Ölümünün 18. yılında Didar
Şensoy’la...
"Yeniden hazırlamalıyız bayrağımızı
Çünkü, şenliklerimiz daha bitmedi
Kardeşlerim
En iyi şenliklerimiz yarınların şenlikleridir,
Ve en iyi bayrak kanımızla boyanmış olanıdır
Haydi öyleyse yüreğini herşeye hazır tut,
Bu yolda kaçak yok,
Bu yolda ölen yok..."
Ölümünün 18. yılında Didar Şensoy mezarının başında
anıldı.
1 Eylül 1987 yılında aramızdan ayrılan Didar Şensoy
İstanbul/Şişli Feriköy'deki mezarının başında
Halk Kültür Merkezi emekçileri tarafından anıldı.
1 Eylül 2005 Perşembe günü saat 13:00'de mezarın
başında bir araya gelen HKM'liler, ilk önce Didar
Abla ve tüm devrim emekçileri adına bir dakikalık
saygı duruşunda bulundu.
Saygı duruşunun ardından HKM dönem sözcüsü, Didar
Abla hakkında bir konuşma yaptı. Konuşmada "Didar
Abla’nın mücadeleye 12 Eylül'den sonra kardeşi
Hasan Şensoy'un tutuklanmasıyla başladığı, bir
süre sonra da tüm tutsakların ablası, annesi haline
geldiği ve Ankara'da yapılan bir eylemde sımsıcak
anısını bırakarak devrim ve sosyalizm tutsaklarının
ölümsüz ablası olarak aramızdan ayrıldığı"
söylendi.
Anmada sık sık "Didar Abla Yaşıyor Yaşanacak"
sloganı atıldı. Sloganların arkasından HKM çalışanları
Didar Abla parçasını hep bir ağızdan söylediler
ve şiirler okudular. Anmaya slogan ve alkışlarla
son verildi.
DİDAR ABLA YAŞANACAK!
Maltepe Halk Kültür Merkezi’nde
12 Eylül Söyleşisi
25 yıl önce gerçekleştirilen 12 Eylül cuntası
yurdun çeşitli yerlerinde yapılan etkinliklerle
lanetlendi.
11 Eylül 2005 Pazar günü Maltepe Halk Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilen 12 Eylül darbesiyle ilgili söyleşiye,
Avukat Ercan Kanar, Eğitimci ve HKM emekçisi Alev
Çevik ve Yazar Mukaddes Çelik katılımcı olarak
yer aldı. Söyleşiye ilerleyen dakikalarda tutsak
analarından ve 12 Eylül'ün canlı tanıklarından
olan Gülmez Ana da katıldı.
Ercan Kanar yaptığı konuşmada 12 Eylül'ün 12 Mart'ın
tamamlayıcısı olduğu ve bir darbeler ülkesi olan
Türkiye'de toplumumuzun darbelere karşı direniş
kültürünün olmadığı aksine bütünüyle teslim olma
söz konusu olduğunu belirtti.
Mukaddes Çelik ise konu ile ilgili olarak 12 Eylül'de
cezaevi sürecini anlattı. Cezaevlerinde darbenin
yaptırımlarına ilk anda direnişle karşılık verilmeseydi
kendilerinin de Mamak ya da Diyarbakır cezaevlerinde
yaşananları yaşayabileceklerini anlattı.
Katılımcılardan Alev Çevik; 12 Eylül sürecinde
3 milyon insanın soruşturmadan geçtiğini, bu dönemde
ailelerimizin de benzer uygulamalara maruz kaldığını
söyleyerek 10 milyona yakın insan 12 Eylül'le
bire bir yüzleştiğini belirtti. Aynı zamanda apolitik,
bencil ve vurdumduymaz olarak şekillenen neslin
12 Eylül’ün ürünü olduğunu, 12 Eylül'ün gerek
yarattığı kurumlarıyla, gerekse sonuçlarıyla halen
devam ettiğini ve bizlerin bütün bu yaptırımlara
karşı hayatın her alanında direnme seçeneğini
seçmekten başka bir seçeneğimizin olmadığını belirtti.
Söyleşiden sonra sıcak çay ve Maltepe Halk Kültür
Merkezi'nin ortak emekleriyle yaptıkları güzel
keklerle sohbet bire bir sıcak bir ortamda devam
etti.
Şovenist Saldırılar Protesto
Edildi
Adana'da bulunan çeşitli demokratik kitle
örgütleri, siyasi partiler ve sosyalist basın
okurları Bozüyük'ten geçen Tuhay-Der konvoyuna
yapılan ırkçı faşist saldırıyı protesto etmek
için 9 Eylül 2005 tarihinde bir basın açıklaması
gerçekleştirdiler. Basın açıklamasına aralarında
Sosyalist Barikat okurlarının da bulunduğu İHD,
Tuhay-Der, DTH, DEHAP, EMEP, SDP, ESP, Partizan,
DHP, İşçi Mücadelesi, BDSP, YDİ Çağrı ve SEH'lilerden
oluşan bir kitle katıldı. "Yaşasın Halkların
Kardeşliği", "Faşizme Karşı Omuz Omuza",
"Bıji Bıratiye Gelan" sloganlarının
atıldığı basın açıklamasının ardından DEHAP Seyhan
İlçe Örgütünün bulunduğu binanın önüne kadar sloganlarla
yürüyen kitle, burada DEHAP’'a bir "geçmiş
olsun" ziyaretinde bulundu.
