Mersin Üniversitesi'nden
35 Kişi Okuldan Atıldı
Mersin Üniversitesi'nde haklarında soruşturma
başlatılan 150 öğrenciden 35'i okuldan atıldı.
Hatırlanacağı gibi 19 Aralık 2006’da faşistler
tarafından devrimci öğrencilere birkaç kez saldırı
olmuş, Rektörlük ise faşistler hakkında hiçbir
girişimde bulunmamıştı. Bunun ardından faşist
saldırılara dur demek için 20 Aralık'ta düzenlenmek
istenen basın açıklamasıa polis saldırmış, 70'e
yakın öğrenci gözaltına alınıp, 13 öğrenci tutuklanmıştı.
Son olarak, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, 35
öğrenciyi okuldan atarak, 28 öğrenciye de okuldan
uzaklaştırma cezası vererek ne kadar öğrenci düşmanı
olduğunu bir kez daha gösterdi. Rektörlük, "Kamu
malına zarar vermek", "Eğitim ve öğretimi
engellemek", "Polise mukavemet",
"Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına
muhalefet","Kürtçe şarkı söylemek ve
halay çekmek" gibi uydurma bahanelerle, devrimci-demokrat-yurtsever
öğrencilerin eğitim hakkını elinden aldı. Dikkat
edilecek olursa eğitim hakları ellerinden alınanlar
için konulan gerekçe "eğitimi" engellemektir.
Biz Devrimci Sosyalist Gençlik olarak, başta gençlik
örgütleri olmak üzere bütün ilerici, devrimci,
demokrat kurum ve kişileri gençlikle birlikte
mücadele etmeye, Mersin’de okuldan atılan öğrencilerle
dayanışmaya çağırıyoruz.
Gençlik Gelecektir, Geleceğimize Sahip Çıkacağız.
Geleceğimizi Karartanların Geleceğini Karartacağız!
Devrimci Sosyalist Gençlik
Baskılar Bizi Yıldıramaz!
Mersin’deki atılmalar çeşitli yerlerde yapılan
bir dizi eylemle protesto edildi. Öncelikle Mersin
gençliği akadaşlarıa sahip çıktı. 28 Haziran 2007
günü üniversite öğrencileri saat 12.30'da İHD
Mersin Şubesi önünde toplanarak sloganlar eşliğinde
taş binaya doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında
10 öğrenci kefen giyip elleri zincirli ve ayakları
çıplak bir şekilde kortejde yerini aldı. Taş binanın
önünde yapılan açıklamada "Eğitim hakkının
engellenemeyeceği" vurgulandı; "YÖK'ün
ve YÖK disiplin yönetmenliğinin kaldırılarak bilimsel,
demokratik ve özerk üniversitelerde öğretim verilmesini
talep ediyoruz." denildi. Açıklamanın ardından
tekrar İHD'ye doğru yürüyüşe geçen kitle burada
eyleme son verdi. Öğrencilerin eylemine bazı DKÖ'ler
destek verirken sık sık "Eğitim Hakkımız
Engellenemez", "Mersin Faşizme Mezar
Olacak", "YÖK, Polis Medya Bu Abluka
Dağıtılacak", "Polis Defol Üniversiteler
Bizimdir", Rektör İstifa Yök'e Hayır",
"Öğrenciden Korkan Rektör İstemiyoruz"
sloganları haykırıldı.
Eğitim Hakkımız Engellenemez
Mersin Üniversitesi'nden 35öğrencinin atılmasını
protesto eden bir başka dayanışma eylemi de İstanbul’da
gerçekleştirildi. 28 Haziran 2007 Perşembe günü
saat 12.30'da Devrimci Sosyalist Gençlik ve Halk
Kültür Merkezleri Taksim Tramvay Durağı' nda basın
açıklaması yaptı.
Devrimci Sosyalist Gençlik ve Halk Kültür Merkezleri'nin
"Mersin Üniversitesi Öğrencileri Yalnız Değildir-Eğitim
Hakkımız Gaspedilemez" pankartını açtıkları
eylemde "Eğitim Hakkımız Gaspedilemez",
"YÖK, Polis, Medya Bu Abluka Dağıtılacak",
"Yaşasın Devrimci Dayanışma", "Baskılar
Bizi Yıldıramaz", "Eğitim Hakkımız Engellenemez",
"YÖK Kalkacak Polis Gidecek Üniversiteler
Bizimle Özgürleşecek" sloganları atılırken,
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü kınandı. Eylem,
son olarak, başta gençlik örgütleri olmak üzere
bütün ilerici, devrimci, demokrat kurum ve kişileri
gençlikle birlikte mücadele etmeye, Mersinde okuldan
atılan öğrencilerle dayanışmaya çağrı yapılarak
bitirildi.
