Gecekondu yıkımlarına karşı mücadele sürecinin
önemli direniş ayaklarından olan Gülsuyu/Gülensu
bölgesindeki durumla ilgili olarak Güzelleştirme
Derneği Yönetim Kurulu’ndan Erdoğan ile söyleştik.
Gösterdiği duyarlık için kendisine teşekkür ediyoruz.
Sosyalist Barikat: Plandan nasıl haberdar
olduğunuzu kısaca anlatırmısınız.
Yanıt: 10 Eylül 2004 tarihinde mahalle
muhtarlığına Maltepe Belediyesi’nden E-5 Kuzeyi
NAZIM İMAR PLANI hakkında görüşme için yazı geldi.
Muhtarlık bu yazıların içeriğini öğrenmek amacıyla
çeşitli mühendis arkadaşlarla ve Gülsuyu/Gülensu
Güzelleştirme Derneği ile iştisare yaptı. Anadolu
Kıraathenesi’nde halkı bilgilendirme toplantısı
yapıldı. 19 Eylül 2004’te 1000 kişilik bir katılımla
(çoğunluk dışarıda kaldı) ilk toplantıyı gerçekleştirdik.
SB: Plan mahallenize neyi dayatıyor?
Y: Bu plan asıl olarak mahalleye kentsel
donatı alanları koymak amacıyla değil, zeminin
dayanıklılığı ve olağanüstü manzarasıyla ve aynı
zamanda çevre merkez ilçelere yakınlığıyla rantçıların
iştahını kabartıyor. Burada şunu da söyleyebilirim
yıllardır en küçük bir hizmeti dahi mahalleye
veremeyen belediyenin milyonlarca dolarlık yatırım
yapması beklenemez. Mahallenin sadece kültürel
ve sosyal yapısı değil, demokratik ve ekonomik
yapısını da değiştirmeyi öngörüyor. Konut yoğunluğu,
maksimum 250 kişi hektar başına düşecek şekilde
planlanıyor. 70 bine yakın mahalle nüfusunun 30-35
bin kişinin de yeni yapılacak villa tipi konutlarda
ekonomik sebeplerden dolayı satın alamayacak veya
kiralayamayacakları gözönüne alındığında mahallenin
tamamının başka yerlere sürülmesi sözkonusu.
SB: Plana Karşı Nasıl Bir Mücadele Geliştirdiniz?
Y: İlk etapta bu sorunun tek başına muhtarlık
ve dernekle çözülecek bir sorun olmadığını anladık.
Bu bilinçle önce yöre dernekleri ve DKÖ’yle ilişkiye
geçtik. Daha sonra siyasi parti ve dergi çevrelerimizi
de davet ederek bu sorunu ortaklaştırmaya çalıştık.
Kısa vadede işin hem hukuksal tarafını hem de
teknik tarafını örecek bir komisyon oluşturduk.
Harita Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) İnşaat
Mühendisleri Odası ve Avukatlarla düğün salonu
toplantılarıyla halkı bu sürecin içine kattık.
Planın askıdan iniş tarihene kadar 10 günlük bir
süreç içinde 6000’e yakın itiraz dilekçesini örgütlemeyi
başardık. Planın askıdan inip 60 günlük süre için
dava açılması sürecinide zamanında yakalayarak
32 dava 350-400 eve tekabül eden bir ortaklaşma
üzerinden oluştu. Bunları yaparken bir Maltepe
Belediyesi önünde biri de Büyükşehir Belediyesinin
önü olmak üzere iki basın açıklaması, 10 bini
aşan imza toplanarak belediyeye teslim edildi.
Bu çalışmalarımızın sonucu E-5 kuzeyi Nazım İmar
Planı değiştirilerek yerine KENTSEL YENİLEME adı
altında 13-07-2005 tarihinde askıya çıkarak yeniden
karşı bir manevra geliştirildi. Yeni planın askıya
çıkmasıyla eski tecrübelerimize dayanarak aynı
gün içerisinde Merter Planlama Müdürlüğü’nden
aldık. Bizim için eski süreç yeniden başlamış
oldu.
