Durakkonducuların aylardır Güzeltepe İETT son durakta verdiği mücadele kazanımla sonuçlandı.
Aylardır yağmur çamur demeden direnişlerini büyük bir kararlılıkla sürdüren kiracılar, 2 Kasım 2005 günü, direniş mekanı olan son durakta bir basın açıklaması yaptılar ve Büyükşehir Belediyesi'yle yapılan görüşmeler neticesinde eylemi kazanımla sonlandırdıklarını açıkladılar. Kağıthane Halk Kültür Merkezi emekçilerinin de yer aldığı açıklamada, uzun süredir devam ettirilen onurlu direniş sürecinde Büyükşehir Belediyesi ile görüşmeler yapıldığı ve tuttukları evlerin kiralarının ödenmesi noktasına varıldığı belirtildi. "Direndik ve kazandık" diyen Güzeltepe emekçileri, direniş boyunca kendilerine destek olan kurumlara da teşekkür ettiler.

GÜZELTEPE: Uzun ve Kararlı Bir Direniş...
İstanbul/Eyüp'e bağlı Güzeltepe Yenibayır Sokak gecekondularının onurlu direnişinin başlangıcı aylarca öncesine dek uzanıyor. Aylardır, yağmur çamur demeden, yılmadan, teslim olmadan çoluk çocuk direndiler. Zaman zaman hasta oldular hastane kapılarına taşındılar, zaman zaman belediyenin tek tek kişileri ayartma çabalarına tanık oldular ama yılmadılar. Barınma hakkı için yola çıktılar ve yol boyunca bu hedeflerinden şaşmadılar. Halk Kültür Merkezleri sevinçte ve tasada onlarla birlikteydi; son güne dek de yanlarında yer aldılar, birlikte oturup tartıştılar, kararlar alıp uyguladılar...
Aslında Güzeltepe olayı, İstanbul'un genelinde kararı alınan ve şimdilik parça parça uygulanan vahşice bir yıkım projesinin ilk ayaklarından biriydi. Toplam 85 bin gecekonduya gözlerini dikmiş olan rant düşkünleri kiracı oldukları için onları "kolay lokma" sanmıştı. Ama kısa sürede gerçeği anladılar...
Güzeltepeliler demokratik haklarını sonuna dek kullandılar. Önce 19 Haziran 2005 günü Güzeltepe Meydanı’nda, sonra da 20 Haziran'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde yaptıkları kitlesel eylemler bunun örnekleriydi. Dilekçeler verdiler, kapıları aşındırdılar, sokaklara çıkıp HKM'lerle birlikte basına dertlerini anlattılar.
Daha sonra, 6 Temmuz 2005 günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde "Herkesin Barınma Hakkı Vardır! Barınma Hakkımızı İstiyoruz!/Güzeltepe Halkı" pankartını açan emekçiler bir başka basın açıklamasını gerçekleştirdiler.
Güzeltepe halkı bütün bu yöntemlerle hakkını ararken belediye de bir yandan yıkım hazırlığı yapıyordu. Ama bu kez Güzeltepeliler de hazırlanıyordu; barikatlar kuruluyor, nöbetler tutuluyor, geceleri ateşlerin başında halaylar çekiliyordu.
Nihayet 22 Temmuz 2005 günü yıkıma geldiler ama devrimciler ve halk barikatlar kurarak polisi, taşlar ve molotoflarla karşıladılar. Çatışmalar sonucunda polis ve yıkım ekipleri geri çekilmek zorunda kaldı. Hemen o gece Güzeltepe emekçileri meşaleli bir yürüyüş gerçekleştirdiler ve kararlılıklarını bir kez daha haykırdılar.
Daha sonra, 27 Temmuz gecesinde halk yine sokaklardaydı. Ertesi gün yıkımcıların geleceği biliniyordu ve yine ellerde meşalelerle protesto gösterisi yapılıyordu.
Ve 28 Temmuz sabahında Güzeltepe halkı "Barınma Hakkımız Engellenemez" sloganıyla polisleri karşıladı. Bu kez 5 panzer ve kalabalık bir çevik kuvvet ekibiyle gelen polis, acımasızca saldırdı. Ama barikatların başındaki halk yine teslim olmadı. Taşlarla, molotoflarla karşı koydu. Çatışma başladığında polisin geçebileceği barikatların ateşe verilmesinden sonra gaz bombaları atılmaya başlandı. Gaz bombalarına karşılık olarak direnişçiler polislere taş, sapan, molotofkokteyli ve şişelerle karşılık verdiler.
Daha sonra evlere gelen yıkım ekipleri bir kez daha kiracıların direnişiyle karşılaştı. Kiracılar evlerinden çıkmayarak direniyorlar, polis bu kez yaşlı kadınların kolunu kıvırarak gözaltına alıyordu.
Aynı dakikalarda Güzeltepe İlköğretim okulu'nun önünde toplanan direnişçiler eylemi sürdürüyorlar, burada karşılaştıkları bir polis arabasını tahrip ediyorlardı. Artık sadece yıkım bölgesi değil, Güzeltepe'nin her yanı eylem alanıydı, her yer direniş mevzisiydi...