Mersin’deki Rektör Terörüne
Adana’dan Protesto!
Aynı gün saat 12.30'da İnönü Parkı'nda bir araya
gelen çeşitli demokratik kurumlar da Mersin Üniversitesinden
40 öğrencinin atılmasını protesto ettiler. ÇHKM,
İHD, TİHV, Adana Tabip Odası, Emek Gençliği, KESK
Adana Şubeler Platformu, Partizan, ESP, Alınteri,
BDSP, ÖDP, DİSK Emekli-Sen tarafından düzenlenen
basın açıklamasında Mersin Üniversitesi Rektörünün
ırkçı faşist tavrı teşhir ve protesto edildi.
"Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Eğitim
Hakkımız Engellenemez" sloganlarının atıldığı
basın açıklaması böylece sona erdi.
Antakya’da Devrimci Demokrat
Öğrencilere Destek Eylemi
Mersin’deki öğrenci kıyımı Antakya’da da protesto
edildi. 4 Temmuz 2007 günü Antakya Ulus Meydanı'nda
saat 13.00'te biraraya gelen DSG, DPG, ÖGD, KALDIRAÇ,
PARTİZAN okurları bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada "Baskılar Bizi Yıldıramaz"
pankartı açıldı. Eyleme Mersin Üniversitesi'nden
atılan öğrenciler ve aileleri de katıldı. Okunan
basın açıklamasında "Çağdaş üniversiteler
okuyan, araştıran, sorgulayan, tepki göstermesini
bilen, haksızlığa, onursuzluğa, yozlaşmaya karşı
çıkan, kendisinin ve toplumun geleceğine sahip
çıkan bireyler yetiştirmelidir. Mersindeki olaylar
göstermektedir ki Türkiye'de bu durum tersine
işlemektedir. Ellerinde satırlarla okula girenler,
çeteleşen, mafyalaşanlar, uyuşturucu kullananlar,
sokak serserileri ödüllendirilmekte, buna karşı
çıkanlar ise cezalandırılmaktadır." denildi.
Daha sonra açıklamaya şöyle devam edildi: "Bizler
Üniversitelerde okuyan öğrenciler, duyarlı kişi
ve kurumlar olarak, Mersin Üniversitesi Rektörü
Süha AYDIN'ın bu anti-demokratik kararından vazgeçmesini
ve öğrencilere verilen cezaların kaldırılmasını
talep ediyoruz.
Üniversiteleri adeta birer kışlaya dönüştüren
YÖK'ün ve YÖK disiplin yönetmenliğinin kaldırılarak
bilimsel, demokratik ve özerk üniversitelerde
öğretim verilmesini talep ediyoruz." Basın
açıklamasının sonunda Grup Diyar kısa bir dinleti
vererek, Mersin Üniversitesi'nden atılan öğrencilerin
yanındayız mesajını türkü ve marşlarla haykırdı.
'Canımızı Yakanların Canını
Yakacağız'
14 yıl önce 1993 2 Temmuz tarihinde Sivas
Madımak Oteli'nde yaşanan katliamda 37 can canlı
canlı yakılmış, demokratlar, devrimciler ve Aleviler
susturulmak, sindirilmek istenmişti. Her yıl olduğu
gibi bu yıl da, bu katliam sokaklara çıkılarak
protesto edildi.
Bu katliamı protesto etmek için Avcılar'da biraraya
gelen HKM, DSG, DTP, ÖDP, DHP, ESP, EMEP, 4 Temmuz
günü saat 20.00'da basın açıklaması yaptı. Açıklamada
yaşanan katliamın yalnızca Alevilere yönelik değil,
tüm emekçi halkımıza yapıldığının vurgusu yapıldı.
"Maraş, Çorum, Sivas Katliamları Unutmadık
Unutturmayacağız" demokratik kurumlar imzalı
pankartı taşıyan kitle; "Dün Maraş' ta Bu
gün Sivas'ta Çözüm Faşizme Karşı Savaşta",
"Sivas'ın Hesabı Sorulacak", "Sivas'ı
Unutma Unutturma", "Yaşasın Devrimci
Dayanışma", "Katiller Bulunsun Hesap
Sorulsun", "Katiller Halka Hesap Verecek"
sloganları attı.
Basın açıklamasına halkın da katılım sağladığı
gözlenirken, "14 yıl önce 35 canımız yakıldı,
canımızı yakanların canını yakacağız" şiarı
ile eylem sona erdi.
