Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

37. Sayı - Ocak 2006

HKM'LER 17 ARALIK'TA ANKARA EYLEMİNDEYDİ
Herkes hazırlanmış bir şekilde Taksim Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde arabaların kalkmasını bekliyor. Bu arabalar bu akşam fabrika ya da büroların önlerine gitmeyecek. Yönümüz belli: 17 Kasım 2005 Cumartesi günü Ankara’da yapılacak olan TMMOB, TTB, KESK, DİSK’in düzenlediği “Demokratik Türkiye, Halk İçin Bütçe” mitingi için kiralanan trenin bulunduğu istasyona gidiyoruz. Arabalar geldiğinde yavaş yavaş araçları dolduruyor yarının eylemcileri.
Bir süre sonra Haydarpaşa Tren Garının önünde biraz sertçe esen rüzgarın eşliğinde giriyoruz istasyona. Yavaş yavaş sesler gelmeye başlıyor kulaklarınıza. Bir grup bağırıyor, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm”…
Sonra, hoparlörlerden ikinci defa “özel trenin kalkacağının” duyurulmasının üzerine sloganlarla yürüyen bir kitle çarpıyor gözünüze ve boşalmaya başlayan bir istasyon...
Trende marşlar başlıyor, kendi aralarında olanca sıcaklığıyla sohbet eden insanlar ve raylarda uzayıp giden bir gece…
17 Aralık 2005 sabahı... Ankara Maltepe istasyonunun tabelasını gördüğünde tatlı bir telaşla toplanıyor herkes. Aşağıya indiklerinde bayraklar açılmaya, sloganlar atılmaya başlıyor.
Uzakta havada saçılan kuşlamalar, diğer taraftan da simit satmaya çalışan emekçiler birer birer gözlerinize çarpıyor. Toplanma alanına yaklaştığınızda sendikacılardan ve siyasetlerden farklı olarak, beyaz kefen giymiş, ellerinde çıngıraklarını attığı sloganlar eşliğinde sallayan Uşak’ın İnay Köylü’lerini görüyorsunuz. Ellerinde “Biz Siyanüre Karşı Kefenlerimizi Giydik, Ya Siz” pankartını taşıyorlar. Geçen her sendika korteji alkışlıyor onları ve durmak bilmeyen sloganlarına katılıyorlar. Eylem genel olarak çok güçlü değil ama yer yer canlılıklar ortalığı toparlıyor.
Hipodroma yakın bir noktada Halk Kültür Merkezleri “Herkese İş, Herkese İnsanca Yaşam istiyoruz” pankartıyla yerlerini almış, yürüyüşü beklerken bir taraftan da “Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş”, “Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz”, “Şemdinli Halkı Yalnız Değildir”, “Oligarşi Mezara Halk İktidara”, “İnsanca Yaşam İstiyoruz” sloganlarını atıyorlar...
Alana girmeye başladığımızda sendika başkanları konuşmalarına başlamış. Bir süre sonra eylem sonlanmaya başlarken Halk Kültür Merkezleri bir çember oluşturuyor. 19 Aralık katliamında şehit düşen yoldaşımız Alp Ata Akçayöz ve tüm 19 Aralık Şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuluyor. Ardından tüm içtenlikle söylenen Cephe Marşı...
Eylem sonlanıyor ve ayrılıyoruz alandan. Bazılarımız otobüslere, bazılarımız trene yönelirken Ankara sokakları, bir dahaki eyleme kadar rutin işleyişiyle başbaşa kalıyor.


