Aralık,
kanlı Aralık geldi yine... Her yıl Aralık ayı
yaklaştığında, kendi kendime diyorum ki; gözümü
kapatsam, tekrar açtığımda Aralık ayının bitmiş
olduğunu görsem...
Altı yıl oldu gelmedi oğlum... Gelmiyor... Yaşlanmadan,
saçları ağarmadan, gencecik bedeni çürüdü toprakta.
Benim ise yürek acım daha da katmerlenerek büyüdü...
Büyüyor. O var ki, bana yigit, onurlu, başı dimdik
bir gelin (evladım gibi hissettiğim) ile dünyalar
güzeli bir torun bıraktı.
Hayasızlığın adını “Hayata Dönüş” olarak koyanlar,
otuz genç insanı üç gün içinde yok edenler ise
yürekleri ve varsa vicdanları rahat bir şekilde
dolaşıyor aramızda. “Biz ölü sayısını daha fazla
bekliyorduk, sayı umduğumuzun daha altında oldu”
deme vicdansızlığını bile gösterdiler. Daha sonra
üstün başarı ve hizmet belgesi ile ödüllendirildiler.
Osmanlı’dan bu yana vatandaşına karşı yüreği kin
ve nefretle dolu olan bu zihniyet, bu gün de devam
etmektedir. Dün, daha önceleri cezaevlerinde onlarca
kişiyi kalaslarla ezerek, yakarak, bombalayarak
ve kurşunlayarak yok edenler, adlarını örgüt evi
koyup “silahlı çatışma” adı altında yüzlerce insanı
yargısız infazlarda ortadan kaldıranlar, bugün
de en demokratik, en yasal, en insani haklarını
kullanarak yaptıkları mezar ziyaretinden dönenleri
linç etmeye, ettirmeye kalkıyor. Kendisi gibi
düşünenlere bir copu bile esirgeyen, diğer tarafta
gençlerini, öğrencilerini, özlük hakları için
sokağa çıkmış olan öğretmenlerini kıyasıya dövüp
üzerlerine gaz bombası atıyor.
Daha ... daha niceleri... Bu dün böyleydi. Bugün
de böyledir. Böyle olmaya da devam edecektir.
Göstermelik, kandırmaca AB uyum yasaları nerede?
Sivil toplum örgütleri nerede? Şanlı insanların
çarpık aşk hayatlarını haber programlarının baş
köşesine koyan, her iktidarın yalakalığını yapan
Türk medyası nerede?
Bu ülke bu durumda daha çok şeye gebedir. Sanırım
çok bedeller ödenecek.
Her ne kadar hukuk (idare) Mahkemesinde haklılığımızı
kanıtlayabildik ise de ceza davasında hiç, hiçbir
şey yapamadık. Devamlı engellendik. Operasyon
kararı veren; Şair Bülent, polis Tantan, Prof
Hikmet Troykası siyasi sorumsuzluklarının arkasına
sığındılar. Cezai sorumluluklarını tarihe bırakıyorum.
Sevgilerimle..
Annen Günay Akçayöz
Alp
Ata Yoldaş Ölümsüzdür...
Alp Ata Akçayöz yoldaşın ölümünün 5, yıl dönümünde
mezarı başında Halk Kültür Merkezleri emekçileri
tarafından anıldı.
19 Aralık 2000'de cezaevlerine yapılan saldırıda
yaşamını yitiren Alp Ata Akçayöz Yoldaş, HKM
emekçileri tarafından 24 Aralık 2005 Cumartesi
günü Büyük Bakkalköy'deki mezarı başında anıldı.
Alp Ata'nın ailesinin de katıldığı anma, 19
Aralık şehitleri nezdinde tüm devrim ve sosyalizm
şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı
duruşuyla başladı. HKM sözcüsünün yaptığı
kısa bir konuşma sonrasında basın metni okundu.
Metinde, Alp Ata yoldaş'ın devrimci kişiliğine,
19 Aralık saldırısında gösterdiği kararlı
duruş ve geride bıraktığı devrimci değerlere
yer verildi.
