Dersim’de
MKP Şehitleri Sonsuzluğa Uğurlandı...
16 Haziran 2005 günü, Ovacık Mercan Vadisinde
şehit olan 17. devrimciden Cafer Cangöz, Aydın
Hanbayat, Ali Rıza Sabur, Taylan Yıldız, Ahmet
Pektaş, Dersim Cem Evi’nde yapılan törenle Atatürk
Mahallesi Belediye Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cemevi morgundan kızıl bayraklara sarılı olarak
çıkarılan 5 yoldaşın cenazesi omuzlara alınarak
mezarlığa doğru yola çıkıldı.
Halk Kültür Merkezi’nin de aralarında olduğu devrimci
kurumlar, sendikalar, demokratik kitle örgütleri
tarafından hep bir ağızdan katliam kınayan sıloganlar
atıldı, marşlar okundu. Daha sonra cenazeler kalabalık
bir konvoy eşliğinde Atatürk Mahallesi Mezarlığı’na
götürüldü. Mezarlıkta MKP’nin katliama ilişkin
gönderdiği açıklama okundu. Konuşmaların ardından
marşlar ve sıloganlarla MKP’li yoldaşlar sonsuzluğa
uğurlandı.
Ayrıca şehit düşen Ökkeş Karaoğlu, Muş’un Varto
ilçesine bağlı Onpınar köyünde, Binali Güler,
İzmir’in Kaynaklar Mezarlığı’nda, Okan Ünsal ve
Berna Ünsal, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda, Kenan
Çakıcı ise Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda düzenlenen
törenlerle toprağa verildi.
Gazi’de
cenaze töreni; MKP ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR
20 Haziran 2005 Pazartesi günü Dersimin Mercan
ovasında katledilen MKP'li yoldaşlardan Çağdaş
CAN ve Cemal ÇAKMAK'ın cenazeleri Gazi Cemevinden
kaldırıldı. Kinin, öfkenin hakim olduğu cenazede
sıksık intikam yeminleri içildi. Cenazeler Cemevi’nden
alınıp omuzlarda Cebeci mezarlığına doğru yola
çıkıldı. Gazi Karakolu önünde geçerken kitlenin
öfkesi sloganlara yansıyordu. Cebeci mezarlığına
gidecek olan kitleyi bekleyen otübüslere kadar
yüründü. yürüyüş sırasında, "Katil Devlet
Halka Hesap Verecek" "MKP Şehitleri
Ölümsüzdür" "Devrim Şehitleri Ölümsüzdür"
sloganları atıldı. Aynı zamanda bütün kitle tarafından
devrimci marşlar okundu. Halk devrim şehitlerine
sahip çıktıklarını ve bu katliamı protesto ettiklerini
kepenkleri kapatarak gösterdi. Çağdaş Can Cebeci
mezarlığında, Cemal Çakmak Sarıgazi’de yapılan
törenle toprağa verildi.
17
Karanfilin Ardından...
Tunceli/Ovacık ilçesi Mercan Vadisinde
ölümsüzleşen 17 Maoist Komünist Parti-Halkın Kurtuluş
Ordusu (MKP-HKO) gerillaları için 21 Haziran 2005
salı günü saat 18:00'de İstanbul/Beyoğlu Galatasaray
postanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
18 Haziran’da ölümsüzleşen gerillalar için yapılacak
basın açıklaması saat 18:00'de devrimcilerin slogan
atarak alana girmeleriyle başladı. Polisin yoğun
güvenlik önlemi aldığı açıklamada sık sık "Gerillalar
Ölmez Yaşasın Halk Savaşı", "Canımız
Feda Halk Savaşına", "Yaşasın Siper
Yoldaşlığı", "Mercan Şehitleri Ölümsüzdür"
sloganları atıldı. Açıklamaya katılan Grup Yorum’un
söylediği "Bize Ölüm Yok ve Dersimde Doğan
Güneş" parçalarının söylenmesinin ardından
yapılan açıklamada Mercan vadisinde yitirilen
MKP gerillaları anılırken, gözaltında bulunan
3 MKP'linin akıbeti hakkında bilgi verilmediğine
dikkat çekildi.
Açıklamanın okunmasının ardından alkışlarla ve
sloganlarla "tünele" doğru yürüyüşe
geçen kitle, daha sonra dağıldı.
Daha Sürüyor ve Sürecek
O Kavga.....
Halk
Kültür Merkezi emekçileri, 17 MKP-HKO gerillasının
öldürülmesini protesto amacıyla, 25 Haziran 2005
cumartesi akşamı saat 21:00'de İstanbul Nurtepe'de
meşaleli eylem gerçekleştirdi.
25 Haziran akşamı saat 21:00'de Nurtepe cemevi
önünde toplanan HKM emekçileri, buradan ana caddeye
kadar meşaleli bir yürüyüş yaptıktan sonra bir
basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın metninde
"Bu saldırının devrimci güçleri yıpratma,
yok etme, dağıtma amaçlı olduğunu ama ne yaparlarsa
yapsınlar devrimci mücadeleyi ve devrimi engelleyemeyecekleri,
devrimi yapacak enerjinin genç kuşaklarda mevcut
olduğuna" dikkat çekildi.