THY'DE İŞÇİ KIYIMINA SON
Türk Havayollarının bünyesinde çalışan ve Hava-İş'te örgütlü olan 1400 Euroserve firması işçisi, Havaş firmasının kazandığı usulsüz ihalenin iptal edilmesi için eylemlerini sürdürüyor.
Bilindiği gibi THY'de yapılan ilk ihaleyi 1400 THY işçisinin çalıştığı Euroserve taşeron firması kazanmıştı. THY yönetimi daha sonradan bu ihaleyi iptal etmiş, yapılan yeni ihaleyi gayrimeşru yollarla Havaş firması kazanmıştı. Şimdi Havaş firması Hava-İş’te örgütlü olan 1400 işçiyi kendi bünyesinde çalıştırmayı kabul etmiyor. Havaş işçilerin günde 12 saat çalışacaklarını ve 380 Milyon maaş alacaklarını belirtmenin yanında, sendikalı olamayacaklarını söylüyor.
İşçiler mücadelelerini aileleriyle birlikte sürdürüyorlar. Şu ana kadar THY Genel Müdürlüğü önünde üç basın açıklaması yaptılar. Çalışma zamanlarında iş yavaşlatması yapıyorlar ve kargoların yerlerini değiştirerek hizmetleri aksatıyorlar.
31 Aralık 2005 Cumartesi günü 1400 işçinin işine son verilecek. İşçiler ise 29 Aralık 2005 Perşembe günü Havaalanı B kapısından THY Genel Müdürlüğü'ne kadar yürüyerek basın açıklaması yaptılar. Eylemde sık sık "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek, Bizde İşçiyiz Köle Değiliz, İş Ekmek Yoksa Barış da Yok, Hak Hukuk Dediler Hakkımızı Yediler, İşçiyiz Haklıyız" sloganlarını attılar. Basın açıklamasında mücadelenin bitmeyeceğini, ihalenin iptali için her türlü eylemi gerçekleştireceklerini, işlerine son verilmesi halinde Euroserve'nin tazminatlarını hemen yatırmasını, tüm baskılara cevap olarak THY'de Hava-İş sendikasının olacağına, tüm bunların THY'nin yönetimiyle ve AKP iktidarıyla ilintili olduğuna dikkat çektiler.

THY İşçisi Yalnız Değildir.
Halkız Haklıyız Kazanacağız…

SÜRGÜNLERE HAYIR
Geçtiğimiz günlerde Dersimde 6 eğitim emekçisinin ve 3 kamu emekçisinin sürgün edilmesi kınandı. Eğitim- Sen'in yaptığı basın açıklamaları ve oturma eylemlerine biz de Kalan Halk Kültür Merkezi olarak katıldık. 09 Aralık 2005 tarihinde Kültür Sokağı’ndan yürüyüş yapılarak Yeraltı çarşısı üzerine gelindi. ''Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Sürgünler Bizi Yıldıramaz, Emekçiye Değil Çetelere Barikat, Çeteler Görevde Emekçiler Sürgünde'' sloganlarıyla başlayan açıklama, çevre illerden gelen Eğitim-Sen temsilcileri ve Eğitim-Sen Genel Başkanı’nın halka hitaben yapmış olduğu konuşmadan sonra basın metninin okunmasıyla sona erdi. Burada gerçekleştirilen basın açıklamasına gerek halkın gerekse öğrencilerin katkısı büyüktü. Basın açıklaması sloganlar ve alkışlarla desteklendi. Ardından Tunceli Kültür Sanat Derneği'nin mahalle çalışmasına giden aracı, polis noktasında durdurularak kimlik soruşturması yapılmak istenmiş ve 2 kişi hukuksuz bir şekilde göz altına alınmıştır. Bu baskıları kınamak için ESP, K(D)HKM, HÖC ve TUNCELİ KÜTÜR SANAT DERNEĞİ ortak bir basın açıklaması düzenlediler.

AHKM'DE EMEKLİ/SEN TANIŞMA ETKİNLİĞİ
Avcılar Halk Kültür Merkezi'nde 11 Aralık 2005 Pazar günü saat 10.00-14.00 arası Emekli-Sen üyeleri kahvaltı ve tanışma etkinliği düzenlendi.
Kahvaltı sonrası sinevizyon gösterisi yapıldı. Emekli-Sen'in sendikal çalışmalarının ve sokak eylemleri görüntülerinin gösterildiği film sonrası söyleşi gerçekleştirildi.
Türkiye ve dünyadaki sendikal mücadelelerin açmazları ve çıkış yollarının tartışıldığı söyleşide, emeklilerin sendikal çalışma içine nasıl çekilebileceği tartışıldı. 40 kişinin katıldığı tanışma yemeği şiirler ve türkülerle sona erdirildi.

