Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

31. Sayı - Temmuz 2005

Hava-İş Sendikası THY işletmelerinde örgütlü bir sendika. Üç aya yakın süredir TİS devam ediyor. THY Ekonomik sistemde Ağır Sanayi statüsünde değerlendiriliyor. Hava-İş Sendikası yaklaşık 10.500 üyesiyle işyerlerinde örgütlü bir sendika. THY’nın taşeronlaştırılan bölümlerinde 1500 işçiyi örgütlemiş durumda.
HKM’leri Hava-İş’in yürüttüğü Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerini ve eylemlerini izliyor, destek olmaya çalışıyor. Bu süreci, anlayışlarını, tutumlarını yansıtan bir söyleşiyle Avcılar Halk Kültür Merkezi (AHKM) olarak Hava-İş’i ve mücadelesini Hava-İş Genel Eğitim Sekreteri Eyüp Kaplan ile paylaştık ve anlatıyoruz.

AHKM : Toplu iş sözleşmesi görüşmelerini ve sendikal etkinliklerinizi yakından izliyoruz. Sendikanıza, çalışmalarınıza, toplumsal duruşunuza sempati duyuyoruz. Mücadelenizi destekliyoruz. Bize, TİS görüşmelerinin seyri ve taleplerinizi, gelinen noktayı özetleyebilir misiniz?
Eyüp Kaplan : 1 Ocak 2005 tarihinde başlayan 20. dönem Toplu İş Sözleşmesinde gelinen son nokta; Toplam 115 maddelik TİS önerimizden üstünde değişiklik yaptığımız 46 maddeyle ki bu maddeler ücret ve çalışma saatleriyle ilgili, ilk 60 günlük yasal sürenin bitmesiyle uyuşmazlık tutmamız ve arabulucu sürecinin başlamasıdır. Arabulucu süreci 15 gün olup, bitiminde tekrar 60 günlük sürenin başlaması sonrasında grev aşamasına gelmesiyle yasal sürecin tamamlanması sözkonusudur.
Hava-İş olarak 20. dönemdeki ücret anlamındaki taleplerimiz; 2 yıllık reel kayıplarımızın karşılanmasıdır.
Bu rakam ise %23’dür ve ülkenin büyüme oranının bunun üzerine yansıtılması olarak özetlenebilir. İdari maddelerde ise 19. dönemde koruduğumuz ve geliştirdiğimiz maddelerimizin bir kısmına özellikle çalışma saatleri ve ara dinlenmeler, mazeret izinleri, ikramiye vs. maddelerimize, işveren sendikaları (TÜHİS) tarafından işçileri köleleştirmeye yönelik, esnek çalışma maddelerini karşı teklif olarak getirmiştir.

AHKM : Bu süreçte üyelerinizin beklentileri, kararlılık ve coşkusu nasıl?
Eyüp Kaplan : Öncelikle şunu belirtmek gerekir. Hava İş sendikası yönetimi olarak toplu iş sözleşmesinde önerdiğimiz maddeleri bizler tek başımıza belirlemiyoruz. Çalışanlarımızla, temsilcilerimizle, delegelerimizle, işyeri gezileri yaparak, karşılıklı tartışarak, anket formları doldurarak , taleplerimizi 10.500 çalışanımızın ortak isteği olarak işverene öneriyoruz artı son dönemlerde mevcut THY yönetiminin çalışanların işe başlama ve bitiş saatleriyle kazanılmış haklarımızın yeni yasaya uyarlanması durumunda çalışma sıtandartlarının bir hayli geriye gıdeceğinin bilinciyle doğal olarak üyelerimizin kararlılık ve çoşkusu toplu iş sözleşmesi sürecinde daha yüksek oluyor