"Devrim Şehitleri Ölümsüzdür/KHKM" pankartının
taşındığı eylemde sık sık "Devrim Şehitleri
Ölümsüzdür", "Halk Savaşçıları Ölümsüzdür",
"Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber,
Ya Hiç Birimiz", "Ahmet, Kadir Yaşıyor,
Yaşanacak", "Yaşasın Devrimci Dayanışma"
sloganları atılırken basın açıklamasının ardından
atılan sloganlarla ve basın metnini dinleyen halkın
olumlu tepkileriyle açıklamaya son verildi.
Gülsuyu’nda Ortak Anma
Dersim'de şehit düşen 17 devrimci için, Maltepe
Halk Kültür Merkezi'nin de yer aldığı BDSP, Köz,
Partizan, Devrimci Duruş, HÖC, ESP'den oluşan
Gülsuyu Devrimci İnisiyatifi 26 Haziran 2005 Perşembe
günü eylem yaptı. Saat 21.00'de başlayan, son
durak Tepe'den Heykel durağına kadar kortejler
halinde meşaleli yapılan yürüyüşte "Dersim
Şehitleri Ölümsüzdür", "Mercan Şehitleri
Kavgamızda Yaşıyor", "Katil Devlet Hesap
Verecek", "Anaların Öfkesi Katilleri
Boğacak", "MKP Şehitleri Ölümsüzdür",
"Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız", "Yaşasın
Devrimci Dayanışma" sloganları atıldı. Eylem,
okunan basın açıklamasının ardından içilen ant,
okunan şiirler ve söylenen marşlarla sonlandırıldı.
Çukurova
Gerillaları Selamladı...
Şakirpaşa’da Yürüyüş
Dersim'in Mercan vadisinde 17 MKP gerillasının
katledilişini protesto etmek amacıyla biraraya
gelen Adana'daki çeşitli devrimci grupların oluşturduğu
bir haftalık eylem takviminin ilk etkinliği 23
Haziran 2005 günü saat 20.00'de Şakirpaşa mahallesinde
yapıldı. Sosyalist Barikat okurlarının da katıldığı
ve 17'lerin fotoğraflarının yer aldığı pankart,
kızıl bayraklar ve meşalelerin taşındığı yürüyüş,
Şakirpaşa Lisesi civarında başladı. Son derece
coşkulu geçen yürüyüşe halkın ilgisi yoğundu.
Özellikle çocukların yürüyüşçülere eşlik etmesi,
zaman zaman sloganlara katılması çok güzeldi.
"Devrim Şehitleri Ölümsüzdür", "17'ler
yaşıyor MKP savaşıyor", "Kürdistan Faşizme
Mezar olacak", "Canımız Halk Savaşına
Feda Olsun", "Faşizme karşı omuz omuza"
vb. sloganların coşkuyla atıldığı yürüyüş, Perşembe
pazarı girişinde basın açıklamasının okunmasıyla
sona erdi.
İnönü Parkı’nda Eylem
Dersim'de gerçekleştirilen Mercan katliamında
şehit edilenleri anmak ve katliamı kınamak amacıyla
biraraya gelen ve aralarında Sosyalist Barikat
okurlarının da bulunduğu Adana'daki çeşitli devrimci
gruplar, 24 Haziran 2005 Cuma günü saat 12.00'de
Devrimci Demokrasi Dergisi Adana Bürosunun önünde
toplanarak önlerinde "Halk Savaşçıları Ölümsüzdür"
yazılı bir pankartla İnönü Parkı'na doğru sloganlarıyla
yürüyüşe geçtiler. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı
eylemde tüm katılımcılar ellerinde kızıl bayraklarıyla
yürüdüler. Mercan katliamında katledilenlerin
resimlerinin asılı olduğu bir ikinci pankartın
da yer aldığı kortej, çevrede bulunanların ilgisini
topladı. "Devrim Şehitleri Ölümsüzdür",
"Mercan Şehitleri Ölümsüzdür", "Yaşasın
Devrimci Dayanışma", "Katil Devlet Hesap
Verecek", "Faşizme Karşı Omuz Omuza",
"Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız" sloganlarının
atıldığı yürüyüş boyunca şehitlerin adları teker
teker sayılıp tüm kitle tarafından "Yaşıyor"
denilerek selamlandılar. Yürüyüşün ardından İnönü
Parkı'na gelen kitle, burada yine sık sık sloganlarla
kesilen basın açıklamasını gerçekleştirerek eylemini
sonlandırdı.
Meydan Mahallesi’nde Meşaleli Yürüyüş
28 Haziran 2005 günü saat 20.00'de Meydan Mahallesi'nde
Mercan Katliamını protesto etmek için bir araya
gelen Adana'lı bir grup devrimci meşaleli yürüyüş
yaptı. Aralarında Sosyalist Barikat okurlarının
da bulunduğu grup önlerinde "Halk Savaşçıları
Ölümsüzdür" yazılı bir pankartla Mavi Market'in
önünde toplanıp, Kıbrıs Caddesi boyunca sloganlarla
yürüyüşü gerçekleştirdi. "Devrim Şehitleri
Ölümsüzdür", "Katil Devlet Hesap Verecek",
"Yaşasın Devrimci Dayanışma" vb. sloganlarının
atıldığı gösteri, aynı gün sabahtan gerçekleşen
gözaltılara da "Baskılar Gözaltılar Bizleri
Yıldıramaz" sloganlarıyla iyi bir cevap oldu.