SEVDA AYDIN POLİSLER TARAFINDAN KAÇIRILDI
Gün geçtikçe çürüyen, çare- sizleşen sistem, halkın devrimci güçlerine saldırılarını sürdürüyor. İkitelli Ekin Sanat Merkezi çalışanı Sevda Aydın güpegündüz, İstanbul/Aksaray'ın en işlek ve kalabalık durağı olan Yusufpaşa durağından 12 Aralık 2005 Pazartesi günü saat 16.00'da sivil polisler tarafından kaçırıldı.
Kafasına çuval geçirilen Sevda Aydın, götürüldüğü herhangi bir mekanda polisler tarafından tecavüz saldırısına uğradı. Aydın, daha sonra aynı gün akşam saat 21.30 civarında İstanbul/Yenibosna Çobançeşme Durağı'na kafasında çuvalla bırakıldı. Bu tiksinti verici saldırı bütün halk güçleri tarafından nefretle karşılandı ve protesto edildi.

SEVDA AYDIN İÇİN YUSUFPAŞA'DA YÜKSELEN SES : "TECAVÜZCÜ POLİS HESAP VERECEK"
Ekin Sanat Merkezi çalışanı Sevda Aydın'ın kaçırıldığı Aksaray Yusufpaşa durağında bir araya gelen kadınlar tecavüzcü polislerin cezalandırılmasını istedi.
15 Aralık 2005 Perşembe Günü Saat 13:00'de bir araya gelen EHP, EKB, Amargi, Barış Anneleri, Çağrı Dergisi, Genel-İş, Özgür Kadın, Gökkuşağı Kadın Derneği, EMEP, Halkevleri, DKH, DÖKH, SDP'den kadınların düzenlediği eylemde, iki kez polisler tarafından kaçırılan Tuğba Gümüş basın açıklamasını okudu.
Açıklamada "tecavüz işkencesini kaçırmalarla sistematikleştirmeye, politik kimlikli kadınların özgürlük mücadelesini kırmaya yönelik yapılan saldırıların, kadınları susturamayacağına" değinildi. "Tecavüzcü Devlet Hesap Verecek”, “Sevda Aydın Yalnız Değildir”, “Tecavüzcü Polis Hesap Verecek" sloganları atıldı.
Eyleme basın açıklamasıyla son verildi.

İHD'DE BASIN AÇIKLAMASI "SEVDA AYDIN YALNIZ DEĞİLDİR"
Sevda Aydın'nın yaşadığı tecavüz için İHD'de basın açıklaması yapıldı.
12 Aralık 2005 Pazartesi günü kaçırılarak tecavüz saldırısını yaşamasının ardından, Sevda Aydın, İkitelli Ekin Sanat Merkezi, Gazi Ekin Sanat Merkezi, Sarıgazi Ekin Sanat Merkezi, Beyoğlu Ayışığı Sanat Merkezi 14 Aralık 2005 Çarşamba günü İstanbul İHD Şubesi’nde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında "tecavüzcü polisin hesap vereceği, Sevda Aydın'ın yalnız olmadığı ve her türlü baskıya karşın kavganın sanatla birlikte süreceği" vurgulandı.
İHD'de yapılan basın açıklamasını fiili eylem olarak devam ettirmek isteyen Mücadele Birliği okurları Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yürüyüşe başladı. İstiklal caddesini kapatan eylemci gruba polisin saldırması üzerine çatışma çıktı.
Çatışma da bir çok kişi gözaltına alındı. Eylemci grup ise çatışarak ara sokaklara dağıldı.

ESENLER'DE MEŞALELİ YÜRÜYÜŞ: "YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ"
Şemdinli, Yüksekova ve Silopi'de kontr-gerilla saldırılarına karşı İstanbul'un yerelliklerinde de protestolar devam etti.
Saldırıları protesto etmek için biraraya gelen ve EHKM, ESP, DHP, SDP, DEHAP, Temel Haklar Platformu ve Odak Dergisi'nin içinde bulunduğu Esenler Demokrasi Platformu, 11 Aralık 2005'te saat 20.00'da, Esenler Tepe Meydanı'nda meşaleli yürüyüş yaptı.
Eylemde sık sık "Şemdinli Halkı Yalnız Değildir", "Kahrolsun MGK, MİT, CIA, Kontr-gerilla", "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek", "Biji, Bretjiya Gelan", "Yaşasın Halkların Kardeşliği" sloganları atıldı. Eylemde okunan basın açıklamasında, “Şemdinli'deki bombalamalarla kontr-gerilla'nın deşifre olduğu” belirtilerek, "Devletin, kontra güçleri tarafından yapılan bu eylemlilikler sonrasında Türk ve Kürt halklarının ortaya koyduğu tepkiler sonucunda eylemi gerçekleştiren maşalar tutuklanmıştır, fakat bu eylemi planlayan ve emir verenler hakkında yasal bir işlem yapılmamıştır.Bizler Türk ve Kürt halkları olarak sadece eylemi gerçekleştirenlerin değil, aynı zamanda bunu planlayanların, emir verenlerin de yargılanmasını istiyoruz." denildi. 1 Ocak 2006 tarihinde Esenler Demokrasi Platformu, Esenler Kazım Karabekir’de yaptığı meşaleli yürüyüşten sonra basın metni okudu. Açıklamada Şemdinli başta olmak üzere, TC’nin yaptığı katliamlar protesto edildi.