Anmada sık sık "Alp Ata Yoldaş Ölümsüzdür”,
“Devrim Şehitleri Ölümsüzdür”, “Alp Ata Yoldaş
Yaşıyor, Yaşanacak”, “Yaşasın Devrimci Kurtuluş
Mücadelemiz" sloganları atıldı.
Metnin okunmasının ardından Alp Ata yoldaş'ın
annesinin yazdığı mektup okundu. Mektubun
hemen arkasından Cephe marşı hep bir ağızdan
söylendi.
Söylenen marşların ardından atılan sloganlarla
anmaya son verildi. |
19
Aralık'ı Unutmadık, Unutturmayacağız
Devletin cezaevlerine gerçekleştirdiği saldırıyı
lanetlemek için, 24 Aralık 2005 Pazar günü İstanbul
Kadıköy İskele Meydanı’nda yapılan mitinge HKM’ler
dğe katıldı.
Saat 11.00'de yürüyüş kortejleri halinde Haydarpaşa
Numune Hastanesi önünde toplanmaya başlayan devrimci
gruplar, sık sık "Katil Devlet Hesap Verecek",
"Yaşasın 19 Aralık Direnişimiz", "19
Aralık'ı Unutma, Unutturma", "İçerde
Dışarıda Hücreleri Parçala", "Terörle
Mücadele Yasası Geri Çekilsin", "Şemdinli
Halkı Yalnız Değildir" sloganlarını attı.
Halk Kültür Merkezleri eylemde "19 Aralık'tan
Şemdinli'ye Katliamların Sorumlusu Devlettir/Halk
Kültür Merkezleri" pankartını taşıdı. Eylemde
HKM'ler sık sık "Alp Ata Yoldaş Ölümsüzdür",
"Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz",
"Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş",
"Kahrolsun, MİT, JİTEM, Kontrgerilla"
sloganlarını attı.
Halk Kültür Merkezleri, TUYAB, TUAD, PDD, DHP,
Kaldıraç, ESP, SDP, Partizan, Devrimci Hareket,
Devrim Dergisi, ÖMP, SODAP, ODAK, BDSP gibi devrimci
kurumların düzenlediği mitinge, Eğitim-Sen 5 ve
2 No'lu Şubeler, EMEP, KÖZ ve Anarşist Komünist
İnisiyatif de destek verdi.
Numune Hastanesi önünden başlayan yürüyüş, Kadıköy
İskele Meydanı'na kadar sloganlarla ve marşlarla
sürdü. Eylem alanında tertip komitesi ve 19 Aralık
tanıkları konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından
Grup Şiar türkülerini ve marşlarını seslendirdi.
"19 Aralık şehitlerinin isimleri okundu ve
hep birlikte yaşıyor, Devrim Şehitleri Ölümsüzdür"
sloganları atıldı.
Daha sonra Grup Vardiya marşlarını eylemcilerle
paylaştı. Yapılan diğer kısa konuşmaların ardından
mitinge sloganlarla son verildi.
19
Aralık Operasyonu Katliamdır Hesabı Sorulacak
5. yıldönümünde 19 Aralık Katliamı, Mis Sokak’ta
yapılan meşaleli basın açıklamasıyla protesto
edildi. Bundan 5 yıl önce 19 Aralık 2000'de cezaevlerine
yapılan kanlı saldırıyı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını
göstermek için bir araya gelen eylemciler İstanbul
Beyoğlu Mis Sokakta toplanmaya başladılar. Mis
sokaktan İstiklal Caddesi üzerinden Galatasaray
Postanesi’ne yürümek isteyen eylemciler, yolu
tamamen kapatan polisin faşizan tutumunu sergileyerek
basın açıklamasını Mis Sokağın önünde yaptılar.