Gündüz saatlerinde Meydan Mahallesinde Mercan
Katliamını protestoya yönelik ortak bildiri dağıtan
gruptan 9 kişi gözaltına alındı. Devlet bir çok
yerde uyguladığı yöntemi Adana’da da gündeme getirdi
ve gruptan 5 kişi tutuklandı.
Tutuklamalar
Protesto Edildi
Son zamanlarda giderek ivme kazanan devlet terörüne
ve çeşitli illerdeki tutuklamalara karşı, aralarında
HKM emekçilerinin de bulunduğu, devrimci ve demokratik
yapılar 29 Haziran 2005 günü İstanbul Taksim Meydanı’nda
bir basın açıklaması gerçekleştirdi. "SALDIRILAR,
TUTUKLAMALAR, BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ" ortak
pankartının açılmasıyla başlayan açıklamada sık
sık " Devrimci İrade Teslim Alınamaz",
"Yaşasın Devrimci Dayanışma", "Tutuklananlar
Serbest Bırakılsın" sloganları atıldı. Devlet
terörünün dağlarda, şehirlerde, meydanlarda, sokakta
kısacası hayatın her alanında devrimci-demokrat-yurtsever
kurum ve kişilere dönük saldırısının arttığı ve
herkesin bu teröre karşı çıkması gerektiğine vurgu
yapılarak açıklamaya son verildi.
“6 haziran Şehitleri Ölümsüzdür”
6
Haziran 1981'de ölümsüzlüğe ulaşan Tamer Arda,
Atilla Ermutlu, Ercan Yurtbilir ve Doğan Özzümrüt
yoldaşlar, katledilişlerinin 24. yılında HKM emekçileri
tarafından Tamer Arda ve Atilla Ermutlu’nun mezarları
başında anıldılar.
Halk Kültür Merkezi emekçileri 6 Haziran’da saat
14:00'de İstanbul Avcılar/Ambarlı'da "tarihin
ölümsüz gerillası" Tamer Arda'nın mezarı
başında bir araya geldiler. "Devrim Şehitleri
Ölümsüzdür" pankartının açıldığı anma saygı
duruşuyla başladı. Daha sonra HKM adına konuşan
sözcü, Devrim Şehitlerinin ölümsüz olduğunu, yürüdüğümüz
yolda şehitlerimizle daha da güçlü olduğumuzu
ve anılarının mücadeleye önder olduğunu vurguladı.
Tamer yoldaşın mezarının başına, geleneğimizin
Haziranda verdiği şehitlerin resimleriyle gelen
HKM emekçileri, metnin okunmasının ardından, "Ben
İhtilal" şiirini okudular ve Cephe Marşı'nı
söylediler. "Devrim Şehitleri Ölümsüzdür",
"Mahir Hüseyin Ulaş, Kurtuluşa Kadar Savaş",
"Yaşasın Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz"
sloganlarının atıldığı anma, Tamer yoldaşın mezarına
karanfillerin bırakılmasıyla sonlandırıldı.
Aynı gün Atilla Ermutlu’nun İstanbul/Maltepe Gülsuyu'ndaki
mezarı başında toplanan HKM emekçileri 6 Haziran
şehitleri için bir anma da burada gerçekleştirdiler.
Saygı duruşuyla başlayan anma, HKM sözcüsünün
yaptığı konuşmayla devam etti.
Konuşmada "Atilla yoldaşın mücadeleye kattıkları,
devrimci kişiliğinden ödün vermeden yaşadığı,
örnek bir şehir gerillası olduğu" vurgulandı.Anma
HKM emekçilerinin mezara karanfil bırakmalarıyla
ve aynı mezarlıktaki yoldaşların mezarlarının
ziyaret edilmesiyle sona erdirildi.
Hüseyin Cevahir Yoldaş Dersim’de
Anıldı
1
Haziran 2005 Çarşamba günü Kalan (Dersim) Halk
Kültür Merkezi, Sosyalist Barikat ve Liselinin
Sesinin içinde yer aldığı grup Dersim'in Mazgirt
ilçesinin Yeldeğen köyündeki Hüseyin Cevahir yoldaşın
mezarına giderek bir anma gerçekleştirdi. Anmada,
"Haziran Şehitleri Ölümsüzdür" pankartı
açıldı. Ayrıca Cevahir yoldaşın ailesi anmada
yerini aldı. Hazırladığımız metin arkadaşımız
tarafından okunurken Haziran şehitlerinin resimleri
taşındı. Metinde Mezopotamya ve Anadolu halklarının
birleşik mücadelesinde bahsedildi. Dünyadaki son
gelişmelere değinildi. Yeni bir 71 ruhunun acilen
hayata geçirilmesi oradaki herkesin ortak kanısıydı.
Mezar başında sık sık " Haziran Şehitleri
Ölümsüzdür", "Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa
Kadar Savaş", "Yaşasın Devrimci Kurtuluş
Mücadelemiz" sloganları atıldı. Diğer taraftan
Ulusal Kurtuluş, Bağımsızlık, Devrim ve Sosyalizm
mücadelesinde şehit düşenler için 1 dakikalık
saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu sırasında
Adalılar şiiri okundu.
