Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

KAVRAM

"Soğuk Savaş" kavramını yeterince anlayabilmek için bütün dünya coğrafyasına yayılan son sıcak savaşın (2. Emperyalistlerarası Paylaşım Savaşı) ardından ortaya çıkan tabloya bakmamız gerekiyor.
Adı üstünde bir paylaşım savaşı olan 2. Dünya Savaşı sonunda savaşın amaçlarından biri olan Sovyetler Birliği'nin ortadan kaldırılıp emperyalistler arasında pay edilmesi hayali gerçekleşmemiş, aksine Sovyet insanının muazzam direnişiyle başta Hitler faşizmi olmak üzere emperyalist yayılmacılık durdurulmuş ve Alman işgalinin kırıldığı her ülkede halk iktidarları kurulmaya başlanmıştır.
Kızılordu'nun bu koşullarda Berlin kapılarına dayanmasıyla Sovyetler Birliği'nin o dönem Hitler Faşizmine karşı zorunlu müttefikleri olan İngiliz, Amerikan ve Fransız emperyalistleriyle karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz olmuştur. Kızılordu'nun Batı Avrupa'ya doğru ilerlemesinden paniğe kapılan emperyalistler bloğu Kızılordu'nun kendi sınırlarına çekilmesi için askeri tehditleri de içeren yoğun bir diplomasi başlattılar.
Sıcak savaşın ardından "soğuk savaş"ın başladığı mevzinin Batı (Amerika, İngiltere, Fransa denetiminde) ve Doğu (Sovyetler Birliği denetiminde) bölgelerine ayrılmış Berlin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Birbirlerine karadan abluka uygulayan bu iki bölge arasındaki mücadele sonraki yıllarda tüm dünyayı derinden etkileyecek sosyalist ve kapitalist-emperyalist kampların "soğuk" savaşının başladığı yer ve zaman dilimi olarak kabul edilir. (Savaş sırasında İngilizlerle ittifak içinde İran'a giren Sovyet birliklerinin savaş sonrasında bölgedeki hakimiyeti İngilizlere bırakıp İran'dan çekilmekte isteksizlik göstermelerinin de Doğu'da ayrı bir gerilim odağı olduğunu bir not olarak kaydedelim.)
Özgün biçimiyle "soğuk savaş" kavramı ise ABD li gazeteci Walter Lippman'ın 1947'de yazdığı aynı adlı kitaptan sonra yaygınlık göstermiş ve birbirine karşıt iki dünyanın her alanda sürdürdüğü mücadeleyi ifade edegelmiştir. Daha doğru bir ifadeyle bu kavram, doğrudan çatışma yerine emperyalist kampın sosyalizme yönelik olarak sürdürdüğü provokasyon-casusluk-yıpratma kampanyasının tümünü kapsamaktadır. Amerika'nın Sesi başta olmak üzere Rusça-Slavca-Uygurca, vb. vb. yayın yapan bir dizi radyo istasyonunun kurulması, tanınmış Sovyet sanatçı ve bilim adamlarının kandırılması ve kaçırılması, insansız casus uçakların kullanılması, özellikle Türkiye'ye bir dizi üssün inşa edilmesi, ABD içinde ise McCarthy kampanyalarıyla solculara karşı dehşet havasının estirilmesi, vs. vs. tümü bu dönemin tipik özellikleridir.
Kuşkusuz "Soğuk Savaş" kavramının emperyalizmin ideologlarınca icat edilip kullanılan bir kavramdır ve devrimci sosyalistler açısından bu kavram açıklayıcı ve yol gösterici değildir; hatta bir anlamda "zehirli kavramlar" arasında yer alır. Çünkü sonuçta emperyalist ideologlar bu kavramla bir yandan aslında "savaşı devam ettirdiklerini" itiraf ederlerken, diğer yandan ise sosyalist dünyaya bir saldırganlık yüklemekte ve o dünyayı karanlık bir güç olarak göstermektedirler. Bu nedenle devrimci sosyalistler "Soğuk Savaş" kavramı yerine, dünyadaki temel ilişki ve çelişkilerin karakteristik özelliklerindeki niteliksel değişimleri çözümleyen, politik olarak ön açıcı bir kavram olan 'Emperyalizmin 3.Bunalım Dönemi' kavramını kullanırlar. Böylece örneğin, 'Soğuk Savaş' kavramının iki blok arasındaki egemenlik savaşı olarak tanımladığını, '3.Bunalım Dönemi' kavramı, dünyadaki temel çelişkiler arasına sosyalist sistem ile emperyalist-kapitalist sistem arasındaki çelişkiyi katarak tanımlar ve buradan politik çıkarımlar yapar.
Emperyalizm sosyalist sisteme ve dünya halklarının ulusal-toplumsal kurtuluş mücadelelerine açtığı 'Soğuk Savaş' ta, nükleer silah tehdidinden beslemelerine yaptırdığı askeri darbelere; sosyalist ülkelerde demokrasi ve özgürlüklerin olmadığı kara propagandasından ekonomik ablukalara; kendi ülkelerinde komünizm öcüsü yaratıp cadı avına girişmelerinden sosyalist ülkelerde kapitalist 'hür dünya' propagandalarına girişmelerine; Yıldız Savaşları gibi devasa silahlanma projelerinden sosyalist ülkeleri CIA tarafından organize edilen islami bir Yeşil Kuşak'la kuşatmaya; sosyalist ülkeleri askeri olarak kuşatmak üzere kurulmuş NATO'dan Nazi artıklarının kilit görevler aldığı karşı devrimci örgütlenme Gladio'yu kurmaya kadar bir dizi projeyi uygulamaya sokmuştur.
Ve nihai olarak Berlin Duvarı ile adını koydukları 'Soğuk Savaş' dönemini, yine Berlin Duvarı'nın yıkılışı ile sona erdirdiler. Şimdi de 'küreselleşme' dönemini başlatmış bulunuyorlar. Emperyalist kapitalizmin bunalımının daha da derinleştiği bu yeni dönem tüm dünyada devrimci sosyalistlerin iradi müdahalesi ile yerini insanlığın kurtuluşunun şafağına bırakacaktır.

 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19