Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

38. Sayı - Şubat 2006

Sınıflar mücadelesinin tarihinde öyle anlar vardır ki, bu tarihsel gerçeklikler emperyalist film üreticileri tarafından ele alındıklarında bile balçıkla sıvanamayan güneş misali ışıltılarıyla insanlığa yol göstermeyi bilirler. “Kapıdaki Düşman” filmi de böylesi bir tarihsel gerçekliği taşır günümüze. İkinci Paylaşım Savaşı’nın en kızgın günlerinde, Stalingrad önlerinde iki sınıf çarpışmaktadır. İnsanlığın gördüğü en karanlık sistemin yaratıcısı emperyalist kapitalizmin en uç noktası olan Alman Faşizmi şahsında burjuvazi ve yine insanlığın o güne kadar üretebildiği en özgür, en eşitlikçi ve paylaşımcı, en insancıl sistem olarak Sovyet Sosyalizmi şahsında proletarya...
Ve sınıf mücadelesi, her sınıfın kendi kahramanlarını yaratarak ilerler. Proletarya cephesinde, basit bir köylü çocuğu Vassili Zaitsev yeteneklerini, ait olduğu sınıfın umutlarıyla, özlemleriyle, inancıyla ve savaşkanlığıyla birleştirerek bir keskin nişancı olarak düşmana kök söktürür. Burjuvazi ise bir rütbeli, bir aristokrat, “iyi” eğitimli bir katille proletaryanın karşısına çıkar: Binbaşı König. Film, bu iki keskin nişancının yaşamlarında iki sınıfın arasındaki uçurumu da sergilemektedir. Bir tarafta her türlü konfora ve maddi güce sahip Binbaşı König, yemesi içmesi, rahatıyla günümüzün kolasız bir tek adım dahi atamayan işgalci ABD askerlerini anımsatırken, tüm enerjisini düşmanına yoğunlaştıran yoksul Vassili, bir yandan da açlıkla, soğukla, hastalıklarla boğuşurken en büyük desteği iradesini ve gelecek umudunu, inançlarını partisinde cisimleştiren sınıf kardeşlerinden almaktadır. Sınıf savaşının bir cephesi de propagandadır. Faşizmin “ezdik bitirdik, ha düştü ha düşecek” söylemleri güçlü hoparlörlerle Stalingrad sokaklarında ortalığı kaplarken, basit-ilkel cephe matbaalarında basılan, kötü bir fotoğrafla süslenen ve can-kan pahasına dağıtılan el kadar kızılordu bültenleri cephedeki halk kahramanın yaptıklarını anlatarak sınıf kardeşlerinin umudunu, inancını büyütmektedir.
Gerisini izleyicilere bırakalım diyerek bu tarih dersi niteliğindeki filmi dikkatle okuyarak izlemenizi öneriyoruz. Şüphesiz yapımcılarının burjuva niteliğinden ötürü ile filmde savunmayacağımız, hatta şiddetle karşı çıkacağımız birçok sahne de var elbette. Ama şu çok önemli: Bugün eski Sovyet Cumhuriyetleri’nin birçok köşesinde Vassili Zaitsev’in heykeli, büstü faşizmi ezen halkların onur abideleri olarak alanları süslerken “herşey bitti” diye çığlıklar atan postmodern ahlaksızların tüm çabalarına rağmen o topraklarda yaşayan halkların ortak belleğinde bu halk kahramanın anısı hala yaşamaya devam etmektedir.

İnternet Dünyasından

Sınıf Araştırmaları İçin Yararlı Bir Kaynak: www.sendika.org
Bu sayımızda tanıtacağımız sendika.org sitesi uzun süredir yayın hayatını sürdürüyor. Site, işçi sınıfına dönük araştırmalar, politik değerlendirmeler ve dosya çalışmalarının yanında kaydadeğer sol iktisatçıların, yazarların çalışmalarına kolayca ulaşma imkanı da sağlıyor. Ayrıca Emek Haberleri,Emek Ajandası gibi bölümler süreci izlemek açısından yararlı. Ama bütün bunlardan daha önemlisi, sitenin özellikle Latin Amerika’ya yönelik bir çeviri çabasının olması ve hem makaleler hem de haberler düzeyinde bunu gerçekleştirmesi. Bütün bu açılardan sendika.org, düzenli bir biçimde izlenmeyi hak ediyor. Okurlarımızın bu bilgi kaynağını değerlendirmesi kuşkusuz yararlı
olacaktır.


 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19