İRAN ÜZERİNDE KANLI PAZARLIKLARA SON!
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'ın Türkiye'ye gelmesi, İngiltere Konsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.
Son aylarda İran'a yönelik tehditler savuran ve savaş naraları atan ABD emperyalizmi ve müttefiki İngiltere, Türkiye ile kanlı pazarlıklarını sürdürüyor. CIA'nın ziyaretlerinin ardından İngiltere Dışişleri Bakanı da Türkiye'ye geldi ve İran üzerine kanlı pazarlıklar yapıldı.
Irak'ta işgale Hayır Koordinasyonu Jack Straw’ın ziyaretini protesto etmek için, 25 Ocak 2006 Çarşamba günü saat 12:30'da İstanbul Tepebaşı'nda bulunan İngiliz Konsolosluğu önünde bir basın açıklaması yaptı.
HKM'lerin de flamalarıyla katıldığı açıklamada "Afganistan, Irak, Şimdi de İran, Emperyalist Saldırganlığa Geçit Vermeyeceğiz/Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu" yazılı ortak pankart ve "Kahrolsun İngiliz Emperyalizmi", "Yaşasın Halkların Kardeşliği" dövizleri taşındı.
Yapılan açıklamada "Bu görüşmelerin masum ziyaretler olmadığına, İran'ın emperyalist savaşla tehdit edildiğine ve Türkiye Halklarını bu işbirlikçiliği kabul etmeyeceklerine, İran Halklarının yalnız olmadığına" değinildi.
Basın metninin okunmasının ardından açıklamaya sloganlarla son verildi.

İRAN HALKI YALNIZ DEĞİLDİR
Irak'ta İşgale Hayır Koordinasyonu emperyalizmin yaratacağı her türlü işgale karşı alanlarda olacaklarını haykırdı.
14 Ocak 2006 Cumartesi günü Amerikan emperyalizmin Ortadoğu'yu savaş alanına çevirme isteğine karşılık, Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu halkların öfkesini dile getirdi. İçinde Halk Kültür Merkezleri'nin de bulunduğu Koordinasyon bileşenleri, Eminönü Mısır Çarşısı önünde flamalarını açarak ve sloganlarıyla birlikte basın metnini okumaya başladılar. Metin okunurken sık sık "İran Halkı Yalnız Değildir", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol", "Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Katil ABD İşbirlikçi AKP", "Katil ABD İşbirlikçi MGK," sloganlarını attılar. Basın açıklamasında ABD'nin Afganistan ve Irak'tan sonra İran'a saldırı planları yaptığını ve bu planlarının içinde Türkiye'yi de üs olarak kullanmak istedikleri açıklandı. Ayrıca Emperyalizmin tüm vahşetine karşılık, Koordinasyonun halkların kardeşliğini savunacaklarını beyan ederek, bu mücadelede halkı saflara davet etti.
Basın metninden sonra, Koordinasyon tarafından hazırlanan 21-22 Ocak'ta yapılacak olan Ortadoğu konulu sempozyumun çağrısı yapıldı.

DERSİM DE BARİKAT HALKLA BULUŞTU
K(D)HKM emekçileri Dersim, Karakoçan ve bölge köylerinde dergi satışı yaptı.
Dersim bölgesinde TSK'nın baskılarını arttırmasına ve havanın aşırı derecede soğuk olmasına rağmen, K(D)HKM emekçileri geleceğe yönelik olarak yürüttükleri çalışmalarla, dergimizin 37. sayısının satışını yaptılar. Dergimizi Dersim, Karakoçan ve bölge köylerinde ikamet eden halkla paylaştılar.
Dersim bölgesinde ilk olan bu tür dergi satışı çalışmaları halkta yoğun ilgi uyandırmış ve K(D)HKM emekçileri halkla sıcak ilişkiler yakalamıştır. Dergi satışı sırasında ülkedeki ve dünyadaki son gelişmeler üzerine sıcak sohbetler edilmiş ve samimi ortamlar yaratılmıştır. Bu dergi satışının tümünün yaya olarak yapılması halkta ayrıca bir sempati yaratmıştır.
K(D)HKM kendi önüne koyduğu program dahilinde , Dersim, Karakoçan ve buralara bağlı köylerde yıl boyunca bu tür çalışmalarını sürdürecektir.

