“Yoldaşlar,
tüm dünyanın emekçileri yiğit Paris Komünü’nün
ayaklanmasını trajik sonunu anarken biz de Yakov
Mihailoviç Sverdlov’u toprağa vermek üzere kederli
bir ödevle yüz yüzeyiz. Mücadelelerimiz ve zaferlerimizin
akışı içinde proleter devriminin en derin ve en
önemli çizgilerini en bütünsel ve başka herkesten
daha tam olarak ifade etmek Sverdlov yoldaşa nasip
oldu. Onun proleter devriminin rehberi olarak
değeri, devrim davasına sınırsız bağlılığından
çok bu özelliğinde yatmaktadır...” (V.İ.Lenin)
Bütün devrimlere iyi örgütçüler önderlik eder.
Devrimci mücadelenin başarısı, sadece ideoloji
ve politikalarının doğruluğu değil aynı zamanda
onu yürüten öznelerin örgütçü yeteneğine de bağlıdır.
Yakov Mihayloviç Sverdlov 23 Mayıs 1885’te yahudi
bir oyma ustasının oğlu olarak Nijni-Novgorod’da
doğdu. Sverdlov çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını
burada geçirdi. Onun profosyonel devrimci ve Bolşevik
olarak gelişmesi burada başladı. Oldukça erken
yaşta sefaleti öğrendi. Küçük yaşta dünyada haksızlığın
hakim olduğunu, zenginlerin her şeye sahip olduğunu,
buna karşın halkın çoğunluğunun onlar için çalıştığını
ve hiçbir şeye sahip olmadığını gördü. Bu dönemde
lisedeki fırsat eşitsizliği vb. sorunlardan kaynaklı
okulu bıraktı. Henüz on beş yaşında bile değilken
illegal mücadeleden haberdar oldu.
İlerleyen günlerde hayatını değiştirecek olan
sosyal demokrat eczacı kalfası ile tanıştı. Bu
tanışma Karavino semtinde oldu. Sverdlov bir arkadaşı
ile birlikte 1901 yılında, sosyal demokratların
illegal Nijni Novgorod örgütünün üyesi oldu. Sverdlov
işçi sınıfının olduğu fabrikalarda, meydanlarda
ajitatör ve propagandacı olarak çalışma yürüterek,
gizli matbaalar kurarak birçok bölgenin örgütleyicisi
oldu.
1903’e kadar üç kez tutuklandı ve serbest bırakıldı.
1904 yılında Nijni-Novgorod’u terk etti ve profesyonel
devrimciliğe ilk adımını attı.
1905’te yirmi yaşındayken büyük bir işçi havzası
olan Ural’da Merkez Komite temsilcisi olarak çalışmaya
başladı. Bu bölgede aynı anda birçok noktada çalışma
yürütüyor, insanları ajijatör olarak eğitiyor,
çekirdek birimler oluşturuyor, Bolşevik Parti’nin
inşasında ciddi örgütsel çalışmalar yürütüyordu.
İşçiler arasındaki saygınlığı, sahiplenilmesi
onlara olan yaklaşımının bir sonucuydu. 1906 Haziranı’nda
da tutuklanarak üç yıl hapis cezası aldı.
Sverdlov, artık Ural Parti Örgütü’nün yöneticisidir.
1906’da tutuklanıp cazaevine gönderildiğinde örgütsel
çalışmasına devam etmiş ve burada uzman kadroların
yetiştirildiği “cezaevi üniversitesini” kurmuştur.
1909’da serbest bırakıldığında dışarıdaki mücadelesine
kaldığı yerden devam etti. Fakat Sverdlov özgürlüğün
tadını fazla yaşayamadan, tekrar tutuklanıp sürgüne
gönderildi. Burada birkaç kez başarısız firar
girişimleri oldu. Bir keresinde saatlerce buz
kaplı suların içinde kaldığı için az daha donuyordu.
1912’de sürgündeyken Tüm Rusya altıncı konferansında
(Ocak 1912) Merkez Komite üyeliğine atandı. Bu
arada Rusya’daki pratik işleri yapmakla yükümlü
olan merkez komite Rusya Bürosu’nun da üyesi oldu.
Sverdlov, 1917’ye kadar yaşamının büyük çoğunluğunu
sürgünde geçirdi.
1917 Ekim Devrimi’nin ardından Sovyetler’in yönetim
organı olan Tüm Rusya Merkez Yürütme Komitesi
büyük bir işleve sahipti. O, tüm ülkede proleter
devlet iktidarını örgütlemek ve inşa etmekle yükümlüydü.
Merkez Komite bu görev için (21 Kasım 1917) Sverdlov’u
seçti. Tüm Rusya Merkez Yürütme Komitesi başkanlığındaki
Sverdlov muazzam örgütçülük yeteneği ile bir çok
sorunun üstesinden gelmiştir. O dönemin en kritik
tartışmalarında Merkez Komite’de zaman zaman azınlıkta
kalan Lenin’in istikrarlı bir destekçisi oldu.
Ağustos ayında Merkez Komite bünyesinde kurulan
örgütlenme bürosunun başına getirildi; ayrıca
Djerzinski ile birlikte Merkez Komite Askeri Komisyonunu
oluşturuyordu.
Ortaya çıkan devasa sorunların çözümü için atanacak
kadroların niteliklerini iyi bildiğinden bu atamaları
başarıyla yerine getirmiştir.
Hayatını devrime adamış olan Sverdlov yakalandığı
grip hastalığına yenik düştü. Sverdlov yoldaş,
“Göğsümde kalbim çarptığı müddetçe, damarlarımda
kan aktığı müddetçe mücadele edeceğim” sözünü
tutmuş ve yaşamını son dakikasına kadar partiye
adamıştır. Yakov Mihayloviç Sverdlov, 18 Mart
1919 yılında onbinlerce proleterin katıldığı cenaze
töreniyle Moskova’da sonsuzluğa uğurlandı.
|