Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

38. Sayı - Şubat 2006

YAZARI: Ingrid Strobl
TÜRKÇESİ: Nesrin Oral
YAYINEVİ: Belge Yayınevi

Silahlı Direnişte Kadınlar, faşist teröre karşı Hollanda'da, Polonya'da, İspanya'da ve Alman işgaline uğrayan Doğu Avrupa ülkelerinde arkalarına bile bakmadan, kendilerine sisten tarafından biçilmiş kılıfları kabul etmeyerek, bunları değiştiren ve kadınların aşamayacağı sanılan zorlukları göğüsleyerek savaşan kadınları anlatıyor.
Daha on altı yaşında silahları kendilerine yastık olan, yoldaş olan ve tüm ülkede egemenler ve işgalciler tarafından en tehlikeli kişiler olarak ilan edilen kadınlar...
Faşizme ve işgale karşı dağlarda savaşan kadınlar, kısacık ömürlerine sığdırdıklarını, hayatlarının en anlamlı dönemlerini, bu kitapta Ingrid Strobl ile yaptıkları röportajlarla ve katkı olarak sundukları yazılı metinlerle anlatıyorlar. Ingrid Strobl, kitabında, yakın geçmişin bugüne kadar gizli kalmış bir bölümünü aydınlatıyor, yani anti faşist savaşta, devrimin ve devrimci savaşın temel taşlarının içinde, en ön safta yer alan kadınların tarihinin öğrenilmesine, pratiklerinin çözümlenmesine önemli bir katkı sunuyor.
Kitap, Avrupa'da verilen anti-faşist gerilla savaşının içinde yer alan kadınların yaşamlarını ve savaşta nelerle karşılaştıklarını, hayatlarının bu evresinde neleri düşünerek ve neye inanarak bu mücadelelerin içinde yer aldıklarına değiniyor. Ve savaştan sonraki yaşamlarına...
Öte yandan yazar, yaptığı araştırmalar sırasında karşılaştıklarının toplamında ve savaşçı kadınlarla yaptığı röportajlar sonrasında, silahlı savaşımın içinde yer alan kadınların, savaş sonrasında kendilerine biçilen rolün ne olduğuna da acı bir şekilde değiniyor. Kadınların savaşta ve sonrasında ikinci planda yer kalmalarına dair bir eleştiride bulunuyor: "Doğu Avrupa gettolarında, işgal altındaki Hollanda'da, Tito'nun partizanlar ordusunda, Lyon'dan Bialystok'a kadar kadınlar da elde silah Nasyonal Sosyalist ve faşist teröre karşı savaştı. Ancak erkek arkadaşları savaştan sonra kahraman olarak göklere çıkarılırken, onlar tarihin karanlıklarına gömüldüler: Bu kadınlar, çaresiz uysal, varlık rollerine tümüyle ters düşmüşlerdi."
Kitabın hazırlanış süreci tam da bu yukarı da söylenen "geri plana düşme"den kaynaklı olarak biraz sıkıntılı geçmiş. Yazar bütün araştırmalarına rağmen bir sonuç alamayacağını düşünerek tam da ümidini kestiği anda karşısına çıkan bazı olanaklar, kitabın hazırlanmasında inanılmaz öneme sahip. Bu olanakların sonucunda ortaya çıkarılan bir tarih ve tarihin öznesi olan kadınlar; tüm gerçekliği ile onların dilinden anlatılmaya çalışılmış. Kitap çoğu noktada bu anlatımları doğru bir yerden yakalamaya çalışmış ve tamamlamış.
Sosyalist Barikat olarak Strobl'un kitabını okurlarımıza öneriyoruz. Özellikle mücadelede en önde yer alan, alacak olan kadınların bu kitaptan öğrenecekleri birçok şey olduğunu düşünüyoruz.
Bu ay içerisinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları yapılacak. Binlerce işçi ve emekçi kadın yeniden sokaklara çıkıp işbirlikçi rejime ve ataerkil sisteme karşı öfkelerini alanlarda haykıracaklar. Ve şimdi, Strobl'un açığa çıkardığı bu kahramanların yaşamları onlarca yıl geriden gelip bugünkü yolumuzu da aydınlatıyorlar...
Ataerkil toplumun tüm kalıntılarını silmek, özgür bir vatan ve insanca yaşam mücadelesinin tam da içinde, önünde olmak için, kadınlarımız daha fazla savaşmalı ve kendilerinden önce savaşanların pratiklerini özümseyip ileri taşımalıdır.
Devrimci Halk Hareketi kendine sistem tarafından biçilen kalıplara uymayan, bunun tam tersini gerçekleştirme yolunda adımlarını sıklaştıran kadınlarımızın omuzlarının üzerinde yükselecektir.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.
Direnişçi kadınlara saygıyla...

 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19