Motosiklet Günlüğü filmi, Küba devriminin efsanevi önderlerinden Binbaşı Ernesto Che Guevera'nın, tıp öğrencisi olduğu yıllarda, kendisine "gezgin kimyacı" diyen dostu Alberto Granado ile yaptığı uzun bir yolculuğun anlatıyor.
Bir baştan bir başa Latin Amerika! Buenos Aires'ten Patagonya'ya, Şili'ye, sonra kuzeye ve And Dağları'nın 6 bin metrelik muhteşem zirvesine, Amozon ormanlarından, San Paulo cüzam kolonisine ve Venezüella'daki Guhairo yarımadasına kadar uzanan sekiz bin kilometrelik bir yolculuk...
Doktor olmasına bir dönem kalan, uzmanlık alanı cüzzam olan ve ara sıra zevk için Amerikan Futbolu oynayan bir gencin, sadece kitaplardan öğrendiği kıtayı keşfetmek ve arkadaşı Ablerto Granado'nun 30 yaşına başlamasını yolculukla tamamlamak için, 1938 model yağ sızdıran bir motorla başladığı yolculuk...
"Bu bir kahramanlık öyküsü değil, ortak tutkular ve hayallerle bir süre parelel giden iki hayatın hikayesidir" diyor Che. Arkadaşları tarafından "fişek" diye isim takılan ve ara sıra astım krizi tutan bir gencin, yolculuğu sırasında karşılaştıkları, değerlendirmeleri ve notları bu filmde görsel olarak ortaya konuluyor. Film, Che Guevera'nın yolculuk sırasında tuttuğu notlar, yazdığı mektuplar, yolda karşılaştığı kişiler ve bu yolculuk üzerine yaptığı değerlendirmelerden yola çıkılarak yapılmış.
Bu yolculuk aynı zamanda Che'nin bir devrimci olarak yaşamının yeniden kurulduğu, silahlı devrim düşüncesinin netleştiği bir süreç. Adım adım kıtayı tanıyan Che, böylece kendi yolunu da bulmaktadır.
Yolda karşılaştığı komünist çiftin içinde bulunduğu durumdan, maden ocağındaki işçilere, kolonide yaşayan cüzamlılara dek gördüğü her şey, İspanyol sömürgecileri tarafından yerle bir edilmiş İnka toprakları... Kısacası yolculuk sırasında bir yandan ortaya Latin Amerika'nın sosyal, ekonomik ve politik manzarası ortaya çıkmakta ve Guevera'nın düşünceleri de değişmektedir. Cüzam kolonisindeki doğum günü kutlamasında yaptığı konuşmadan da anlaşılan, bu yolculuğun Guevera'yı nereye doğru götürdüğü ve sonuçlarının ilerleyen yıllarda vereceği silahlı mücadeleyi ne kadar etkilediğidir.
Che'nin ortaya koyduğu en önemli düşünce olan Kıtasal Devrim düşüncesinin olgunlaşma evresi de bir anlamda filmde anlatılmaktadır. Ve bir gencin aşkları, yolculuk sırasında o eski model motorla yapılan kazalar, sadece devrimcilere has bir dürüstlük, yardım severlik ve irade...
Sonuç olarak, devrimci insan iki şeyi tanımalıdır: Üstünde yaşadığı toprak ve kendisi... Film işte tam da bunu anlatıyor. Bizim de bir motosiklet turu yapmamız gerekmiyor elbette, ama insanımızı ve kendimizi tanımak, bunun için hiçbir fırsatı kaçırmamak çok önemli. Çünkü devrim, bu topraklar üzerinde ve bizim tarafımızdan yapılacak bir iştir...