Yaptığımız anma çevredeki insanlardan da ilgi
topladı. Yaptığımız anma, 12 Eylül'den bu yana
yapılan kutlamaların en kalabalık olanıydı. Bu
durum ve yöre halkının yaptığımız anmaya olan
ilgisi moralimizi yükseltti. Anma alkışlarla coşkulu
bir şekilde sonlandırıldı.
Güzeltepe’de Gecekondulu Emekçiler
Yıkımlara Karşı Tek Yumruk tek Barikat
İstanbul'un
Eyüp ilçesinde bulunan Güzeltepe mahallesindeki
gecekondularda kiracı olan yoksul emekçiler evlerinin
yıkılması kararı alınması üzerine direniş için
birleşme kararı aldı. Belediyenin hiçbiri gecekondularda
yaşamayan bina sahipleriyle anlaşarak gecekonduları
yıkma kararı alması onlarca ailenin sokağa atılması
anlamına geliyor. Gecekondularda kiracı olarak
oturan yoksul emekçiler 19 Haziran 2005 pazar
günü saat 13.00'de Güzeltepe meydanında basın
açıklaması yaparak yıkımlara karşı direneceklerini
açıkladılar. Kağıthane Halk Kültür Merkezinin
de örgütlenmesine katıldığı ve pankart açarak
yer aldığı basın açıklamasına 100'e yakın emekçi
katıldı. Basın açıklamasının okunması ve sloganlar
ile süren eylem, direnme kararlılığı ifade edilerek
sona erdirildi.
Güzeltepe mahallesi emekçileri, 20 Haziran 2005
günü ise saat 11.00’de, istanbul büyükşehir belediyesine
içinde bulundukları haksızlığı bildiren dilekçeleri
verdi.
TÜRK TELEKOM Halkındır, Satılamaz
Türk telekomun özelleştirilmesine karşı 23 Haziran
2005 Cuma günü grev yapan telekom emekçileri aynı
gün İstanbul/Gayrettepe telekom önünde bir basın
açıklaması yaptı.
Türk telekomun özelleştirilmesine karşı 23 Haziran'da
yarım günlük greve giden telekom emekçileri, aynı
gün Gayrettepe telekom önünde bir basın açıklaması
yaptı. Basın açıklamasına katılmak için gelenler
Mecidiyeköy'deki Ali Samiyen Stadında toplanarak
yürüyüşe geçti.
Halk Kültür Merkezlerinin'de destek vermek için
katıldığı eylemde, HKM flama ve pankartına yönelik,
Türkiye Haber-İş sendikasında yürüyen bir grup
ve yine Haber-İş yönetiminden olduğunu söyleyenler
tarafından sözlü bir saldırı ve polis ablukası
yaşandı. Polisle yaşanan kısa bir tartışmadan
sonra, pankart ve flamalar kapatılarak yürüyüşe
devam edildi.
Eylemde sık sık "Telekomu Satanlar Vatan
Haini", "Telekom Halkındır Satılamaz",
"Direne Direne Kazanacağız" sloganları
atılırken; Telekom'un,Tüpraş'ın, Petkim'in, THY,
Tekel'in, Seka'nın vatan olduğuna ve satılamayacağına
dikkat çekilirken eylem konuşmaların sona erdi.
15-16 Haziran Yürüyüşüne Karşılama
15-16 haziran 2005 Kartal Meydan’ında
saat 18.00'de toplanan yaklaşık 500 kişilik bir
kitle 'işçilerin birliği sermayeyi yenecek' 'yaşasın
15-16 Haziran direnişimiz' 'ücretli kölelik düzenini
yıkacağız' sloganları atarak Gebze'den yola çıkan
DİSK'lileri beklemeye başladı. DİSK'lilerin alana
girmesiyle birlikte yapılan konuşmalarda 15-16
Haziran'ın önemi ve bugünlere kadar taşınan savaşçı
dinamizmi anlatıldı. HKM'lilerin de katıldığı
eylemlilik yarım saat sürdükten sonra bitirildi.
14. Bahara Merhaba Gezisi:
Umutla ve Coşkuyla...
Halk
Kültür Merkezleri her geçen gün soluğuna yenilerini
ekleyerek yoluna devam ediyor. Bu adımlar, ezilenlerin,
yoksulların, varoşların desteğini alarak büyüyor.
Bu yıl 14'üncüsü yapılan ve artık geleneksel hale
gelen "Bahara Merhaba Dostluk ve Dayanışma
Gezisi", 5 Haziran 2005'te gerçekleştirildi.
"Herkese İş, Herkese İnsanca Yaşam İstiyoruz-Halk
Kültür Merkezleri" pankartı sahneye, "İşsizlik
ve Yoksulluğa Karşı, Birlik, Dayanışma, Mücadele-Halk
Kültür Merkezleri" pankartı da alanın diğer
tarafına asılmıştı. Maltepe Halk Kültür Merkezi
emekçilerinin hazırladığı, kolye ve süs eşyaları
ile Sosyalist Barikat dergisinin açmış olduğu
stand sahnenin hemen sağ tarafında yer aldı. Kültür
Merkezlerine yardım amaçlı diğer standlar da aynı
yerdeydi. Gezi alanına yerleşmeler devam ederken
mikrofondan Nazım Hikmet'in dizeleri yankılanmaya
başladı.
