Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

Emperyalizmin yeni bir tarihsel sürece girdiği günümüzde, uluslararası sermayenin ve kapitalist iş örgütlenmesinin yeniden yapılandırılmasına parelel olarak, yeni-sömürge ülkelerde girişilen “uyum” operasyonu, birçok unsuru birden kapsıyor. Yeni-sömürge ekonomisinin, politikasının, sosyal ve kültürel yapısının yeniden restore edildiği bir süreçte tarımsal alandaki değişiklikler de önem kazanıyor.
Olgunun bir yanı, tekelci burjuvazinin çeşitli tasfiye biçimleriyle duruma tümüyle hakim olması ve artık kırlık alanların yöresel güçleriyle iktidarı paylaşma zahmetinden kurtulmasına denk düşüyor. Öte yanda ise, “küreselleşmiş” sömürünün kırlardaki ayağının inşası anlamına gelen “yeniden yapılandırma” operasyonları yer alıyor. Daha doğrusu bu iki olgu, birbirini besliyor, güçlendiriyor.
Türkiye Tarımcılar Vakfı Genel Başkanı Abdullah Aysu’nun “Tarladan Sofraya Tarım” kitabı, özellikle işin bu ikinci bölümüyle, yani IMF ve Dünya Bankası’nca dayatılan “Yeniden Yapılandırma” politikalarıyla ilgili uzmanca bir yapıt. Tarım sorununu yalnızca “toprağın dağılımındaki adaletsizlik”le ilgili görünen bir noktadan çok ciddi bir emperyalist tahakküm sorunu olmaya doğru taşıyan gelişmeler, aslında Türkiye bakımından yeni değil. 1950’lerden beri özellikle sınai bitkiler (tütün, pamuk, vb.) alanında emperyalist çokuluslu şirketlerin hegemonyası, fiyatların dünya pazarının ritmine bağlandığı bilinen olgulardır. Hatta bugün bütün IMF reçetelerini tereddütsüz imzalayan Ecevit’in 70’lerin başında ABD’nin “haşhaş ekim yasağı”na karşı “seçmene selam” direnişi yaptıktan sonra ekim alanlarının sınırlardırılmasını kabul ettiği hatırlanabilir.
Bugünkü gelişmeler ise artık bütün bu sınırlı ölçüleri aşmış ve uluslararası tekellerin dünya tarım alanlarını parsellediği bir noktaya ulaşmış durumda. Herhangi bir ülkeye herhangi bir ürünü ekip ekmemesi konusunda direktifler yağdırmak, ekilecek ürünlerin yetiştirilecek hayvanların miktarını belirlemek, bütün bu işlemler sırasında kullanılacak bütün malzemenin (tohum, gübre, yem) uluslararası tekel piyasasından sağlanmasını zorlamak, bunun için yerel üretim birimlerinin tasfiyesini emretmek... Son dönemin tipik uygulamalarıdır.
Olgulara ve çözümlere “ulusalcı-kemalist” bir noktadan yaklaşsa da Aysu’nun kitabı, son yirmi yıldaki bütün bu gelişmeleri, IMF niyet mektuplarının ve alınan direktifleri, özelleştirme ya da başka yollardan emperyalizmin istediği biçimlere sokulan tarımsal işletmelerin bugünkü durumunu, ayrıntılarıyla özetliyor. Uzun yıllardır bu alanda çalıştığı belli olan Aysu, alıntılarla, tablolarla, tarihsel göndermelerle tarım alanını didik didik ediyor ve sonuçta 1980-2002 arasındaki Türkiye kırsal alanının genel bir tablosu ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıl meclisin geceli gündüzlü çalışarak çıkardığı ünlü “Derviş Yasaları”nı da (Şeker, Tütün, Kooperatifler Yasası, vb.) belgeler olarak veren Aysu’nun kitabı bir panoramayı gözler önüne seriyor. Türkiye’nin son yirmi yılda değişen yüzü ve bunun tarımdaki yansımaları, özellikle günümüzdeki politik değerlendirmeler ve sınıfsal çözümlemeler bakımından Sosyalist Barikat okurunu çok ilgilendiriyor, ilgilendirmeli. Bu bakımdan Aysu’nun kitabı gibi bütünlüklü ve ayrıntılı incelemelerin ele alınarak değerlendirilmesi önemli.
1980-2002 Türkiye Tarımında Yapılanma(ma)
Tarladan Sofraya Tarım, Abdullah Aysu, Su Yayınları

 
 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul