Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

38. Sayı - Şubat 2006

Özel Harp Dairesi... Daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı ve kontrgerilla… Türkiye’nin son 50-60 yılı bu kurumlarla birlikte geçti... Son zamanlarda ise onun adını Şemdinli’de yeniden duyduk. Umut Kitabevi’nin bombalanması ile yeniden tartışılmaya, daha doğrusu üstü örtülmeye çalışılan kontrgerilla, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Özel Harp Dairesi Başkanlığı yapmış Orgeneral Kemal Yamak’ın “Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler” kitabıyla bir başka yönden tartışma konusu oldu. Daha sonra, bir başka ÖHD Komutanı Sabri Yirmibeşoğlu da kendi durduğu yerden bir “temize çıkarma” operasyonu düzenledi. Ardından Ağca tahliyesi geldi gündeme, ortalık iyice karıştı.
Kıbrıs’taki pisliklerden ve cinayetlerden 6-7 Eylül provokasyonuna dek yüzlerce kirli işin tam ortasında duran bu CIA yetiştirmesi örgüt, bugünlerde efsaneleştirilmeye ve “vatan savunması” ile yüceltilmeye çalışılıyor.

CIA’nın Kanlı Örgütlenmesi...
İşin bir ucu aslında 1945 yılına dek gidiyor. Savaş sonrasında sosyalizmin ulaşmış olduğu gelişme düzeyi ve kazandığı olağanüstü prestij karşısında telaşa düşen ABD emperyalizmi, bir yandan “soğuk savaş” adı altında büyük bir anti-komünist kampanyayı başlatırken, diğer yandan da sosyalizme ve emekçi halkların ayaklanmalarına karşı kirli bir savaş örgütünü kurmakta gecikmedi. 1947’de ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlarla başlatılan bu karşıdevrimci örgütlenme girişimleri, giderek özel kararlar ve talimatnamelerle şekle sokuldu, ABD, Avrupa ve dünyanın çeşitli köşelerinde açılan eğitim kampları ve okullarla geliştirildi. İşkenceden suikastlara, kitle kıyımlarından provokasyon tekniklerine dek bütün ayaklanma-karşıtı tekniklerin öğretildiği bu okullar, aradan geçen 50 yıl içersinde çoğu yeni-sömürge ülkelerin askerleri ve polis şefleri olmak üzere binlerce “öğrenci”yi ağırladı.
Kontra örgütlenmeleri her ülkede NATO şemsiyesi içinde kuruluyordu. Ödenek ABD’den geliyor, iki kademede örgütleniyordu; özel komando birlikleri ve gizli olarak yapılandırılan “vatanseverler(!)”den oluşan, hiçbir yasaya bağlı olmayan birlikler. Bu arada, CIA denetimindeki kontra örgütlenmeleri, Nazi faşizminin deneyiminden yararlandı. Eski Nazi komutanlarından Gehlen ve arkadaşları da CIA bünyesinde çalışmalarını sürdürdü.
Tamamen Amerika destekli kontra örgütlenmelerinin iki merkezi vardı; Pentagon ve Brüksel’deki NATO karargahı. İtalya’da Gladio, Yunanistan’da B-8, Belçika’da SDRA-8, Hollanda’da NATO Command, Batı Almanya’da Gehlen Harekatı, Avusturya’da Schwert, Fransa’da Rüzgar Gülü, İspanya’da Anti-Terör Kurtarma Grubu (GAL), İngiltere’de ise Secret British Network... Bu saydıklarımız CIA’nın Avrupa’da kurdurduğu kontra terör şebekeleriydi.
Amerika kontra çetecilerine ilk eğitimi 1946 yılında Panama’da kurduğu Fort Gullic’te verdi. Dünyayı kana bulayan faşist katil sürüleri, işkenceciler, darbeciler buradan yetişti. Bu eğitim yeri 1984 yılında ABD’ye Fort Benning’e taşındı. Brüksel’deki NATO karargâhı ile ortak çalışan bu kurumlar, ABD emperyalizminin, dünya üzerinde kurmak istediği hâkimiyeti hayata geçirmeye çalışıyordu. Bu yapılanmalar, mevcut devlet işleyişinden ayrı olarak hayata geçirildi. Devlet bütçesinden en çok kaynak bu yapılanmalara ayrıldı. ABD’nin organize ettiği bu yapılanmalar yavaş yavaş yeni sömürge ülkelere taşınmaya başladı.

Türkiye’de Özel Harp
Dairesi’nin Kimliği

Ülkemizde kontrgerilla yapılanmaları, 1947 yılında Sovyetler’e karşı insanları seferber edebilmek amacıyla, Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla kurulmuştur. Uzun süre bu isimle faaliyet yürüttükten sonra, Özel Harp Dairesi adıyla, ABD emperyalizminin çizdiği konsept çerçevesinde hareket eden bu kontra örgütlenmeleri, 1964 yılında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın verdiği emir ve Orgeneral Ali Keskiner’in imzasıyla yürürlüğe sokuldu. Kaynağını, ABD ordusunun bir belgesinin tercümesi ve ABD ordusunda FM 31-15 kod adıyla bilinen belgeden aldı. ST 31-15 Kara Kuvvetleri Sahra Talimnamesi-Gayri Nizami Kuvvetlere Karşı Hareket başlıklı askeri talimnamede, Özel Harp Dairesi’ne sınırsız yetkiler verildi. Talimnameye göre; adam öldürme, bombalama, silahlı soygunculuk, işkence, kötürüm hale getirme, adam kaçırmak suretiyle tedhiş ve olayları tahrik, misilleme ve rehinelerin alıkonulması, kundakçılık, şantaj ve iç düşmanlar olarak tanınan insanlara karşı savaş açma ÖHD’nin yetkilerinden başlıcalarıdır.
Böyle bir konseptle kurulan Özel Harp Dairesi’nin finansmanı ve eğitimi Amerika tarafından karşılanmaktadır. Özel Harp Dairesi Başkanlığını yapmış Sabri Yirmibeşoğlu’nun geçmişine baktığımızda, eğitiminin Napoli’de Gladio tarafından verildiği görülür. Kuşkusuz bu eğitimler, devlet görevi statüsü ile yapılmaktadır.
1955 yılındaki 6-7 Eylül olayları tamamen Özel Harp Dairesi’nin organizasyonudur. MGK Genel Sekreterliği de yapmış olan Sabri Yirmibeşoğlu, daha sonradan 6-7 Eylül olayları için, “mükemmel bir operasyon” demiştir.
Amerika’nın denetimindeki Özel Harp Dairesi, daha sonra da devrimcilere karşı yürütülen kanlı operasyonları ve MHP’nin aracılığıyla gerçekleştirilen katliamlarını organize etmiştir. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri de kuşkusuz Özel Harp Dairesi’nin hayata geçirdiği işlerdir.
Kanlı Pazar, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin kurulması, Kızıldere Katliamı, Ziverbey Köşkü sorgulamaları, 1 Mayıs 1977 Olayları, Ecevit’e Çiğli Suikastı girişimi, Mehmet Ali Ağca’nın hapishaneden kaçırılması, Kahramanmaraş, Çorum ve Gazi Mahallesi olayları… Ve bunlardan ayrı olarak Kürt bölgesinde meydana gelen adam kaçırma ve kaybetme, gerilla cesetlerine işkence etme, kulak-burun kesme, köy yakma, köy boşaltma, korucularla birlikte Kürt bölgesini kan gölüne çevirmenin ve bir çok insanlık dışı uygulamanın sorumlusu kontra-gerilla örgütlenmesidir.
Özel Harp Dairesi (ÖHD) 1990 yılında İtalya’da ortaya çıkan Gladio skandalı ile birlikte isim değiştirmiştir. Özel Kuvvetler Komutanlığı ismiyle faaliyetlerini yürütmüştür. İşte son dönemlerde başlatılan kampanya, bu birimi temize çıkarmaya yöneliktir. Gerek Kemal Yamak’ın kitabında bahsedilenler, gerekse de Sabri Yirmibeşoğlu’nun “Özel Harp’te çalışanlarla gurur duyuyoruz” açıklaması bu kampanyanın bir parçasıdır. Şemdinli olaylarının faillerinin göstermelik olarak cezaevine konulması da aynı senaryonun gereğidir. Bir yandan meşrulaştırma politikası izlenirken, diğer taraftan da insanlara her şeye kadir görüntüsü empoze edilmektedir. Kirli bir tarih aklanmak istenmektedir. Geçmiş tartışılmasın, dökülen kanlar unutulsun istenmektedir.
Ama bir yandan da zihnimize yerleştirilmek istenen olgu, devletin bütün bu yapılarıyla her şeyi kontrol altında tuttuğu, dolayısıyla devrimci bir kıpırdanışın tamamen “umutsuz” bir girişim olacağıdır.
Oysa tarih, bir yandan bu örgütlemelerin katliamlarıyla doluysa, diğer taraftan da bu halk düşmanlarının yenilgileri CIA’nın defterlerinde yazılıdır. Bu “havalı” ve “her şeye kadir” görünen örgütlerin halkların karşısında rezil olduğu günler unutulmamıştır. CIA ve işbirlikçileri, organize ettiği ölüm mangaları ile Vietnam’da, Küba’da, son olarak Irak’ta hezimete uğramıştır. Kendi kaderlerini ele almak için ayağa kalkan ve örgütlenen halklar, eninde sonunda bu tür kirli örgütleri yenilgiye uğratıp dağıtmışlar ve zafere ulaşmışlardır. Kuşkusuz coğrafyamızın emekçi halkları da aynı ışıklı yoldan yürüyecekler ve oligarşik diktatörlüğü bütün kontra örgütleri ve CIA destekli ajanlarıyla birlikte tarihin çöplüğüne gömeceklerdir.

 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19