Açılış konuşmasından sonra mikrofona Halk Kültür
Merkezleri dönem sözcüsü davet edildi. Hoparlörlerden
dört bir yana "Yoldaşlar, kardeşler, işçiler,
kadınlar, gençler... Halk Kültür Merkezlerinin
düzenlediği pikniğe hoşgeldiniz.... Bizler, gökyüzünü
fethetmek için yola çıktık. İstediğimiz bütün
dünya ve onu değiştirecek olanlar da bizleriz.
Biz değiştireceğiz... Biz kazanacağız... Devrim
ve Sosyalizm kazanacak. Şafağın aydınlığı artık
ufuk çizgimizin içindedir" sözleri yankılandı.
Bu umut dolu konuşmadan sonra Grup Hevin sahne
aldı. Söylenen türkülerle, insanlar halaya durmuştu
bile. Sanki güneşe yolculuk edercesine, kol kola,
omuz omuzaydı. Grup Hevin'in ardından, güzel bir
dinleti sunan Mehmet Aras sahne aldı. Sahne önünde
toplanan kalabalık, söylediği güzel türkülere
karşılık Mehmet Aras'a alkışlarla selam yolladı.
Avcılar Halk Kültür Merkezi'nden üç arkadaşın
sunduğu şiir dinletisi "daha sürüyor o kavga
sürecek, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek..."
dizeleriyle son buldu. Şiir grubundan sonra sahneye
Işın Su davet edildi. Işın Su'nun Anadolu ve Kürt
coğrafyasına ait türküleri, pikniğe ayrı bir renk
katarken, insanlar, hiç de yabancısı olmadığı
türküleri sanatçıyla birlikte söyledi.
Daha sonra sahneye Maltepe Halk Kültür Merkezi
Halk Oyunları Van-kız ekibi geldi. Sanatçı Vedat
Baran'dan sonra, Emekçi Hareket Partisi'nden Kemal
Bozkurt, dayanışma içerikli konuşmasıyla Halk
Kültür Merkezleri'ni selamladı. Eskişehir'den
yola çıkarak pikniğimize gelen Başka Müzik Topluluğu,
güzel bir dinleti vererek izleyicilerden büyük
beğeni topladı.
Daha sonra "Tarih denilen şey, koca bir savaşın
özetidir aslında. Yeniyle eskinin, iyinin ve kötünün,
güzelin ve çirkinin, ezenin ve ezilenin savaşıdır
tarih. Ve Spartaküs Roma dağlarına çıkalı beri
sürmektedir bu savaş. Bedrettinleri görmüştür
insanlık tarihi. Giardano Bruno'ları, Simon Bolivar'ları
pir sultan'ları, Sandino'ları, Ernesto Che Guevara'ları,
Lenin'leri, Mao'ları, Deniz Gezmiş'leri, Mahir
Çayan'ları. Ve tüm bu insanların şahsında 'tarihin
durdurulmaz akışındaki' iradeyi görmüştür"
sözleri ışığında, haziran şehitleri ve devrim
için saygı duruşu yapıldı.
Saygı duruşu sırasında "Ben İhtilal"
şiiri okundu. Saygı duruşunun ardından "Yaşasın
Devrimci Kurtuluş Mücadelemiz" sloganı atılarak,
Atilla Ermutlu, Kadir Tandoğan, Tamer Arda, Doğan
Özzümrüt, Ercan Yurtbilir, Ahmet Saner, Hüseyin
Cevahir, Hakkı Kolgu ve Gürkan Özdemir'in resim
ve fotoğrafları taşındı.
Geziye Avcılar Halk Kültür Merkezi'nin hazırladığı
skeçlerle devam edildi. Bülent Çatalkaya'nın dinletisinden,
sonra Halk Kültür Merkezi Müzik Grubu sahne aldı.
"Dağlar sözümüz var, doruğunda izimiz var,
daha bir güçlü yürüyoruz artık, her bir tohum
binler verdi, nice engel alt edildi, dalga dalga
geliyoruz artık" şarkısı eşliğinde coşku
doruğa çıkarken, "Dostlar 14. Bahara Merhaba
Dostluk ve Dayanışma gezimizin sonuna geldik.
Bir daha ki, sene buluşmak üzere demiyoruz, İstanbul'da
Esenler'deyiz, Kağıthane'deyiz, Avcılardayız,
Maltepe'deyiz, yarından tezi yok, sizleri sesimize
ses, gücümüze güç, katmaya çağırıyoruz. Ve her
şeyi ile bizim olan bir dünyayı yaratmak için
sizleri bekliyoruz" daveti ile gezi bitirildi.
Böylece, devrimci bir eylem olan gezimiz, değerlerimizi
yeniden birlikte ürettiğimiz, gelecek umutlarımızı
çoğalttığımız bir deneyim olarak belleğimizde
yerini aldı.