AHKM : Görüşmeleri ve eylemlerinizi yakından izliyoruz. Özellikle sormak ve yansıtmak istiyoruz. TİS görüşmeleri yürütme yönteminiz çok farklı. Yani işçinin toplu olarak katıldığı görüşmeler tarzı.... Sanıyorum bu yöntemi 80 öncesinde Ağaç-İş Sendikası uyguluyordu. İşçi ne olup bittiğini izliyor, sendikasını ve işvereni birebir görüyor, izliyor. Tepkisiyle varlığını gösteriyor. Bu yöntemi sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eyüp Kaplan : Doğaldır ki TİS ‘in her aşamasında katkısı olan çalışanlarımızı, TİS görüşmelerinde etkin kılmak, çağırmak bizim için çok önemlidir.
Üyelerimiz, kendi belirlediği idari ve sosyal haklarına işveren yetkililerinin nasıl baktığı, nasıl yorumladığı daha doğrusu çalışanlara nasıl baktığını bire bir gözlemliyor ve tavrını geliştiriyor. 7000’i İstanbul’da olmak üzere 10.500 üyemiz var ve biz sendika olarak ne kadar bülten, bildiri dağıtıp TİS ile ilgili bilgi vermiş olsak da, görüşmelere katılan üyelerimiz diğer bütün üyelerimize, işverenin ve sendikanın sözleşme maddeleri tartışılırken olaylara bakışını tavrını , tis ile ilgili gelişmeleri bire bir anlatıyorlar ve tavrını nerden yana koyması gerektığini anlatıyor, bu süreçte sözleşmesinin bitiriliş aşamasında da son gelinen noktayı kurumlarımız ve çalışanlarımızın ortak iradeleri doğrultusunda sonlandırmamız kurumlarımızın ve çalışanlarımızın kendine öz güvenini arttırdığı gibi yani ben merkezim herşeyi bilirim ve uygularımdan daha ziyade demokratik merkeziyetçilik kültürünü kazanmasını da sağlıyor.

AHKM : Olumsuz geçen görüşmeleri protesto edip, slogan atan işçiler, Havalimanına giden yolları işgal edip, gösteri yapıyor. İşveren ve işçi, sendikası nasıl etkileniyor?
Eyüp Kaplan : Üyelerimizin birlikte ve birlikle hareket etmeleri bizim için çok önemli . Buradaki amaç; çalışanların toplu iş sözleşme görüşmelerindeki olumsuz gelişmeleri iç ve dış kamuoyuna yansıtmak ve doğal olarak yolcular tarafından gelecek tepkiyi de işverene yöneltmek, sorunu çözmeye yönelik adım atılmasını sağlamaktır.
Bunun yanısıra TİS süreci boyunca çalışanlarımız mesaiye kalmayarak özverili çalışma sistemini kaldırıyorlar. Günlük uçak rotarları artıyor bankolarda yüzlerce metrelik kuyruklar oluşuyor. Yolcuların tepkisi üzerine çalışanlarımız yolculara neden böyle davranıldıgı konusunda anlatımlarıyla ,gerek bildiri , bültenler vererek bilgilendiriyor. Dolaysiyla buda işveren üzerinde büyük bir baskı unsuru oluşturuyor TİS’in olumlu bir şekilde sonuçlanmasında rol oynuyor.

AHKM : Son dönemde kronik işsizlik söz konusu. Esnek üretim ve esnek istihdama bağlı olarak işsiz kitlelerin ve yoksulluğun artması söz konusu. Taşeronlaştırma, sendikaların zayıflaması gibi gelişmeler yaşanıyor. Dönemi, üretim tarzları, sendikalar ve işsizlik boyutlarıyla nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eyüp Kaplan : Dünya tarihi vahşi kapitalizmi, emperyalist barbarlığı 210 yıl sonra tekrar yaşıyor. Tüm dünyada gelişmiş ülkelerde dahil emek ve emek güçleri şiddetli bir saldırıyla karşı karşıya.
Doğaldır ki emekten yana olan sendikalar da bundan nasibini alıyor. 2 yıl önce mecliste kabul edilen 4857 sayılı yasada da gördüğümüz gibi esnek çalışma, Türkiye çalışanlarına dayatılıyor..
Bu gelişme Türkiye kapitalistlerinin iştahını kabartmıştır. Ülkenin her yerinde özellikle sendikasız işyerlerinde tam bir köle mantığıyla karnını doyurmaya yetmeyecek miktarda ücretlerle işe başlama ve bitiş saati belli olmayan çalışma koşullarıyla ve bunu yeni yasanın onlara verdiği olanaklarla insanları çalıştırıyorlar. Doğaldır ki sendikalı işçiye verdiği parayla 3-4 işçi çalıştırabileceğini düşünen işveren, sendikasızlaştırmaya yönelik her türlü eylemi planlıyor ve örgütlüyor. 12 Eylül kültürüyle yetişmiş, bulduğuyla yetinen, kaderci zihniyet, Türkiyede yaşanan kronik işsizilğin vermiş olduğu dezavantajı da göz önüne alırsak iş bulan mevcudu korumaya, işsiz her ne şart altında olursa olsun iş bulmaya çabaladıkça, sendıkaların kolektif iradeyi tabana yayma gibi bir problemi olmadıkça, sadece günü kurtarma politikaları peşinde oldukları sürece bu sürecin bir süre daha yaşanılması kaçınılmaz gibi görülmektedir.