Adana’da Sivas Katliamı Protesto Edildi
2 Temmuz 2007 Pazartesi günü katliamı protesto
etmek üzere Adana'da devrimci kurumlar tarafından
bir eylem gerçekleştirildi. Eylem, Çakmak Caddesi
girişinde toplanan kitlenin saat 17.30'da yürüyüşe
geçmesi ile başladı. Kitlenin yürüyüşü sırasında
polisin merak edip dövizleri okumaya kalkan insanları
uzaklaştırmaya kalkması gözden kaçmadı. Sloganlar
ve katliamcı devletin gerçek yüzünü teşhir eden
konuşmaların eşliğinde İnönü Parkı’na gelen kitleyi
polis direk karşıya geçirmeye çalıştı. Ancak polisin
bu tutumuna karşılık parka kadar ana caddeden
yürüyüşte ısrar eden kitle yürüyüşüne devam etti.
Parka gelindiğinde yapılan basın açıklamasının
ardından sloganlar eşliğinde eyleme son verildi.
"Sivas Katliamının Hesabını Sordık Soracağız"
yazılı pankartın açıldığı eyleme Alınteri, BDSP,
Çukurova HKM, DHP, HÖC, Mücadele Birliği, Partizan
katıldı. Eylemde sık sık "Faşizme Karşı Omuz
Omuza", "Katil Devlet Hesap Verecek"
sloganları haykırıldı.
Avcılar Halk Kültür Merkezi ve Devrimci Sosyalist
Gençliğin örgütlediği Sivas Anma etkinliği 4 Temmuz’da
yapıldı.
Avcılar HKM'de saat 19.00’da yapılan etkinlik
Sivas Katliamı'nda katledilenlerin şahsında tüm
devrim şehitleri adına saygı duruşu ile başladı.
Etkinlik, Sivas Katliamı'nın nasıl gerçekleştirildiğini
anlatan bir film gösterimiyle devam ettikten sonra,
aynı gün yapılacak basın açıklamasına davet ile
sona erdi.
Sivas katliamının 14. yılında, 35 can çeşitli
Türkiye'nin birçok ilinde yapılan sokak etkinlikleriyle
anıldı. Bu etkinliklerden en önemlisi Sivas
Madımak Oteli'nin önünde yapıldı. Alevi dernekleri
ve demokratik kitle örgütleri tarafından düzenlenen
eylemde, "Sivas'ın Hesabı Sorulacak",
"Katiller Halka Hesap Verecek" sloganlarıyla
Sivas katliamı lanetlendi. Madımak Oteli'nin önünde
yapılan konuşmaların ardından, otele karanfiller
fırlatılarak eylem bitirildi.
İstanbul’da Sivas Şehitleri iki ayrı eylemle
anıldı. Anmaların birincisi 1 Temmuz günü
Karacahmet Mezarlığı'nda yapıldı. Divriği Kültür
Derneği, Halkevleri, TKP, HÖC, Proleter Devrimci
Duruş, İşçi Gazetesi, Mücadele Birliği, Kartal
Malatyalılar Derneği tarafından yapılan anmada,
Nesimi Çimen'in mezarı başında konuşmalar yapıldı.
Anma, Grup Yorum'un dinletisi ile sona erdi. İstanbul'da
yapılan diğer eylem ise 2 Temmuz 2007 günü yapılan
bir mitingti. 2 Temmuz 2007 günü saat 17.00'da
yapılan mitinge çeşitli dernekler, partiler, devrimci
ve demokratlar katıldı. Pir Sultan Abdal derneklerinin
dayatmacı tutumundan ötürü HKM ve bir dizi yapının
katılmadığı miting, İskele Meydanı'nda yapılan
konuşmaların ardından, müzik dinletisi ve semah
gösterisi ile sonlandırıldı. Sivas Şehitleri ayrıca,
Ankara, Hopa ve Bursa'da da yapılan eylemlerle
anıldı.
Kışkırtmalara, Linçlere,
Provokasyonlara, Katliamlara Son
Son günlerde Genelkurmay tarafından yaratılan
kışkırtmalar ve şovenizm dalgası bir dizi eylemle
protesto edildi. 23 Haziran 2007 Cumartesi günü
saat 13.00'te İstanbul Taksim’de bir araya gelen
ESP, HÖC, PARTİZAN, DHP, ÖMP, EHP, HKM, DEVRİMCİ
HAREKET, TÖP, SDP "Kışkırtmalara, Linçlere,
Provokasyonlara, Katliamlara Son-Yaşasın Türk-Kürt
Halklarının Birleşik Mücadelesi" pankartını
açtı. Yapılan basın açıklamasında “Genelkurmay’ın
açıklamasıyla düğmeye basılmış gibi Kürt illeri
başta olmak üzere birçok yerde saldırılar başlamıştır”
denilerek "Kimse Genelkurmayın kışkırtmalarına
gelmemelidir. Bugün ve 24 Haziran'da Çağlayan'da
yapılacak 'sessiz miting' de bu çağrı sonucu yapılmaktadır
ve kesinlikle halkların çıkarına değil halkları
birbirine kışkırtmaya hizmet eden bir mitingdir.