Adana’da İncirlik Üssü Protestosu
6 Haziran pazartesi günü, Adana'da bulunan sosyalist
basın bileşenleri ve devrimci demokratik kurumların
bir araya gelerek devletin İncirlik Üssü'ndeki
ABD etkinliğinin boyutlandırılması kararını protesto
etmek amacıyla oluşturdukları eylem takviminin
bir parçasını oluşturan basın açıklaması, saat
12.30'da İnönü Parkı'nda gerçekleştirildi. Yaklaşık
30-40 kişinin katıldığı basın açıklamasını İHD
adına Ethem Açıkalın okudu. Basın açıklamasında
İncirlik Üssü'nün ABD'nin Ortadoğu'daki katliamlarının
en önemli parçalarından biri olduğu ve bu kararla
bu katliamlara ortak olunduğu görüşü dile getirilirken
Eğitim-Sen'in kapatılması kararı da protesto edildi.
"Eğitim Sen Değil İncirlik Üssü Kapatılsın"
sloganlarının da atıldığı basın açıklamasının
ardından hazırlanan ortak bildiriler Çakmak Caddesi
boyunca ajitasyonlar eşliğinde dağıtıldı.
AKP Önünde Protesto
10 Haziran cuma günü Adana'da bulunan çeşitli
sendika, demokratik kitle örgütü, siyasi parti
ve sosyalist basın bileşenleri, daha öncesinde
oluşturdukları eylem programı çerçevesinde gerek
İncirlik Üssü'nün kullanımının genişletilmesini
gerekse de Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretini protesto
etmek için saat 12.15'te Adana İHD'nin önünde
toplanarak önlerinde "İncirlik Üssü Kapatılsın"
yazılı bir pankartla sloganlar eşliğinde yürüyerek
Adana AKP binasının önüne kadar yürüdüler. Yaklaşık
50 kişinin katıldığı yürüyüş, kalabalık caddede
ilgiyle karşılandı. AKP önünde yapılan basın açıklaması
ile Tayyip Erdoğan'ın ABD karşıtlarını "marjinal
gruplar" olarak nitelendirmesi ve diğer ABD'ye
yaptığı uşaklıklar protesto edildi. Sık sık sloganlarla
kesilen basın açıklaması yine sloganlarımızla
sona erdi.
İncirlik Kapatılsın Kahrolsun Emperyalizm
Adana'da bulunan çeşitli devrimci gruplar, sol
siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri biraraya
gelerek İncirlik Üssü'nün Ortadoğu halklarının
katledilmesi ve sömürülmesi amacıyla ABD tarafından
kullanımının boyutlandırılmasını protesto etmek
amacıyla 18 Haziran 2005 günü İncirlik'te bir
gösteri düzenlediler. Aralarında Sosyalist Barikat
okurlarının da bulunduğu yaklaşık 150 kişilik
kitle, saat 12.00 civarında Adana'dan hareket
eden dört araçla İncirlik kasabasının yakınlarına
geldi. Buradan kortej oluşturarak İncirlik Kasabasının
girişine kadar sloganlarıyla yürüyen kitlenin
önünde ise "İncirlik Üssü Kapatılsın"
yazılı bir pankart bulunuyordu. Jandarmanın oluşturduğu
barikat nedeniyle artık fiilen ABD'nin TC topraklarındaki
Guantanamo'su haline getirilmiş bulunan kasabaya
giremeyen kitle, burada basın açıklamasını gerçekleştirdikten
sonra attığı "İncirlik Üssü Kapatılsın!",
"Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Katil
ABD Ortadoğu'dan Defol!", "Irak'ta Düşene,
Dövüşene Bin Selam!", "Eğitim-Sen Değil
İncirlik Üssü Kapatılsın!", "Emperyalistler,
İşbirlikçiler 6. Filoyu Unutmayın!" vb. sloganlarıyla
eylemini bitirdi.
Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!
Adana'da bulunan ve aralarında Sosyalist Barikat'ın
da bulunduğu çeşitli devrimci grup, sendika ve
siyasi partilerin biraraya gelerek organize ettiği
ve Bush, Blair gibi halk düşmanları şahsında emperyalizmin
yargılandığı uluslararası eylemin Adana ayağı,
26Haziran 2005 pazar günü saat 16.00'da İnönü
Parkı'nda gerçekleştirildi.
Yapılan basın açıklamasının ardından yüzlerine
Bush, Blair ve Schöder'in resimlerinden oluşan
birer maske takmış olan "sanık"ların
yüzlerine suçları birer birer sayılarak "hüküm"
verildi. Ardından çeşitli devrimci, anti-emperyalist
marşların okunduğu gösteri, sloganlarla sona erdi.
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu’ndan İncirlik’i
Protesto Eylemi
ABD’nin İncirlik Üssü açılışının 50. yılında İstanbul’da
da protesto ediildi. Taksim Meydanı’nda basın
açıklaması düzenleyen Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu
İncirlik’in kapatılmasını istedi.
Kooridasyon adına yapılan açıklamada, “Ülkemizin
sırtına saplanmış bu kanlı hançeri söküp atmanın
gerekliliği bugün çok daha can alıcı bir görev
olarak karşımızda durmaktadır. Bu hançeri çıkaracak
olan Türkiye halklarıdır, bizleriz. Çünkü, işbirlikçilerin
vatan sevgisi, ulusal onur, halk sevgisi ve kardeş
halklara saygısı yoktur. İncirlik katliam üssüdür
kapatacağız” denildi.
Adana’da Protesto Eylemleri:
Eğitim-Sen Kapatılamaz!