GÜNDEM GAZETESİ BASILDI
Devletin Kürt halkına yönelik baskıları devam ediyor. Gün geçmiyor polisin silahından çıkan kurşun tarafından Kürtler katledilmesin, gözaltına alınmasın, tutuklanmasın.
Geçtiğimiz aylarda Hakkari olayları ile tırmanan saldırılar tüm hızıyla devam etti. Son olarak Ülkede Özgür Gündem, 14 Aralık 2005 günü polis tarafından basıldı. Ülkede Özgür Gündem'in yanısıra Gün Matbaasına ve Etik Ajans'a da baskınlar düzenlendi. Ülkede Özgür Gündem Gazetesi, "Gündem" geleneğinin en sonuncusu. Bu gazeteye yapılan saldırı ne ilk ne de son. Daha önce yayın hayatını sürdüren Gündem gazeteleri de aynı baskıya maruz kalmışlardır. Bu gazeteler, Kürt coğrafyasına sokulmamış, toplatılmış, bombalanmış, muhabirleri katledilmiş ve tutuklanmışlardır.
Demokrasi lafını ağızlarından düşürmeyenler, basın özgürlüğü kavramını da ağızlarında sakız yapmışlardır. Oysa ki gazetecilerin köşelerinde yazdıkları yazılarla doludur DGM dosyaları. Bu yazılar "ülkenin bölünmez bütünlüğünü..." diye başlayan maddelerin duvarına çarpar. Gündem Gazetesi de bu kimlik sözcüleri tarafından basılmıştır. Bu sistem sürdükçe de basılmaya devam edecektir. Devletten beklenen “demokrasi” hiçbir zaman gelmeyecektir. Sosyalist Barikat olarak bizler, Gündem gazeteciliğine yapılan saldırıları kınıyor ve özgür basın üzerinde estirilen devlet terörünü protesto ediyoruz.

GÜNDEM GAZETESİ YALNIZ DEĞİLDİR!
Gündem gazetesine, Etik Ajans’a ve Gün matbaasına yapılan arama bahaneli keyfi baskın protesto edildi.
Van valiliğinin verdiği karar sonucu Gündem Gazetesi, Etik ajans, Gün matbaası polis tarafından basılmıştı. HKM’lerin de bileşeni olduğu “Şovenizme ve Linç Girişimlerine Karşi Halkların Kardeşlik İnisiyatifi” bu basın ve yayın kuruluşuna yönelik yapılan saldırıyı kınamak için Taksim’de bir basın açıklaması yaptı.
16 Aralık 2005 Cuma gün saat 13:00’de Taksim Tramvay Durağı’nda bir araya gelen eylemciler ellerinde Ülkede Özgür Gündem Gazetesi taşıdılar. Eylemciler açıklamada “Gündem Gazetesi Yalnız Değildir, Özgür Basın Susturulamaz” sloganlarını attılar.
Yapılan basın açıklamasında katılımcılar, “Gündem Gazetesine ve basım-yayım kuruluşlarına yönelik yapılan keyfi saldırıyı kınadıklarına, Gündem gazetesinin susturulamayacağına” dikkat çektiler.

AHKM KATLİAMCILARI ŞEYH BEDRETTİN'İ UNUTMADI

Yağmur çiseliyor.
Serez'in esnaf çarşısında,
bir bakırcı dükkanının karşısındaBedreddinim bir ağaca asılı.

