrum bırakılmış
olan gerilla yoldaşlarımızdan başlamak üzere…
DİPNOTLAR:
(1) FARC’ın elinde uzun süredir tutsak olan
Kolombiya’lı politikacılardan bazılarının
dünya basınında yayınlanan fotoğraf ve mektupları
kastediliyor.
(2) FARC’ın elinde savaş esiri olan Clara
Rojas isimli milletvekilinin bir gerilla
ile olan ilişkisinden doğan Emanuel adlı
çocuğun durumu uzun süre Kolombiya ve dünya
basınında spekülasyon konusu olmuş ve daha
sonra Emanuel’in FARC tarafından çatışmaların
arasında yaşamını yitirmemesi için başkent
Bogota’da bir çocuk yurduna gizlice aktarıldığı
ve orada yaşadığı açıklanmıştı.
(3) Uribe yanlıları tarafından FARC’ı protesto
için yapılan mitingler kastediliyor.
|
İvan
Rios Yoldaş Ölümsüzdür!
Geçtiğimiz hafta, Raul Reyes yoldaş ile birlikte
16 FARC gerillasını katleden işbirlikçi Uribe
rejimi bu kez yeni bir cinayete imza atarak
FARC'ın yirmi beş üyeli Merkez Komitesini
yöneten ve yedi kişiden oluşan Merkez Komite
Sekreteryasının en genç üyesi olan Ivan Rios'u
da katletti.
Gerçek adı Manuel Jesús Muñoz Ortiz olan İvan
Rios, 46 yaşındaydı (19 Aralık 1961) ve FARC'ın
barış görüşmelerini yürütüyordu. Ayrıca merkez
blokunun komutanıydı. Genellikle köylü ve
işçilerden gelme komutanların olduğu FARC'da
üniversite gençliğinden gelme ender komutanlardan
biriydi. Kendi anlatımına göre Medellin kentindeki
ölüm mangalarından kaçarak isyana katılmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı İvan Rios'un başına
5 milyon dolar ödül koymuştu.
Devrimci
Sosyalist Hareket, İvan Rios yoldaşı unutmayacak
ve kendi şehitler listesine onurla yazacaktır.
Kahrolsun ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri!
Yaşasın
Devrimci Enternasyonalizm
Sosyalist Barikat
8 Mart 2008
|
.
|