35. sayımızı kış ayının artık kendini hissettirmesiyle
birlikte çıkarıyoruz. Havalar soğuyor ve emekçi,
yoksul insanları zor günler bekliyor. Kış aylarının
temel tüketim maddelerinden odun, kömür, doğalgaz
gibi ısınmak için zorunlu olan ihtiyaçlar zamlanmaya
başladı. Soğuk günler devam ederken, aldığımız
bir-iki haber içimizi ısıtmaya yetti bile. Güzeltepe
direnişi, direnişçilerin kazanımlarıyla sona erdi.
Aylardır devlet güçlerine ve her türlü zorluğa
karşı Kağıthane Halk Kültür Merkezi’yle birlikte
direnen Güzeltepelileri saygıyla selamlıyoruz.
İçimizi ısıtan bir diğer haber de Arjantin ve
Fransa’dan geldi. Emperyalizm karşıtları, Bush’a
Arjantin’i dar ederken, diğer yanda Paris, kelimenin
gerçek anlamıyla da ısınıyor! Görünen o ki, daha
renkli, daha canlı günler bizleri bekliyor. Artık
her şey emperyalist katillerin istediği gibi gitmiyor...
Bu sayımızı yine Çek-Al ile birlikte çıkarıyoruz.
Özelleştirme ağırlıklı Çek-Al’da, sistemin özelleştirme
konusundaki ikiyüzlülüklerini vurguladık. Basit
yalanlarla günü kurtarmanın, insanları kandırmanın
sahtekârlık olduğunu, tüm bunların karşısında
bizim gücümüzü, ellerimizin şaltere dokunduğunda
neleri başarabileceğimizi bir an için düşündük...
Dergimizde Çek-Al dışında ise, güncel konular
ağırlıkta. Özellikle, dergimizin çıkış tarihine
denk gelmesi nedeniyle Malatya’daki çocuk yuvası
rezaleti hakkında daha geniş bir yazı yerine daha
kısa bir yazı yazmak zorunda kaldık. Buna karşın
Kürt sorununun geldiği aşama üzerine daha geniş
bir yazımız var.
Ayrıca, emperyalist-kapitalist sistemin tarım
üzerindeki niyetlerini, Türkiye’deki tarımı ne
hale getirdiğini işleyen bir yazımız ve röportajımız
da bu sayımızda yer alıyor.
2005’in son aylarına girdiğimiz bu günlerde, emperyalizme
karşı olan öfkemiz her geçen gün artmakta. 2006’da
sosyalizmin bayrağının daha yükseklere taşınmasının
getirdiği umut ve heyecanla 36. sayıda buluşmak
dileğiyle...
|