K(D)HKM DE MARAŞ KATLİAMI ve JİTEM KONULU SÖYLEŞİ
K(D)HKM' nin iki aylık programı ve yılın son etkinliği, Maraş katliamı ve Jitem konulu söyleşiyi içermekteydi. Etkinliğimiz iki bölüm halinde görüldü. İIk bölümde Maraş katliamı ele alındı. Dünya devrimci ve sosyalizm şehitleri Ulusal Kurtuluş Mücadelesi şehitleri ve Maraş katliamında şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan etkinliğimiz, A. ARİFin kendi sesinden dinlediğimiz 33 kurşun şiiriyle devam etti. Daha sonrada Maraş katliamının anlatıldığı kısa bir metin okundu ve serbest söyleşiye geçildi.
Söyleşide bir çok arkadaşımız söz alarak konuya ilişkin düşüncelerini açıkladı ve çeşitli sorularla Maraş katliamının perde arkası irdelendi bir arkadaşımız 1978 yılının panoramasını kısaca açıkladıktan sonra katliam her koşuluyla ele alındı ve değerlendirmeler yapıldı. Özellikle Maraş katliamı döneminde devrimci yapıların güçleri oranındaki fiili direnişlerin Türkiye ile kuzey Kürdistan'daki kitlesel direnişler ve eylemlerin anlatılması genç arkadaşlarımızı aydınlattı. Grevler, okul boykotları, işe gitmeme, kitlesel gösteriler ve mitinglerin yapılmasının devletin gerçekleştirdiği katliama verilen iyi bir yanıt olduğu aktarıldı. Keza Türkiye devrimci harekatını ulusal kurtuluş harekatının arasındaki askeri eylemlerden örnekler verilerek Maraş katliamındaki fiili tavırlarını aktarılmasını ve ezilen katledilen, sürülen halklarımızın öncü güçlerin de var olduğu ve fiili tavır alışlarının bilinmesi kaderci anlayışın mahkum edilmesini sağladı. Daha sonra etkinliğimiz jitem-kontrgerilla söyleşisiyle devam etti.
Öncelikle K[D]HKM sinema kolektifinin hazırlayıp sunduğu sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından bir arkadaşımız jitem konulu kısa bir metin okudu ve serbest söyleşiye geçildi. Söyleşide Osmanlı'nın son dönemlerinden Mustafa Kemal dönemine ve günümüze değin gelen süreçteki entrikalar, paranoyalar ve kontr-gerilla eylemleri üzerinde duruldu. Yahya Kaptan tarafından TKP önderlerinden 15 kişinin Karadeniz de boğdurulmasına, İstiklal Mahkemelerinin kurdurularak muhalif kişilerin asılmasına ve1924 Şeyh Sait ve 1938 Dersim isyanlarına kısaca vurgu yapıldı. Yine JİTEM kurucularından general, Veli KÜÇÜK' ün Giresun da Topal Osman anıtının yaptırılmasındaki cüretin devlet politikasının bir parçası olduğu vurgulandı. General Mustafa Muğlalı'nın 33 Kürt köylüsünü katlettirmesi, MAH'ın(Milli Amale Hizmetleri) Hatay'ın Türkiye'ye iltihak etmesindeki rolü ve TMG'nin (Türk Mukamavet Gücü) Kıbrıs'taki faaliyetlerine kısaca değinildi. Ve şu anda popüler olan 'Şu Çılgın Türkler' kitabında katillerin çetecilerin 'kahraman' olarak gösterilmesi teşhir edildi.
Konuşmalarda NATO'nun kurulması ve tüm NATO üyesi ülkelerde Gladio (kılıç) örgütlerinin kurularak kontr-gerilla eylemlerine girişilmesine değinildi. Türkiye de Genelkurmaya bağlı ÖHD (Özel Harp Dairesi) ve daha sonra adı ÖKK (özel Kuv. Kom.) olarak değiştirilen kontr-gerilla örgütünün provokatif eylemleri ve katliamları aktarıldı. 6-7 Eylül'de Rumlara yönelik katliam ve talan; 1970'lerdeki gemi, köprü bombalama ve aydınların tutuklanmasına yönelik provokasyon, 1977 1 Mayıs katliamı, 16 Mart İ.Ü. Katliamı, aydınların ve öğretim üyelerinin öldürülmeleri, Maraş, Sivas, Elazığ ve Çorum katliamları ve ÖHD'nin rolüne değinildikten sonra JİTEM' in kuruluşuna geçildi. Kürdistan daki UKM'nin yükselmesinden sonra 1988' de JİTEM' in kuruluşu ve Şemdinli'deki JİTEM faaliyetleri ve K. Kürdistan'da Kürt halkının direnişi, Türkiye' de Kürt halkıyla dayanışma eylemleri ve Kürdistan' da yeni bir Devrimci Sosyalist önderlik kurulmasıyla halkın özgücüne güven vurgusu yapılarak söyleşi bitirildi.
Yaklaşık 3 saat süren söyleşide genç arkadaşlarımızın söz alarak düşüncelerini vurgulaması umudun ve geleceğin yeni kuşaklarda olmasının kanıtıydı.

