Giresun'da KTÜ Eğitim Fakültesi'nde okuyan
Erdal ALTUNÖZ yoldaşı 7 Haziran 2005 günü yitirdik.
Çok genç yaşına karşın devrimci sosyalist hareketin
aktif militanlarından olan Altunöz Giresun'da
aramızdan çok zamansız ayrıldı.
Öğrenci hareketinde önder özelikleriyle tanınan
Altunöz, Devrimci Sosyalist öğrencilerin çıkarmaya
başladığı Granma dergisine de katkılar yapmaktaydı.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz...
Devrimci Sosyalizm, Erdalların genç omuzlarında
yükselecektir.
Bayraklarımız oligarşinin burcuna dikilene dek...
Haziran ayının bizler için önemli bir yeri var.
Gerek bu kavgada yitirdiklerimiz, gerekse de bizimle
beraber bu kavgada yer alan yoldaşlarımızın çeşitli
sebeplerle aramızdan ayrılışları....
Haziran... nice yiğitlerin faşizme kurşun, sermaye
ağalarına barikat, zalimlere kılıç, mazlumlara
ışık olanların fiziki ayrılışlarının ayı... Kalemini
mazlumların öfkesini haykırmak için kullananların,
yüreği emekçilerle beraber atanların 'üreten biziz,
yönetende biz olacağız' naralarını haykıran yüz
binlerin öncülerinin toprağa verildiği ay...
Hüseyin Cevahir, Tamer Arda, Atilla Ermutlu, Ercan
Yurtbilir, Doğan Özzümrüt, Nazım Hikmet, Ahmet
Arif, 15-16 Haziran şehitleri, Kadir Tandoğan,
Ahmet Saner, Gürkan Özdemir, Mithat Koçulu ve
2003’te yitirdiğimiz İsmail yoldaş ve bu gün...
Erdal Yoldaş
Haziran’ın sıcak ve yakıcı güneşi alnımızı yakmaya
devam ederken bu fiziki ayrılışlarda yüreğimizi
yakıyor. Erdal Yoldaş henüz 20 yaşında yüreğini
devrim ve sosyalizm kavgası için çelikleştirmiş
yiğit bir devrimciydi. Hem teorisyen ve hem eylem
adamı olmanın onurunu yaşamış ve biz yoldaşlarına
yaşatmıştır. Daha yapacak çok şeyi vardı. Fakat
ölüm onu çok zamansız aramızdan aldı. Ölümsüzler
kervanına katılan Erdal Yoldaş geride bir sürü
makale, ideolojik-teorik yazı, derleme ve mücadele
deneyimi bırakarak aramızdan ayrıldı. KTÜ Giresun
Eğitim Fak. 3. sınıf öğrencisi olan Erdal Yoldaş
öğrenci hareketinin önderi konumundaydı. Birçok
eylemin planlamasında ve kitlelerin Giresun dışındaki
merkezlerde eylemlere katılmasında önemli bir
rol üstlenmişti. Yine aynı şekilde EĞİTİM-SEN
içerisinde oluşturulan öğrenci komisyonunun üyesi
ve sorumlusu konumundaydı. 7 Haziran günü final
sınavlarının stresini atmak üzere 2 arkadaşıyla
beraber serinlemek üzere girdiği denizden bir
daha çıkamadı Erdal Yoldaş. Doğal önderlik sıfatı
onun için söylenmişti sanki. Girdiği her yeri
hareketlendirebilen, oturuşu kalkışı ile devrimci-sosyalist
kimliği temsil eden, en umutsuz anda o sımsıcak
gülüşüyle yoldaşlarına umut ve inanç veren, o
kısacık ömrüne rağmen devrimci yaşam perspektifini
kendini bildi bileli uygulayan ve taviz vermeyen
bir insandı Erdal Yoldaş. YDD'nin yabancılaştırıcı
etkisine karşı yoldaşlarına bir siperdi. Fidel'i
andıran görünüşüyle devrimci saflarda en önde
yer almıştı. Hiçbir haksızlığa gelemezdi, hiçbir
sözü içinde tutamazdı, eleştirisini dostça ifadelerle
yapar, özeleştiri vermekten kaçınmaz ve bunları
yaparken yapıcılıktan, yoldaşlık ilişkilerinden
taviz vermezdi. "Mücadele örgütsüz olmaz.
Örgütsüz mücadele de olmaz" anlayışı ile
Erdal Yoldaş mücadeleye örgütlü bir tarzda katılmış
ve güçlü bir komünist partisinin yaratılması noktasında
durulması gereken yerde durmuş, yenilenme ve yeniden
inşa sürecimizde tüm varlığı ile yer edinmiş ve
etrafındaki insanları örgütlü mücadeleye çekmenin
çalışmalarını yürütmüştür.