Halk Kültür Merkezleri, TUYAB, TUAD, ESP, SDP,
BDSP, Partizan, DDSB, ÖMP, DHP, Kaldıraç, Devrimci
Duruş, SODAP, HKP, Devrimci Hareket, ODAK, İşçi
Mücadelesi, Bilinç ve Eylem, SGD, Tekstil-Sen,
Limter-İş ve EKB'nin ortak düzenlediği basın açıklamasında
saldırıda yaşamını yitiren devrimci tutsakların
resimleri taşındı. Açıklama sırasında sık sık
"Yaşasın 19 Aralık Direnişimiz”, “Devrimci
Tutsaklar Onurumuzdur”, “Devrimci İrade Teslim
Alınamaz" sloganları atıldı. Açıklamada "Cezaevlerine
yapılan saldırının özgürlük mücadelesine engel
olamayacağına, kinimizin daha fazla bilendiğine"
dikkat çekildi. Açıklama basın metninin okunmasının
ardından sloganlarla bitirildi.
Nurtepe’de
Maraş, 19 Aralık ve Şemdinli Katliamları için
Meşaleli Yürüyüş...
Maraş, 19 Aralık ve Şemdinli katliamları Nurtepe'de
bir yüürüyüşle protesto edildi.
21 Aralık 2005 Çarşamba günü saat 20.00'de halklara
yönelik olarak yapılan katliamları kınamak için
yapılacak basın açıklaması için eylemciler, Nurtepe
Cemevi önünde toplanmaya başladılar.
Nurtepe Cemevi önünden yakılan meşalelerle başlayan
yürüyüş, "Şemdinli Halkı Yalnız Değildir”,
“Kontrgerillayı Halk Dağıtacak”, “Katil Devlet
Hesap Verecek" sloganlarıyla sürdü. Nurtepe
yolunu tek yönlü trafiğe kapatan eylemciler Arkadaş
Kafe önünde basın açıklamasını yaptılar.
Kağıthane Halk Kültür Merkezi, DHP, ESP, PDD,
TÖP'ün düzenlediği eylemde yapılan basın açıklamasında
Maraş'ın, 19 Aralık'ın, Şemdinli'nin sorumlusunun
kontrgerilla devleti olduğuna dikkat çekildi.
Eyleme sloganlarla devam edildi.
Bilgi
Üniversitesi’nde 19 Aralık Söyleşisi...
Devrimci Sosyalist Gençlik, Bilgi Üniversitesi'nde
19 Aralık üzerine panel gerçekleştirdi...
DSG, 20 Aralık 2005 Salı günü19 Aralık Katliamı'nın
yıldönümünde cezaevlerinde yaşanan gerçekleri
öğrenci lerle paylaşmak için, Bilgi Üniversitesi’nde
bir panel örgütledi.
Panel "Su damlasına Sığdırılan Yaşam"
belgesel filmin gösterimiyle başladı. Filmin arkasından
söz alan Avukat Kemal Aytaç, 19 Aralık'ın ve genel
olarak cezaevlerinde uygulananların hukuki yönlerini
öğrencilerle paylaştı. Av. Aytaç’ın konuşmasının
sonlanmasıyla söyleşi öğrencilerin sorularıyla
sürdü.
Daha sonra söyleşi TUYAB adına katılan bir tutuklu
yakınının konuşmasıyla sürdü. Cezaevlerinde yakınlarına
uygulanan baskılara ve yıldırma politikalarına
dikkat çeken tutuklu yakını uygulanan yasakçı
tutumlara da değindi. Etkinlik cezaevinde bulunan
bir tutuklunun yazdığı bir yazının okunmasıyla
sonlandırıldı.