AHKM : Toplumsal yaşamda sendikaların ve işçi sınıfının etkin olabilmesi anlamında, alternatif görüş ve çalışmalarınız nedir?
Eyüp Kaplan : Aslında işçi sınıfının ve sendikaların neden bu duruma geldiğini araştırdığımızda sorun kendiliğinden çözülüyor. Toplumsal mücadeleleri zamana ve mekana göre farklı taktiksel evrelerle değerlendirilmelidir.
Süreç emek ve emek güçleri alehine acımasızca işliyor yapılması gereken en önemli aşama emekten yanayım diyen tüm güçlerin asgari müştereklerde dahi olsa ortaklaşmasını sağlamaktır.
Doğaldır ki insan faktörünü göz ardı eden hiç bir programın, politikanın başarı şansı yoktur.
Acil yapılması gereken 12 Eylül’ ün bireyci yoz kültürünü kıracak sendika ve demokratik kitle örgütlerine çıkar ilşkisıyle değil de gönüllülük ilişkisiyle üye olacak bir yeni insan tipi ve kültürü yaratmak, bunun dışında sürekli kitlenin içerisinde olmak, onlarla yüz yüze gelebilmeyi becermek, doğru önderlik etmek ve asıl olan kitlelere güven verebilmektir.

AHKM : Bu konuda diğer sendikaları ve işçi kitlelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eyüp Kaplan : Bundan çok fazla değil 10 yıl öncesine kadar sendikalı işçi sayısıyla bu günkü sendikalı işçi sayısını karşılaştırdığımızda azımsanmayacak oranda sendikaların işçi kaybı var. Tabii ki bu gelişmeyi sendikaların kendi içsel sorunu olarak görüp, böyle davranmak doğru bir yaklaşım değil.
Bunda sermayenin kişileri bireyselleştirme politikalarının önemi küçümsenmeyecek kadar fazladır. Bu kapitalist kültüre karşı kollektif iradeyi işçi sınıfı kültürünü yerleştirmediğimiz sürece de daha uzun yıllar neler yapılmalı diye düşünürüz. Tabii ki burda önderlikte çok önemli diye düşünüyorum. Kitlelere güven veren ve onun sorunlarını çözebilen, yönlendirebilen, denetleyen, denetleten bir iradenin oluşması halinde, işçi sınıfının ve sendikaların bu gün içinde bulunduğu ruh halinden kurtulabilirler.

AHKM : İşyeri koşulları dışında, üyelerinizin sosyal yaşamına ilişkin etkinlikleriniz var mı? Eğitim, sağlık, konut, sosyal yaşam koşulları, sanat-kültür yönleriyle üyelerinizin yaşamında sendikanızın etkinlik ve ilişkiler ne düzeydedir?
E.K : Sendika olarak daha çok eğitim faaliyetlerine ve kültür sanata ağırlık veriyoruz.
Ülke gündeminde sınıf adına ortaya çıkan olumsuzluk veya olumluluklara karşı bilgilendirme amaçlı gruplar halinde eğitim çalışmaları ve seminerler düzenliyoruz. Sosyal içerikli film tiyatro etkinlıklerine üyelerimizi götürüyoruz.

AHKM : HKM’nin çalışma ve yaşama alanlarında sosyal-kültürel-sanatsal ve politik uğraşları var. Bu etkinlikleri üyelerinize taşımak isteriz. Bir dayanışma ve birliktelik üretme isteğindeyiz. HKM’lerin hangi konularda nasıl bir üretkenlikle yanınızda olmasını arzu edersiniz?
Çalışanlarımızın büyük bir bölümü İstanbul’da yaşamakta. Doğaldır ki ülkedeki her olumluluk ve olumsuzluktan da her birey gibi, üzerine düşen payı almaktadırlar. Sizlerin üreteceği veya beraber ortak üretebileceğimiz kollektif iradeyi pekiştirecek, insanın sosyal yanlarını geliştirmeye yönelik her türlü etkinliği ortaklaştırabiliriz.

AHKM: HKM’leri merkezi ve yerel kurumları, Hava-İş ve üyelerinin mücadelesinde ve yaşam uğraşılarında daha aktif yer alma arzusundadır. HKM’ler tüm uğraşılarında Hava-İş üyelerini görmek ister. Sizlere başarılar diliyoruz. Teşekkür ediyoruz.
Eyüp Kaplan : Gönlümüzden geçen tüm emek güçlerinin ortak tutum ve dayanışma göstermesi tabii ki. Bize gösterdiğiniz ilgi ve desteklerinizi saygıyla karşılıyoruz. Bizde elimizden geldiği sürece vermiş olduğunuz onurlu ve samimi mücadeleye destek olmaya söz veriyoruz. tesekkurler.



 


 

 

 

 

 

sbarikat07@gmail.com
Devrimci Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Nurtepe Mah. Cemre Sk. No: 2 Kağıthane-İstanbul