*
Kendimizi Hiç Yalnız Hissetmiyoruz...
“Çok dikkatimi çekti. Tüm yoldaşlardan bu konu
üzerinde aynı eleştiriyi alıyorum. Bu bizim ortak
perspektifimizi ve birliğimizi ortaya koyuyor.”
Bu sözleri söyleyeli 23 gün geçmişti ve sen şu
anda fiziki olarak aramızda yoksun. Seni son görüşümde
arkandan el sallamıştım. Bir sonraki görüşmemizin
planlarını yapmış, sıcak bir demlik çayı paylaşmış
ve sana bilet almak üzere yola çıkmıştık. Biletini
aldık ve arabanın kalkış saatine daha 1 saat olduğunu
öğrenerek yol boyu sohbet etmeye başlamıştık.....
sırt çantanı omuzladığında sım sıcak bir yoldaşlık
bağıyla sarılmıştık. “görüşmek umuduyla. Kendine
iyi bak. Aynada ve yaşamda...” son sözümüzdü bir
birimize ve sen gittin.... bense el salladım.
Gül yüzüne güneş vurdu
Karanlığa ışık oldun
Yoldaş, sen bu kavgada
Umutsuza umut oldun.
Kim demiş Erdal ölmüş diye! Hayır. Yalan! O ölmedi.
Erdal yoldaş hiç ölür mü? Yaşamın diyalektiğine
ışık tutmaya devam ediyor. Serptiği tohumlar filizlenip
boy vermekte.... Güneşi; yolumuzu aydınlatmaya
devam ediyor. Okuduğunuz kitapta bakın Erdal yazıyor.
Bakın, bakın faşizme atılan kurşun Erdal’ın kendisi
değil mi? Şu barikatın başında duran Erdal’a ne
çok benziyor! Dergi yazılarının altındaki imzaya
bakın. Yanı başınızda gülen yoldaşınız. O güzel
sesiyle gülen, konuşan Erdalın ta kendisi.!
Yokluktan varolmadığı gibi yokluğa da hiç karışmadı.
Her bir hücresi binlerce hücreye can katmakta,yaşatmaktadır.
Erdal yoldaş ömrünün baharını devrimin baharı
için paylaştı. Baharları herkes yaşasın diye soğuk
kış güneşiyle sürekli boğuştu. Ve kaybetmedi.
Baharı onunla yaşayan nice yoldaşı gibi bizlerde
yaşadık. Erdal yoldaş üzerimize bahar güneşi gibi
ışıdı ve ışımaya devam edecek.
Erdal yaşıyor,yaşayacak, yaşatacağız. Kendimizi
hiç yalnız hissetmiyoruz.
Erdal yoldaş bıraktığın yerden devam ediyoruz.
Yoldaşları
*
İsmail ve Erdal Yoldaşlar Mezarları
Başında Anıldı!
2 sene oldu aramızdan ayrılalı! O gülen yüzüyle
yolumuzu ışıtmaya devam ediyor... İsmail yoldaş
ölümünün ikinci yılında, on gün önce yitirdiğimiz
Erdal yoldaşla beraber anıldı.
14 Haziran 2005’te İsmail ve Erdal yoldaşlar şahsında
tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu
ile başladı. İsmail yoldaşı anlatan ve yoldaşın
ölümünden sonra dünya, bölge ve ülkemizde kapitalizm
ve devrim güçlerinde yaşanan değişmeler, gelişmeler
üzerinde duruldu. Yenilenme ve yeniden inşa sürecimizden
de bahsedilen anmada 1 hafta önce yitirdiğimiz
Erdal yoldaşın hayatını anlatan yazı okundu.
“gidenler, ardından
kavgayı bırakır her yeni gün kavganın alevini
bir kat daha arttırır yelin esiintisi umudu
ve mücadeleyi gidenlerin ardından gelenlere
taşır. bu uğurda mücadele edenler ölümsüzleşirler
tıpkı ismail yoldaş, erdal yoldaş ve diğerleri
gibi...
hepinizi selamlıyoruz.
Adapazarı’ndan yoldaşları
|
Anma sırasında Onu ve Erdal yoldaşları tanıyan
yoldaşları onlarla ilgili yazdıkları şiirleri
okudular. Paylaştıkları anıları anlattılar.
Anma, Dersimde Doğan Güneş ve Avusturya İşçi Marşı'
nın hep bir ağızdan söylenmesiyle son buldu. Anma
sonunda yapılan söyleşide yakın zamanda kaybettiğimiz
Erdal yoldaşın anısını yaşatmak üzere her yıl
düzenlenecek ve gelenekselleştirilecek bir kültür
sanat festivalinin yapılması, anmaların gelenekselleştirilmesi
ve diğer devrimci şehitleride kapsaması önerileri
getirildi. Anmaya ESP ve Kaldıraç okurları katılımları
ile destek oldular.