AHKM’de 19
Aralık Etkinliği Yapıldı
18 Aralık Pazar günü saat 17:00-19:00 arası Avcılar
Halk Kültür Merkezi'nde 19 Aralık cezaevi katliamlarının
yıldönümüyle ilgili anma etkinliği yapıldı. 19
Aralık ve tüm devrim şehitleri için yapılan kısa
sunum ve saygı duruşunun ardından Tohum Kültür
Merkezi'nin çektiği Su Damlasına Sığdırılan Yaşam
adlı belgesel gösterildi. AHKM sunucusunun konuşmasının
ardından 19 Aralık katliamının tanıklarından ve
ölüm orucu direnişçisi Nergis İzci ve katliam
tanıklarından Ramazan Yıldırım yaşadıkları deneyimlerini
anlattılar. Katılımcılar tek tek söz alarak sorular
sordular, düşüncelerini belirttiler. Katılımın
yüksek olduğu etkinlik bittikten sonra da katılımcılar
gitmeyip tartışmalarını devam ettirdiler.
Adana’da
19 Aralık Protestoları
19 Aralık Katliamı, Adana'da düzenlenen bir mitingle
protesto edildi. 18 Aralık 2005 Pazar günü yoğun
yağmur altında gerçekleştirilen miting, Büyükşehir
Belediyesi'nin önünden başlayan yürüyüş kolunun
Uğur Mumcu Meydanı’na varmasıyla başladı. Saat
13.00'te yürümeye başlayan kitlenin yürüyüş sırasındaki
coşkusu, miting alanında giderek sönümlendi. Bunda
en önemli etken yoğun yağmur yağışı ve beraberinde
getirdiği katılım azlığı idi. Mitinge yaklaşık
250-300 kişi katıldı. Mitingte "Sosyalist
Barikat" pankartıyla yer alan devrimci sosyalistler,
yürüyüş boyunca diğer ortak sloganların yanı sıra
"Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz",
"Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş!"
sloganlarını da attılar.
19 Aralık şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri
için saygı duruşu ile başlayan miting, katliamı
teşhir ve protesto eden, yeni hazırlanan TMY saldırısına
ve Şemdinli'deki halka yönelik saldırılara değinen
ortak metnin okunmasıyla devam etti. 19 Aralık
katliamını yaşayanların anlatımlarının ardından
birkaç kitle örgütünün temsilcisinin konuşmasıyla
miting erkenden bitirildi. Miting ve yürüyüş sırasında
"Devrimci Tutsaklar Teslim Alınamaz!",
"Yaşasın Devrimci Dayanışma!", "Katil
Devlet Hesap Verecek!", "Hücreleri Parçala
Tutsaklara Sahip Çık!", "Devrimci Tutsaklar
Onurumuzdur!", "Yaşasın Halkların Kardeşliği!"
vb. sloganları atıldı.
F Tiplerine Dayanışma Mektubu Gönderildi
13 Aralık 2005 salı günü saat 12.30'da Adana PTT'si
önünde bir araya gelen SDP, İHD, Tuhay-Der, ESP,
DHP, BDSP çalışanları ve Sosyalist Barikat, Alınteri,
Partizan ve YDİ Çağrı okurlarının düzenlediği
bir basın açıklaması ile F tipi cezaevlerindeki
tecrit uygulamaları ve baskılar bir kez daha kınandıktan
sonra cezaevlerinde bulunan tutsaklara dayanışma
amacıyla mektup gönderildi. Bu basın açıklaması
aracılığıyla, 18 Aralık günü yapılacak olan 19
Aralık katliamını protesto mitingine çağrının
da yapıldığı eylem, mektupların gönderilmesinin
ardından, miting çağrısını içeren bildirilerin
PTT'den itibaren Çakmak Caddesi boyunca dağıtılması
ile sona erdi.
Kalan (Dersim) Halk Kültür
Merkezi’nde
19 Aralık Etkinliği
17 Aralık 2005 Cumartesi günü Kalan (Dersim) Halk
Kültür Merkez'inde K(D)HKM çalışanları ve Liselinin
Sesi okurlarının da katılım gösterdiği "19
Aralık Cezaevi ve İnsan Hakları" konulu bir
etkinlik gerçekleştirildi.