ADANA TEKEL İSÇİSİNE DESTEK SÜRÜYOR
5 Ocak 2006 günü Adana'daki DİSK, KESK, ATO vb. emek örgütlerinin çağrısıyla direnişteki Adana Tekel Sigara Fabrikası işçilerine bir destek ziyareti gerçekleştirildi. Akşam saat 18.00'de Eğitim-Sen'in önünde toplanan ve aralarında Sosyalist Barikat, YDİ Çağrı, Partizan, Alınteri okurlarının ve ESP, DHP, BDSP, Halkevleri, EMEP, SDP, ÖDP'lilerin de bulunduğu kitle, meşalelerle, sloganlarla yürüyüşüne başladı. Tekel Sigara fabrikasına kadar yürüyen kitle, "Tekel İşçisi Yalnız Değildir", "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek", "Yaşasın Devrimci Dayanışma", "İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek" vb. sloganlarını haykırdı. Fabrikaya 30 metre kadar kala fabrikadan çıkan Tekel işçileriyle buluşan yürüyüşçülerin buluşması coşkuyu artırdı. Fabrikanın içine giren kitle, işçilerle birlikte sloganlarını daha gür bir sesle, coşkuyla bir kez daha haykırdı. Burada KESK, EMEP, DİSK, ATO ve örgütlenme çabası içine girdikleri gerekçesiyle işten atılan DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık işçileri Sendikasından konuşmacılar işçilere hitap ettiler. Adana Temel Halklar ve Özgürlükler Derneği emekçilerinin de bir şarkıyla renklendirdiği eylem, "gemileri yaktık" sloganına uygun olarak bir gemi maketinin yakılmasının ardından yine sloganlarla bitirildi.
Yine 8 Ocak 2006 tarihinde aralarında Sosyalist Barikat'ın da bulunduğu Tekel İşçileriyle Dayanışma Platformu, "Tekel işçisi Yalnız Değildir" yazılı pankartla saat 17:00'da İnönü Parkı'ndan sloganlar eşliğinde TEKEL'e kadar yürüdü. Fabrikada yapılan açıkalamanm ardından kurum temsilcileri de birer konuşma yaptı. Sosyalist Barikat yaptığı konuşmada TEKEL işçilerinin haklı mücadelesini sonuna kadar destekleyeceklerini belirtti.

ADANA'DA TEKEL KAPATILAMAZ YÜRÜYÜŞÜ
25 Ocak 2006 günü Tekel Kapatılamaz yürüyüşü yapıldı. Saat 12.00'de Tek-Gıda-iş Adana şubesi önünde toplanan yaklaşık 1000 kişilik kitle saat 12-30'da Tekel'e doğru sloganlar eşliğinde yürümeye başladı.
AKP il binası önüne gelindiğinde kitle durarak sloganlarla ve alkışlarla AKP'yi protesto etti. Daha sonra yürüyüşe devam eden kitle TEKEL'in önünde E-5'i trafiğe kapatmak istedi. Bu arada polis ve kitle arasında yaşanan arbedede 2 kişi bayıldı. Eylem sendika yöneticilerinin konuşmalarından sonra son buldu. Eyleme DİSK, Tek-Gıda-İş, siyasi partiler ve içinde Sosyalist Barikat'ın da bulunduğu TEKEL İŞÇİLERİYLE DAYANIŞMA PLATFORMU da katıldı. Eylemde (Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz, Direne Direne Kazanacağız, Bizim Tekelden Ölümüz Çıkar, İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek) sloganları atıldı.

ADANA'DA ŞEMDİNLİ HALKIYLA DAYANIŞMA EYLEMİ
Ocak 2006 tarihinde AKP İl binasının önünde HÖC, BARİKAT, ESP ve PARTİZAN'nın ortak düzenlediği eylem, sloganlar eşliğinde başladı. Eylemde okunan basın metninde, oligarşinin yaptığı katliamlara ve devrimcilerin buna sessiz kalmayacaklarına değinildi. Yapılan açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
Eylem anında "Şemdinli Halkı Yalnız Değildir", "Kahrolsun MGK MİT JİTEM Kontrgerilla", "Yaşasın Halkların Kardeşliği" biçiminde sloganlar atılarak, katliamlara yönelik öfke dile getirildi.

İnönü Parkı'nda Oturma Eylemi
13 Ocak 2006 günü saat 17'de Adana'da Şemdinli halkıyla dayanışma amaçlı İnönü Park'ında mumlu oturma eylemi yapıldı. Aralarında Sosyalist Barikat'ın da bulunduğu eyleme HÖC, ESP, SDP, Partizan katıldı. Sözlü basın açıklamasıyla başlayan eylem daha sonra mumların yakılması ve grubun oturmasıyla devam etti. Yaklaşık 40 dakika süren eylemde "Katiller Halka Hesap Verecek", "MİT, JİTEM KONTRGERİLLA Dağıtılsın", "Yaşasın Halklar Kardeşliği", "Şemdinli Halkı Yalnız Değildir", "Şemdinli Devlettir Hesap Soralım" ve "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz" sloganları atıldı ve marşlar söylendi. Eylemde Şemdinli halkının yalnız olmadığı ve yapılan katliamların asıl sorumlusunun devlet olduğu vurgulandı.