Tutuklamalarınız
Bizleri Yıldıramayacak !...
Dersim/Ovacık Mercan Vadisi’nde 17 MKP
gerillasının katledilmesinin ardından, Adana'da
yapılan protestolara katıldıkları için gözaltı
alınan ve tutuklananlar, İstanbul Taksim'de yapılan
basın açıklamasıyla bir çok devrimci yapı tarafından
sahiplenildi.
Mercan Vadisi’nde 17 MKP-HKO gerillasının katledilmesinin
ardından Adana'da gerçekleştirilen protesto gösterilerine
katılanlar, Adana polisi tarafından 8 Ağustos
2005 Pazartesi günü sabaha karşı evlere düzenlenen
baskınlarla gözaltına alındılar. Protestolara
katıldıkları için gözaltına alınan 8 devrimci,
9 Ağustos 2005 Salı günü çıkarıldıkları mahkemede
tutuklandılar. Bu tutuklamalardan sonra polis
2 kişiyi daha gözaltına aldı. Bu olaya sessiz
kalamayacaklarını belirten bir çok devrimci yapı
İstanbul/Taksim tramvay durağında 10 Ağustos 2005
Çarşamba günü saat 12:30'da bir basın açıklaması
yaptı. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı basın
açıklamasında sık sık "Gözaltılar, Tutuklamalar,
Baskılar Bizi Yıldıramaz", "Onyediler
Ölmedi Kavgamızda Yaşıyor", "Yaşasın
Devrimci Dayanışma" sloganları atıldı. Basın
açıklamasında, son dönemde artan gözaltı, tutuklama
ve baskılara dikkat çeken devrimciler, Genelkurmay
2. Başkanı İlker Başbuğ'un ve Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök'ün yaptığı açıklamalarla, devrimcileri,
demokratları, yurtseverleri hedef gösterdiğine
dikkat çekti. Bu faşist saldırı konseptine karşı
devrimcilerin MKP gerillalarını sahiplenerek,
gecekondu yıkımlarına karşı direnerek, faşist
saldırılara karşı cevap vererek, meşruluk bilincinden
hareketle mücadeleyi yükselteceği belirtildi.
Basın açıklamasına sloganlarla son verildi..
Sermayeyi Örgütlü Mücadelemizle
Yeneceğiz!
İşçilerin Mücadele Birliği "Haklarımızı İstiyoruz,
Almaya Geliyoruz" kampanyası çerçevesinde
İstanbul'da çalışmalarına devam ediyor. HKM’lerin
de eylemlerine katıldığı İşçilerin Mücadele Birliği,
başlattığı kampanya çerçevesinde etkinliklerine
devam ediyor.
10 Ağustos 2005 Çarşamba günü İstanbul/Çağlayan'da
atölyelere girip, işçilerle birebir konuşarak
bildiri dağıtımı yapan birlik üyeleri, 13 Ağustos
2005 Cumartesi günü işçi ve emekçilerin yoğun
olarak bulunduğu Eminönü'nde de bildiri dağıttı.
Saat 17:00'de "Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin"
yazılı önlüklerini giyerek ajitasyonlu bildiri
dağıtmaya başlayan grup, dağıtım sırasında "İşçilerin
Birliği Sermayeyi Yenecek" sloganını attı.
İşçilerle ve emekçilerle birebir sohbet etme şansının
da yakalandığı bildiri dağıtımına yeni kampanya
çalışmalarında buluşmak dileğiyle son verildi.
Antakya’da Dergi Satışı
4 Eylül 2005 Pazar günü Antakya’ya bağlı
Harbiye Belediyesi’nde yaklaşık 20 bin kişinin
izlediği bir konser gerçekleştirildi.
Harbiye Belediyesi’nin düzenlediği "1. Defne
Kültür-Sanat, Dayanışma Şenliği"nin ikinci
gününde sahne alan Zülfü Livaneli konserinde kalabalık
ama coşkusuz bir kitle vardı. Klasikleşmiş parçalarını
seslendiren sanatçıya "zafer işaretleri"
ile eşlik edildi.
Bizler de bu konserde stand açarak dergi tanıtımı
ve satışı gerçekleştirdik. Sık sık "Emperyalizme
ve Oligarşiye Karşı Sosyalist Barikat Okuyalım",
"Emperyalizme ve Kapitalizme Karşı Sosyalist
Barikat Okuyalım", "Açlığa, Yoksulluğa
ve Yozlaşmaya Karşı Barikat", sömürüye, zulme
karşı barikat sloganları eşliğinde dergimizin
tanıtımını ve satışını gerçekleştirdik. İlginin
azlığına rağmen deneyim elde etmiş olmamız önemliydi.
Tanıtımda en çok ilgimizi çeken olay yaklaşık
70 yaşlarında bir amcanın yaklaşarak dergimizi
incelemesi ve hiç sormadan fiyatını ödemesi ve
ardından "hoşuma giderse bu dergiye nasıl
ulaşabilirim" diye sorması oldu. Biraz sohbet
ettiğimiz amca ilk TKP nin eski bir üyesi olduğunu,
aynı zamanda 70’lerde THKP-C’ye yakın durduğunu
ve yeğeninin Acil davasından hüküm giydiğini öğrendik.
İki saat süren konserin ardından sloganlarla konser
alanından ayrıldık.
|