Ulusal Kurtuluş, Devrim ve Sosyalizm mücadelesinde
şehit düşenler anısına yapılan bir dakikalık saygı
duruşuyla ve K(D)HKM Tiyatro Kolu'nun hazırladığı
"Adalet Bakanı Hücrede" adlı tiyatronun
ve "19 Aralık" adlı filmin gösterimi
yerini söyleşiye bıraktı.
Söyleşide 19 Aralık katliamını anlatan metin okundu
ve "19 Aralık cezaevi katliamı, devlet yapısı
ve politikaları, F tipleri ve İnsan Hakları, cezaevi
katliamında yurtseverlerin tutumu, Ölüm Oruçları,
Şemdinli olayları vb. konular vurgulandı. 2,5
saat devam eden etkinlik okunan şiir, türkü ve
marşlarla son buldu.
Etkinlikten sonra bir değerlendirme yapıldı. Değerlendirmede
katılımcıların etkinlik konusundaki fikir ve önerileri
alındı.
19
Aralık Sakarya’da Protesto Edildi
19 aralık katliamı Sakarya’da protesto edildi..
19-23 Aralık 2000 tarhinde gerçekleşen cezaevi
operasyonları devrimci demokrat öğrenciler tarafından
bir kez daha lanetlendi. Yeni Demokrat Gençlik,
Gençlik Derneği, Ekim Gençliği, Kaldıraç ve Sosyalist
Barikat tarafından yapılan açıklamaya 17 kişilik
bir grup katıldı. Açıklamada katliamın unutulmadığı
vurgusunu yapıldı ve sorumluların cezalandırılması
istendi. "19-23 Aralık'ı Unutmadık, Unutturmayacağız"
pankartı açan grup "Katil Devlet Hesap Verecek”,
"Tecriti Kaldırın, Ölümleri Durdurun",
"İçeride Dışarıda Hücreleri Parçala"
vb. sloganları eşliğinde eylemi sonlandırdı. Açıklamaya
basının ve halkın ilgisinin büyük olduğu gözlendi.
Bayrampaşa Cezaevinin Önünde
19 Aralık...
19 Aralık katliamının yapıldığı cezaevlerinden
birisi olan Bayrampaşa Cezaevi’nin önünde iki
ayrı protesto eylemi yapıldı. Bayrampaşa Cezaevi’nin
önüne ilk önce İHD istanbul Şubesi üyeleri geldi.
Saat 12.30’da başlayan eylemde 19 Aralık operasyonunda
yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı.
İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu Başkanı
Nurcan Sonuç, basın açıklamasını okudu. Okunan
basın açıklamasının ardından, İHD üyeleri, ellerindeki
karanfilleri Bayrampaşa Cezaevi’nin kapısından
içeriye attı.
Bayrampaşa Cezaevi önünde yapılan ikinci eylem
HÖC tarafından yapıldı. Tutsak anaları eylemde,
“19-22 Aralık Katliamcıları Hâlâ Cezalandırılmadı”
pankartı açarak basın açıklaması yaptı. Yapılan
basın açıklamasından sonra, eylem karanfillerin
Bayrampaşa Cezaevi’nin önüne bırakılmasıyla sona
erdirildi.
19 Aralık Protestosu Ankara’da
Türkiye’nin birçok yerinde protesto edilen 19
Aralık katliamı, İnsan Hakları Derneği tarafından
Ankara Ulucanlar Cezaevin’nin önünde bir basın
açıklaması yapılarak protesto edildi.
Protesto eyleminde İHD Ankara Şube Başkanı Salih
Karaaslan bir basın açıklaması okudu. Basın açıklamasında
“1999 Ankara Ulucanlar, 2000 Burdur’daki yapılanların
unutulmamışken, Türkiye cezaevleri tarihinin en
büyük katliamı ile binlerce tutuklu ve hükümlü
F Tipi cezaevlerine sevkedilmiştir” dendi. İHD
Başkanı konuşmasında ayrıca, “operasyon emrini
veren ve yönetenlere değil, operasyondan sağ kurtulan
mahkumlara dava açılmıştır” denildi.
|