Halklarımız bu mitinge gitmemeli, bu oyuna alet
olmamalıdır" uyarısı yapıldı. Basın açıklamasında
"Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Biji
Bratiya Gelan", "Kışkırtmalara, Linçlere,
Provokasyonlara, Katliamlara Son", "Kürt
Ulusuna Özgürlük" sloganları atıldı ve son
olarak "şovenizmi kışkırtan, linçlere provokasyonlara
zemin hazırlayan, katliamları meşrulaştıran politikalara
derhal son verilmelidir. Kürt halkına yönelik
operasyonlara, operasyon girişimlerine, 'sözde
vatandaş' dışlamalarına, Kürt halkının kimliği
ve değerleri üzerindeki yasaklara son verilmelidir."
denildi.
Adana Şovenizme Hayır Eylemi
MGK'nın Kürt Ulusuna yönelik saldırgan açıklamaları
Adana'da da protesto edildi. 18 Haziran 2007 Pazartesi
günü saat 12.30'da İnönü Parkı'nda bir araya gelen
protestocular, üzerinde "Irkçılığa Faşizme
Karşı Yaşasın Halkların Kardeşliği" yazan,
HÖC, DHP, BDSP, Alınteri, ÇHKM, Pir Sultan Abdal
Kültür Derneği, İşçi Mücadelesi, ESP, Partizan
imzalı pankartlarını açtılar. "Yaşasın Halkların
Kardeşliği", "Eşitlik Kardeşlik, Kürt
Ulusuna Özgürlük", "Kahrolsun MGK, MİT,
CIA, Kontrgerilla", "Yaşasın Devrimci
Dayanışma", "Faşizme Karşı Omuz Omuza"
sloganlarının atıldığı protestoda okunan basın
açıklaması ile MGK'nın Kürtlere saldırı çağrısı
yapan açıklaması, Kuzey Kürdistan'ın dört bölgesinde
yapılan askeri yığınak ve giriş çıkış yasağı ile
son günlerde geliştirilen saldırılar protesto
edildi. Özellikle İstanbul'da yapılan aynı içerikli
basın açıklamasına yapılan saldırı ve bu bağlamda
yeni polis yasası da protesto edilirken Kürt sorununun
çözümünün 80 yıllık inkar, imha ve asimilasyon
politikalarından vazgeçilerek çözülebileceği vurgusu
yapıldı. Alınteri, ÇHKM, Partizan, Devrimci Yaşam,
DHP, İşçi Mücadelesi, ESP, HÖC, BDSP imzalı basın
açıklaması metninin okunmasının ardından eylem
sloganlarla sona erdi.
İstanbul’da Eyleme Saldırı
Özellikle son süreçte MGK'nın açıklamasıyla birlikte
devrimcilere, demokratlara ve Kürt Ulusuna yönelik
yapılan saldırıları protesto etmek amacıyla 16
Haziran Cumartesi günü saat 13.30'da Taksim Tramvay
Durağı'nda bir basın açıklaması yapmak isteyen
Devrimci Hareket, ESP, HKM, HÖC, İşçi Mücadelesi,
EMEP,ÖMP,EHP, SODAP, ÜRÜN, TÖP, Mücadele Birliği,
Antikapitalistler, BDSP bileşenlerine polis saldırıda
bulundu. ''Kışkırtmalara, Linçlere, Provakasyonlara,
Katliamlara Son Kürt Halkına Özgürlük'' pankartını
açan grup "Yaşasın Halkların Kardeşliği",
"Bıji Bratiya Gelan" sloganlarını atmaya
başladı. O sırada polis "Kürt Halkına Özgürlük"
sloganının yazılı olduğu pankartla basın açıklamasına
izin vermeyeceğini söyledi ve pankartı almaya
çalışarak kitlenin etrafını kuşattı. Basın açıklamasını
yapacaklarını, Kürt Ulusunun yalnız olmadığını
söyleyen kitle pankartı vermedi. Kitleyi çembere
alan ve coplarla saldırmaya başlayan polis, 37
kişiyi gözaltına aldı.
|