Farklı şehirlerden gönderilen mesajların okunmasının
ardından anma marşlarla bitirildi.
“göreceksiniz! birgün
çıkıp geleceğiz üzerimizde halaylarda kardeşleşmiş
bedenlerin güzelliğini taşıyarak mutlaka geleceğiz
gözlerimizin etrafında nöbete duran kirpiklerimizi
bir kez olsun utandırmadığımızı göreceksiziniz
kirpiklerimiz bir kez olsun ağır gelmeyecek
gözlerimize
yoldaşlar !!!
göreceğizki hep bizimle uğurladıklarımız...”
Zonguldak’tan yoldaşları
|
***
İsmail yoldaşın kısacık hayatında büyük bir dünya
vardı. Kendi, kaderini-kurtuluşunu ülkenin kaderiyle,
kurtuluşu ile birleştirmiş, mevcut yolsuzlukların,
yoksulluğun, adaletsizliğin ancak devrimci bir
partiyle, bir devrimci savaşımla ortadan kaldırılabileceğine
inanmış ve devrimci savaşımda yer alıştır. Genç
yaşına rağmen mücadelenin yüklediği sorumlulukların
bilinci ile yasal ve meşru bir demokratik kitle
kurumunda görev almış ve uzun bir süre temsilciliğini
yapmıştır.
İsmail yoldaş genç işçi mücadelesinin içerisinde
yer almış ve işçi örgütlülüğü içerisinde heyecanı,coşkusu,güler
yüzü ve cesareti ile ön plana çıkıyordu. Yaşadığı
bölgede hemen hemen tüm eylemlere katılmış ve
ön saflarda yer almıştır.
Bir gün öğle yemeği paydosundan geç gelip, yaptığı
işi zamana yayan (işi yavaşlatan) İsmail yoldaş,
patronun "niye yavaş çalışıyorsun,geç kalıyorsun"
sözlerine "verdiğin ücret kadar çalışıyorum"
cevabını vermiştir.
İsmail yoldaş 13 haziran 2003 tarihinde talihsiz
bir kaza ile aramızdan ayrıldı. Sigortasız, sendikasız
ve çok düşük bir ücretle çalışan İsmail yoldaş,
çalıştığı inşaatın damında döşemeye çalıştığı
demir su borularının binanın üstünden geçen yüksek
gerili hatlarına değmesi sonucu elektrik akımına
kapılarak aramızdan fiziki olarak ayrıldı.
Erdal ve İsmail yoldaşların daha bu mücadeleye
katacakları çok şey vardı. Aramızdan erken ayrıldılar.
Anıları mücadelemizde yaşıyor. Yaşatacağız.
*
Erdal Yoldaş’la Birlikteydik..
Talihsiz bir olay sonucu aramızdan
ayrılan Erdal Altınöz Yoldaş'ı anmak amacıyla
16 Haziran 2005 Perşembe günü Adana'dan bir grup
Sosyalist Barikat okuru olarak Antakya'ya gittik.
Antakya'da bizi karşılayan okurlarımızla birlikte
Erdal Yoldaşımızın mezarının bulunduğu merkeze
bağlı Dursunlu Köyüne ulaştık. Burada öncelikle
Erdal Yoldaşımızın ailesini ziyaret ettik. Bu
ziyaretin ardından köyün mezarlığına giderek anmamızı
gerçekleştirdik. Saygı duruşu ve kısa bir konuşmanın
ardından sloganlar ve cephe marşımızın okunmasıyla
sona eren anmamızın ardından oradaki arkadaşlarımızla
bir süre sohbet edip Adana'ya geri döndük.
Engebeli, dolambaçlı ve sarp devrim yolunun henüz
ilk aşamalarında olmasına rağmen hepimizin önüne
geçebilecek kadar güçlü bir performansa sahipti
Erdal Yoldaş. Kısacık yaşamına çok şeyler sığdırdı.
Öncülüğün nasıl hak edileceğini, pratiğiyle gösterdi
hepimize. Senin bize öğrettiklerinle, senin ve
tüm şehitlerimizin anısına her zaman bağlı kalacağız.
Bizlere armağan ettiğin, bizlerle paylaştığın
tüm değerler, kavgamızın ateşinde sonsuza dek
yaşayacak, tüm ezilen yoksul halklara ışık olacak.
Erdal Altınöz Yaşıyor, Yaşanacak!"
Adana Sosyalist Barikat
|