BASINA VE İŞÇİ-EMEKÇİ HALKLARIMIZA
Son günlerde işçi ve emekçi kitle hareketine,
hak ve özgürlük mücadelesine dönük kapsamlı saldırılar,
fiili uygulamaların yanı sıra yeni hukuki biçimlere
bürünerek geliştiriliyor. Bunun en güncel örneği,
yeni Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'dır. Sırtını
ABD ve AB tarafından yapılan, saldırgan antiterör
yasalarına dayayan tasarı, emperyalist odaklarla
işbirliği halinde, yeni hak gasplarına yöneliyor.
Bu tasarının Genelkurmay talimatıyla, Kürt halkının
meşru mücadelesine ve sokağa dönük linç saldırılarıyla
paralel olarak hazırlanması saldırgan karakterini
saldırgan karakterini bütün açıklığıyla sergiliyor.
TMY tasarısının temel amacı, gözle görülür düzeyde
gelişen işçi, emekçi ve halk hareketlerini baskı,
yasak ve zor yoluyla etkisiz hale getirmek ve
bu yolla bir itaat toplumu yaratmak. Öyle ki,
yasa tasarısı öz olarak söz, eylem, örgütlenme
özgürlüğü kapsamındaki her davranışı, devletin
siyasi konseptine uymuyorsa "terör"
suçu ilan ediyor. İşçi-emekçi halkların temel
haklarını hedefleyen, bu hakları kullanmak isteyen
herkese zehir etmeyi amaçlayan bir anlayış ve
uygulama dayatılıyor.
Yapılan suç tanımına göre, grev hakkını kullanmak
isteyen işçi, yıkıma karşı evini savunan emekçi,
YÖK'e karşı çıkan öğrenci, demokratik taleplerini
dile getiren Kürt halkı, "suçlu ve terörist"
sayılıyor. Sayısız konu ve durumda, kimin suçlu,
kimin terörist sayılacağı ise polisin ve mahkemelerin
vicdanına, yani keyfine bırakılıyor. Dahası, terörle
mücadelede yer alan devlet kuvvetlerinin yargılanmasının
önü kapatılarak, sokak infazlarının, işkencenin,
kaybetmelerin önü açılıyor.
Türkiye halkları mevcut TMY uygulamalarından dolayı,
fütursuz saldırganlık ortamının yabancısı değildir.
Ortada yeni bir TMY tasarısı yokken de, sayısız
ilde sırf basın açıklamalarına, devrimci cenazelerine
katıldığından dolayı, sadece son aylarda yüzlerce
insan gözaltına alındı, onlarcası tutuklandı.
Kürt halkına, devrimci-sosyalistlere ve demokratik
kurumlara dönük, devlet eliyle linç saldırıları
düzenlendi. Sayısız kentte adı konulmamış OHAL
ilan edildi. Şimdi ise bu zorbalık ortamı ve egemenler
eliyle sürdürülen teröre, daha güçlü yasal dayanaklar
hazırlanıyor. Sendikalar, dernekler, kitle örgütleri,
partiler ya da devlet icazetinin birazcık dışına
çıkanlar, hak ve özgürlük alanına dönük daha ciddi
bir saldırının menzilindeler.
Bizler, yeni TMY tasarısıyla geliştirilen haksız
saldırılar ve özgürlük alanımıza müdahale karşısında
sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızı bir kez daha
ilan ediyoruz. Mevcut TMY tasarısı ve tüm antidemokratik
yasalar karşısında, haklılığımızdan aldığımız
güçle mücadeleyi büyüteceğiz. Biliyoruz ki, özgürlüklerimizi
kanlı ellerin çizdiği sınırlar içerisinde değil,
fiili-meşru mücadelemizi geliştirerek kazanabiliriz.
Biliyoruz ki, bugüne kadar elde edilen sınırlı
haklar da böyle kazanılmıştır. Tüm işçi-emekçi,
ezilen halklarımızı da, özgürlüklerin düşmanı
TMY tasarısı ve tüm antidemokratik yasalar karşısında
harekete geçmeye çağırıyoruz.
TERÖRLE MÜCADELE YASA TASARISI KARŞITI BİRLİK
BDSP, Bilinç ve Eylem, ÇGD, ÇHD, HKM, DHP, DDSB,
DEHAP, EHP, EKB, ESP, Halkevleri, İLPS, HKP, İşçi
Mücadelesi, Kaldıraç, ÖMP, Partizan, PSAKD Kadıköy
Şubesi, SODAP, SDP, Tekstil-Sen, TÖP, PD.Duruş,
TUYAB, DİSK Limter-İş
TMY Tasarısı Söz ve Basın
Özgürlüğünün Düşmanıdır...
Terörle Mücadele Yasası TÜYAP
kitap fuarının son günü devrimci kurumlar
ve basın kuruluşları tarafından protesto
edildi.
Çıkarılmaya çalıştıkları Yeni TMY ile en
temel haklarını kullanan kişilere terörist
damgası vurmayı hedefleyen egemenler, devrimci
basın yayın kuruluşlarını da susturmak istiyor.
Böyle bir uygulamayı kabul etmeyeceklerini,
halkın haber hakkı olduğunu belirten devrimci
kurumlar ve basın kuruluşları bu saldırıyı
16 Ekim 2005 Pazar günü saat 14:00'te İstanbul/Beylikdüzü
TÜYAP önünde, kitap fuarının son gününde
basına yönelik saldırıyı protesto etti.
HKM'lerin de destek verdiği eylemde "Söz,
Eylem, Örgütlenme Özgürlüğü İstiyoruz",
"Söz, Eylem, Örgütlenme Hakkımız Engellenemez",
"Sosyalist Basın Susturulamaz",
"Baskılar Bizi Yıldıramaz", "Faşist
Yasalar Değil, Demokratik Haklar" sloganları
atıldı.
Yere serilen bir gazetenin üzerine Sosyalist
Barikat ve devrimci yayınlar konularak üzerine
temsili zincir konuldu. Basın açıklamasında
bu yasayla basına ve demokratik haklarını
kullanan kişilere dönük saldırıya dikkat
çekildi. Eyleme basın metininin okunmasının
ardından sloganlarla son verildi.
|
|