Eğitim-Sen'in tüzüğünde yer alan
"anadilde eğitim hakkı" gerekçe gösterilerek
kapatılmak istenmesi, bir çok ilde olduğu gibi
Adana'da da yoğun protestolarla karşılandı. Yargıtay
Genel Kurulunun kararının hemen ertesi, 26 Mayıs
perşembe günü Adana Eğitim-Sen'in yaptığı çağrı
üzerine sendikanın önünde toplanan ve aralarında
Sosyalist Barikat okurlarının da bulunduğu yaklaşık
200 sendika üyesi eğitim emekçileri ve onlara
destek veren tüm demokratik kitle örgütü üyeleri,
burada yaptıkları kısa bir açıklamanın ardından
ellerinde Eğitim Sen bayrakları ve yine Eğitim
Sen logolu önlükleri ile sloganlarla yolu araç
trafiğine kapatarak İnönü Parkı'na kadar yürüdüler.
1 Haziran Çarşamba günü yine Eğitim Sen'in yaptığı
çağrı üzerine sendikanın önünde bir araya gelen
eğitim emekçileri ve Adana'lı devrimci demokratlar
ve sosyalistler, bir süre slogan attıktan sonra
ellerinde Eğitim Sen bayrakları ve üzerlerinde
Eğitim Sen önlükleriyle AKP Adana İl Binasına
doğru yürüyüşe geçtiler. Yaklaşık 200 metrelik
bir yol boyunca sloganlarıyla yürüyen kitle AKP
önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından
yine 4 Haziran'da yapılacak olan mitinge çağrı
ile eylemine son verdi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı
eylemde Sosyalist Barikat okurları da vardı.
4 Haziran 2005 cumartesi günü Adana Mimar Sinan
Açık Hava Tiyotrosu önünde saat 16.00'da toplanan
Eğitim-Sen'in bölgede bulunan illerden de gelen
emekçileri ve demokratik kitle örgütleri, sosyalist
basın okurları, buradan Uğur Mumcu Meydanı'na
kadar sloganlar eşliğinde yürüdü. Yürüyüş sırasında
"Eğitim Sen Güneşi Karartılamaz", "Sokakta
Kurduk Sokakta Savunacağız", "Faşizme
Karşı Omuz Omuza", "Anadilde Eğitim
Engellenemez", "Kurtuluş Yok Tek Başına,
Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz!", "Direne
Direne Kazanacağız", "Eğitim Sen Kapatılamaz"
sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen
mitingle Eğitim Sen'in kapatılması protesto edildi.
Adana'da gerçekleştirilen mitinge 5000 emekçi
ve devrimci katıldı. Kimi grupların kendi pankartlarıyla
katıldığı mitinge Sosyalist Barikat okurları,
Eğitim Sen kitlesi içinde katıldı.
Üniversitelerde Faşist Saldırganları Ezeceğiz!
Üniversitelerde gerçekleşen saldırılar 17 Haziran
günü Taksim Galatasaray Lisesi önünde yapılan
bir eylem protesto edildi.
Bir süredir okullara satırlarla girerek öğrencilere
saldırıp, daha sonra polisin arkasına sığınan
ülkücü faşistler, daha sonra yaklaşık 80 kişiyle,
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne girerek
öğrencilere saldırmış, kendilerini korumaya ve
faşistleri okuldan çıkarmaya çalışan öğrenciler
ise daha sonra polislerin saldırısına maruz kalmıştı.
Aynı şekilde Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve
Coğrafya Fakültesi'ne de bir grup ülkücü saldırmış,
bir demokrat öğrenci polisin gözü önünde bıçaklanmıştı.
16 Haziran 2005 günü ise, 20 kişilik ülkücü bir
grup, İstanbul Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde
demokrat öğrencilere saldırmış, burada kendilerini
korumaya çalışan öğrenciler ise, dekanlığa girmişler
fakat bu sefer görevi üzerine alan polis, gaz
bombalarıyla saldırarak, 10 öğrenciyi gözaltına
almıştı. Aynı akşam Edebiyat Fakültesi'nden toplu
çıkış yapan öğrenciler, tramvaya bindiklerinde
ülkücü-faşistler, bu sefer tramvaya saldırmış,
tramvayın camlarını kırarak öğrencileri yaralamışlardı.
Bunun üzerine biraraya gelen çeşitli demokratik
kitle örgütleri ve partiler, artan faşist saldırıları,
polisin göz yummak bir yana ülkücüleri korumasını
ve rektörlüğü protesto ettiler. Yapılan açıklamaların
saldırıların tüm toplumu terörize etmeye ve ilerici
gençliği sindirmeye dönük olduğu belirtilerek
hesap sorulacağı belirtildi. Eylemde sık sık "Faşizme
Karşı Omuz Omuza", "Gözaltılar Bırakılsın",
"Baskılar Bizi Yıldıramaz" sloganları
atıldı. Halk Kültür Merkezleri'nin de destek verdiği
eylemde "Sivil-Resmi Faşistler Defolun, Üniversiteler
bizimdir", "Faşist Saldırıları Püskürteceğiz"
yazılı Devrimci Sosyalist Öğrenciler imzalı dövizler
açıldı.