Yağmur çiseliyor.
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
Ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan Şeyhimin
çırılçıplak etidir.

Yağmur çiseliyor.
Serez Çarşısı dilsiz,
Serez Çarşısı kor.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez Çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.

Yağmur çiseliyor

NAZIM HİKMET

Avcılar Halk Kültür Merkezi katılımcıları tarafından 18 Aralık Pazar günü saat 12:00'de Çemberlitaş'ta Sultan Mahmut Küllüyesi içersindeki Şeyh Bedrettin'in türbesi ziyaret edilerek anma gerçekleştirildi. Bir gece önce şiir ve edebiyat gecesinde Şeyh Bedrettin'in öğretisi ve yaşamı üzerine yapılan söyleşide katılımcıların önerisi üzerine mezar ziyareti yapılmasına karar verildi. Halk Kültür Merkezleri tarafından ilk kez yapılan anma, mezarın başında mezara karanfil bırakılarak saygı duruşu yapıldı.

DEVRİM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR
11 Aralık 2005 pazar günü Taksim Meydanı’nda yapılan Kaldıraç okurları tarafından yapılan basın açıklaması ile işkencehanelerde öldürülen devrimciler anıldı. 11 Aralık 1997’de Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi üyesi olarak gözaltına alınan Burhanettin Akdoğdu (Bekir Kilerci) 13 Aralık 1997’de işkencede katledildi. 24 Aralık 1997’de Kaldıraç dergisi okurlarından olan Ali Serkan Eroğlu defalarca polis tarafından kaçırıldıktan sonra, ajanlık tekliflerini kabul etmemesi üzerine katledildi. Ölümsüzleşmelerinin yıldönümü olan 11 Aralık günü bu iki devrimci Taksim Meydanı’nda yoldaşları tarafından anıldı. Kaldıraç dergi bürosundan ellerinde flamaları ile birlikte çıkarak ve Taksim Meydanı’na kadar yürüyen grup, “Kahramanlar Ölmez Mutlak Hesap Sorulacak” pankartı açarak basın açıklamasına başladı. Basın açıklamasına devrim şehitlerini sahiplenen ve devrimci dayanışmayı ilke edinen Halk Kültür Merkezleri de flamalarıyla birlikte destek verdi. Açıklamada devletin işkenceci, katliamcı yüzü teşhir edilirken, devrimci iradenin ne yapılırsa yapılsın teslim alınamayacağı ve devrim şehitlerinin yolumuzu aydınlattığı üzerinde duruldu. Basın açıklaması, “Kahramanlar Ölmez Mutlak Hesap Sorulacak”, “Devrim İçin İleri Ya Sosyalizm Ya Ölüm” sloganları atılarak bitirildi.

ANTİ-DEMOKRATİK UYGULAMALARA SON
Dersimde son günlerde gerçekleştirilen kamu ve eğitim emekçilerine yönelik anti-demokratik uygulamalardan biri olan sürgünleri ve Şemdinli’deki olayları protesto etmek için K(D)HKM, DKD, HÖC, ESP, DTP, KESK, EMEP, EĞİTİM-SEN 'ortaklaşa bir miting kararı almıştı. Fakat valinin izin vermemesi üzerine miting kitlesel bir basın açıklamasına dönüştü. Sanat Sokağı’nda toplanan yaklaşık 500'e yakın kitle slogan ve alkışlar eşliğinde belediye yeraltı çarşısı üzerinde bir araya geldi. Basın açıklamasına destek için çevre il ve ilçelerden gelen emekçilerin şehre gi rişleri engellendi. Başta sürgünlerin sayısı 9 iken daha sonradan valilik tarafından 11'e çıkarılması halkın tepkisini dahada arttırdı. Basın açıklamasında ''Vali İstifa'', ''Emekçiler Sürgünde Çeteler Görevde'', ''Halkın Öfkesi Çeteleri Boğacak'', ''Şemdinli Halkı Yalnız Değildir'', ''Emekçiye Değil Çetelere Barikat'', ''Tecridi Kaldırın Ölümleri Durdurun'', ''Yaşasın Halkların Kardeşliği'' sloganları atıldı. Yoğun güvenlik önlemleri ile gerçekleştirilen basın açıklaması basın metninin okunmasın dan sonra sona erdi.

 

 

 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19