SB: Yeni Planın İçeriği Ne, Neyi Hedefliyor?
Y: Bu planın daha sinsi ve tehlikeli bir
içeriğe sahip olduğunu öğrendik. Sürecin başından
beri bizimle birlikte mücadele eden İnşaat Mühendislerini
ve Şehir Planlamacı arkadaşları çağırarak yeni
planın açılımını öğrendik.
Bu planda daha önceki plandaki Kentsel donatı
alanlarını kaldırarak bütün bölgenin kentsel yenileme
kapsamına alındığını öğrendik. Aynı hızla 4000’e
yakın itiraz dilekçesini hane bazında Büyükşehir
Belediyesi’ne yönlendirerek itirazlarımızı yaptık.
SB: Yaptığınız Çalışmaları Bize Anlatır
mısınız?
Y: Bölgemiz Gülsuyu ve Gülensu olmak üzere
iki mahalleden oluşuyor. 2000 nüfus sayımına göre
Gülsuyu Mahallesi’nde 75 sokak, 7 cadde, 2102
bina, 16,463 nüfus; Gülensu Mahallesi 62 sokak,
6 cadde, 2282 bina 14698 nüfusa sahip olup 1960’lı
yıllarda kurulan birinci kuşak gecekondu bölgesidir.
Daha çok göçü Doğu ve Güneydoğu bölgelerinden
alıp yoğunlukla emekçilerin yaşadığı bir profile
sahip. 1970 ve 80’li yıllarda devrimcilerin örgütlü
çalışmasıyla düzene muhalif, kendi kültürünü oluşturmuş
bir mahalledir. Bu çalışmaları yaparken bu günden
yarına kalıcı ve bundan sonraki çalışmaları da
destekleyerek bir mahalle envanter çalışmasını
başlatmayı hedefledik. Bunun için mahallemizin
bina sayısını, nüfus yoğunluğunu, ekonomik yapısını,
teknolojiden ne kadar faydalandığını ölçebilecek
bir anket çalışmasını hedefledik. 50’ye yakın
kahve toplantısı yaptık. Bu toplantılarda sokak
temsilcilerini oluşturmaya çalıştık. Oluşturulan
temsilciler üzerinden mahalle komisyonu oluşturarak
mahallede yapılan bütün çalışmaların devrimciler
ve halkın destekleyeceği bir oluşumu hedefledik.
SB: Bu Çalışmaların Geri Dönüşü Nasıl
Oldu?
Y: Sol açısından bütün çalışmalarla ortak
çalışma refleksi yakaladık. Bu çalışmalar sadece
muhtar ve derneğin değil, siyasi parti ve dergi
çevreleriyle halkın birleştiğinde neler yapabileceğimizi
sergiledik. Belediye açısından Büyükşehir Belediyesi’nin
ilçe belediyeye baskısı sonucu belediyenin bizimle
muhatap olmasını sağladık. Bu sayede bundan sonraki
planlama sürecine bizde komisyon olarak dahil
olmayı başardık. Şu an bu aşamadayız.
SB: Mahalle Çalışmalarını İstanbul Genelinde
Merkezileştirmeyi Düşünüyor musunuz?
Y: Şüphesiz bu spontane direnişler bir
saman alevi gibi parlayıp sönüyor. Bizler emekçi
mahallelerde birleşmeden ve merkezi bir bütünlük
sağlayamazsak ki bu bütünlük basit anlamda sadece
emekçi halkın değil, muhalif akademisyenlerin,
mimar, mühendis, şehir planlamacıların ve hukukçuların
katılımıyla, profesyonel donanımla alternatif
bir sürecinde yaratılabileceği merkezi oluşturamazsak
yenilgimiz kaçınılmaz olacaktır. Son olarak 2
Ekim Pazar günü yapılan toplantıyı çok anlamlı
buluyoruz. Burada merkezi bir birliktelik yaratabilirsek
emekçilerin İstanbul’unu da yaratabileceğiz.
|