Dersim’de Mayın Provokasyonu
Son dönemde dersimde geliştirilmek
istenen provakatıf olaylara karşı 29 Haziran 2005
günü kalan Halk Kültür Merkezi’nin de içerisinde
yer aldığı demokrasi platformu tarafından bir
basın açıklaması yapıldı.26 Haziran 2005 günü
Dersim merkeze bağlı Batman köyünde sabah saatlerinde
ticari taksinin mayına çarpması sonucu taksi şoförü
Ali Akbayır ağır yaralanmıs aracıda ağır hasar
görmüştü.Mayının kimler tarafından konulduğu bilinmezken
araç Dersim merkeze getirtilerek aracın üzerine
yapıstırılan dövizlerle baro ve demokratik kitle
örgütleri hedef gösterilmekteydi. Bunun yanı sıra
taksi şoförleri askeriyeye çağrılarak sanki mayınlama
PKK tarafından yapılmış gibi PKK’ye karşı protesto
eylemliliği geliştirmek istenmişti. Basın açıklamasında
provokatör güçler kınandı ve halkın duyarlı olması
istendi.
SİVAS KATLİAMININ HESABI SORULACAK
KORAY KAYA
MENEKŞE KAYA
ASUMAN SİVRİ
YASEMİN SİVRİ
ÖZLEM ŞAHİN
NURCAN ŞAHİN
BELKIS ÇAKIR
SERPİL CANİK
SERKAN DOĞAN
YEŞİM ÖZKAN
HURİYE ÖZKAN
HANDAN METİN
SAİT METİN
AHMET ÖZYURT
İNCİ TÜRK
M. ÇİÇEK
G.KARABABA
MURAT GÜNDÜZ
MEHMET ATAY
G. AKÇA
H. GÜLTEKİN
S. ATEŞ
ERDAL AYRANCI
ASAF KOÇAK
UĞUR KAYANAR
BEHÇET AYSAN
E. S. AYBABA
M. AKARSU
MUHLİS AKARSU
METİN ALTIOK
CARİNA CUANNA
ASIM BEZİRCİ
NESİMİ ÇİMEN
AHMET TÜRK
KENAN YILMAZ
Adana:
Sivas’ın Hesabı Sorulacak!
Adana'da aralarında Sosyalist Barikat
okurlarının da bulunduğu çeşitli gruplar 2 Temmuz
Sıvas Katliamını protesto etmek için 2 Temmuz
2005 cumartesi günü saat 11.30'da Sanatçılar Parkı'nda
biraraya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Ellerindeki kızıl karanfilleri parkta açlık grevi
yapanlara armağan eden eylemciler, "Sıvasın
Hesabı Sorulacak", "Faşizme Karşı Omuz
Omuza", "Yaşasın Halkların Kardeşliği",
"Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mücadelemiz",
vb. sloganlarını attılar. Daha sonra İnönü Parkı'nda
Alevi derneklerinin düzenlediği basın açıklamasına
destek vermek için buraya doğru yürüyüşe geçen
kitle, yürüyüş boyunca da aynı sloganları haykırmaya
devam etti. İnönü Parkı'ndaki ikinci basın açıklaması
ile Adana'daki 2 Temmuz Sıvas katliamını protesto
eylemleri sona erdi.
Sivas Şehitleri Dersim’de Anıldı
Kalan (Dersim) Halk Kültür Merkezininde
içirisinde yer aldığı Emek ve Demokrasi Platformu
tarafından Sivas Madımak hotelinde faşistlerce
şehit edilen 37 aydın için Dersimde bir anma gerçekleştirildi.
02.07.2005 günü saat 18:00 da yer altı çarşısı
üzerinde bir araya gelen platform "Sivas
Şehitleri Ölümsüzdür" yazılı pankartı ve
Emek ve Demokrasi Platformu çelengini taşındığı
yürüyüş kolu oluşturularak 1 km sloganlar eşliğinde
cem evine gidildi. Cem evinde Emek ve Demokrasi
Platformu dönem sözcüleri tarafından günün anlam
içeriğini anlatan bir metin okundu. Sık sık "Katil
Devlet Hesap Verecek , Devrim Şehitleri Ölümsüzdür"
sloganları atıldı. Metinin okunmasından sonra
Pir Sultan Abdal anıdına 37 karanfil bırakıldı,
mumlar yakıldı ve kitle dağıldı.
Eyüp Beyaz’ı Katledenler İçin
Suç Duyurusu
Adalet
bakanlığı önünde elleri kelepçeliyken katledilen
Eyüp Beyaz için, İstanbul Adliyesi önünde 4 Temmuz
2005 pazartesi günü saat 13:00 bir basın açıklaması
gerçekleştirildi.
Kars'tan gelen TAYAD'lıların alana inmeleriyle
birlikte devrimci-demokratlar Adliyeye doğru yürüyüşe
geçtiler. Polisin izin vermemesi üzerine Adliyenin
biraz uzağında yapılan açıklamada "Eyüp Beyazın
öldürülmesinin tüm yalan açıklamalara, gazete
haberlerine, demagojilere rağmen bunun bir katliam
olduğuna ve KARS'ta saldırıya uğrayan TAYAD'lıların
durumuna dikkat çekildi." Acıklama da sık
sık "Eyüp Beyaz Ölümsüzdür", "Yaşasın
Devrimci Dayanışma", "Gün Gelecek Devran
Dönecek Katiller Halka Hesap Verecek" sloganları
atıldı. Yapılan suç duyurusunun ardından eyleme
son verildi.
|