Duraklar İşgal Ediliyor
28 Temmuz'daki çatışmadan sonra evleri yıkılan Güzeltepeli emekçiler bu kez Güzeltepe otobüs durağını işgal etme kararı almışlardı.
Bu direnişi anlatmak ve kararlılıklarını göstermek için Güzeltepe kiracıları, 30 Temmuz 2005 günü Güzeltepe Meydanı'nda bir basın açıklaması eylemi yapıyorlardı. Bu arada 2 Ağustos günü Belediye ve Gecekondu Mesken Bölümünün telefonlarını kilitleme eylemi yapılıyor, Güzeltepe direnişçilerine destek ziyaretleri sürüyordu. Bütün bunlar olurken Halk Kültür Merkezleri Güzeltepe'de bayrakları ve sloganlarıyla sokağa çıkıyor ve 6 Ağustos akşamı sloganları ve meşaleleriyle Güzeltepe meydanını aydınlatıyordu.

Sabırlı ve Kararlı Bir Direniş
Bundan sonra artık kararlı ve uzun bir durakkondu direnişi başlamıştı. Çoluk çocuk Güzeltepe direnişçileri, yılmadan direndiler, hayatlarını bir otobüs durağında yeniden inşa ettiler. Bu, Türkiye'de ilk kez yaşanan bir şeydi. İlk kez bir gecekondu direnişi yıkımdan sonra da devam ediyor, ısrarlı bir direniş çizgisi ortaya koyuyordu. Slogan hiç değişmemişti: "Barınma Hakkımızı İstiyoruz!"
Bu günlerde Güzeltepeliler Okmeydanı yürüyüşü gibi yürüyüşlere katılıyor, başka mahallelerdeki gecekonducularla toplantılar yapıyor, TMMOB gibi meslek kuruluşları tarafından destekleniyordu. 8 Eylül'de TMMOB temsilcisi ve kiracılar İstanbul Büyükşehir Belediyesi kapısına yeniden dayandılar. Daha sonra da TMMOB'un Güzeltepe'ye ziyareti gerçekleşecekti... Aynı günlerde direnişçiler hastalanıyor, hastane kapılarında basın açıklamaları yapılıyor, her şeye karşın direniş sürüyordu.
Nihayet son günlere gelindiğinde, kış koşullarında sürdürülen direniş karşı tarafı zorluyor ve çeşitli görüşmeler gerçekleşiyordu. Bu görüşmelerin sonucunda ise kiracılar kazanımlar elde ederek direnişi sonlandırma kararı aldılar.
Kısacası, uzun bir yoldan geldi Güzeltepeliler... Uzun ve zor bir yoldu. Ama onlar birliklerini korudular, yılmadılar ve sonunda kazandılar...